Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 ANKARA AKKARA Talât HALMAN 17 Aralık 2010 Cuma 337 Şiirlere Kıyanlar illî bayramlardaki törenlerde sunulan bazı şiirlerin okunuşu benim kulaklarımı tırmalıyor. Bunların çoğu kahramanlık duygularıyla dolu olduğu için, haykırarak okumak gerekir sananlar var. Hele meydanlarda, stadyumlarda, TV’de “hamasî” şiir okunacaksa bangır bangır bağırmak şart mıdır? Cumhuriyet Bayramı törenlerinde gırtlaklarını yırtarcasına yapılan okumalar, şiir sanatına haksızlıktır, çünkü gerçek anlamı bozan içi boş bir abartıdır o. Bir de Osmanlıca sözcüklere yer verilmiş olan şiirleri okuyanların çoğuna öfkeleniyorum. Hele aruz vezniyle yazılmış şiirleri doğru okuyan kalmadı gibi. Kurban Bayramının birinci günü, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Süleymaniye’de Bayram Sabahı” başlıklı görkemli şiiri televizyon yayınında okunurken ses güzeldi, şiirin hakkı veriliyordu ama, birkaç kez (uzun ünlülerin kısa okunması gibi) telaffuz hataları oldu. Şiirleri okuyanlar, kusursuz telaffuz nasıl olur, niçin bunu bilenlere danışmıyorlar? Niçin TV yönetimleri ve/veya yapımcıları, işinin gerçek anlamda ehli danışmanlar kullanmıyorlar? Güzel şiirlerimizin canına okumak ayıp olmuyor mu? Pursaklar’da ‘rantsal’ dönüşüm M ‘Eğitimözelleşti’ ANKARA Pursaklar ilçesinde Bulgaristan göçmenlerinin yaşadığı ve kendi sitelerine ait olan anaokulu alanını belediye “özel eğitim alanı” olarak değiştirdi. Mahalleli 4 dönümlük arsanın başkalarına “peşkeş” çekileceği gerekçesiyle olayı mahkemeye taşıdı. Yaşanan karmaşa nedeniyle İl Özel İdaresi’nce yapılan anaokuluna da öğrenci alınamadı. Pursaklar’da 1989 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenler için kurulan yaklaşık 8 bin nüfuslu sitenin içerisindeki anaokulu ve gündüz bakımevi alanı davalık oldu. Siteye ait kreş alanı, belediye meclis kararıyla “özel eğitim alanı” olarak belirlendi. Site sakinleri, arsanın özelleştirilmesine tepkili ve geri verilmesini istiyor. Bölgenin ihtiyacını gidermek amacıyla 300 metre uzaklıktaki Faruk Duman İlköğretim Okulu’nun içerisine, önceden spor alanı olarak kullanılan yere yapıldı. Bölgede yaşayan yurttaşların kurduğu Bulgaristan Göçmenleri Derneği ise “eğitim ala A ALİ ÖZTÜRK Göbekçi tesettürlüler Başlarını örten hanımların, tesettürlü hanımkızların çoğuna sorarsanız aldığınız cevaplardan biri şöyle oluyor: “Başın açık, saçın görünür olması, bazı erkeklerde şehvanî istekler uyandırıyor – buna fırsat vermemek için başımızı örtüyoruz.” Bu izah doğruysa, saçlarını başlarını erkeklerin şehvetine karşı korumak isteyen hanımların, cinsel arzu uyandırabilecek başka hareketlerden de kaçınmaları gerekmez mi? Gel gör ki bazı TV programlarında şarkı söylenirken ayağa kalkıp gerdan kıranlar, kırıtanlar, şıkır şıkır oynayanlar, göbek atanlar arasında başı örtülü, hattâ tesettürlü hanımlar var. Peki, o hareketler, kimi erkeklerin iştahını kabartabilir diye düşünmüyorlar mı? Bu ne perhiz, bu ne arzuya davet? Eğlenceli bilim Ankara’daki Atılım Üniversitesi’nin yaptığı nice değerli çalışma arasında, çocuklar için Eğlenceli Bilim Merkezi de vardır. Merkez, övmelere değer bir popüler bilim dergisi de çıkarıyor – adı “Eğlenceli Bilim”. Derginin üçüncü sayısını gördüm, hayran oldum. Konularıyla, bilgi dağarcığıyla, resimleriyle, cana yakın renkleriyle, açık ve duru üslubuyla, büyüleyici bir yayın. Lazer’den “Anadolu Çalgılarının Tarihine”, “Vücudumuzdaki Elektrik”ten Karagöz’e, “Gözümüzdeki Gizemli Kör Nokta”dan “Sıfırlar ve Birler”e, “Sonsuz” kavramından “Zehirin Bilimi Toksikoloji”ye, “Neden İkinci Bir Dil Öğrenmeliyiz”den Proje Tariflerine kadar, çocukları da, yetişkinleri de sürükleyen yazılar. On yaşında çok akıllı ve üstün yetenekli bir arkadaşım var: Fatma Chafra. Okumaya, öğrenmeye meraklı. “Eğlenceli Bilim”in üçüncü sayısını elinden bırakmadı saaatlerce. “Eğlenceli Bilim” harika bir dergi. Kıskanıyorum bugünkü çocukları. Onların böyle bir yayını var. Keşke bizim çocukluğumuzda da olsaydı. nının” özelleştirilmesini yargıya taşıdı. İddiaları değerlendiren Ankara 14. İdare Mahkemesi hukuka aykırılık tespit etti. Mahkeme, “Faruk Duman İlköğretim Okulu bahçesine anaokulu yapılmasına yönelik belediye meclis kararı alınmadığı ve bu konuda bir değişiklik yapılmadığı” gerekçesiyle yürütmeyi durdurdu. ‘Peşkeş çekecekler’ Anaokulunun temeli atılmadan alınan yürütmeyi durdurma kararına karşın inşaatın sürdüğünü dile getiren Bulgaristan Göçmenleri Derneği Başkanı Sabahattin Ahmetoğlu, “Mahkeme kararına rağmen inşaata devam ettiler. Şimdi de çıkıp milyonluk yatırımı atıl duruma getirdiler, eğitime karşıyız gibi bizi lanse ediyorlar. Bizim amacımız ne anaokulunun açılmasına engel olmak ne de anaokulu illaki asıl yerine yapılsın kavgası. Biz yıllarca hepimizin cebinden çıkarak 8 bin kişinin üzerinde hakkı olan bir arsanın ‘özel eğitim alanı’ adı altında birilerine peşkeş çekilmesini istemiyoruz” dedi. Mahkeme kararından dolayı okulun açılamadığını savunan Pursaklar Belediyesi yetkilileri, dernek ile Ayyıldız Mahallesi Muhtarı Sinan Günay’ı sorumlu tutuyor. Muhtar Günay davadan geri çekilirken dernek yetkilileri yargılama ısrarını sürdürüyor. İmar planı değişti Belediye yetkilileri, imar planının toptan değiştirildiğini, davalık 4 dönümlük alanın ise yine eğitim alanı olarak korunduğunu söylediler. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin ise, “Anaokulunun yeri sadece 200 metre değişmiş ve zaten anaokulunun şu an bulunduğu alan okul alanı. Diğer alan da yine eğitim alanı olarak kaldı. Bir rant değişimi olsa sonuna kadar haklılar ama ortada böyle bir şey yok. 1 milyonluk yatırım çürümeyi bekliyor” dedi. KentRadyosukapandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 2009’da Ankara Radyosu bünyesinde yayına başlayan Ankara Kent Radyosu’nun yayınına son verildi. Radyo Dairesi Başkanı Şenol Göka’nın ve Ankara Radyosu Müdürü Amber Türkmen’in istifa ettirilmelerinin ardından Ankara Radyosu müdür vekili Halil Kılıç ilk olarak 2009 yılında yayına başlayan, başkent gündeminin sorunlarını tartışmaya yönelik söz ağırlıklı radyo kanalı Ankara Kent Radyosu’nun yayınına son verdi. İstifaya zorlanan TRT Radyo Dairesi Başkanı Şenol Göka’nın ağabeyi Erol Göka’nın da program yaptığı bilinen Ankara Kent Radyosu’nda başkent gündemi konunun uzmanı konuklarla değerlendiriliyordu. Kanalın kuruluş amacı yalnızca kent sorunlarını konuşmaktı. Eski Radyo Dairesi Başkanı Göka, Ankara Kent Radyosu’ndan alınacak tepkiler ışığında İstanbul’a da benzer bir radyo kurulmasının planlandığını söylemişti. B aşamadan sonra İstanbul’a radyo kurulması beklenmiyor.