Catalog

Cumhuriyet Ankara 285/18 Aralık 2009 Dünyaca ünlü piyanist Hande Dalkılıç’ın amacı ‘Halka klasik müziği anlatmalıyız’ ünyaca ünlü piyanist Hande Dalkılıç’ın en büyük amacı Anadolu insanına klasik müziği sevdirmek. Çünkü o, halka klasik müziğin gerçekte ne olduğunun tam olarak anlatılamadığını düşünüyor. Bu nedenle de halkta klasik müziğe karşı bir önyargı oluşmuş durumda. “Halkta klasik müziğe karşı bir yanlış anlama söz konusu. ‘Bizim çocuk sanatçı olacak da ne olacak?’ görüşü hakim. Çünkü yazılı ve görsel medya ülkedeki gerçek sanatçıları yeterince tanıtmıyor ki halka. Sanki bu müziği tanıtmak çok zormuş gibi, sanki popülaritesi yokmuş gibi...” diyor. Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Piyano Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Dalkılıç, Anadolu insanına klasik müziği, kurulan konservatuvarlar ve sanatçılar tarafından sevdirilebileceğine inanıyor. “Üniversiteler bu işe ışık tutmalı” diyen Dalkılıç, bugün ülkede klasik müziğe “gavur” müziği deyip, bu müziğin gelişiminin önünü kesen bir bakış açısı olduğundan da yakınıyor. Anadolu’daki orkestraların kapatılmaya çalışıldığından yana dem vuruyor. Dünyaca ünlü piyanistimiz Dalkılıç ile klasik müzik üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. D ? Selda GÜNEYSU Dünya çapında kabul görmüş bir piyanistsiniz. Ancak sizin en büyük hedefiniz klasik müziği Anadolu insanına sevdirmek... Siz ayrıca ulusal bayramlarda, çeşitli orkestralar ile konserler vermeyi seviyorsunuz... I Çünkü özellikle ulusal bayramlarda konserler vermek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata bakışını müzikle anlatmak düşüncesi beni çekiyor. Bu nedenle büyükşehirlerde gerçekleştirdiğim konserleri Anadolu’da da vermeye özen gösteriyorum. Ayrıca benim konserlerde Türk bestecilerinin eserlerini seslendiriyor olmam, bu kapsamda çeşitli CD’ler çıkarmam nedeniyle de teklifler alıyorum. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ile en son gerçekleştirdiğimiz konser de bu yöndeydi. Teklif CSO tarafından gelmişti. Konserde, Cemal Reşit Rey’in “Katibim” çeşitlemelerini seslendirdik orkestra ile birlikte. Çeşitlemelerde, eski İstanbul ve Üsküdar anlatılıyor. Üsküdar’daki camileri, insanları, mimariyi, sokakları, o efektleri yansıtıyor bütün eser. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası’nda da Burdur’a konuk olduk Antalya Senfoni Orkestrası ile birlikte. Orkestrayı şef Orhan Şallıel yönetmişti. Burada da açıklamalı olarak Ulvi Cemal Erkin’in “Piyano Konçertosu”nu seslendirdim. Bu eser de çağdaş Türk müziği için hayli önemli. Eserin bestecisi her iki Dünya Savaşı’nı ve Kurtuluş Savaşı’nı görmüş. Eserde bu savaşların etkilerini görebilmek mümkün. tiğim gibi Burdur’da gerçekleştirdim. Biliyorsunuz Burdur’a yepyeni bir üniversite kuruldu. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi... Çok ileri görüşlü kişilerin yönetimde olduğu bir üniversite. Her şeyden önce harika bir konser salonu var. Bu tür şeyler çok önemli benim için. Aslında özel günlerde konser vermek zordur. Çünkü o gün en basitinden trafik kapatılır, prova yapamazsınız. Ancak ben bu tür konserlerde öyle çok duygulanıyorum ki... Örneğin Burdur’daki konser öncesinde, üniversitede “Atatürk ve Musiki” üzerine bir söyleşi gerçekleştirdim. Otelin penceresinden de anma törenlerini izledim. İnsan Anadolu’da bu tür törenler görünce büyükşehirler utanmalı diye düşünüyor. Bundan sonra da tabii ki Anadolu’da konserler vereceğim. Ancak bu yılki konserlerim daha çok büyükşehirlerde gerçekleşecek gibi görünüyor. Yanı sıra diğer illerden de teklifler alıyorum. Bugün pek çok müzisyen, Atatürk’ün musikiye bakışının yurttaşlara yeterince anlatılmadığı yönünde serzenişte bulunuyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Bugün Atatürk’ün musiki adına gerçekleştirmek istediği yeniliklerin ne kadarını yaşama dahil ettik? Bu soru bana bugünlerde çok sorulur oldu. Büyük bir memnuniyet duyuyorum bu sorunun sorulmasında çünkü demek ki ülkemizde, özellikle bugünlerde, Atatürk’ün I Anadolu’daki en son konseri biraz önce de sözünü et Bu tür konserlerin devamı gelecek di mi? 4