26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

ClnkarCl Kfr Cumhuriyet 1r~\ Cumhuriyet Ankara 308/28 Mayıs 2010 Bahar Gelecek mi Dersiniz? • Özlem OKTAR VAROĞLU Ankara Caz Derneği ozlemvaroglu@hotmail. com âlâ soğuk. Son 34 yıldır mayıshaziran hatta temmuzda da çok yağış oluyor. Ama sanki bahar yağmuru gibi değil de ciddi soğuk havaylaberaber. Siz de fark ediyor musunuz yoksa benim hüsnü kuruntum mu? Kışlıklan kaldıramadık bir türKL Oysa ne çok severim Ankara'nm bahannı. Çiçekler açmış olmasa inanamıyacağım, hâlâ bir mart havası. Bir yanım diyor ki ne güzel serin işte, hem fazla güneş cilde zararlı! Ama bir yanım da sokaklara, parklara atmak istiyor bedenimi ve ruhumu, ama çimlere yatamayınca, ıslak taşlara oturamayınca sadece yürümek kalıyor. Yürü yürü de nereye kadar! Yaz gelsin istiyorum! Ankara, üniversite kenti. Gençlerim bahar festivallerini yaptılar, birbirinden güzel etkinlikler, yağmur, soğuk. Tek tek iptal edildi birçok etkinlik. Ağzunızın tadıyla bir piknik yapamaz olduk! Sahi piknik yapacak yerimiz kaldı mı? Konya yolunda görürdüm canım insanlanm yol kenannda minik mangalları ile piknik yaparlardı, onu da göremez olduk. Et de kalmadı tabii, piknik yapacak moral de. Hava da bozdu tabii böyle olunca. Sokak Festivalimizi bile yapamadık bu sene. Yağmur bahane tabii, yapacak maddi kaynaklan da yaratamadık ama ya bulabilseydik? Ne güzel dans edecektik, ya da sokakta spor konusunu işleyecektik Kavaklıderem Derneği ile birlikte. 0 da olmadı. Hani bütün bunlar yolunda gitse çıkıp etkinliklere gidip kendimizi açık havaya atacak mıyız onu da bilemiyorum. Sıcak evlerimizden, kurulu düzenlerimizden aynlmak zor. Çoğumuzun evinde DVD'ler, highfi sistemlerimiz, en son teknoloji, bilgisayarlanmızda sosyalleşmek varken niye çıkalım sokaklara? Zor soru... H Bir Ankara Macerası Geçtiğimiz hafta sonu bildiğiniz gibi bir macera yaşadık. 23 haftadır haberini veriyorum sizlere, bir Jon Secada geldi geçti Ankara'dan pazar günü. İzleyenler hak vereceklerdir, dünya stan, son derece güzel sesiyle, sahneye hakim, çok keyifli biriki saat yaşattı bizlere. Ankara'da mıyız, Las Vegas'ta mı bilemedik! Ah keşke siz de gelebilseydiniz! Size biraz konser öncesinde yaşananları, yani "sahne arkasıra" anlatsam. Acırsınız halimize de neyse ki pembe gözlüklerim gözümde, biraz eğlenceli hâle getirmeye çalışayım bari. Ankara Caz Derneği ve LEO Organizasyon olarak gerçekleştirdiğimiz önemli bir konser. Ankara için de önemli, yıllarm pop sanatçısı, 2 Grammy kazanmış, milyonlarca albüm satmış biri, üstelik de Ricky Martin, Gloria Estefan gibi sanatçdaraparça yazan bir besteci. Her zaman gelmiyor böyleleri. Önemsiyoruz ve elimizden geldiğince iyi bir duyuru yapmaya çalışıyoruz. Amaç uluslararası bir sanatçıyı şehrimizde misafir edebilmek, bu güzel anıyı herkesle paylaşabilmek, emeğimizin bir sonuca ulaşması, 1 2 saatliğine de olsa kafa dağıtabilmek, muazzam bir sesi dinleyebilmek... Hepimizin bir nedeni var. Tabii bütçe olmadığmdan şehrin reklam duvarlarmda yer alamıyoruz, televizyonlara reklam veremiyoruz ama canla başla uğraşıyoruz duyurmaya. Ama yağmur ve soğuk bırakmıyor ki yakamızı! ODEON'da yapalım demişiz, çok insan gelir demişiz, belki masraflan çıkartır, kâra bile geçeriz diye sevin mişiz. 0 da ne? Hava neredeyse eksi derecelere düşecek. Yakın arkadaşlanm moral vermeye çalışıyor, istekler havanın açıp ısmması yönünde göklere yükseliyor, reiki bilenler, pozitif düşünenler, hepimiz "istiyoruz" yüce tannm havayı ısıt. Yoksa donacağız hep birlikte konserde. Sorumluluk da ağır, bin kişinin antibiyotikparası da çoktutacak. Hay Allah! Neyse ki çok az bilet satışı, buradan kurtanyoruz! Bana sıklıkla şu soru sorulur: Ah herkes İstanbul'a geliyor, siz de biraz uğraşsanız da hazır oraya gelen sanatçılan Ankara'ya da alsanız! Oldu. Zaten İstanbul'da etkinlik yapan kişiler de diyorlardı ki "Ah Ankara'da da yapsak da onlar da masrafları paylaşsalar." Yok böyle bir şey. Bizi arayıp konser paylaşmak için gereken o minicik zamanı bile ayırmıyorlar. Aynca sanatçıyı bulup ayartınz belki diye Türkiye sınırları dahilinde ikinci bir etkinlik yapmamalan için kontratlarla bağlıyorlar. Bu sefernasdsa I.C.T.A ulaşıyor bize ve konserin Ankara ayağını öneriyor. Kaçınr mıyız bu fırsatı hemen tamam diyoruz. Zaten bin bir zorlukla üstesinden gelmeye çalıştığımız bir etkinlik. Sağ olsun Nurol ve ALKE'nin reklam destekleri olmasa, Rixos Otel konaklatmasa, YESA yardımcı olmasa, Bilkent biraz destek vermese bunu da yapmamız mümkün değildi. Bir de hafta boyunca o ne yağmur, o ne soğuk. Kimse bilet almıyor! Kapalı salona alacağız, her yer dolu.. Mayıs ayı tabii, balolar, mezuniyet törenleri, kongreler, yer yok. Allahım güzel bir salon versen bana neler yapacağım... Bazen diyorum ki sırf bu iş için bir üniversite kursam, kocaman da bir kültürsanat merkezi yapsam.. Şu "yerim dar" olayından bi kurtarsam Ankara'yı. Kapalısı, açığı, yan açık. Ne istersem olsa. Sıcacık evlerinizden çıkıp geldiniz! Teşekkürederiz... Şaka bir yana gerçekten zor oluyor böyle etkinlikler yapmak. Hani bir kamu kurumu değiliz ki cebimizde bütçemiz olsun, yıllık planımızda gelirimizin bir kısmını da sosyalkültürel olaylara ayırabilecek bir holding de değiliz. Ee, bu amaçla kurulmuş, fonlan olan, kaynaklan olan bir vakıf da değiliz. Daha önce de yazdığım gibi hayatın akışını damarlanmızda hissedebilmek, alkışlarda çoğalabilmek, omuz omuza oturup düş kurabilmek için. Çıkıp geldiniz konsere, sağ olun, var olun. Biletlerinizi aldınız, sıcacık evlerinizden bir pazar günü çıkıp geldiniz, sıkı sıkı giyindiniz, geldiniz. Hoş geldiniz, müzisyenleri, bu işe emek ve gönül vermiş LEO'canlan, diğer katılımcılan mutlu ettiniz. Umanm memnun kaldınız, umanm keyif aldınız. Alkışlanmz bize de değdi. Haftaya cuma görüşmek dileğiyle, sağlıkla ve sanatla kalm. 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear