Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 240/6 Şubat 2009 ANKARA’DA CAZ 19. ve 20. Yüzyılda Caz (2) ? Güneş BAYRAK Ankara Caz Derneği / Asistan aydı yapılan ilk caz belki de ilk müzik kaydıilk beyaz caz grubu olan Original Dixieland Jazz Band’un (ODJB) müziği olmuştur. Dominic James “Nick” LaRocca tarafından 1916’da kurulan grup, piyano, bateri, trombon, klarnet ve LaRocca’nın çaldığı kornetten oluşan bir beşliydi. Beyazların zenci gece kulüplerine alınmadığı o zamanlarda, ODJB elemanlarının, el ve yüzlerini siyaha boyayıp bu kulüplerdeki müzisyenleri dinlediği söylenmektedir. New Orleans’taki sivrisinek salgını, KuzeyGüney Savaşı sonunda şehrin ülkenin yanlış tarafında kalması ve daha iyi bir yaşam isteyen insanların yarattığı göç, caz müzisyenlerini özellikle New York ve Chicago’ya yönlendirmiştir. Bu müzisyenlerden biri de 1918’de New Orleans’tan Chicago’ya giden Joe “King” Oliver’dır. Trompetin Buddy Bolden’dan sonraki ikinci ismi olarak anılan Oliver, King Oliver’s Creole Band ile büyük üne kavuşmuştur. Dönemin en sansasyonellerinden biri ise kendisini cazın mucidi olarak adlandıran Ferdinand Joseph La K Monthe yani Jelly Roll Morton’dı. 1890 New Orleans doğumlu Morton, Storyville’de piyanist olarak çalışmaya başlamış, ancak orada farklı işler de yapmıştır. 1917’de büyükannesi onun kadın simsarlığı yaptığını öğrenip evden kovduktan sonra altı yıl boyunca ülkenin çeşitli yerlerinde çalmış ve son olarak Chicago’ya yerleşip Red Hot Peppers grubunu kurmuştur. 1941’de ölümünden sonra, cazın mucidi olarak olmasa da, süpürge bagetlerin mucidi, stop&goları müziğe katan kişi ve en önemlisi swing dönemine geçişin sembol ismi olarak tanınmıştır. Bestelediği King Porter Stomp adlı parça ise Benny Goodman yorumu ile büyük üne kavuşmuştur. (Bergerot, 2004:44) SWING İLK KLASİZM (19301939) Dixieland döneminin sonlarına doğru (4/4)’lük ritmde iki ve dördüncü vuruşlar baskın çalınmaya başlanmıştı. Her vuruşu, iki vuruş daha izlemiş ve poliritmik bir yapı elde edilmiş. Bu ritm salıncağı çağrıştırdığı için swing adını almıştır. Zencilerin yarattığı bu müzikte, o zamana kadar vurgulanan bir ve üçüncü vuruşların yerini iki ve dördün alması bir tepkiydi. Toplumdaki yerleri ayrı olan zencilerin farkıydı bu. 1927’de plak satışları toplam 100 milyonu bulmuşken, 1932’de bu rakam 6 milyona kadar düştü. 1927’de ilk ses li film olan “The Jazz Singer”ın (filmdeki müziklerin caz ile pek ilgisi yoktur) gösterimi sonrasında birçok eğlence mekânı, müzik grubu çıkartmak yerine film sunmayı tercih etti. Radyoların yaygınlaşması ise insanları evlerinde daha çok vakit geçirmeye yöneltti. Swing, 1920’li yılların sonlarına doğru gelişmeye başlamış ve 1940’ların ortalarına kadar da etkisini sürdürmüştür. Bu dönem müzisyenleri müziklerine rahatlık hissi ve çok sıkı olmayan bir ritim anlayışı katmış, sekizlik nota kalıbını kullanmışlardır. Bütün bunlar da “swing hissi”ni karakterize eden önemli unsurlardır. Dönemin eserlerinin çoğu orkestralar tarafından icra edildiğinden swing dönemi aynı zamanda caz orkestralarının “altın çağı” olarak da düşünülebilir. Ritmik yapısından ötürü bu müzik pek çok dansçıyı da kendine çekmiştir. (Bergerot, 2004:44) Swing döneminin erken dönem cazına göre farklılıklarına bakacak olursak; tercih edilen yapı küçük gruplar yerine büyük orkestralardır. Yazılı aranjmanlar daha çok kullanılmıştır. Saksafon swingde daha sık kendini gösterir. Bas viyola daha sık görülür. Davulda highhat zilinin kullanımı artmıştır. Kollektif doğaçlama pek görülmez. Ritmik anlayış genel olarak daha gevşek ve yumuşaktır. Swing müzisyenleri erken dönem caz müzisyenlerine göre enstrümanlarına daha hakimdirler ve yetkinlikleri daha fazladır. AnkaraGönüllüleri’nden ‘Gökçek’e karşıbirlik’çağrısı A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Gönüllüleri Koordinasyon Merkezi Yetkilisi Nebahat Tüysüzoğlu, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 15 yıllık yönetiminden kurtulmayı amaçladıklarını belirterek, bütün başkentlileri “birlik olmaya” çağırdı. Başkenti, daha temiz, daha güzel, daha güvenli bir kente dönüştürmek amacıyla, yaklaşık bir ay önce başlatılan Ankara Gönüllüleri Kampanyası, CHP’nin Anakent Belediye Başkan Adayı Murat Karayalçın’ın görüş ve değerlendirmelerini Ankaralılara aktarıyor. “Ya hiçbir şey değişmeyecek ya da her şey değişecek” sloganıyla yola çıkan gönüllüler, 30 Mart 2009 günü “Yeni bir Ankara’da uyanmayı” hedeflediklerini belirtiyor. Kampanyada; 1 milyon haneye 9 bin gönüllü ile ulaşmak hedefleniyor. Ankara Gönüllüleri’nin genç üyelerinden Zeki Yiğit, Gökçek’in uygulamalarını eleştirerek, “Melih Gökçek hiç ilerleme kaydetmedi fakat Karayalçın, içilebilir musluk suyu, 73yıllıklezzetinadı: TarihiGarRestoran ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarihi Gar Restoran, 73 yıldır Ankara tren garı içinde yurttaşlara hizmet veriyor. Tarihi dokusunu bugüne dek koruyan restoran, başkentlileri farklı lezzetlerle buluşturmayı amaçlıyor. “Takvim yaprakları 1936’yı gösterirken, Ankara tren garına yavaşça yaklaşmakta olan İstanbul treninin penceresinden bir çift mavi göz ve bir el, yeni yapılan restoranı işaret ediyordu. İşte Tarihi Gar Restoran, 73 yıldan bu yana tarihe tanıklık ediyor” sözleriyle anlatıyor, restoranın müdürü Zihni Akdoğan Tarihi Gar Restoran’ı. Akdoğan, “Ankara’nın gizli saklı bir köşesinde bulunan ve belki de birçoğumuzun haberdar olmadığı Gar Restoran’da, tren seslerinin arasından yayılan fasıl heyetinin nağmeleri eşliğinde, geleneksel Türk lezzetlerini klasik bir yorumla başkentlilerin hizmetine sunulduğunu” belirtiyor. Geleneksel ev yemekleri, ızgara çeşitleri ve zengin balık mönüsüyle 73 yıldan bu yana başkentlilere hizmet veren restoranda, dört çeşit meze, salata, içli köfte, paçanga böreği, meyve gibi özel yemekleri bulabilmek de olanaklı. Restoranın başkentlilere sunduğu olanaklar bununla da sınırlı değil. Her çarşamba, cuma ve cumartesi günleri de restoranın fasıl heyeti, Türk Sanat Müziği’nden örnekler seslendiriyor. Ayrıca restoranın park sorunu da bulunmuyor. (Tarihi Gar Restoran, Adres, Ankara Tren Garı içi Ulus, Tel: 311 62 41) metro, yoksullara 600 TL hemşerilik geliri ve yeniden temiz havayı başkentlilere vaat ediyor” dedi. Sosyal belediyeciliğin, sosyal demokratların işi olduğunu söyleyen Yiğit, şeffaf belediyeciliğin önemine işaret etti. Ankara’yı seven ve Murat Karayalçın’ın Anakent Belediye Başkanlığı’nı destekleyen herkesin Ankara Gönüllü’sü olabileceğine dikkat çekildi. Kampanyaya destek veren yurttaşlar, “Ankara’nın yükselmesi için bir yenilik gerekiyor. Çağdaşlaşmaya ulaşmak istiyorsak sorgulayıcı bir topluma ihtiyacımız var” diyor. ‘Buseçimkırılmanoktası’ Evlere gidip kapıyı çaldıklarında; gönüllü çalıştıklarını ifade etmekle işe başlayan Ankara Gönüllüleri, hiçbir maddi yardım olmadan bu işi yaptıkları için daha çok ilgi gördüklerini söylüyor. Kampanyanın Kayıt Bürosu görevlilerinden Aysel Karakul ise, “Bu seçim bir kırılma noktası olacak. Karayalçın, Ankaralı için bir umut. Her kesimden seçmeni bulunan Murat Bey, başkanlığı döneminde bize solunabilir bir hava, içilebilir çeşme suyu sunacak” diye konuştu. 10