26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

f 6, 700 bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Los Angeles Olimpiyatları ar dolar. sergiyi, bugüne kadar 16 milyondan fazla insan ziyaret etti. ancouver. Evliya Çelebi azmine, lbni Batuta ruhuna sahip olmayı gerektiren bir uzaklıkta. Dünyanın öteki ucunda. Biraz daha ileriye gitmek isterseniz, Türkiye'ye yaklaşmaya başlıyorsunuz. ötesi, Asya'yı sarmalamak Uzere uzayıp giden, adına li. Çünkü Sovyetler payvonu kuyruğunda sıra kapmak veya Japonların sürat trenine binmek için yanınızdan yıldırım hın ile geçen buldozer gövdeli bir Amerikalının altında kalabilirsiniz. Sergi, Kanadalılarm; ama en büyük "müşterisi" Amerikalılar. Vancouver, ABD'nin kuzeydoğu sınınna 50 km. uzakta. Ama 10 bin km. ötedeki güneybatı sınınndan bile yüzbinlerce Amerikalı EXPO'ya akıyor. Sergiyi düzenleyenler 1 milyar doları dökerken, hesaplarını 8 milyon dolayında izleyicinin geleceğini düşünerek yapmışlar. Ancak bu rakama daha temmuz başında ulaşılmış. Eylül ortası itibari ile, EXPO'yu ziyaret edenlerin sayısı 16 milyonu aşmış durumda. Bu rakamı Kanadalı yöneticiler bile "inanılmaz" buluyorlar. Ancak bu "patlamayı" EXPO'nun değil, terorizmin büyUk başarısı saymak gerek. ^ ık BUyük Okyanus ile "tarih değiştirme çizi"nin geçtiği 180. tneridyen. Vancouver'da bir günUn sonu yaşanırken, rkiye'de ertesi günün sabahı başhyor. New >rk'tan ki, Türkiye'den gelirken dünyanın ucu gibi geliyor insana bile buraya beş sae uçulabiliyor. Aynı ülkenin kenti oldukı halde, Toronto ile ise üç saat zaman farvar. (Vancouver'in Van'dan değilse bile, ıkara'dan, Istanbul'dan kaç saat uzakta olğunun hesabının içinden ise, Avrupa havamlarında "bağlantı" beklerken, "Dutyfree op'Mardan alınacak bir cep hesap makineçıkabilir.) Vancouver'da sergi var. Kotıusu "ulaşım ve iletişim" olan bir ulusarası sergi için dünya haritasında Vancoer'dan daha iyisi, can sağlığı değilse eğer, tup noktalarıdır. "EXPO '86"nın adı "Ser'. Kanadalılarm bu olaya "olimpiyat" de:meleri tevazularından herhalde. Ama yine amblemdeki " 8 " ve "6"nın yuvarlaklarıolimpiyat ambleminin halkaları gibi çizmekı kcndilerini alamamışlar. Buna da doğrukimsenin bir şey denıeye hakkı yok. Çünkatılan, daha doğrusu yarısan ülkelerin sa'i bakımından da, yapılan masraf, harcanan ıek yonünden, topladığı ilgi açısından da <PO, olimpiyatların meşalesini kibrit alevi rakacak görkem içinde. EXPO'nun hazırlayıcılan altı yıl önce bu işe yuhurkcn, "Öyle bir şey yapmalıyız ki, bu rgi renk, ışık, teknik ve örgiitlenme yöniinn bu yüzyıhn en görkemli gosterisi olsıın ve ınya uluslan 21. yiizyılın müjdesini buradan rebilsinler." kararını almışlar. Tepeleri bulutlara göınülu karh dağların, mlı yamaçların çevrelediği okyanus kıyısın.ki Vancouver'ın sahil şeridinde sergiye yeyüz bin metrekarelik bir alan ayrılmış. Bu •flmertlik" Kanada'nın toprakça dünyanın inci büyük Ulkesi olmasından kaynaklanıyor .BD'den üç kat büyük). Bilindiği gibi, yerızünde en büyük parselin sahibi Sovyetler. Harcanan emek ve para demişken, bir kuık parantez daha: Los Angeles Olimpiyatrı'nın fatıırası 170 mılyon dolardı. EXPO n dökülen paıa ise 1 milyar dolar. Bu bir ilyar dolar adeta, gezenleri şaşkınlığa uğratak için kullanılmış. Üç kapıdan birinin girişine "buz hokeyı pası" ycrlcşlirilmiş,. Sopanııı