Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
‘Hedefimiztoplumlabuluşanüniversite’ ANKARA Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, hedeflerinin toplumla buluşan üniversite olduğunu bu doğrultuda çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi. Taluğ, Türkiye’de ilk ve tek Afrika Araştırmalar Merkezi’ni kendilerinin kurduğunu, üniversiteye bu yıl katılacak 8 bin öğrenci ile birlikte bilim ateşi yakarak Anıtkabir’e yürüyeceklerini dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Cemal Taluğ, Ankara Üniversitesi’nin çalışmalarını değerlendirdi: Cumhuriyet Ankara 323/10 EYLÜL 2010 A ? Sertaç EŞ Taluğ, Cumhuriyet Ankara’ya yaptığı açıklamada, Ankara Üniversitesi’ni Ankara’nın üniversitesi olarak gördüklerini söyledi. Taluğ, “27 Aralık’larda Atatürk’ün Ankara’ya gelişinde Keklikpınarı’na rektör olarak yalnızca biz gideriz: Ankara’nın başkent oluşu törenlerine üniversite olarak biz katılırız. Çünkü biz Ankara’nın üniversitesiyiz” diye konuştu. Üniversitesinin çalışmaları hakkında bilgi veren Taluğ, rektörlüğe bağlı olarak Ankara Araştırmalar Merkezi kurulduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünü kaydett i . Taluğ, “Bu merkez Ankara’ya ilişkin her şeyi araştırıyor, çözüm üretmeye çalışıyor ve öneriler getiriyor” diye konuştu. Kızılcahamam’da bir Jeopark uygulamasının sürdüğünü anlatan Taluğ, “Bu hem üniversitede bilime hizmet ediyor hem de jeoturizm sayeside bölge halkının kalkınmasını amaçlıyor” değerlendirmesini yaptı. Yine rektörlük bünyesinde oluşturulan Latin Amerika Araştırmaları merkezi çerçevesinde Küba Havana Üniversitesi’nde Türk Kültürü bölümü oluşturulduğunu, üniversiteden giden öğretim görevlilerinin burada çalışmalar yaptığını kaydeden Taluğ, “Üniversite bünyesinde ayrıca Afrika Araştırmaları Merkezi’ni kurduk. Türkiye’de Afrika konusunda çalışan yegane bilim adamları burada bulunuyor. Türkiye’de tropikal iklim ve tropikal tarım üzerine çalışan bilimadamları yoktu. Oysa Avrupa gıda güvenliğini sağlamak amacıyla bu konuyu çok ayrıntılı araştırıyor. Türkiye’de böyle bir birim yoktu, bu açıkları kapatıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Toplumla buluşma Üniversite anlayışlarını “Toplumla buluşan üniversite” olarak açıklayan Taluğ, şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz toplumla buluşan üniversiteyi amaçlıyoruz. İstiyoruz ki halkın içinde, halkın içine karışan ve orada görünen bir yapımız olsun. Halkla buluşmaya önem veriyoruz. Çocuk Üniversitesi oluşturduk. Çok çeşitli toplumsal sorumluluk projelerimiz var. Toplumsal sorumluluk projeleri kapsamıda öğrencilerimizin katılımıyla TEMA ve ÇYDD ile çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. Cezaevindeki çoçuklara yönelik çalışmalarımız var. Açtığımız bilgisayar işletmenliği kursunda 8’ine sertifika verdik. Bu çocukların yüzde 50’si dışarı çıkınca yeniden suça yöneliyor.” Prof. Taluğ, Ankara Üniversitesi’ne bu yıl 8 bin yeni öğrencinin kayıt yaptıracağını, yeni katılanlar için bir uyum programı yapacaklarını, 21 Eylül’de yakılacak bilim ateşiyle birlikte ve bu öğrencilerle Anıtkabir’e yürüyeceklerini dile getirdi. Üniversite olarak yurtdışına açılmayı da bir politika olarak gördüklerini anlatan Taluğ, üniversitede okuyan yabancı öğrenciler için bir ofis oluşturulduğunu, Erasmus kapsamıda Avrupa’daki ülkelerle öğrenci değişiminin sürdüğünü söyledi. Taluğ, Avrupa’ya gönderilen öğrencilere maddi destek sağladıklarını da vurguladı. Taluğ, “Öğrenci değişimi yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmayacak. Güney Kore’ye gidiyoruz, orada nasıl bir işbirliği alanı olur ona bakacağız. Suriye ile öğrenci değişim programı yapmak istiyoruz. Şam Üniversitesi ile karşılıklı öğrenci değişimi gündemde” değerlendirmesini yaptı. KesikparmakNumune’dedikildi NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaşadığı Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde odun keserken işaret parmağını uç eklem bölgesinden baltayla kesen Abdulkadir Güngör’ün parmağı Numune Hastanesi’nde dikildi. Kopan parmağı yerine diken Doç. Dr. Metin Akıncı, hastanın kısa süre sonra normal işlerine dönebileceğini dile getirdi. Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde sabah saatlerinde odun kesen Abdulkadir Güngör, ters bir hareket yapmasıyla birlikte sol elinin işaret parmağını uç eklem bölgesinden kopardı. Hemen ilçe hastanesine götürülen Güngör, müdahalenin burada yapılamayacağının anlaşılması üzerine Ankara Numune Hastanesi’ne sevk edildi. Güngör’ün arkadaşları da kopan parmağı bularak Ankara’ya ulaştırdı. Parmağını kesmesinin üzerinden yaklaşık 6 saat geç Yaklaşık 6 saat sonra parmağa cerrahi müdahale yapıldı müdahele ettik, kopan parmak ise yerine başarılı bir şekilde dikildi” diye konuştu. A Yüzük parmaklarına dikkat Akıncı olası vakalarda yurttaşları, özellikle kopan organı direk buzun içine koymama konusunda uyararak, ‘Buzlu suyun sıcaklığı yaklaşık 4 derece olmalıdır’ dedi. Dr. Akıncı özellikle ilk müdahlede kopan parçayı kesinlikle direk seruma ya da suyun içine atılmamasi konusunda uyardı. Kopan parçanın dayanıklılık süreci mesine karşın Doç. Dr Akıncı’nın cerrahi müdahalesiyle kopan parmak yerine dikildi. Akıncı, hastanın yakında eski yaşamına devam edebileceğini dile getirdi. Akıncı, operasyonun başarılı olmasında kopan parmak ucunun uygun şekilde hastaneye getirilmesinin önemli katkısı olduğunu söyledi. Akıncı, kopan parçanın önce su geçirmeyecek bir naylon poşete konduğunu, bu poşetin su dolu bir poşete konduğunu ve son olarak bunun da buz dolu bir poşetle taşındığını anlattı. Akıncı, “Şayet kopan parça bu şekilde gönderilmeseydi, direkt buz kabının içine konarak gönderilseydi parmak donardı ve bir işe yaramazdı, hemen nin bölgedeki adele oranına bağlı olduğunu, parmak ucunun şartlar sağlandığında 20 saate kadar dayanabilirken, kol bacak gibi adeleli bölgeler 4 saatle sınırlı olduğuna dikkat çekti. İnsanları kopmamış, vücuda bağlı kalmış vakalar konusunda uyaran Akıncı şu bilgileri verdi: “Kopmuş organlar için uygulanan hassasiyetin aynının kopmamış olanlarada uygulanması gerekir. Vakayla ilgilenen doktorun hastanın kopmak üzere olan organında dolaşımı çok iyi kontrol ve takip etmesi önemlidir. Bu tarz olaylar genelde trafik kazalarında ve düşmelerde çok sık görülür, özellikle yüzük takan insaların bu tarz vakalarda dikkat etmesini öneririm” Akıncı, bazı vakalarda hastaların kol, parmak gibi organları kopmamış dahi olsa aynı riskin onlar içinde geçerli olduğuna dikkat çekti. 2