Catalog

A. Akal / Ç. Gündeş / M. Yener / N. Yılmaz Kitapçı Dali’nin Sihirli Dünyası Eva Formiga – Maria J. Jorda / Salyangoz Yayınları / Çeviren: Kazım Uğur Kızılaslan / 28 s. / Kasım 2007 / Yaş Grubu belirtilmemiş. “Her sabah uyandığımda, müthiş bir zevk duyarım; Salvador Dali olmanın zevki. Ve kendime büyük bir sevinçle sorarım: “Bu Salvador Dali, bugün hangi harika işleri başaracak?” (Salvador Felipe Jacinto Dalí) Asıl adı, Salvador Domingo Felipe Jacinto Dalí y Domènech, olan, İspanyol sürrealist ressam Salvador Dali’ye ait bu sözler. Gerçeküstü eserlerindeki garip ve çarpıcı imgelerle ünlenen sanatçının resmin yanı sıra, Walt Disney ile birlikte yaptığı Destino adlı kısa çizgi film, 2003’te “en iyi kısa animasyon filmi” dalında Oscar adayı olmuştur. Salyangoz Yayınları’ndan çıkan, “Dali’nin Sihirli Dünyası” isimli kitap, dâhi ressamı ve sanatını daha iyi tanımak isteyenler için iyi bir olanak. Dali’nin resimlerinin esin kaynakları, en çok resimlediği hayvanlar ve ilginç sanatçının kısa anıları… Resim meraklılarının, resim yapanların, Dali’yi ve sanatını merak edenlerin ilgiyle okuyacağı bir kitap Dali’nin Sihirli Dünyası. Yaş grubu belirtilmemekle birlikte, kitabın “Sanata İlk Adımlar Serisi” başlığı ile çıktığına bakarak daha çok resim yapmayı seven çocuklara ve gençlere, resim ile ilgilenmeye başlayanlara önerileceğini anlamak olası. Bu dizide yer alan diğer kitaplar; “Picasso’nun Sihirli Dünyası” ve “Van Gogh’un Sihirli Dünyası” da sanatseverleri bekliyor. Haydi Çocuklar Mutfağa Petek Gökçe / İnkılâp Yayınevi / Kasım 2007 / 208 s / Yaş Grubu Belirtilmemiş. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çocuklar ayaküstü yemeğe bayılıyor. Çocuklara, gençlere ve kimi yetişkinlere de çok lezzetli gelen hamburger, pizza, patates kızartması ve asitli, bol şekerli içecekler neredeyse bağımlılık yapmış durumda. Çocuklar, gençler ileriki yaşlarında karşılaşacakları sağlık sorunlarını bilmeden ya da oralı olmadan ayaküstü beslenmeyi sürdürüyor. Ayaküstü yiyeceklerin, kimi zaman, özellikle çalışan anne babalar için hayat kurtardığı bir gerçek. Zaten tüm sorun da ne sıklıkla tüketileceğini ayarlamakta. Ya da çocuklara, gençlere daha farklı seçenekler sunamamakta / sunmamakta. Yemek yemeği sadece karın doyurmak olarak düşünmek yanlışların en büyüğü belki de. Oysa insan sağlık için yer, zevk aldığı için yer, dostlarla buluşmaların vazgeçilmezidir lezzetli yemeklerin donatıldığı sofralar. Sadece yemek değil, o lezzetli yiyecekleri hazırlamak da çok büyük zevktir. Mis kokulu çorSAYFA 4 bir sahneye dönüşüyor. Dizinin diğer kitapları: Çilli’nin Sürprizi, Karayel’in Sevinci, Akıllı Çoban Köpeği. Hayvanlar ve Sesleri Yazan: Belirtilmemiş / Resimleyen: Belirtilmemiş / Esin Yayınevi / Basım yılı: Belirtilmemiş / 10 s. /03 balar, birbirinden lezzetli makarnalar, buz gibi yemyeşil salatalar… Yemek pişirdikçe anlar insan bu mutluluğu, sevdiklerine güzel şeyler sunmanın keyfini. Acaba, çocuklarımız mutfağa girse, neler hazırlar? Masallardan, düşlerinden neler katarlar? Hiç denediniz mi? Denemeye değer… Aslen Almanca öğretmeni olan ve doğal olarak hep çocuklarla birlikte yaşayan Petek Gökçe, “Haydi Çocuklar Mutfağa” isimli yemek kitabını hazırlarken onların yaratıcılıklarını kullanmalarına izin vermiş. Çocuklar için hazırlanmış bu kitabı diğer yemek kitaplarından ayıran temel özelik, çocukların verilen tarifleri gönüllerince değiştirebilmeleri, kendi tariflerini ekleyebilmeleri. Bu değişiklik ve eklemelerin de gelişigüzel olmaması için, tüketilen besinlerle ilgili bilgi edinmeyi sağlayacak deneysel öneriler de var. Kitabın önsözünde sağlıklı beslenme ile ilgili kavramlara değinilmiş, arka sayfalarda ise, doğal mutfak kültüründe kullanılan bazı terimler ansiklopedik bilgi olarak verilmiş. Böylece çocukların yemeiçme kültürüne teorik olarak da katkı sağlanması, sözcük dağarcıklarının zenginleştirilmesi hedeflenmiş. “Haydi, Çocuklar Mutfağa” yasaklar getirmektense, çağımızın vebası olarak tanımlanan, ‘obezite’, ‘bulimia’ ve “anoreksia” hastalıklarından korunabilmeye ve dengeli beslenmek için çocukları, kendi formüllerini bulmaya yönlendiriyor. Kitaptaki tarifleri birlikte denemekse çok eğlenceli saatler geçirmeye yarayabilir. Afiyetle, sağlıkla, kolay gelsin… Köstebek Kuki YazanResimleyen: Betül Sayın / Günışığı Kitaplığı / 2007 / 31 s. /57 Şaka eğlencelidir. Ama nereye kadar ve nasıl şaka? Kuki sınırları pek bilmez gibi... Yaptığı acımasız ve kırıcı şakalarla, bütün arkadaşlarını birer birer küstürür. Tek eğlenen Kuki’dir. Ama ya sonra? Kurbağa Kurbiş’in partisinde arkadaşları onu yapayalnız bırakınca, Kuki arkadaşlarının duygularının farkına varır. Onları nasıl kırdıysa, şimdi de gönüllerini onarmak zorundadır. Kuki’nin işi zor. Ama neyse ki, arkadaşları onun kadar acımasız değiller... 2006’da, “5 Çocuk 5 İstanbul” kitabıyla illüstrasyon dalında Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu’nun Onur Listesi’ne alınan Betül Sayın’dan arkadaşlık üzerine yumuşacık bir öykü... Bir Küçücük Tavşancık Yazan: Aygören Dirim / Resimleyen: Bora Özen / Esin Yayınevi / Basım yılı: Belirtilmemiş / 4 s. /03 Kitap, köşeleri yuvarlatılmış, iki kalın karton yapraklı. Kapak içleri de kullanıldığından, toplam 6 sayfa sayılabilir. Öykünün bir özelliği yok. “Bir küçücük tavşancık varmış. Çimenlerde hoplar zıplar, kuyruğunu sallarmış.” Ancak öyküsüyle değil, oynayan gözleriyle dikkati çeken bir kitap. Arka iç kapaktaki tavşan resmine ya pıştırılan gözler, çevresine oyulmuş olan delikler sayesinde kapaktaki tavşanın da gözleri olmuş. Böylece sayfalar çevrildikçe, karşımıza çıkan tavşan, hep aynı gözleri kullanıyor. Kitabı oynattıkça, gözler de oynuyor. Dizinin diğer kitapları: Komik Ördek Yavrusu, Benekli Kedi Yavrusu, Yaramaz Cingöz. Hepsinin de gözleri aynı şekilde oynuyor. Kraliyet Süpürgesi Heather Amery/ Resimleyen: Stephen Cartwright / İş Bankası Kültür Yayınları / 2007 / 16 s. / 6+ Gri Taş Kalesi’nde yaşayan Prens Misket ve Prenses Çıtıpıtı’nın maceraları Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği yazı tipi ile aktarılıyor. Klasik dünya masallarından uyarlanan seri, el yazısı öğrenme sürecini kolaylaştırırken miniklerin okuma keyfine de katkıda bulunuyor. Prens Misket ve Prenses Çıtıpıtı’nın maceralarının anlatıldığı Minik Ejderha ve Kraliyet Süpürgesi adlı kitapları, Yaramaz Sırma ile Ayıcıklar, Kırmızı Başlıklı Kız, Titrek Bacak’ın Masalı izliyor. Stephen Cartwright’ın çizimleri kitaba neşe katıyor. Kuzucuk Kayboldu Yazan: John Patience / Resimleyen: John Patience / Çeviri: Sinem Erkel / Esin Yayınları / Basım yılı: Belirtilmemiş / 8 s. /25 Küçük yaşta 5 duyunun eğitimine de yönelen, ilginç bir kitap. “Dokun ve Hisset” dizisinin dört kitabından biri, “Köpek Yavruları”. Daha kapaktaki minik delikten, köpeğin kürküne dokunuyorsunuz sanki. İç sayfalara geçildiğinde Dobi’nin göğüs tüylerini okşamak, Nazlı’nın ipeksi kulağına dokunmak mümkün. Oynadıkları topun dokusuna ya da yemek tasına da dokunabiliyorsunuz. Kalın karton kapakların iç kısmına geçirilen yumuşak tüylü kumaş parçacıklarıyla yaratılan bu değişik hava, çocuklara “dokunma” hissini başarıyla aktarabiliyor. Kitabın yuvarlak kesim kalın karton 8 iç sayfası var. Kapak dışı ve içleri de kullanılınca, dokunup hissetmeye 11 sayfa ayrılmış (arka kapak hariç)... Kapaktaki “Dokun ve Hisset” başlığından “hisset” sözcüğü de, “gofre” tekniğiyle dokunulduğunda hissetmeyi sağlıyor. Dizinin diğer kitapları: Evcil Hayvanlar, Kedicikler ve Yavru Hayvanlar. Kirli Benek Timuçin Özyürekli / Resimleyen: Mert Bilek / Tudem Yayınları /2007/ 47s./ 6+ Çiftlik Öyküleri dizisinden, sert cilt kapaklı bir kitap. Karşılıklı iki sayfada tek resim ve yazı var. Böylece, 5 kabarık resimli sayfada, kuzucuğun öyküsü anlatılıyor. Çiftçi Ali Dayı’nın kızı Elif, küçük kuzuyu beslemekten çok hoşlanıyordu. Anne kuzunun beslemek zorunda olduğu başka iki kuzusu daha olduğu için, Çiftçi Ali Dayı da bu durumdan çok memnundu. Bir gün çiftliğin yukarısındaki sınır duvarının yıkılmış olduğunu gördüler. Küçük kuzu da ortalarda yoktu. Şimdi ne olacaktı? Çok sıradan bir öykü. Ancak kitabın özelliği, hareketli kabarık resimleri. Sayfalar açıldıkça, resimler üç boyutlu Cemil Bey’in soğuk bir kış gününde sokakta bulduğu kedi, onun ve eşi Sevinç Hanım’ın hayatına güzellikler getirir. Çocuksuz evlerinde sevinç rüzgârları esmeye başlar. Benek adını verdikleri bu kedi, onları yalnızlıktan kurtarır, yüreklerini güzeller. Benek büyüyünce ona bahçede bir kedi evi yaparlar. Benek bahçede yaşamaya başlayınca topraklarda yuvarlanır, kömürlüklere dalar, çöpleri karıştırır, başka kedilerle kavgaya tutuşur; bembeyaz tüylerini kirletmeye başlamıştır artık. Benek öylesine pislenir ki Cemil Bey Sevgi Hanım’a bir öneride bulunur: “Sevgi, canım, biz de ona bundan sonra Benek demeyelim. Adını değiştirelim, kirli diyelim.” Benek bundan hoşlanmaz ama artık adı Kirli Benek olmuştur. Bir gün Benek kaybolur. Onu bulduklarında belkemiği, arka bacakları ezilmiştir. Veteriner onun iyileşmeyeceğini söyler ve tek çarenin Kirli Benek’i uyutmak, yani öldürmek olduğunu anlatır. Umutsuzluk içindeki aileyi ve Benek’i tekrar yaşama döndüren nedir dersiniz? Bu da kitabın okurlarına sürpriz olsun. ? KİTAP SAYI 937 CUMHURİYET