Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 291/29 Ocak 2010 Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker hakkında suç duyurusunda bulunuldu ‘GDOyönetmeliğiüretici vetüketicilerinaleyhine’ ? Turhan ÇAKAR Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı arım ve Köyişleri Bakanlığı’nın belirli koşullarla ithalatına ve tüketimine izin verdiği GDO’larla ilgili 26 Ekim 2009 tarihli yönetmelik, 20 Kasım 2009 tarihinde yayımlanan ikinci bir yönetmelik ile değiştirilerek, 01.03.2010 tarihine kadar GDO’ların ve GDO’lu ürünlerin hiçbir denetime ve risk değerlendirmesine tabi tutulmadan serbestçe Türkiye’ye ithalatını öngörüyordu. Bu kez, ilgili bakanlık, aynı yönetmeliği (26 Ekim 2009 tarihli yönetmelik) 20 Ocak 2010 tarihinde tekrar değiştirerek, 1 Mart 2010 tarihine kadar, GDO’lu ürünlerin bebek mamaları ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılmasına, insan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatına ve piyasaya sürülmesine izin vermiştir. 20 Kasım 2009 tarihli yönetmelik nedeniyle Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e, Tüketici Hakları Derneği tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu son değişiklik ile GDO lobisine teslim olan Bakan, “gaflet ve delalet” içerisindedir. Konuyla ilgili olarak, GDO’ya Hayır Platformu’nun 21 Ocak 2010 tarihinde yapmış olduğu basın açıklamasının özeti aşağıda okurlarımızın görüşlerine sunulmuştur. T ‘GDO’ ithalatçıları kimlerdir! Açıklansın Dikkat çekici olan, üç ay içinde yapılan üç düzenleme ve değişikliğin kendi içinde çelişkilerle dolu olması ve değişikliklerin üretici ve tüketici niteliğindeki milyonlarca yurttaşımızın aleyhine, ticaretin ve rantın lehine bir yönelim izlemesidir... 21 Kasım 2009 tarihinde yaptığımız basın toplantısında sormuştuk: 26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi almış ürün miktarı kaç tondur, bunların ürün dağılımı na sıldır ve ithalatçıları kimlerdir? Kamuoyunun merak ettiği bu sorular, bugüne dek yanıtlanmış değildir. Üstelik, Türkiye’ye bir gram GDO’lu ürün girerse istifa ederim diyenler koltuklarında oturmaya devam etmektedirler... Ancak anlaşılan GDO ticareti yapanların talepleri karşılanmış değildir ki; bakanlık çok daha geniş ve esnek bir düzenlemeyi, Biyogüvenlik Yasa Tasarısı TBMM’de görüşülmekte iken yapmaktan çekinmemiştir. Sözü edilen düzenleme ile getirilen geçici madde hükmü ile bu kez 20 Ocak 2010 tarihinden önce kontrol belgesi almış ürünlerin, asıl yönetmeliğin genel hükümlerizinbaşvuru ve ithalat başlıklı düzenlemelerinden, 1 Mart 2010 tarihine kadar muaf olmaları sağlanmıştır. Böylece, bir taraftan 26 Ekim 20 Ocak 2010 tarihleri arasında kontrol belgesi almış ithalatçılar kollanmakta; diğer taraftan daha evvel yasaklanmış olan antibiyotiğe dirençli GDO’ların ülkeye girişi, GDO’lu ürünlerin bebek mamalarında kullanımı serbest bırakıldığı gibi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu yönetmelikte yer almayan hususlarda her türlü düzenleme yapma ve tedbir alma yetkisini de ortadan kaldırmakta sakınca görmemektedir. Bundan da öte, asıl yönetmeliğin 20 Kasım 2009 tarihli yönetmelikle değiştirilen 5, 11 ve 15’inci madde hükümleri de böylelikle 1 Mart 2010 tarihine kadar bypass edilmiş olmaktadır. Bakanlık neden izin verdi? Şimdi bir kez daha soruyoruz: 26 Ekim 2009 tarihinden günümüze kadar kontrol belgesi alınan ürün kaç tondur, bunların ürün dağılımı nasıldır, ithalatçıları kimlerdir? Bakanlık, 26 Ekim’de yurtiçine girmesine izin vermediği ve 20 Kasım 2009 tarihinde tedbirlerini geliştirme ihtiyacı duyduğu riski büyük GDO’ların ithalatına, ne olmuştur da izin verme durumunda kalmıştır? GDO’lara izin veren Biyogüvenlik Yasası kabul edilemez Biyogüvenlikyasası çıkmadan alanın yönetmelikle düzenlenmesi, ardından hızlı ve esnek değişikliklerin gündeme gelmesi, Danıştay dairelerinin bu konuyu yasama yetkisinin devri niteliğinde görerek, 20 kasım 2009 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına karar vermesi, Danıştay idari Dava Daireleri genel kurulu’nun yönetmeliğin maddeleri itibarıyla inceleme yapılmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararını kaldırması, sözü edilen ara kararların tebliğ süreleri, gDo’lar ile ilgili düzenlemeleri içinden çıkılmaz bir duruma sürüklemiştir. Doğru içerikli bir Biyogüvenlik yasası’nın çıkması, bu konudaki duraksamaları giderir nitelikte olacaktır. Ancak sözü edilen yasa Tasarısı’nın gerek içeriği, gerekse TBMM’deki ele alınış biçimi, bu alandaki kaygılarımızı artırmaktadır. Biyogüvenlik yasa Tasarısı 12 ocak 2010 tarihinde TBMM’ye ulaşmış, Çevre Avrupa Birliği Sağlık ve Adalet olmak üzere dört adet tali komisyonda büyük bir hızla görüşmeleri tamamlanarak, 19 ocak 2010 tarihinde esas komisyon olan Tarım orman ve köyişleri komisyonu’nda görüşmeye açılmıştır. Tasarının alerjik reaksiyon, antibiyotiğe dayanıklılık, kan biyokimyasında bozulma, organ hasarı, doğum anomalileri ve kısırlık yaratma riski bulunan gDo’lu ürünlerin ithalatını serbest bırakması, insan sağlığı açısından kabul edilemez. Bunun yanında gDo’lu ithalatın sürmesi, üreticimizin üretim kapasitesini kırmaya devam edecektir. Tasarıda, ülkenin biyogüvenliğini sağlamaktan sorumlu olacak Biyogüvenlik kurulu’nun Tarım ve köyişleri Bakanı’nca 4, Çevre ve orman Bakanı’nca 2, Sağlık Bakanı’nca 1, Sanayi ve Ticaret Bakanı’nca 1 ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca 1 olmak üzere toplam 9 atanmış üyeden oluşması, tüm sistemin en kırılgan noktasını oluşturmaktadır. Bakanlığın kendi çıkarttığı yönetmeliği delme konusundaki yoğun çaba ve çalışmaları, söylemimizin kanıtı niteliğindedir. Hangi bakanlık tarafından nasıl seçileceği belli olmayan biçimde, üyelerden en az ikisinin üniversite veya meslek örgütleri temsilcileri arasından seçileceği hükmü, yalnızca kamuoyu tepkisini yatıştırmaya yönelik yararsız bir ifadeden ibarettir. Bu bağlamda, Biyogüvenlik kurulu’nun, konu ile çıkar çatışması içinde olmayan bilim insanları ve halkın temsilcileri olan meslek, üretici ve tüketici örgütleri tarafından seçilmesi, kamu yararı odaklı bir çalışma düzeni için zorunlu olarak değerlendirilmektedir. gDo’ların insan ve hayvan sağlığı ile çevre ve biyoçeşitliliğimize zarar vermemesi, üretici tüketici halk yararına bir Biyogüvenlik yasası çıkması için, tüm halkımızı, gizli ve açık lobi faaliyetleri konusunda daha fazla duyarlı olmaya, Bakanlık ve TBMM çalışmalarını dikkatle izlemeye davet ediyoruz. T ü k e tic i Ha k l a r ı De r n e ğ i / TE L : 425 15 29 4 17 93 34 419 37 74 / t h d@ tu k e t ic ih a k l a r i.o r g. tr w ww .tu k e ti c ih a k la r i .o r g.t r 11