hikmeti vücuı giriş kapısına payanda olmak veya "inziıti tedbir" sağlamak değil. Yalnızca şaşırtak. Çunku sopa, daha doğrusu anıt, 67 met, yani 20 kusııı katlı bir gökdelen boyunda itanbul'da Sheraton, Ankara'da Kızılay'daGima gökdeleninden yüksek). Hokey sopası, anıtının golgesinde yürürken, ızde 1 l'i işsi? olan Kanada'da dikilecek da ı yararlı şeyler olup olmadığını duşunmek ya ı estetik açıdan minare gölgesının mi, yokhokcy sopaM gölgesinin mi 21. yüzyıla uyın olduiu gibi düşüncelere dalmak tehlike gerekiyor. Çünkü ojçllerde yer bulmak olanaksız. ^ Olimpiyatlar gibi EXPO'nun da maskotu var: Robot Erni. Robot Erniler'den her tarafta var. Yürürken karşınıza çıkıyor. Makul bir insanın, makul bir robota sorabileceği tüm soruları Erni kemali ciddiyetle yanıthyor. Erni kendisine posteki saydırmak isteyenleri ise, yollara, neredeyse çöp kutusu gibi serpiştirilmiş bilgisayarlara havale ediyor. Yolunu şaşıranlara, hangi atlıkarıncanın daha hızlı döndüğü, hangi ülkenin pavyonunun nerede olduğu gibi Marko Paşalık veya trafik polisliği gerektiren soruları, iki ayaklı pazubentli görevlilerin degil de, ckranlı bilgisayarların çözmesi, zaten EXPO'nun lafzına ve ruhuna uygun bir keyfiyet. Açılışını Prens Charles ile Prenses Diana'nın yaptığı EXPO'ya Japonya'dan Romanya'ya, Küba'dan Yugoslavya'ya, Pakistan'dan Fildisi Sahili'ne, Suudi Arabistan'a her kıtadan geriileri, gelişmişgelişecek her ülke katılmış. Türkiye yok. Bu açıdan da EXPO'nun olimpiyatlara benzerliği var. Adı ulaşım ve iletişim; ama ülkeler bu konudaki son buluşlarını falan sergiliyor değiller... EXPO bir bakıma "odyovizüel" bir festival. Pavyonlar arasında gezerken Japonların sipariş alalım diye, bedava işlettiği 450 km (evet 450 km.) hızla giden trene binmek için kuyruk beklerken, karşıdaki dev ekrandan bir konseri veya bir başka köşcdeki eğlenceyi izliyorsunuz. EXPO'da lngiliz Kraliyet Balesi, Sovyet Dans Topluluğu, klasik, pop, caz her türlU konser var. kardan 200 km. hızla dUşüşün "hazzını" 20 dolar odeyerek tatmak için iki saatüç saat ayakta kuyruk bekleyenler herhalde 21. yüzyıhn havasını hissetmek istiyorlar. EXPO'nun başını çekenler, IBM, General Motors, Kodak, Xerox gibi şirketler. Birçok Ülkenin pavyonu, bunlann bağımsız pavyonları yarunda telefon kulübesi gibi kalıyor. Ulkeler, pavyonlarına eşya veya sergilik malları, ulaşım ve iletişim temasına uysa da koymuşlar, uymasa da koymuşlar. örneğin Sovyetler Birliği, 2.5 km. karelik alana gerçek bir uzay laboratuvarı yerleştirmiş. Sayın Başbakammızın deyişi ile, "demonstrasyon" yapıyorlar. Uzaya attıkları uyduların aynılarını, karpuz dizer gibi dizmişler. Gezenlere, "Yıldız Sava^anndan aslında biz korkmayız" demeye getiriyorlar. Çin Halk Cumhuriyeti ise, "En büyüğü değilse de, en uzunu bizde" diyerek Çin Seddi'nin aslına uygun bir kesit inşa etmiş. Ayrıca, Ming Hanedam'na ait bir sancak gemisi ile 2OOOyılhk dev bir bronz meşale yerleştirm'ş. Mısır ise, tkinci Ramses'in nıezarımn kapağını ve taşa oyma kabartma tabletler ve heykeller getirmiş, koymuş. Amaç, milyonlann gezeceği ve dünyanın en uzun süreli sergilerinden birinde, milyonlara ülkelerini göstermek, ilgi ve sempati uyandır mak. Uçdört yüz bin tirajlı Avrupa gazetelerine, yarım sayfa ilan ve birkaç sayfalık reklam eki için yüzbinlerce dolan