Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 26 Kasım 2011 Cumartesi Hepimiz HomoDünyanın kurtuluşu sürdürülebilir kentlerden geçiyor. Hem sorunun hem de çözümün kaynağı olan kentlerin sürdürülebirliği iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli rol oynayacak. Çünkü yakında dünya nüfusunun neredeyse tamamı kentlerde yaşayacak. nüfusun yüzde 50’sini barındırıyor. Enerjinin de yüzde 75’ini tüketip sera gazı emisyonuna yol açıyor.” 19. yüzyılda sanayi, 20.yüzyılda teknoloji devrimi yaşandığını belirten Begin, 21 yüzyılın da “kentleşme yüzyılı” olacağı öngörüsünde bulunuyor. “Hepimiz Homo urbanus” vatandaşlar olacağız diyen Begin, “şehirler gezegeni haline geliyoruz” uyarısını da yapıyor. Sürdürülebilir olmayan kentlerin gezegeni kimsenin yaşamak isteyeceği zaten istesede yaşayamayacağı bir yer olacağa benziyor. Bu konuda o kadar umutsuz olmaya gerek yok çünkü iyi örnekler de var. Begin’in verdiği bilgilere göre Barcelona’da yeni inşa edilen binaların belirli bir güneş enerjisi üretim kapasitesine sahip olma zorunluluğu getirilmiş. Avrupa’nın en sıcak kenti olmasa da Helsinki’de soğutma biçimi ile ilgili düzenlemeler yapılıyor. Avrupa’nın en iyi örneklerinden biri olan Stockholm’da bütün benzin istasyonlarında biyoyakıt standı koyma zorunluluğu getirildi. Konferans, “İklim Dostu Kentler Bildirisi”ni imzaya açılması ile son buldu. Bildiriyi de Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey okudu. Yöneticileri harekete geçmeye çağıran bildiride şu noktalara vurgu yapılıyor: “Kyoto Protokolü’nün 2012 sonrasında devamının nasıl sağlanacağına dair tartışmalar devam ediyor. Bu yıl Aralık ayında Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlenecek olan 17. Taraf ar Konferansı’nda da iklim müzakerelerinin kaderi ile ilgili önemli kararların alınması bekleniyor. Yerel yönetimler de bu müzakerelerin şekillenmesinde aktif olarak yer alıyor. Bu süreçler, 2012 sonrasında atılacak somut adımlar için büyük bir altyapı oluşturuyor. Bundan sonra atılacak adımlar için net bir çerçevenin belirlenebilmesi amacıyla iklim müzakerelerinin acilen başarılı bir şekilde sonuçlandırılması gerekiyor. Kentlerin daha yaşanabilir, çevreyle uyumlu, daha sağlıklı, olumsuz risklere karşı dirençli ve daha karbon dostu olmasını sağlayacak adımlar ile bizler de üzerimize düşen sorumluluğu şimdiden yerine getirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Biz Türkiye’nin öncü Belediye Başkanları olarak; • Bilimsel veriler ışığında, iklim değişikliği tehdidine karşı etkin bir çözüm için zamanın çok kısa olduğunun bilincindeyiz. • Hükümetlerin başta karbondioksit olmak üzere iklim değişikliğine neden olan sera gaz salımlarının ve iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin azaltımında önemli bir rolü olduğunu düşünüyoruz. • Türkiye’deki kentler arasında da iklim dostu uygulamaların yaygınlaşması için farklı kentler arasındaki deneyim paylaşımına büyük önem veriyoruz. Türkiye’deki kentlerin hem birbirleriyle hem de dünyanın farklı bölgelerinden diğer kentler ile deneyim paylaşımında bulunmalarının atılacak adımlara hız kazandıracağı inancındayız. • Küresel sorunların çözümü için yerel uygulamaların yaratacağı büyük etkinin farkındayız. • İklim değişikliği sorununun çözümünün, kentsel planlama ve arazi kullanımı, toplu ulaşımın desteklenmesi, temiz yakıtların teşvik edilmesi, trafik yoğunluğunun azaltılması, ? ÖZLEM GÜVEMLİ ünya hızla “şehirler gezegeni” haline geliyor. 21. yüzyılın insanları “Homo Urbanus” olarak tarihe geçecek. Rakamlar, gelecekte dünya nüfusunun neredeyse tamamına yakını kentlerde yaşayacağını ortaya koyuyor. 2050’de nüfusun yüzde 75’inin kentlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Belki şöyle söylemek daha çarpıcı olur: Kent nüfusuna 2050’ye kadar her hafta bir milyon kişi eklenecek. Peki milyarlarca insana aynı yaşam standartı sunulabilecek mi? İşte sürdürülebilir kentler bu sorunun yanıtı. Aşırı nüfusu, sanayisi ve kullandığı enerji ile küresel iklim değişikliğine yol açan sera Sürdürülebilir gazı emisyonlarının kaynağı kentler konusunda olan kentler hem sorunun hem çözümün merkezinde. Yeşil Avrupa öne binalar, yenilenebilir enerji, çıkıyor. “yeşil” toplu taşıma tercihleri ile sürdürülebilir kentler Stockholm en iyi dünyanın karşı karşıya olduğu örneklerden biri. küresel iklim değişikliği Türkiye'de henüz felaketine karşı da bir alternatif bu kavrama örnek oluşturuyor. Bölgesel Çevre Merkezi gösterebileceğimiz (REC) Türkiye ve Fransız bir kent yok. Kalkınma Ajansı (AFD) tarafından Denizbank sponsorluğunda 15 Kasım’da Hilton Oteli’nde gerçekleştirilen “Türkiye’de Sürdürülebilir Kentler: Düşük Karbonlu Sürece Geçiş Nasıl Yönetilir?” konferansında da bu konu masaya yatırıldı. Konferansın katılımcılarından Sürdürülebilirlik İçin Yerel Yönetimler Birliği (ICLEI) Avrupa Bölge Direktörü Gino Van Begin, konuşmasında gezegenin kapasitesini nasıl aştığımızı anlattı. Kapasite aşımını bütçelere bakarak hesapladıklarını söyleyen Begin, bu yıl kapasitenin eylül ayında aşıldığını, ekim ayından beri sahip olduğumuzdan fazlasını tükettiğimizi söyledi. Yani dünya da artık kredi kullanıyor. 2030’da dünya nüfusunun üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağı tahmininde bulunan Begin şu çarpıcı karşılaştırmayı yaptı: “Kentler dünyanın yüzde 0.12’sini kapsıyor ancak D İklim dostu kentler