Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Ankara 233/19 Aralık 2008 nkara Devlet Tiyatrosu’nun (ADT) ödüllü yönetmeni Hakan Boyav, Van Ankara DT’nin ortak yapımı bir oyunla, “Ayyar Hamza”yla karşımıza çıkıyor. Boyav’ın yönetmenliğini üstlendiği, hem Ankara DT’de, hem de Van DT’de izleyici ile buluşan oyun, geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli eserleri arasında yer alıyor. Âli Bey’in yazdığı oyunu günümüz Türkçesine Yılmaz Öğüt çevirdi. Oyun, geleneksel Türk tiyatrosunun öğeleriyle, absürd tiyatronun öğelerini bir araya getirmesi bakımından da önem taşıyor. Yönetmen yardımcılığı görevini Zafer Güllü’nün yaptığı oyunda, Van Ankara DT oyuncuları, Serap Sağlar, Zafer Güllü, Aydın Uysal, Ercan Eker, Süleyman Atanısev, Tolga Evren, Mustafa Şen ve İpek Atagün rol alıyor. Oyunun yönetmeni Hakan Boyav’la “Ayyar Hamza”yı konuştuk: “Ayyar Hamza”nın Van Ankara DT ortak yapımı olarak sahnelere taşınması fikri nasıl ortaya çıktı ? I Van DT Müdürü Sedat Şenoğlu, Ankara DT Müdürü Serhat Nalbantoğlu ve Bölgeler Koordinatörü İskender Altın’ın önBugün neden geleneksel Türk cülüğüntiyatrosunun örneklerini sahnelerde çok az görüyoruz? Neden yeteri kadar yerli oyun yazılmıyor? I Bilinen bir gerçek vardır ki o da bir şeyin tiyatro olabilmesi için mutlaka ve mutlaka seyirci ve oyuncunun olması gerekliliğidir. Türk tiyatrosunda seyirci ve oyuncu sıkıntısı yok. Yani bizim tiyatro yapabilmemiz için gerekli malzemelerimiz mevcut. Yönetmen ve metin yazarı konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Aynı sorun bugün Türk sinemasında da var. Çünkü iyi bir eser yazmak için felsefe bilmek gerekir. Biz Türk insanı da maalesef felsefeye meraklı değilizdir. Bugün yoldan birkaç kişiyi çevirip, onlara “Yaşamını bu AyyarHamza, Zuhurive Muhterem Bey’e karşı A ? Selda GÜNEYSU de ortaya çıkan bir fikir “Ayyar Hamza”nın hem Van hem de Ankara sahnelerine taşınması. Üç nedenden ötürü böyle bir projenin altına imza atmak istedik. Birincisi, bölgelerdeki izleyicileri Ankara’da görev yapan oyuncu arkadaşlarımızla tanıştırmak, ikincisi, bölgelerde görev yapan arkadaşlarımızı Ankara izleyicisine tanıtmak, üçüncüsü de bölgelerde görev yapan arkadaşlarımızın Ankara gibi büyük illerde performanslarını sergilemelerini sağlamak. Oyunda rol alan arkadaşlarımızın yarısı Van DT’de, yarısı da Ankara DT’de görev yapıyor. “Ayar Hamza”nın hem Ankara hem de Van sahnelerinde, aynı sezon içinde izleyici ile buluşması bu açılardan bakıldığında çok önemli. Düşünsenize, Van DT’de görev yapan Tolga Evren çok iyi bir oyuncu. Biz bugün böyle bir projeyi yaratmış olmasaydık, Ankara izleyicisi Tolga Evren’i tanıyamayacaktı. Van izleyicisi de Ercan Eker’i… Bize biraz oyun hakkında bilgi verir misiniz? I Belirtmek isterim ki ben bölgelerden kaçan bir yönetmen değilim. Uzun yıllar bölge tiyatrolarında oyun yönettim. Bölgelerdeki oyuncu arkadaşlarımı da çok iyi tanırım. Bu nedenle, Van Ankara DT ortak yapımı bir oyunu sahneye taşıma fikri ilk belirdiğinde, sağ olsun yönetim beni uygun gördü. Ben de tereddütsüz kabul ettim. Görevi kabul ettikten sonra hangi oyunu hem Ankara’da hem de Van’da sahneleyebiliriz diye düşünmeye başladım. Çünkü öyle bir eser bulmalıydık ki Ankara ve Van izleyicisi aynı ölçüde tat alabilsin, iki yerde de daha önce sahnelenmemiş olsun. Eser Ankara’da uzun yıllar önce sahnelendi ama Van’da hiç izleyici ile buluşmadı. Sonunda “Ayyar Hamza”da karar kıldık. “Ayyar Hamza”, geleneksel Türk tiyatrosunun çok önemli oyunlarından bir tanesidir. Geleneksel Türk tiyat ‘İyioyunyazmak güne kadar nasıl sürdürdün” diye sorduğunuzda, alacağınız yanıt üç aşağı beş yukarı aynıdır: “Şöyle, böyle…” Bugün tiyatro oyunlarında çok fazla efektin kullanıldığına tanık oluyoruz. Bu durum oyunculuğu ikinci plana itmiyor mu? I Ben oyunculuktan gelen bir yönetmen olduğum içinfelsefebilmekgerek’ rosunun yaramaz çocuğudur ortaoyunu bilirsiniz. Ben oyunda, farklı bir reji oluşturmak istedim. Geleneksel Türk tiyatrosunun yaramaz çocuğu ortaoyunu ile günümüz tiyatrosunun en yaramaz çocuğu kabul edilen absürdü bir araya getirdim. Çok riskli bir projeydi ama biz başarılı olduğumuza inanıyoruz. Sonuçta ortaya çok afacan bir oyun çıktı. Oyunun Altındağ Tiyatrosu’nda sahnelenmesinin özel bir nedeni var mı? Oyun daha sonra başkentteki diğer sahnelerde de izleyici ile buluşacak mı? I Belki sözlerimden ötürü bana kızacaklar ama oyunun Altındağ Tiyatrosu’nda sahneleniyor olması, idarecilerimizin statükoculuğunu yansıtıyor. DT’de şöyle bir kural vardır: Geleneksel Türk tiyatrosundan bir eserleri sahneye taşıyacaksanız size, “Buyurun, sizi Altındağ Tiyatrosu’na alalım” derler. Bu hep böyle gitmiştir. Oyunu Altındağ Tiyatrosu’na aldılar ama sonrasında kendileri de fark ettiler ki bu oyunun yeri aslında Altındağ Tiyatrosu değil. Oyunun şimdilerde Akün Sahnesi’nde sahnelenecek olması gündemde. Doğrudur. Bu oyunun yeri Akün Sahnesi ya da Şinasi Sahnesi’dir. Çünkü biz, geleneksel Türk tiyatrosunun üzerine çok zıpır bir yapı inşa ettik. Hatta oyunun finali tamamıyla için yönettiğim oyunlarda da oyunabsürd. culara geniş alan bırakmak isterim. Metni kurarım ve “Buyurun arkadaşlar, sahne sizin” derim. Birtakım efektler kullanarak oyuncuları kapatmak istemem. Bu nedenle benimle çalışmak zordur. Yönettiğim oyunlarda oyuncuya çok iş düşer çünkü. Oyunlarda efekt kullanılması yönetmene bir “üst örgüt” görevi yükler. Özellikle de izleyicilerin gözünde. Oysa ben izleyicileri okumak isterim. Bir de benim yönettiğim oyunlar hep çok az ucuza mal olmuştur. DT’nin en ucuzcu yönetmeni benim diyebilirim. “Ayyar Hamza”, kostümü ve dekoruyla birlikte 550 YTL’ye mal oldu. Bu da bir oyunu sahneye taşımak için hayli küçük bir rakam. 16