bulabilen Türkiye, nedense EXPO'ya ilgi göstermemiş. Fırat kenarında yüzen kayıkların, Istanbul'da KasımpaşaEminönU arasında çalışan bir dolmuş motorunun, hele de ağzı düdüklü bir kâhyanın bile bulunmadığı bir ulaşımiletişim sergisinde, Türkiye'nin çok işlevi olurdu. Peru'nun lnkalardan, Meksika'nın Mayalardan bu yana ülkelerindeki iletişimin, ulaşımın serüyenini kayıklarla, tamtamlarla anlattıkları gibi, biz de toplu taşıt işleteceğiz diye, tavşan veya tavuk çiftliğı gibi telörgülediğimiz kentlerimizle, yağmur suyuna hassas lstanbul telefonları ile değilse bile, karadan gcmi yüzdüren Fatih'in kılıcı ve kaftanı ya da II. Boğaziçi Köprüsü'nün maketi ile bu işi yaoabilirdik. D AHMET TAN Tankerler dolusu hamburger, sosis, kola, dondurma tüketiliyor. Bunu yeflerdeki artıklara bakarak değil de, Avrupa'daki bombalama ve uçak kaçırma durmadan çenesi oynayan kalabalığa ve her olayları, Amerikalıları uzaklara gitmekten milletin geleneksel yiyeceğinin satıldığı lokanvazgeçirdi. Avrupa'da tatil planlarını, rezer talar önündeki kuyruklara göz atınca görmek vasyonlarını iptal ettiren Amerikalılar, ayak mümkün. Bizim "döner kebabı"nı iki dev Yularını kıtalarından kesmeksizin arabalarına at nan lokantası, "Yunan kebabı" diye satıyor. layıp, Vancouver'ın yolunu tuttular. Benzin Fabrikasyon dönerler donmuş olarak Boston'sudan da, Coca Cola'dan da ucuz. (Halen ga da imal edilip, buraya getirilip, burada satılılonu 70 sent. Türkçesi, yaklaşık bir litre, 150 yormuş. Dönerden çok, üzcrine hardal ve sallira.). ça sürUlmüş kâğıthelva ile üçüncü hamur muEXPO'ya akının, Kanada'da tatilin, bir kavva tadında. Ama yiyenler Beyti'den çıkmış başka nedeni daha vardı. Amerikan Doları, gibi mutlu. Kanada Dolan karşısında son on yılın en güçlü Ortahğın temizliği dikkat konumunda idi. (1 ABD Doları, 1.40 Kana çekici. Bunun için en sevdik da Dolarına ulaşmıştı.) Bu nedenle, Amerika leri köpeklerden bile vazge lılar, yüz binlik kitleler halinde Vancouver'a çiyorlar. akıyorlardı. Bu akını, giriş biletlerinin kişi ba EXPO'ya köpek ahnmıyor. şına 15 ABD Dolarına (10 küsur bin TL.) ol Köpekli insanlar d a köpek , ması durduramıyor. lerini 25.000 arabalık oto Gerçi 15 dolar fazla değildi. Ama bu 15 do parkın yanındaki "köpek lar ile EXPO'nun yüzde birini bile görmek kreşi"ne teslim ediyorlar. mümkün değil. Her gün fazla mesai yapmak XPO'da yerçekimine kakoşulu ile günde 56 ülkenin pavyonundan faz fa tutan, yürek hoplatan, lası gezilemiyor. Ertesi gün bir 15 dolar daha baş döndüren, uzay çağı yatırmak gerekiyor. Ertesi gun bir daha. Bu dönme dolapları, atlıkanun için toptan biletler satılıyor. Toptan der rıacalan en ilgi toplayan ken, üç günlük, haftalık, hatta tüm sezonluk, "oyuncaklar"... Uçma yani 165 günluk. 13 ekime kadar açık olan merakhsı, sürat delisi EXPO'yu tam anlamı ile gezip görmek için olanların sayısına bakıp Kanadalı değilsenız, Kanada vatandaşlığına insan dehşete düşüyor. geçmek, Vancouver'da bir ev tutup yerleşmek Gökten yetmiş metre yu EXPO '86>unpavyonlarmda, uzay teknolojistninyarutüğı araçlar da yer alıyor; Sovyetler Birliği, 2,5 kllometre karelik bir alana gerçek bir uzay laboratuvarı yerleştirmiş... Sergide, ulaşım araçlanmn yani sıra, çocuklara yönelik geniş eğlence alanlan da var. 17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear