26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

23 Nisan 2013 Salı Sayfa Kültür Sanat kent a3 Bu Konseri Sakın Kaçırmayın... ir konser salonunun koltukları neden sökülüp koridorlara, vestiyere istiflenir? Bu sorunun akılcı ilk yanıtı “Tadilat var, ya da koltukları değiştirecekler” biçimindedir. Bilkent Konser Salonu’nda ise koltuklar “prova” amaçlı söküldü. Çünkü 400’ü aşkın müzisyenin sahneye sığdırılabilmesine olanak yoktu! Cumartesi günü, Bilkent Salonu’nda, 30 Nisan’da 30. festivalin kapanışında Türkiye’de ilk kez bu büyüklükte bir kadroyla seslendirilecek olan Mahler’in “Binler” diye anılan 8. Senfoni’sinin ilk toplu provasını, elimde fotoğraf makinemle izlerken, çok hoş duygular yaşadım. Balkondan aşağıya bakıyorum, akademisyen çalgıcılar, mezunları, öğrencileri hepsi bir arada... Göz göze geldiklerimiz hafif bir baş selamı veriyor. Üçbeş yıl önce 23 Nisan konserinde izlediklerim bile var aralarında... Yaylıların oturuşları her rahlede bir usta, bir çırak biçiminde... Eğitim süreci devam ediyor bir bakıma... Normalde ikişerüçer çalgıdan oluşan üflemeli gruplar ikiye katlanmış... Elena Puşkova’nın çalıştırdığı Bilkent Çocuk Korosu, koro balkonunda yerini almış... Wroclav ve Lizbon’dan gelecek koroların yeri sahne üzerinde hazırlanmış. Tüm bu organizasyonu ayrıntılarla tek tek ilgilenerek hazırlayan şef Işın Metin, konserden sonra “Binler Senfonisi’ni çaldıran ilk Türk orkestra şefi” unvanını alacak. SCAMV, yıllar önce Beethoven’in 9. Senfoni’sini havaalanı yolundaki bir Mahkeme eşini bıçakladığı için 3 yıl hapis verdi. Cezayı da ertelemedi ama... ‘15 dakika önce aradı’ SELDA GÜNEYSU se [email protected] Şefik KAHRAMANKAPTAN YANSIMALAR B Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce “eşini tehdit edip bıçakla yaraladığı” için 3 yıl hapis cezasına çarptırılan, ayrıca hakkında “koruma kararını ihlal ettiği” için yakalama kararı bulunan Mehmet Ş. sırra kadem bastı. Mehmet Ş.’nin 9 yaşındaki oğlunun gözü önünde bıçakla yaraladığı öğretmen eşi Şirin Ş. , “Eşim hâlâ beni ölümle tehdit ediyor. Hatta sizden 15 dakika önce aradı ve beni öldüreceğini söyledi” dedi. Karapürçek’te bir okulda öğretmen olarak görev yapan 2 çocuk annesi Şirin Ş., eşi Mehmet Ş., tarafından şubat ayında, 9 yaşındaki oğlunun yanında 8 yerinden bıçaklanarak yaralanmıştı. Olayın ardından Mehmet Ş. polislerce gözaltına alınmış fakat emniyette ifadesi alındıktan sonra sevk edildiği mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Mehmet Ş., önceki gün de Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, “sanığın yeniden suç işleyebileceği” kanaatine vararak hükmün açıklanmasını ertelemedi. Kararın ardından Cumhuriyet Ankara’ya açıklama yapan Şirin Ş., hâlâ eşi tarafından “ölümle tehdit edildiğini” belirterek, “Üç yıl hapis cezası aldı fakat bunun yaptırımının daha kuvvetli olması gerekir. Çünkü bu adam hâlâ beni tehdit ediyor. Hatta sizden 15 dakika kadar önce aradı ve beni öldüreceğini söyledi” dedi. Şirin Ş., şöyle konuştu: “Eşimin ailesi tarafından avukat tutuldu. O da cezayı temyize gönderdi. Temyiz süresi de bildiğim kadarıyla bir yıl kadar sürüyor. O süre içinde bana bir şey yapmayacağının garantisini kim verecek peki? Sonuç itibarıyla bu sadece benim meselem değil, tüm kadınların meselesi. Biz, kağıt üzerindeki korumayı kabul etmiyoruz.” Eşinden hâlâ boşanamadığını, 7 Mayıs’ta boşanma davasına ilişkin bir du ruşmanın daha görüleceğini belirten Şirin Ş., bu duruşmanın “son olmasını umut ettiğini” dile getirdi. Bıçaklanma olayından sonra Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Adalet Bakanlığı’na konuyla ilgili talimat verdiğini de anımsatan Şirin Ş., “Ancak ardından gelen bir şey olmadı. Yasalar belli, uygulanacaklar belli” dedi. Mahkemenin verdiği üç yıl hapis cezası kararının “emsal teşkil ettiğini” vurgulayan Şirin Ş., diğer basit yaralama davalarında bugüne kadar böyle bir karar verilmediğini, verilen kararların genellikle 4 ile 1 yıl üzerinden gerçekleştiğini ve onların da para cezasına çevrildiğini kaydetti. Saldırıdan sonra çocuklarının da psikolojisinin bozulduğunu, özellikle oğlunun korktuğunu dile getiren Şirin Ş., “Olaydan sonra bana yakın koruma verildi. Yakın koruma da genellikle bürokratlara falan verilen bir karar. Bu anlamda yakın koruma kararı da emsal teşkil ediyor ancak korumalar benim bölge dışına çıkmama izin vermiyorlar. Fakat işim gereği ben onları dinleyemiyorum çünkü adliye bölge dışında, Milli Eğitim Bakanlığı bölge dışında. Bu durumda karşılaşma olasılığı olsa bile onların sorumluluğu dışında görünüyor. Tedirginim” dedi. ‘Yargıtay kararı bekleniyor’ Konunun hukuki boyutunu değerlendiren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu sözcülerinden Elif Aydın da Mehmet Ş.’nin henüz yakalanamadığını belirtti. Aydın, “Mahkemenin verdiği karara göre Mehmet Ş.’nin üç yıl hapis yatması gerekiyor. Ancak karşı taraf karara itiraz etti ve dosya Yargıtay’a gitti. Muhtemelen Yargıtay mahkemenin kararını bozmayacak çünkü olay belli, kast belli. Ancak hapis yatması için Yargıtay’ın kararı gerekiyor” dedi. Mehmet Ş.’nin “koruma kararını ihlal” suçundan arandığını da kaydeden Aydın, “Koruma kararını ihlal şu anlama geliyor. Bir kişinin koruma kararı varsa, tehdit edildiği kişi tarafından hiçbir şekilde iletişim kurulamaz. Ancak Mehmet Ş., hâlâ eşini ve ailesini ölümle tehdit ediyor. Bu bir suçtur ve bu nedenle aranıyor” dedi. otelin on bin kişinin doldurduğu kongre salonunda seslendirtmişti. Bu kez Mahler Binler Senfoni’siyle tarihe bir iz daha bırakılıyor. Bu seslendirme SCAMV Başkanı Mehmet Başman’ın hayaliydi yıllardır... Sonunda vakfın 40., festivalin 30. yılında hayali gerçekleşiyor. Balkona girdiğimde baktım, çoktan yerini almış olup biteni izliyordu. Mi bemol majör tondaki 8. Senfoni’yi Gustav Mahler 19061907 yıllarında tamamlamış, ilk seslendirilmesi ise Münih’te 12 Eylül 1910 günü, bestecinin yönetiminde toplamı yaklaşık bin kişiyi bulan solistler, orkestra ve koro elemanlarınca yapılmıştı. Senfoninin Münih’teki ilk seslendirilmesi Mahler’in 51 yaşında ölümünden önce Avrupa’da halk önüne son çıkışı oldu. Senfoniye bu çok sayıdaki müzikçi nedeniyle “Binler” yakıştırması yapılmış ve yapıt böyle ünlenmiştir. Ancak kadronun toparlanmasındaki zorluk nedeniyle Mahler’in öteki yapıtları kadar sıklıkla seslendirilememektedir. Mahler 8. Senfoni’yi “yazdıklarının en büyüğü” olarak nitelendirmiş, “Kainatın birdenbire bir şarkıyla infilak ettiğini düşünün. Şarkılarda duyulanlar sanki insan sesi değil de gezegenlerin, güneşlerin evrende hareket ederken çıkardığı sesler...” demişti. Bu tarihî konseri kaçırmamanızı tavsiye ederim. Yaklaşık 1.5 saat süren bu dev yapıtın belirli bölümlerini dinlerken insanın tüyleri diken diken oluyor. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear