Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 ELEŞTİRİ Eren AYSAN 17 Aralık 2010 Cuma 337 nkara Devlet Tiyatrosu (ADT), Nazım Hikmet’i bu sezon da unutmadı. Oyuncu ve DT Başrejisörü Rüştü Asyalı, tiyatroya uyarlanan “Memleketimden İnsan Manzaraları”ndan “On Bir Tablo”yu sahnede sunuyor. Asyalı, Cem İdiz’in sözleri Hikmet’e ait olan bestelerini de seslendiriyor. Düzenlemesi Nihat Asyalı, dekoru Hakan Dündar’a ait olan eserin ışık tasarımı, Ersen Tunççekiç’in imzasını taşıyor. Asyalı, DT tarafından hazırlanan resitale ilişkin broşürde, Nâzım Hik Asyalı’dan Nâzım’a selam A SELDA GÜNEYSU Yenilikçi Bir Padişahın Trajik Öyküsü: O ve ışık tasarımıyla tiyatrosu yoğun bir okuma tiyatrosu biçemi uygulamaktayız. ‘Dostlar alışverişte görsün’ örneği okuyup geçmek yerine, bu özeni gösterme nedenimiz de şudur: Önce Nâzım Hikmet’e ve yapıtına duyduğumuz saygı ve hayranlık, sonra da Nâzım Hikmet okuruna ve DT seyircisine duyduğumuz saygı, verdiğimiz önem ve değer...” Eser, sezon sonuna dek Akün Sahnesi’nde izleyici ile buluşacak. Genç Osman met’le sahnede dördüncü buluşması olduğunu ve bu yapıtlarda yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk yaptığını belirterek, görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Zordu, yorucuydu ama sonuca yüzümüzün akıyla ulaştık. Mutluyum. Yılmadan yeni ‘Nâzım’ çalışmalarına da hazırım. Nihat Asyalı’nın eline sağlık. İki ay gibi kısa bir zamanda beş yüz sayfayı aşkın bir büyük yapıttan özüne bağlı kalarak iki bölümlük on bir sahne çıkarma zorluğunun üstesinden geldiği için, kendisini candan kutluyoruz. Özgün bir metin düzenlemesi, özgün bir beste çalışması, özgün bir dekor smanlı tarihinin sonu trajik biten öykülerinden biridir II. Osman’ın, namı diğer Genç Osman’ın öyküsü. On dört yaşında çıktığı tahtta birikimiyle ve becerisiyle tartışmaların odağı olur, Şeyhülislam’ın yetkilerini kısıtlayan yenilikçi tavrı nedeniyle, eşine az rastlanır biçimde Yedikule zindanlarında boğularak öldürülür. Turan Oflazoğlu’nun yüzyıllardır bu topraklarda süren ilerici–gerici kavgasını, Genç Osman’ın hayatından yola çıkarak yazdığı oyun, Ankara seyircisiyle buluşmaya devam ediyor. Yeniçeri ocağının çıkar düşkünü askerlerini karşısına almaktan çekinmeyen bir padişahın dört yıllık iktidarı boyunca yapmaya çalıştığı reformlar mercek altına alınıyor. Bu açıdan bakıldığında seyircinin oyun metninde bugünü çağrıştıran olay ve durumları araması kaçınılmaz. Ancak Genç Osman, ülkemizde son zamanlarda tartışılan askerin konumu sorgulandığında, konusu itibarıyla, ister istemez, repertuvarda yanlış bir seçim olduğunu düşündürüyor! Seyirci açısından günümüzde askerle yeniçeri ocağı arasında kurulabilecek olası bir paralellik rahatsızlığa yol açabilir. Beyazperdede‘Teslimiyet’ Yılbaşışarkıları Bilkent Konser Salonu’nda bugün yılbaşı şarkıları seslendirilecek. Şef Orhun Orhon’un yönetiminde, Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası’nın vereceği konser, saat 20.00’de başlayacak. Konsere, Tuğçe Oğuzülgen (mezzo soprano) ve Şafak Tulga (mezzo soprano) solist olarak katılacak. Konserde, R. Strauss’un “Nefesli Sazlar için Serenad, Mi bemol majör, Op.7”, F. Mendelssohn’ın “Fingal Mağarası Uvertürü, Op. 26”, R. Wagner’in “Wesendonck Şarkıları”, S. Joplin’in “The Entertainer” ve M. Rodriguez’in “La Cumparsita” adlı eserleri seslendirilecek. Ayrıca Bilkent Senfoni Orkestrası da yarın saat 20.00’de, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Devlet Çoksesli Korosu ile birlikte, şef Klaus Weise yönetiminde bir konser verecek. Naira Abrahamyan (soprano), Aylin Ateş (mezzo soprano), Daniel Magdal (tenor) ve Tuncay Kurtoğlu’nun (bas) solist olarak katılacağı konserde, Mozart’ın “Requiem, KV. 626” adlı eser, sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Yönetmenliğini Emre Yalgın’ın yaptığı, senaryosu Zeynep Özcan ve Emre Yalgın’a ait “Teslimiyet” adlı film, bugün vizyona giriyor. Başlıca rollerini Görkem Arslan, Didem Soylu ve Seyhan Arman’ın paylaştığı filmin senaryosu, Selanik Film Festivali’nin Balkan Fonu bölümünde ilk dörde girerek mali destek almıştı. Teslimiyet, İstanbul’un Tarlabaşı semtinde oturan dört travestinin hayallerini ve mücadelelerini ele alıyor. Filmin başkahramanı Sanem, beraber yaşadığı üç travestiyle birlikte yaşamını kazanmaktadır. Bir kurtarıcı hayal ederken mahalleye yeni taşınan Gökhan’ın ilgisini çekmeyi başarır. İkili arasında suskun bir ilişki başlar. Bu olaylar sonucu Sanem, Gökhan’ın yanına sığınmak zorunda kalır. Böylece Gökhan’ın Sanem’in kimliğini, Sanem’in ise Gökhan’ın güvenilirliğini sorguladığı bir yolculuk başlar. 2010 Türkiye yapımı film, 96 dakika sürüyor. Tarihimizden yola çıkarak oyun yazmaya çalışanların sayısı bir hayli fazla. Geçmişten yararlanarak günümüze göndermede bulunan, hamaset içermeyen oyunlara rastlamak çok zor. Turan Oflazoğlu, Orhan Asena, Güngör Dilmen ve Tarık Buğra öyküsünü tarihten alan, belli bir estetik düzeye ulaşan metinler yazarak, tiyatro yazarlığına hizmet eden isimlerin başında yer alıyor. Ancak bu oyunların sahneye aktarımında da aynı bilinç düzeyine ve estetik algıya sahip olunması gerekiyor. Genç Osman, Şakir Gürzümar’ın rejisiyle belli bir sahne görselliğine, hamasete düşmeden kavuşmuş bir eser olarak duruyor. Roma dönemine ait saray basamakları dekor tasarımına gölge düşürse de; Gülümser Erigün, dönemin kostümlerini sahneye yakışan renklerle bütünleştirmiş. Kalabalık bir kadrosu olan oyunda Genç Osman’ı oynayan Kutay Sungar fizik olarak sahneye yakışsa da deneyimsizliği belli oluyor. Özellikle ilerici düşünceyi savunma noktasında Nusret Şenay’ın karşısında tutuk görünüyor. Deli İbrahim’i oynayan Nejat Armutçu ise yeteneğini doyumsuzca sergiliyor. Tolga Tuncer ve Akın Erozan hem oyuna canlılık katıyor, hem de yeniçerilerin gözü kara halini net bir biçimde ortaya koyuyor. Zaman zaman Tolga Tuncer’in üstün başarısı, iki oyuncu arasında dengenin bozulmasına neden oluyor. Genç Osman Ankara Devlet Tiyatrosu’nun iyi yapımları arasında yerini koruyor.