Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
06 Köylükadınlarkorosu Hem söylüyorlar, hem oynuyorlar Koroyu oluşturan kadınların pek çoğu ev hanımı. Ancak aralarında Numune Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan da var, GATA’da çocuklarla ilgilenen de... Her birinin en az iki çocuğu var. Kadınların söylemekten “en hazzettikleri” türkülerse, Aylin Demir tarafından notaya alınan Kırşehir ve Dalakçı köyü yöresine ait türküler... Örneğin “Hasan Oğlan.” Demir, “Hasan NKARA Kırşehir’in Mucur ilçesine bağlı Dalakçı köyü kadınlarının “içine kapanık, salt televizyon izlemek ve çocuk bakmakla geçen yaşamı” müzik öğretmeni Aylin Demir’le tanışmalarıyla bir anda değişti. Demir’in ön ayak olmasıyla Dalakçı köyünden gelip Ankara’da yaşayan kadınlardan bir koro kuruldu. Kadınlar, korodan sonra yaşamlarındaki değişimi, “Bu koro bizim yolumuza ışık oldu, kadın olduğumuzu hissettirdi” şeklinde açıklıyorlar. Koronun şefi, kurucusu, Pursaklar Dede Korkut Anadolu Lisesi müzik öğretmeni Aylin Demir, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nın Şan ve Opera bölümlerini bitirmiş; Hikmet Şimşek, Bircan Pullukçuoğlu, Vagıf Kerimov, Yalçın Davran, Keriman Davran, Mustafa Apaydın, Feruzan Esmergül gibi pek çok sanatçı ile çalışmış bir isim. Demir, bir akşam akrabaları, köylüsü, Seher Köksal ve eşi ile otururken, “Köylü Kadınlar Korosu” kur Öğretmen Aylin Demir, Dalakçılı kadınları müzikle tanıştırdı 11 Şubat 2011 Cuma 345 A SELDA GÜNEYSU maya karar vermiş. Eşi Arslan Demir de destek vermiş, öncülük etmiş. “Bu koroyla biz, Dalakçı köylüleri olarak birlikte vakit geçirme imkânını yakalarız” demiş. Ardından Aylin Demir ve Seher Köksal, Ankara’da yaşayan diğer Dalakçı köyü kadınlarına tek tek telefon etmiş. Koroya önce 510 kişi katılmış, giderek de sayı artmış. Bugün 30 kişiden oluşan koronun çalışmalarına Keçiören Halk Evi’nde, 24 Ocak 2010’da resmen başlanmış. Oğlan” türküsünün öyküsünü şu sözlerle anlatıyor: “Köydeki bir kızı, sevmediği biriyle evlendirmişler. Oğlan askere gidince, kız eşi için bu türküyü yakmış. Daha doğrusu sitemini, ahını bu sözlerle dile getirmiş. ‘İla Hasan gebereydin öleydin. Ben ellere varaydım’ gibi. Bu ve bunun gibi Dalakçı köyüne ait türkülerin ayrı ayrı oyunları da var. Biz konserlerimizde bu oyunları da sergiliyoruz. ‘Sarı Kız, Allılar, İskarpin İçinde Dönen Ayaklar, Keten Göynek Filfili’ ve ‘Pışpırdım’ adlı türküler de benim notaya aldığım yöreye özgü türküler.” ‘Aynaylabarıştılar’ Demir, koronun çalışmaları sırasında kadınlarla yaşadığı komik olayları da şöyle aktarıyor: “Koroda bir teyzemiz var. Çalıştırıyorum, çalıştırıyorum ama o her seferinde, kulağında kaldığı gibi söylüyor türküyü. En sonunda, ‘Teyzecim önündeki kağıda baksana. İnan ki yoruldum’ dedim. ‘A kızım okumam yazmam yok ki, kağıt bana bakıyor, ben kağıda’ dedi. Yine bir arkadaşımızın eşi, yaşlıca bir amca, bir gün çalışmalar sırasında gelip, teşekkür etti. ‘Kızım, senin ayağını öpeceğim. Benim hanım bu koroya katılmadan önce kendisine hiç bakmazdı. Evde otururdu. Çok da sinirli olurdu. Ben de evde oturunca çık, çık diye kovardı beni. Sanki suç işlemişim gibi. Bir şey söylemeye korkardım. Şimdi çok mutlu. Koronun çalışmalarının olduğu günü iple çekiyorum’ dedi bana. Bir başka arkadaşımızın eşi de, eşinin koroya başladıktan sonra aynayla barıştığını, bunu görünce kendisinin de çok mutlu olduğunu anlattı. ‘Yeterki kendisine baksın, kadın olduğunu hatırladı’ dedi. Bu sözler benim için çok önemli.” Korodoki kadınlar da “Bu koro bizim yolumuza ışık oldu” diyorlar. Eşlerinin kendilerine verdiği destekten de hayli mutlular. Bu mutluluğu, “Bizim erkeklerimiz her daim hanımlarının yanında” sözleriyle anlatıyorlar. Dalakçı THM Kadınlar Korosu bugüne değin pek çok konser vermiş. En son 5 Şubat’ta, kuruluşlarının birinci yılını kutlamak amacıyla konser vereceklerdi ki Ostim’de meydana gelen ilk patlamada, köylüleri ve akrabaları Hasan Bozkurt ağır yaralandı. Bu nedenle konser iptal edildi. Kadınlar, şimdi Bozkurt’un sağlığına bir an önce kavuşması için dualar ediyor. “Canımız yandı, bu son olsun” diyorlar.