26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 243/27 Şubat 2009 ANKARA’DA CAZ 20. Yüzyılda Caz (5) ? Güneş BAYRAK Ankara Caz Derneği / Asistan DAĞILMA VE FUSION (19681979) ABD’nin Güneydoğu Asya’dan kademeli biçimde çekilmesinden sonra, Sovyetler Birliği etkinliğini yaygınlaştırmak amacıyla üçüncü dünyanın özlemlerinden ve istikrarlarından yararlanıp ve Doğu ile Batı arasındaki özleme son vermiştir. Kırılma çizgisi özellikle İsrailFilistin bölgesinden ve petrol üretici ülkelerden geçmektedir. 1968’den başlayarak tepki hareketinin küçük siyasal gruplar halinde çözülmesi terörist çevreleri beslemiştir. Sovyetler’in Ağustos 1968’de Çekoslovakya’ya müdahalesi ve 1975 Kamboçya soykırımı, komünist ideolojinin saygınlığına ciddi bir darbe vurmuştur. Devrimci idealin yerini karşı kültür ve ekoloji, sanat, din alanında çok sayıda alternatif proje almıştır. (Bergerot, 2004:190) JAZZ – ROCK FUSION AKIMI Swing döneminden sonra en çok popüler olmuş caz akımı “jazzrock fusion” olarak nitelendirilmektedir. Değişik türleri birleştiren bu caz akımı 1970’li yıllardan sonra da etkisini göstermiş, 1980’li ve 1990’lı yıllarda müzik piyasasında başlı başına bir kategori teşkil etmiştir. Bu akım içinde yer alan yüzlerce müzisyen vardır, ancak ön planda Miles Davis, Larry Coryell, John Mclaughlin, Joe Zawinul, Jaco Pastorius gibi isimler söylenebilinir. Dönemin özelliklerinde ise caz, rock ve funk arasındaki temel farkları; caz, hangi dönemi ele alınırsa alınsın rock ve funk türlerinden ayırt edilebilinir, çünkü rock ve funk müzik türünde müzikal ifadeler daha kısadır, akor değişimleri daha azdır, melodiler daha basittir, armoni daha basittir, doğaçlama, özellikle de eşlikçilerin doğaçlamaları daha kısadır, aynı melodi daha sık tekrar edilir davul kalıpları daha basit ve tekrarlıdır, bas kalıpları daha vurgulu ve tekrarlıdır. Rock ve funk performansları esnasında pek çok şey önceden ayarlıdır, cazda ise durum böyle değildir. Caz, her yeni çalışta soloların doğaçlanmasını gerektirmekle kalmaz, aynı zamanda bu soloya eşlik eden müzisyenleri de doğaçlama yapmaya zorlar. Bir parçanın iki çalınışının bire bir aynı olması, doğaçlamadan kaynaklanan farklılıklar içermemesi cazda pek rastlanan bir durum değildir. Caz türünü rock ve funktan ayıran bir başka faktör de ritm duygusudur. Cazdaki ritm duygusu esnekliği ve rahatlığı vurgularken rock türünde yoğun ve sert bir ritm esastır. Bir başka ayrım ise kendini tercih edilen enstrümanlarda gösterir. Cazcılar daha çok akustik enstrümanları tercih ederler ve bol efektli ses yükseltici sistemleri tercih etmezler. Her ne kadar caz, rock ve funk türleri, blues, gospel gibi ortak AFSAD’DAN KARELER 10 Fotoğraf: Natalia BOSBOĞA bir kökten gelseler de müzik evriminde vardıkları noktalar farklıdır. Mesela caz formel Avrupa konser müziğini esas alır, vokaller ağırlıklı değildir yani temeli enstrümantal müziktir. Rock ve funk müzik türleri ise genellikle vokallere ağırlıklı olarak yer verirler ve temel beste şekillerinden çok uzaklaşmazlar. Süreç içinde rock ve funk çok geniş kitlelere ulaşırken caz daha çok klasik oda müziğine benzer bir statüye sahip olmuştur. Çünkü dinleyicisi rock ve funka kıyasla daha azdır ve belli bir uzmanlık seviyesindedir. 1950’li yıllardan önce blues ve gospel müzikleri daha çok zenciler tarafından yapılırdı ve yine zenci kitleyi hedef alan müzik kategorisinde bilinirdi. 1920’lerdeki Bessie Smith’ten 1940’lardaki Louis Jordan’a dek pek çok sanatçı “ırk kaydı” olarak da isimlendirilen bu tip kayıtlar gerçekleştirmiştir. 1949 yılında ise bu popüler müzik kategorisi yeni bir isime kavuşarak “rythm and blues (r&b)” adını almıştır ve bu müzik türü rock and roll üzerinde etkili olmuştur. R&b türüne ek olarak, rock müziği batı swinginden de etkilenmiştir. Rock müziğinin pek çok farklı türe dayanması sonucu ortaya çıkan gelişiminde, r&b’ye kıyasla caz türüne daha uzak durduğu söylenebilir. BİR YÜZYILIN SONU DENEMESİ: (19802000) Amerika’nın yeniden silah yarışına başlaması, Sovyetler Birliği’nin ekonomik çöküşünü hızlandırmıştır. Rus Devrimi ve mekanik savaşı, telefonun, gerçeküstücülüğün, 12 tonculuğun ve “caz band”ın ortaya çıkmasıyla başlayan XX. yüzyıl macerası, sanatsal avangartların çözülmesiyle, “temiz” savaşın ve internetin gelişiyle komünist imparatorluğun çöküşüyle sonuçlanır. BatıDoğu kırılma noktası, zengin ülkeler ve yoksul ülkeler arasındaki kuzeygüney ekseninde ağır basmıştır. Komünizmin çöküşü, jeopolitik durumu sarsan dinsel fanatizmin ve milliyetçi barbarlığın yolunu açmıştır. 1980’li yıllarda işsizliğin, kent yaşamındaki güvensizliğin ve terörizmin ortaya çıkmasıyla darbe almış tepki hareketleri 1990’lı yılların sonunda batıda yeniden başlamıştır. Karşıkültür internette ayrıcalıklı bir ifade alanı bulmuştur ve ekolojik düzensizlikler, genetik bilimleri, küreselleşme, yabancı düşmanlığı, toplumsal dışlanma ve potansiyel ekonominin getirdiği sorunlar çevresinde oluşmuştur. (Bergerot, 2004:226)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear