26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Ankara 285/18 Aralık 2009 İlhanBaran’a HakEdilmiş SaygıSunumu [email protected] / www.kahramankaptan.cokm 1 Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN İlhan Baran 2 Eylül 1980 sonrası ülkeyi saran “plaket modası” ve ödül enflasyonuna karşın, adaylık ve karar süreci, sunuluş biçimleri, sunulduğu kişilerin “kalitesi”yle seçkinleşen, gerçek anlamda prestiji temsil eden ödüller de var. Müzik alanında Sevda Cenap And Müzik Vakfı’nın Onur Ödülü Altın Madalyası, bu anlamda ilk ve tek olarak nitelendirilebilir. Tümü önde gelen isimlerden oluşan on kişilik danışma kurulu her yıl üç adaysaptayarakbunuyönetimkurulunabildirir,yönetimkurulu da üç aday arasından birini seçer. Ödülün bu yılki sahibi, benim de dostluğunu, güvenini kazanmaktan onur duyduğum, toplumca fazlaca tanınmamakla birlikte, özellikle Avrupa ülkelerinde onun “Batı tarzında Türk müziği”ni dinleyenlerin hayran kaldığı değerli bestecieğitimci İlhan Baran’dı. (d.1934) Baran için onu anlatacak iki tümce istenildiğinde, yazıp kayıtlara geçtiğim şudur: “İlhan Baran, divan müziği ile Türk halk müziği ve Anadolu ruhunu Batı armonileri ile buluşturan, soyutlayarak özgün bir senteze kavuşturan, felsefî temeli bulunan, dadaizm ve sürrealizmden esinli, derinlikli besteler yapmıştır. Besteci, yıllar boyu ders verdiği Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Fazıl Say, Muhittin Dürrüoğlu, Toros Can, Mahir Cetiz, Yeşim Alkaya, Burçin Büke, Oya Ünler, Yeşim Gökalp, Onur Özmen, Bilkent’te Mehmet Can Özer, Gökçe Altay, Ayşedeniz Gökçin gibi, yıldızları parlamış ya da parlamakta olan çok sayıda besteci ve solistin öğretmenliğini yapmış, ama kendini hep gölgede tutmuştur.” Baran’ın entellektüel kalitesi, bir sohbetimizde not ettiğim “Bizim kimi aydınların zannettiği gibi müzik dilleri teksesli ve çoksesli diye ikiye ayrılmaz. Dünyada çok fazla müzik dili vardır, saygılı olup bunları tanımak lazım” saptamasının ardından gizlidir. Trio Ege Saygun ve Dutilleux’nin öğrencisi Atatürk Lisesi’nde öğrenciyken müzik öğretmeni Ziya Aydıntan’ın özendirmesiyle müziğe ilgi duyan İlhan Baran, bir bakıma ağabeyi bas Ayhan Baran’ı izleyerek 1950 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kompozisyon bölümüne başvurdu ancak yaylı sazlar bölümüne kabul edilerek Hans Fromme’nin kontrbas öğrencisi oldu. Bir yıl sonra kompozisyon bölümüne geçerek, Adnan Saygun’la çalışmaya başladı. Ayrıca, Selçuk Gündemir’den piyano, Ruşen Ferit Kam’dan Dîvan müziği, Muzaffer Sarısözen’den halk müziği dersleri aldı. Okul dışında, Kemal İlerici’yle Türk müziği armonisi çalıştı. 1960 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’nın İleri Devre Kompozisyon Bölümü’nü bitiren İlhan Baran, 1962 yılında devlet sınavını kazanıp Paris’e giderek Ecole Normale de Musique’de efsane isimlerden Henri Dutilleux ile kompozisyon çalışmasını sürdürdü. Bu okulu 1964’te bitirdikten sonra, bir süre Paris Radyo ve Televizyonu’ nda Maurice Ohana’nın soyut müzik kurslarına katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’nda görev alan İlhan Baran’ın, özellikle çağdaş müzik ve caz müziğini de içeren, dinleyenlere geniş ufuklar açan dersleri, başka okulların ve sınıfların öğrencileri tarafından da izlenir oldu. ADK’den emekliye ayrıldıktan sonra, ücretli olarak ders vermeyi sürdüren, bu olanak ortadan kaldırılınca, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nde ders veren İlhan Baran’ın yaşamı genellikle tek başınalık içinde sürdü. Törende de, rahatsızlığı nedeniyle kendi gelemeyen Baran adına ödülü öğrencilerinden Onur Özmen aldı. toplumla paylaşılacak, yansıtılacak acaba? Gelelim dinletiye... Oda müziği alanında Baran’ın dünyada en çok seslendirilen ve beğenilen yapıtı olan Piyanolu Üçlü için Dönüşümler’i, Arman Trio, Orpheus Trio, Musica