26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

26 Kasım 2011 Cumartesi 7 Futbol da ekolojik olabilir 2010 Dünya Futbol Kupası 2.8 milyon ton karbondioksit üretti. Bu miktar, İngiltere’deki bütün nüfusa (adam başına) verebileceğiniz 20 adet “cheeseburger”in yapılmasında ortaya çıkacak gaza eşit. İngiltere’nin önde gelen rüzgâr santrali yapımcısı şirketi olan “Ecotricity”nin kurucu patronu bir genç. Şirket bugüne kadar 15 rüzgâr santrali gerçekleştirdi. Neville ekolojiye yavaş yavaş geldi. Takım arkadaşlarına bu olgudan söz etmeye başladı. Bir arkadaşından başkasının pek ilgilenmediğini gördü. Bu arada bir ev yaptırmaya karar verince bunun ekolojik olmasını istedi. Ama planlarını kentin sorumlularına kabul ettirmekte hayli zorlandı. Reddettiler. O ısrar etti ve 18 aylık bir çabadan sonra gereken yapım iznini aldı. Ev, yarısı toprak altında kalacak biçimde eğimli bir arazide yer alacak. Bir rüzgâr türbini ve güneş panelleri olacak. Çatı çimle kaplanacak. Yapımda yerel malzemeler kullanılacak. Yağmur suları biriktirilecek. Neville bunun “sıfır karbonluk” bir ev olacağını söylüyor. “Kamuoyunda tanınan, bilinen biriyim.” diyor. “Bundan yararlanıp dikkatleri bu konuya çekmek ve bir örnek vermek istiyorum. Hepimiz yakıt fiyatları, enerji, çevre, iklim değişimi gibi bir takım çıkmazların karşısında olduğumuzu fark ediyoruz. Ben de yaşantı biçimimi adım adım değiştirmeye çalışıyorum.” Zaten Vince de uzun süredir ekolojik düşüncenin militanlarından biri. Sahibi ve yöneticisi olduğu amatör bir kulüpte düşüncelerini uygulamaya koyuyor. “Kulüpler yağmur suyunu toplayıp çimi sulamakta kullanabilirler, atık suları da yeniden kullanıma sokabilirler.” diyor. “Çatılara güneş panelleri koyabilirler. Öte yandan da yemeklerde organik ve yerel malzemeye öncelik verebilirler. Futbol kulüpleri binlerce, milyonlarca kişiden çok şey alıyor. Bunun getirdiği bir sorumluluk olmalı. Sadece para toplamakla yetinemezsiniz. Aldığınızın karşılığını da bir biçimde vermelisiniz.” İki arkadaş bu girişimleriyle yalnızca futbola değil, bütün sporlara ekolojik düşünceyi getirmeye çalışıyorlar. Kulüplerin özellikle aydınlatma giderleri çok fazla. Bunu ekolojik çözümlerle azaltma olanağı var. Kulüpler yağmur suyunu toplama, kâğıt ve kartonları geri kazanma gibi bir dizi önlemi almaya başladı bile. Ama gidilmesi gereken yol bir hayli uzun. Örneğin 2010 Dünya Futbol Kupası 2,8 milyon ton karbon dioksit üretti. Bu miktar, İngiltere’deki bütün nüfusa (adam başına) verebileceğiniz 20 adet “cheeseburger”in yapılmasında ortaya çıkacak gaza eşit. [Kaynak : The Telegraph, Courrier International’den derlenmiştir) İnsani Gelişme Endeksi 2011 Raporu ve Çevre Bu yıl Türkiye sıralamada 8 sıra birden düştü. Bu düşüşle yüksek gelişme sağlayanlar kümesinden orta gelişme sağlayanlar kümesine çok yaklaştık. Raporun çevre ile ilgili göstergeleri ise çok daha vahim... UNDP’nin raporunun ana teması bu kez ‘Sürdürülebilirlik ve Eşitlik’. Sürdürülebilirlik gelecekteki kuşakların en azından bugünkü kuşaklarla aynı olanaklara sahip olması anlamına geliyor. Eşitlik ise, insanların cinsiyet, ırk veya doğum yeri gibi unsurlar nedeniyle eşit koşullara sahip olunamayan süreçlere maruz kalmaması anlamına geliyor. Raporda insani gelişme, temel gereksinimlerden daha geniş bir biçimde insanların özgürlüklerinin ve yapabilirliklerinin ele alınması olarak tanımlanmakta. Bu ele alışta varılan sonuç, insanların yaşam standardımıza katkısından bağımsız olarak değer verdiği şeylere dayalı ‘iyi yaşam’ gibi bir amaç olabilmektedir. 187 ülkenin ele alındığı incelemede genel bir insani gelişme endeksinin (İGE) ardından şu konulara ilişkin endeksler ve çalışmalar var: eşitsizlik, cinsiyet, yoksulluk, çevre, iyi olma hali, eğitim, sağlık, nüfus ve ekonomi. Bu yıl Türkiye sıralamada 83. sıradan 92.ciliğe düştü. Bu düşüşle yüksek gelişme sağlayanlar kümesinden orta gelişme sağlayanlar kümesine çok yaklaştık. Bu düşüşü endekse yeni alınan ülkelerin varlığına Doç. Dr. bağlayamayız. Çünkü, 15 ülke girmiş, MELİH sekizinin İGE değeri Türkiye’den yüksek, BAŞ 7’sinin İGE değeri Türkiye’den düşük, aradaki fark sadece +1. Türkiye’nin çevresel başarımıyla ilgili olarak raporda yer alan göstergeler şöyle: ? Çevresel sürdürülebilirlik konusunda Gayri Safi Milli Hasıla’daki (GSMH) net tasarruflar yüzde 2,9 (1. sıradaki Norveç’in yüzde 12,8 ; bizden sonraki 95.sıradaki Tunus’un yüzde 14,6) ? Ekolojik ayakizimiz 2,7 kişibaşına hektar (1.sıradaki Norveç’in değeri 5,6; bizden sonraki 102. sıradaki Türkmenistan’ın değeri 3,9) ? Birincil enerji kaynakları toplamının yüzde 90,6’sını fosil yakıtlardan sağlıyoruz (1.sıradaki Norveç’in oranı yüzde 58,6 ; bizden sonraki 127. sıradaki Tacikistan’ın oranı yüzde 42,3) ? Birincil enerji kaynakları toplamının yüzde 9,5’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyoruz (1.sıradaki Norveç’in oranı yüzde 45,3 ; bizden sonraki 126. sıradaki Kırgızistan’ın oranı yüzde 32,4) ? Kişi başına sera gazı salınımımız 1,4 kişibaşına karbondioksit eşdeğeri ton (Bu rakam bizden sonraki 94.sıradaki Tunus için 1) ? Kentsel kirliliğimiz metreküpte 37 mikrogram (Bu rakam 9.sıradaki Almanya’da 16 ; bizden sonraki 94.sıradaki Tunus için 26) ? GSMH’nın yüzde 0,2’si kadar bir doğal kaynak tüketiyoruz (Bu rakam 9. sıradaki Almanya için 0,1 ; bizden sonraki 111. sıradaki Moldova için ise 0,2) ? Toplam yenilenebilir su kaynaklarının yüzde 18,8’ini çıkartıp kullanıyoruz (1.sıradaki Norveç’in oranı yüzde 0,8; bizden sonraki 128. sıradaki Vietnam’ın oranı yüzde 9,3) ? Toplam kara sahamızın yüzde 14,4’ü ormanlık alan (1.sıradaki Norveç’in oranı yüzde 32,4 ; bizden sonraki 161. sıradaki Uganda’ın oranı yüzde 16,1) ? Nesli tehlikedeki türlerimizin toplam türler içindeki yüzdesi ise yüzde 15 (Bizden sonraki 94.sıradaki Tunus’un oranı yüzde 11 ; 102.sıradaki Türkmenistan’ın ise yüzde 8) ? Temiz içme suyundan yoksun olan nüfusumuz yüzde 2 ; iyileştirilmiş kanalizasyondan yoksun olan nüfusumuz yüzde 1,4 (bu rakamlar hem 1. Sıradaki Norveç hem 88. sıradaki İran için 0 eşdeyişle sıfır). Rapora göre Türkiye’nin gelişmesi mafiş; beri yandan çevresel başarım da (performans) korkmedi filmi gibi! Haydee, kederşahi toplum olma yolunda vira vira! utbol büyük paraların döndüğü ve kütlelerin heyecanla izlediği bir spor. Ama bu başarının bir bedeli de var: Bu bedeli ise çevre ödüyor. İngiltere’de futbol sezonu sırasında her hafta 700 bin kişi (dünyada 1 milyarın üzerinde meraklısı var) litrelerce suyla sulanan, gübrelenen, ilaçlanan sahalarda maç izlemeye gidiyor. Enerjiye aç, aşırı güçlü projektörlerle aydınlatılan stadyumlara koşuyor. Her şeyi içeren basit bir hesap yaparsanız, birinci ligin bir tek maçında 820 ton gaz karbonik üretildiğini görürsünüz. Ama bazı şeyler değişmeye başladı. F Geçtiğimiz Mayıs ayında Manchester United'in efsane olmus kaptanı Gary Neville’in futbolu bırakması dolayısıyla düzenlenen jübile futbol tarihinin en ekolojik gecesi oldu. Ve o gece “Sporda Sürdürülebilirlik Girişimi”nin kurulduğu ilan edildi. Tören sırasında aydınlatma rüzgâr santrali ile sağlanmıştı. Sporda sürdürülebilirlik girişimini başlatanlar ise Neville ve arkadaşı Dale Vince. Gary Neville 15 yıl boyunca sağ bek olarak sahalarda top koşturmuş ve futbol tarihine girmiş ünlü bir futbolcu. Yalnızca Manchester United’da oynadı. Son beş yıl boyunca da kulübünün kaptanı oldu. Sporculuğu sırasında ekoloji sorunlarına ilgi duymaya başlamıştı. Futbolu bırakınca da kendini bütünüyle bu konuya verdi. Arkadaşı Dale Vince ile bir girişim başlattı: “Sporda Sürdürülebilirlik Girişimi”. Dale Vince Tramvayla artık yük de taşınacak Paris’te bir zamanlar tramvay vardı. 1950’lerde bu işletmeye son verildi. Çok daha sonraları, 20 yıl önce, ekolojik endişelerle yeniden tramvay hatları oluşturulmaya başlandı. Bugün 31 kilometrelik bir şebeke çalışmakta. Genişleme devam ediyor. Şebeke önümüzdeki yıllarda 100 kilometreye ulaşacak. Geçtiğimiz günlerde tramvay işletmeciliğinde “bir ilk” olacak denemenin kararı alındı: tramvay hatlarından yük taşımacılığında yararlanmak. 14 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında Paris’in güneyinde uzanan 9 kilometrelik hatta (yolculuk talebinin düşük olduğu saatlerde) yolcu almadan yük taşıyan seferler düzenlenecek. Bu denemenin kazandıracağı birikim uygulamanın bütün hatlara yayılmasına kaynak olacak. (Le Monde, 15.11.2011)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear