Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 322/3 EYLÜL 2010 Beyaz at ve mavi at ? Yasemin ŞENYURT Kapısını araladığım onca düş bahçesi, onca anılar tüneli ve zorluklarla çevrelenmiş yaralı hayatlar, ‘her şeye rağmen’lerin gölgesinde güneş yakan umut dolu bakışlar gözlerinde her birinin... Bilmem bundan sonrasını anlatmaya yeter mi sözcüklerin gücü... Ben elimi uzattım sadece, uzattığım eli öylesine sıkı kavradılar ki, yüreğimi burada bıraktım ben... Neden bu büyüyü siz de yaşamayasınız?” (Merve Yüksel) Bembeyaz bir at hayal edin. Bembeyaz atın kafasını ağaca vurduğunu gözünüzün önüne getirin. Kafası acır dediğinizi duyar gibiyim. Peki ama neden kafasını vuruyor ağaca dediğinizi de biliyorum. Kafasını ağaca vurmasının nedenini öğrenmek için şu an bulunduğunuz yerden farklı bir yere geçmeniz gerekir dersem beni anlayışla karşılayacaksınız. Farklı bir yere geçip oradan baktığınızda atın kafasını boş yere ağaca vurmadığını anlayacaksınız. At kafasını ağaca vurdukça, ağacın dallarına sıkışan kuşlar gökyüzüne uçabilmektedir. Gökyüzü yepyeni bir gelecektir. Kuşlar “normal” insanlardır. Beyaz at; şizofreni hastalığını yaşayan bireydir. Ağaç ise kendimizi yerleştirmeye çalıştığımız kalıplardır. Beyaz at acı çeker ama o acısının gizli bir nedeni vardır. Beyaz ata hep olduğunuz yerden bakarsanız onun sadece acı çektiğini düşünürsünüz. Farklı bir yerden bakmayı başardığınızda beyaz atın yapmak istediğini anlar ve onunla empati kurarsınız. Hangimiz beyaz at olabiliriz? Hangimiz kuşları düşünerek kendimizi yaralamayı göze alırız? Hangimiz ağacın köklü kurallarına kafa atma cesaretine sahibiz? “ yaseminsenyurt@gmail.com GELİŞİNİZİ BEKLİYORLAR Mavi At: Ankara’da şizofreni hastalığını yaşayan bireylerin ve yakınlarının çalıştığı duvarlarında öyküsü yazan ve tavanlarından aşağıya kitaplarla sarmalanan aynı zamanda da bavulların sandıkların içinde de kitap bulabileceğiniz, çay ve kahve içebileceğiniz, dertleşebileceğiniz, tartışabileceğiniz özel bir mekân. Beyaz At’ı hayal etmenizi istemiştim yazımın başında. Mavi At’ı hayal edenler ve gerçeğe dönüşmesi için emek verenler, fedakârlık yapanlar ve canla başla çalışanlar sizin gelmenizi dört gözle bekliyorlar. Siz gelirseniz Mavi At başka şehirlerde de doğacak, büyüyecek. Bu aslında şizofreni hastalığını yaşayan bizleri yalnız bırakmadığınız anlamına gelecek. Mavi At’a gelmeniz aslında önyargılara beraber kafa atmamız anlamına gelecek. Mavi At’a gelip bir bardak çay içmek zor değil. Mavi At’a gelip, “Siz boşa kürek çekmiyorsunuz. Yaptıklarınız, başardıklarınız çok önemli ve sizlerin yanında olacağız” demek için vakit kaybetmeyin. Mavi At’ın heyecanını yüreğimizde duyabilir ve bu konuda duyarlı olmayı başarabilirsek Türkiye’de şizofreni hastalığını yaşayan insanların içine su serpmiş olmakla kalmayacağız. Yirmili yaşlarında bu hastalıkla karşılaşan ve karşılaşabilecek tüm insanlara çalışma olanağıyla beraber üretkenliklerini ortaya koyabilmeleri için cesaret vermiş olacağız. Kendi içine çekilmiş ve odasından dışarı çıkmayan çoğu arkadaşım Mavi At’a gülerek geliyor; isteyerek ve severek çalışıyor. Dileğimiz Mavi At’ın yalnız kalmaması… Umudumuz Mavi At’ın başka şehirlerde de var olması! (Mavi At Kafe Kültür ve Yaşam Ortamı adres, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi 31/8 Beşevler. Tel: 212 00 06. Şizofreni Hastaları ve Yakınları Dayanışma Derneği adres, Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi 39/6 Beşevler. Tel: 212 11 12.) Bu yazı Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) tarafından hazırlanmıştır. Bayram yaklaşıyor NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ramazan nedeniyle gıdaya yönelen alışveriş, Şeker Bayramı’nın yaklaşması nedeniyle kıyafete kaydı. Başkentlinin bu tercihi Ankara Hali’ndeki esnaf tarafından dile getirilirken, meyvesebze satan dükkânların tenhalığı da bunu ortaya koyuyor. Ankara Hali’nde, Ramazan öncesi ve yurttaşların oruç tutmaya başladığı ilk günlerde yaşanan yoğunluk yerini tenhalığa bırakmış durumda. İftar ve sahur için gıda A Alışveriş gıdadan kıyafete kayıyor ürünleri alan yurttaş yoğunluğu artık gözlenmiyor. Hal esnafı, işlerin “düştüğünü” söylüyor. Sebzemeyve tezgâhlarına yönelen müşterilerin tek tük olması göze çarpıyor. Hal esnafı, orucun başlamasıyla birlikte düzelen işlerin yeniden azalmasından yakınıyor. Esnafın ortak değerlendirmesi şöyle:“Ramazan ayı başlarken işler toparladı. İnsanlar iftar ve sahur için alışveriş yaptı. Ama şimdi işler çok düştü. Bir de bayram yaklaşıyor, herkes bayramlık almaya yöneldi. Alışveriş kıyafete kaydı.” Hal’in yakınlarında giysi satan mağaza sahipleri de, yurttaşların eğilimini doğruluyor. Mağaza sahipleri Ramazanın başlangıcında kendilerinin müşteri sıkıntısına düştüklerini, bayramın yaklaşmasıyla insanların bayramlık kıyafet alışverişine yöneldiğini dile getiriyor. Hal’de satışların azaldığı yönündeki kaygıları paylaştığımız mağaza çalışanları “Onların işi iyiyken bizimki düşmüştü. Şimdi sıra bizde insanlar bayramlık almaya geliyor” diye konuşuyorlar. 11