Mundana, Trio Ege, Su Trio, Polonya Trio başta olmak üzere çeşitli oda müziği toplulukları tarafından Amerika, Kanada, Almanya, Fransa, Romanya ve Rusya’da seslendirilerek büyük beğeni kazanmıştır. Yapıtın Amerika prömiyeri ve ilk kaydı, çellist Şölen Dikener’in üyesi olduğu Orpheus Trio tarafından yapılmış, Kanada prömiyeri ise piyanist Ayşegül Kuş Durakoğlu’nun uluslararası müzik topluluğu Musica Mundana tarafından gerçekleştirilmiştir. İngiltere prömiyeri Arman Trio, Rusya prömiyeri Trio Ege tarafından yapılmıştır. Ödül dinletisinde de yapıtı Şeniz Duru (Piyano), Sema Korkut (Keman), Fulya Ergüden’den (Viyolonsel) kurulu Trio Ege, doğru tempolarla ve esin kaynağının ruhunu yansıtarak seslendirdi. Kendilerini Ankara’da ilk kez dinledik, umarız gene gelirler. Mavi Anadolu ilk kez... Dinletinin ikinci bölümünde ise, Baran’ın piyano yapıtlarının yurtdışında tanıtımı konusunda çaba gösteren ve ortaklaşa çalışmamızla bu yapıtları müzik arşivine kazandırma sürecini yürüttüğümüz piyanist Yeşim Gökalp, önce Baran’ın “Anadolu kültürlerine bir saygı sunumu hommage” olarak yazıp rahmetli piyanisteğitimci Mithat Fenmen’e (1916 – 1982) ithaf ettiği Mavi Anadolu adlı üç bölümlük yapıtının Türkiye’de ilk seslendirmesini gerçekleştirdi. Ardından “Üç Soyut Dans”tan son bölüm Horon’u, son olarak da “Siyah ve Beyaz”ın Uzun Hava ve Coşku adını taşıyan bölümlerini çaldı. Yapıtları bellekten ve müthiş enerYüksek bir çıta jik biçimde seslendiren Yeşim Gökalp coşkuyla alkışlandı. Çeşitli nedenlerle yapılan engellemeler, yapıtlarının Ödül töreninde fotoğraf makinamı almayı unuttuğum için yeterince seslendirilmemesi, onu yeni besteler yapmaktan sanki alıkoydu. Bu yüzden belki yapıt sayısı çok fazla de size Trio Ege’nin ve Gökalp’ın eski resimlerinden sunmak ğildir ama öğrencilik yıllarında yazdıkları dahil tümü, özel zorunda kaldım. İlhan Baran’ın fotoğrafı da emekli olmalikle son dönemde iyice ağızlara sakız olan ama içi yeterince dan önce konservatuvardaki dersliğinde çektiğim bir fodoldurulamayan “yerelden evrensele” kavramı açısından toğrafıdır. Baran’ın “Siyah ve Beyaz” ile “Çocuk Parçaları” baş“yüksek bir çıta” oluşturur. lıklı yapıtlarını, A.K. Müzik tarafından yayımNitekim, ödül töreninde çoğu Baran’ın yalanmış “Türk Piyano Ezgileri” ve “Türk Çocuk pıtlarını ilk kez dinleyen davetli kitlesi bir saParçaları” başlıklı CD’lerde bulabilir, Dost ve atlik dinletiye hayran kaldı. Kimileri “Meğer Diapazon gibi müzik mağazalarından satın alabizim ne değerlerimiz varmış!” diyerek topbilirsiniz. lumumuzdaki iletişimtanıtım sorununu basitçe Söz ödüllerden açılmışken, değerli besteciifade etmiş oldular. Cumhurbaşkanlığı Genel yayıncı Muammer Sun’un (d.1932) da 2009’u Sekreteri Mustafa İsen ve Kültür Bakanlığı üç ödülle kapatmakta olduğunu anımsatmak isMüsteşarı İsmet Yılmaz’la sohbet ettik. Yatedim. İlkbaharda Ankara Sinema Festivali’nde pıtları hayli beğendiği anlaşılan İsen, bir Alman “Sanat Çınarı” ödülü verilen Sun’a iki onur ödümüzikologun Türk müziği için “Çakmak çalü de peşpeşe İTÜ Erol Üçer İleri Müzik Araşkılmış, ilk ateş yakılmış ama sonra büyütületırmaları Merkezi (MİAM) ve Pamukkale Ünimemiş” saptamasına atıfta bulundu. Katılmaversitesi’nden geldi. Oldum olası “postmortemmak mümkün değil ama nedenlerini iyi sapölümünden sonra” verilen ödüllerin, sanatçının tamak ve kısır döngü içinde hataları yinelekendisi açısından bir anlam ifade etmeyeceği için memek gerek. sadece topluma bir mesaj olduğunu düşünmüMedyanın, bu tür bir törende bestecinin nişümdür. Baran da, Sun da yaşamlarını sürdütelikleri, seslendirilen yapıtlar ve kimlerin rürlerken bu ödüllerle kendilerine toplumun şükseslendirdiği yerine “törene katılanlar”la ranları sunulmuş oldu. Yeşim Gökalp meşgul olduğu sürece, kimi gereklilikler nasıl 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear