Catalog

? Kaşif Kerim Hindistan’da Mina Hepşen / Resimleyen: Oğuz Demir / +1 Kitap / 2007 / 34 s. / 6+ “Kaşif Kerim”, pırıl pırıl, insanda okuma isteği uyandıran, renkli, hoş yazı karakterleriyle sadece küçüklerin değil büyüklerin de ilgisini çeken bir seri. Kitabın yazarı ise Cüneyd Zapsu’nun kızı, Hande. Ama yazar olarak kendine başka bir isim seçmiş Mina Hepşen. Mina Hepşen’in “Kerim’in Keşifleri” adlı kitap serisi, +1 Yayınevi’nden çıktı. İnsanın kitapçıda gezerken görmemesi mümkün değil. Kitapların yazarı Tufts’da politika ve felsefe okuduktan sonra, şimdi de Edinburg Üniversitesi’nde “Cretive Writing” (Yaratıcı Yazarlık) yüksek lisansı yapıyor. İngilizce yazdığı romanlar da var. Hatta biri Harper Collins tarafından satın alınmış ve yakında Amerika’da yayımlanacakmış. İngilizceleri de olduğu için aslında hem dil eğitimine yardımcı oluyor, hem de dünyayı çocukların ellerine getiriyor. Karlı Bir Gün Anna Milbourne / Türkçeleştiren: Şeyma Bayrak / Tubitak Yayınları / 2007 / 20s. / 36 Anna Milbourne’un, “Ay’da”, “Çiftlik’te”, “Deniz Kıyısında”, “Yağmur”, “Dinozor” gibi kitaplarını yayımlayan Tubitak Yayınları eğlenceli ve sevimli resimleriyle “Karlı Bir Gün’e” davet ediyor okurunu. Neden kar yağdığını merak eden minikler için, karlı bir günün eğlenceli öyküsü. Karaböcü 1 Hoş Geldi Niran Elçi / Günışığı Kitaplığı / Resimleyen: Gözde Bitir Sındırgı / 63 s. / 2007 / 69 Kapkara bir kedi yavrusu görseniz sokakta, minnacık, oyuncu... Mutlaka durup bakarsınız değil mi? Kedicik, hoplar zıplar, bacaklarınıza dolanır, ne yapar eder kendini sevdirir. Hele bazılarını alıp eve götürmek gelir insanın içinden. Çoğu sokak kedisi de kendine sıcak bir yuva bulmayı bu sevimli halleriyle rahatlıkla başarır. Karaböcü de böyle bir kedi yavrusu; çok sevimli, oyuncu, minicik, kapkara, biraz pis ama… Biraz da sıra dışı bir kedicik o. Dizi kitaba da adını veren Karaböcü’nün yaratıcısı, çevirmen Niran Elçi. Karaböcü’ye renk ve hareket veren de ressam Gözde Bitir Sındırgı. İlk kitapta Nisan’la Karaböcü’nün tanışmalarına tanık oluyoruz. Yeni taşındıkları mahallede hiç arkadaşı olmadığından yakınan Nisan bir gün okul dönüşü, kömür karası bir kedi yavrusu görür. Ailesinin böyle pasaklı bir kediyi eve almasına izin vermeyeceğinden korktuğu için onu gizlice eve sokar. O andan itibaren de Karaböcü adını verdiği bu sevimli kediciğin diğer kedilere benzemediğini, çok sıra dışı bir kedi olduğunu fark eder. Gerçekten de farklı bir kedidir Karaböcü, hani insanın aklına “Acaba bu bir kedi değil mi?” sorusunu getirecek kadar hem de… CUMHURİYET KİTAP SAYI Tüm serüven bununla kalsa iyi, annesi ve babası da Nisan’a bir sürpriz yapıp bembeyaz bir kedi yavrusu armağan ederler. Sevgili Nisan şimdi çok zor bir karar vermek zorundadır; kartopu gibi bembeyaz bir kedi mi, yoksa kömür karası Karaböcü mü? Karaböcü dizisinin ilk kitabı olan Karaböcü 1 Hoş Geldi, ilköğretimin başlangıcındaki çocukları, aile içi iletişim, değişik canlılarla yaşam, arkadaşlık, okul, sevinçler, hayal kırıklıkları, korkular ve sorumluluklar üzerine gülümseterek düşündürüyor. Cıvıl Cıvıl Şiirler Fatma Küçüktaş / Resimleyen: Deniz Üçbaşaran / Büyülü Fener / 2007 / 29 s./5+ Renkli resimlerle bezenmiş on üç şiir, çocukları bekliyor. Kış, kar, yaz, yağmur, kuş, kedi, şemsiye, ay, güneş, sincap… Hepsi bu şiirlerde. Alev Saçaklı Kız şiiri ne diyor bakın: “Güneşin saçları uzun, / lüle lüle, / darmadağın. / Tarandıkça gökyüzünde / yandı sırtım, dokunmayın.” Ya yaşam tersine olsaydı? Kitaptaki bir şiir anlatıyor tersine yaşamı: “Denizin üstünde balık / Altında martı olsaydım / Susadıkça hava içer / Sıkıldıkça bulutta yüzerdim ben.” Çin Günlüğü Pelin Güneş / Resimleyen: Belirtilmemiş / Erhun / 2007 / 60 s./ 812 “Nehrin bir ucundan kırmızı ışıklar içinde bir şey göründü. …Üzerinde yüzlerce ışık yanan kırmızı bir ejderhaydı bu, bir yandan da ağzından ateşler saçıyordu.” Bu bir serüven romanı, canavar öyküsü, ya da masal değil; belki biraz gezi biraz anı; ilginç bir kitap! Ailesi ile birlikte babasının işi için 2 yıllığına Çin’e giden Deniz, sade bir dille yaşadıklarını anlatıyor okurlara.. 12 saat uçak yolculuğu, 5 saat de saat farkını ekleyince, neredeyse kocaman bir gün ekleniverir Deniz’in yaşamına. Arkadaşları, okulu, evi… Her şey geride kalmıştır. Deniz, 9 yaşında o güne kadar görmediği bilmediği alışkanlıkları olan yepyeni bir dünyaya alışmak zorundadır. Çin’de böcek yenir mi? Barbi bebekler orda da var mı? Çince konuşan arkadaşlarla nasıl oyun oynanır? Deniz bütün sorularının yanıtlarını kısa zamanda bulacak ve bunu okurlarla da paylaşacaktır. Aslı’yı Bekleyen Elma Aydın Balcı / Resimler: Gökçe Süvari / Tudem Yayınları / 2007 / 71 s. / 8+ Elma şekeri gibi bir çocuk, Cemil. Aslı’nın kardeşi... Henüz 78 yaşlarında. “Sessiz, kendi halinde. Duymaz, konuşmaz. Yaşıtları oyun kursa katılmaz. Katılamaz. Tekerlemeler gelmez kulağına, türküleri bilmez. Başka çocuklar serçe sürüsü gibi dolaşırken, o uzaktan bakar ancak. Üzülür mü, belli etmez. Etmez ya, ablası bilir, onun içinde bir kuşun kanatlanmak için çırpınıp durduğunu.” 934 Aslı, bir gece Cemil’in sayıkladığını duyar. Anlaşılmaz sözler mırıldanmaktadır Cemil. Yöreye yeni taşınan Yaprak Kız, Aslı’ya ipuçlarını verir. Çok sevdiği kardeşinin kulağı duyacak, türküler çığıracaktır, ama, Aslı’nın “elma”yı bulması gerekir. Nerdedir bu elma, nedir? Geleneksel masal ögeleriyle kurgulanan ve akıcı bir dille anlatılan masalda Aslı, son altın elmayı bulmak için yollara düşer. Taş Ana ve Ağaç Dede’den yeni ipuçları alıp, yeniden yola koyulur. İyi kalpli bahçevan, dilekleri yerine getiren son altın elmayı nerede saklamıştır acaba? Aslı elmayı bulup kardeşine sesini armağan edebilecek mi? Ya Aslı’nın armağanı ne olacak? Beyaz Tay Hasan Latif Sarıyüce / Resimler: Osman Kehri / Kök Yayıncılık / 2007 / 80 s. / 8+ Farklı sosyal çevreden gelen iki küçük kızın arkadaşlığını konu alan “Topal Serçe” ile başlayıp, mutlu olmanın sırrını keşfeden emekli Hurşit Amca’nın “Kısa Boylu Güzel Bir Adam” öyküsüyle biten 10 duygusal öykü var kitapta.Daha çok, akıcı diliyle okurlarına geleneksel masalları aktarmasına alışkın olduğumuz Sarıyüce, bu kez özgün öykülerini paylaşıyor okurlarıyla. “Çocuk ve Ekmek”, dere ağzında kurulmuş olan bir köyde görev yapan öğretmenin ağzından anlatılan, hüzünlü bir öykü. “Annemin Anahtarları”, sınıfta anneler üzerine yazılacak bir ödevin oluşmasında, çocuğun annesiyle ilgili okurlarla paylaştığı neşeli bir öykü. “Uç Güzel Martı Uç”, mahalleli çocukların, kanadına sapan değen bir martıyı iyileştirme çabalarını anlatıyor. Diğer öyküler: “Beyaz Tay”, “Dağlara Giden Çocuk”, “Kuş, Gökyüzü ve Çocuklar”, “Sahibini Unutmayan Köpek” ve “Ziyaret”; hepsi okurlarını bekliyor. Süper Gazeteciler Likörlü Çikolata Aytül Akal / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / Uçanbalık Yayınları / 222 s. / 2007 / 12+ Yedinci sınıfa giden dört arkadaşın kendi çabalarıyla hazırlayıp dağıttıkları Süper Gazete’yi hazırlarken karşılaştıkları heyecan dolu serüvenlerin üçüncü kitabı. Arkadaşlıklarını, okul ve aile ilişkilerini genç okurlarıyla, içtenlikle paylaşan Evren, Yener, Selin ve Elif bu kez çok tehlikeli bir macerada kimi soruların yanıtlarını ararken, kendilerini korkunç bir çeteyle karşı karşıya buluyorlar. 99 Sayfada Ergenlikten Gençliğe Yankı Yazgan; Söyleşi: Didem Ünsal / T. İş Bankası Kültür Yayınları / 2007 / 99 s. (15+ yaş) Prof. Dr. Yankı Yazgan, klinik çalışmalarını ve bilimsel araştırmalarını ağırlıklı olarak çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında yürütüyor. Bu konuda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Didem Ünsal, önde gelen gazete ve televizyonlarda on sekiz yıl boyunca sağlık haberciliği yap mış. İki ismin buluştuğu kitapta, gençlik çağına adım atacak birey pek çok sorusunun yanıtını bulacak. Ergenin kafası neden karışıktır? Ergenlik, bunalımlı bir dönem midir? Ergen, neden arkadaşlarına çok önem verir? Neden okula gitmek ergene anlamsız gelir? Ergenin annebabasının nasıl davranması gerekir... Kim Korkar Matematikten Nazif Tepedelenlioğlu / Nesin Yayınları / Aralık 2007 / 124 s. / (15+ yaş) Matematik pek çok insanın korkulu rüyasıdır. Anlaşılmaz, karmaşık ve doğal olarak çok zor gelir. Oysa hayatın içindedir matematik. Hem de hiç farkına varmadığımız kadar… Çok sevdiğimiz bir parfüm kokusunda, annemizin sofrasında, el emeği göz nuru oyalarda, Mısır’da Piramitlerde, büyülendiğimiz bir tabloda, gözlerini kapatıp İstanbul’u dinleyen ozanın dizelerinde, birbirimizi selamladığımız güzelim dilimizde, ardından sürüklenip gittiğimiz bir kitabın sayfalarında… Aziz Nesin, gazeteci ve yazar Nazif Tepedelenlioğlu’nun (19011970) kaleme aldığı yazılarını derlemiş. Hepsi de matematik üzerine. Yani hayatın kendisi, vazgeçilmez gerçeği üzerine. Tepedelenlioğlu’nun konuşur gibi son derece duru ve akıcı bir dille yazdığı yazılar daha önce başka yayınevlerince de basılmış ve hatta birkaç baskı yapmış. Nesin Yayınları, pek çok genci büyüleyen, etkileyen bu yazıları Aralık 2007’de bir kez daha hem matematik tutkunları ve hem de matematikten korkanlar için yayımlamış. Matematiği yani hayatı daha iyi tanımak, anlamak, sevmek ve sevdirmek isteyenlere iyi okumalar… Pop Prensesi Cathy Hopkins / Türkçeleştiren: Handan Uğuz / Epsilon Yayınevi / 2006 / 136 s. (14+ yaş) Herkes Becca’nın bir hayalperest olduğunu düşünüyordu. Ama herkesin bir hayali vardı ve peşinden gitmesini bilen için bu hayaller çok çekiciydi. Pop Prensesi yarışmasına katılmak için birçok engeli aşan Becca da hayalinin peşinden gidecekti. Erkek arkadaşının kız kardeşi rakiplerinden biriydi. Bir de tabii ki Mac vardı... Pop Prensesi adayı Becca, artık yeterince zaman ayırmadığı için ilişkileri tehlikeye girmişti. Peki ya Elliot, ondan gerçekten hoşlanıyor muydu?.. Dolunay Dedektifleri Dehşet Mektuplar Mavisel Yener / Resimleyen: Murat Sayın / Bilgi Yayınevi / 2007/ 168 s. Dolunay Dedektifleri serisinin ikinci kitabı Dehşet Mektuplar. 5 iyi arkadaş; Birce, Ece, Oğuz, Bilgecan ve Ada… Akıllı, meraklı, cin gibi çocuklar. Bu kez, bir Türk bilim adamının, insanlığı etkileyecek denli önemli keşfi üzerine düğümlenen bir gizin peşindeler. Genler insanoğlunun geleceğini nasıl etkileyecek dersiniz? ? SAYFA 5