13 Ocak 2025 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyreî nkaf Cumhuriyet Ankara 308/28 Mayıs 2010 Karacaoğlan: Halk0zanına Folklorik Halk0perası Yansımalar awmwmmmmmmmma Şefik KAHRAMANKAPTAN nesinde de Karacaoğlan”ı, dondurmacıfırıncı karışımı bir algı yaratan beyazlar içinde izledik. Final sahnesinde, beshin görünür ” deyişimiz geçerlidir. Yazdıklarını kısaltmaya tecimn kitapçıktaki önerilerinde yer alan Karacaoğlan”ın kıyamazlar. Sevip saydığım, pek çok yapıtım da beğeniyle “sazını düt dalına asarak” mağaradan içeri girrnesi aynadolu”da “Geç olsün da, güç olmasın ” diye dinlediğim Yalçın Tura ne der, bilemem... rmtısı, simgesel olarak ışık ve koronun perdelemesiyle yanbir deyiş vardır. Arna ne yazık ki, çoğu işimiz Tura librettosunda Karacaoğlan”ı işlerken, halk ozasıtıldı. Samnayın ki, müzikte saz sesi de vardı. Saz “simhem geç, hem de güç oluyor! Tıpkı, yaşayan nmm “Ben meylimi üç güzele düşürdüm /Biri Şemsi biri gesel ” olarak düşünülmüş Karacaoğlan”ın elinde zaman önemli bestecilerimizden Yalçın Tura”nın Kamer, ille El ?f ” dizelerinden yola çıkarak, olayları zaman taşıdığı ve çalar gibi yaptığı bir aksesuardı. (d. 1 93 4) Karacaoğlan Operası”nın sahnelenebuna göre çeşitlendirip kurgulamaya çalışmış. zik dikkate alındığında, bu gerçek kendini daha çok belli ediyor. Bilirim, çoğu besteci için “Küzgüna yavrüsü şa bilmesi gibi... Once öyküye bir göz atalım. Bundan 17 yıl önceki eski Kültür Bakam Namık Kemal Zeybek, kendi halk külteci, zaten üzerinde araştırma çalışmalarını sürdürmekte olduğu 17. yüzyıl halk ozam Karacaoğlan konusunda çalışmasını yo ğunlaştırarak, iki perdelik operamn librettosu ve partitürünü 1994”te bakanlığa teslim eder. Gelmiş Karacaoğlan”ın kişiliğindeki “gördüğü her güzel çiçekten bal almaya çalışan arı "ya benzetebileceğimiz çapkın yanım, şiirlerindeki bu yanımn dışavurumunu ortaya etrafında dönüyor. Beyoğlu ile Aksakallı Hızır da konuyu kavramım daha çok Latif Demirci”nin karikatürlerinde siyasetçi ve aydınlann rüyalanna girip kehanetlerde bulunan kişi olarak tanıyan gençlerin, Saygun”un Kerem ope GÜÇLÜ TENOR LİKOS Tenor Hüseyin Likos, başrolde çok başanlıydı. Hemen hepsi “tiz kimisi tüm bir tabloya yayılan 12 aryade söyledi. Artikülasyonu tertemizdi, söylediği her söz türümüzden esinli bir opera siparişi verir Tura”ya... Bes çıkamıış. Dolayısıyla esas örgü üç kadın ve Karacaoğlan yı tizlerde sesini tarazlamadan, güçlü ve müzikal biçimtamamlayan yan kişilikler. Günümüzde “aksakallı dede ” cük anlaşılıyordu. Tenor partilerinde bestecinin prozodi dikkati de anlaşılırhğı sağlayan ögelerden biriydi. Likos”un sahnesi de yeterliydi, hatta, bir ara düşmek üzere olan bıgeçmiş yönetimler döneminde bu çalışma “çekmece yığını eliyle maskeleyerek söylemeye devam etrnesi bu mahkümü ” olarak kalır! Devlet Opera ve Balesi Genel Mürasında da yer alan ve “aşk şarabı dolüsünü ” uzatan bu rol için ne denli “özveri "yle çabaladığımn işaretlerinden dürlüğü”nün 2009”dan itibaren yeniden yapılanıp her sahkişiyi kavramsal anlamda aynca araştınnalarım tavsiye edebiriydi. Elifte Sema Çavuşoğlu rolünün gereğini sesi ve rım. neye her sezon bir Türk yapıtı sahneleme zorunluluğu gesahnesiyle başarıyla yaparken, Kamer” de Ebru Etitirerek başlattığı “çekmece temizliği ” çerçevesinde, bu yıl zer”in sahnesi sesinden daha öndeydi. Şems”te ise Ebru Antalya”da sahnelenmesi gündeme alınır. Tıpkı Sabahattin Kaptan bekleneni veremedi, belki gününde değildi. BeKalender”in (d 1919) Cem Sultan Operası”mn 48 yıl sonSahnelemeye baktığımızda, rejisör Murat Göksu ile yoğlu”nda Bora Baran ?ziğiyle rolüne yakışmıştı. Akra Ankara”da, Cemal Reşit Rey”in (19041983 Çelebi onun istekleri doğrultusunda dekoru yapan Gürcan Kusakallı”da Şafak Güç, bas partilerim başarıyla söyledi. Her Operası”mn da “sahnesiz bıraktırılmış ” lstanbul”da,bilay an ve giysileri hazırlayan Çimen S0muncu0ğlu”nun, aksakallıda bulunduğu varsayılan “davüdî ” özelliği secak konser biçiminde ilk kez bu yıl seslendirilebilmesi gibi... “ilkesel anlamda ” büyük ölçüde bestecimn önerilerini diksiyle vurgularken, ?ziğiyle de role yakıştı. Erkek ve kaBu gerçekten hareketle değerlendirdiğimizde, Karadın korolan, Caner Ruhselman tarafınkate aldığım görüyoruz. Kitapçıkta sahnelemeye ilişkin caoğlan”m geç ve güç bir biçimde sahnelenebilmiş olması, önerilerinde Yalçın Tura, çok kladan iyi hazırlandıklarını yansıttılar. Şef SerTürk opera dağarımn bilinmesi, tanınması, kayda geçisik bir yaklaşımla, işin Binboğa yödar Yalçın da, orkestrayı iyi hazırladığırilmesi açısından önemlidir. Arna şu sorulan da sormak resinin doğasına, 17. yüzyıl giyim m kanıtladı ve müziği ruhuna uygun bigerekir: Yapıt teslimim izleyen birkaç yıl içinde sahnetarzına uygun olmasım, “s0yütlaçimde ortaya çıkardı. Daha önceki yalenmiş olsa, besteci eksiğimfazlasım görüp, bazı düma veya stilizasyona gidilse bile büpıtlarda da hep ortalamamn üzerine çıkzeltmeleri, kısaltrnaları yaparak eserinin gelişmesini sağnün en alt düzeyde kalmasını ”, ma başarısı gösteren orkestra, gene iyi tınbelli sahnelerde folklorik danslara lamaz mıydı? Yıllar içinde eser üzerinde sahneleme ve talıyordu. sanm açısından değişik yorumlar yapılmaz mıydı? Geyer verilmesini öneriyor. Sahnede, Sonuç olarak, Türk operalarım “Şü cikme, yapıtın 16 yıl önceki anlayış ve bestecimn o gündurağan, kademeli, klasik yöntemAzerî kardeşlerimiz kadar olamadık” diye kü libretto ve müziğiyle, genel yaklaşımın, çağcıl gerlerle hazırlanmış bir dekor var. eleştirenlere yamt oluşturacak mtelikte, çeklerin daha farklı olduğu günümüzde prömiyer yapGiysiler ise, çizimleri olmasa bile Karacaoğlan”dan bol güllübülbüllü haymasına yol açmıştır. malzeme seçimi açısından “kitch ” li uzun çokseslendirilmiş bir “türküler olarak mtelendirilebilecek ucuzlukgeçidi ”m, semah esintili oyunlann yer SU RE VE AKIŞ GOZDEN GEÇIRILMELI ta. Daha çok 19. yüzyıl Osmanlı dealdığı, birbirine eklentili sahnelerle sunan bir temsil izledik. Emek sahipleriyer aldığı 'ğıerdelikdöGelelim, 15 Mayıs gecesi Antalya”da “dünya ilk senlerimn gösterimi "nde tanık olduğumuz iki perdelik operaya... Uç saşemelik” tipi kumaşlarla yapılmış, mn tümüne, bir eserin “çekmeceden sahatlik süreye en baştan itirazım var. Günümüz koşullarındönemin göçer giysilerinin renklili neye ” taşınmasındaki katkıları için teda insanların dikkatlerini yoğunluşturma yeteneği konuşekkür etrnek gerek. ğini “parlaklık” olarak algılatan bir sundaki tüm ölçümler, böyle bir yapıtın süresinin iki saaçalışma. 17. yüzyıl Binboğa göçer ti aşmaması gerektiğini gösteriyor. Hele konu ve güzel oltopluluklanmn hangisinde böylesine makla birlikte belli başlı iki ritm üzerine kurulmuş mü“cajca?ı ” giyim vardı acaba? Hele Beyoğlu”nun kımıızı kaftanı! Bir başka uyumsuzluk ise Karacaoğlan ve Aksakallı giysilerinde görülüyor. Seçilen malzeme, PakistanHindistan gibi ülkelerden ithal, simliaynalı semt pazarlannda yer tezgâhlarında satılan yas KUMAŞ SEÇİMİNDEKİ GARABET! tıkyüzü, batik gibi kumaşlar. Bunlardan “kırkyama ” tekniğiyle üretilmiş cüppekaftan karışımı giysiler doğrusu 'şaşırtıcı "ydıl Bu denli 'Ş/erellik”ve “aslına üygünlük” arzulanan bir işte, PakîHindî desenlerin işi ne? İyi düşünülmüş stilize giysi tasarımı, renk ve kumaş seçimiyle sahneler mutlaka daha etkili olacaktı. Final sahnesinde yönetmen Göksu, bitişi Karacoğlan”m bir alçı heykelinin yükseltilmesiyle vurgulamayı uygun görmüş. llişkimn kurulabilmesi için olsa gerek, ?nal sah
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear