Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 EYLÜL 2025
4
üzikal dışında cover çıkışlarım da hep
üretimlerini oldu. “Sarışın” öncesi, “Galaksi
Londra’da Rapsodi” sonrası dönemde “Çilekli
yapan ve Milkshake”, “Retro Aşk” ve “Kırık
M uluslararası Dökük Kalpler” isimli bir üçleme
alanda da dikkat çeken Melis ile yıllardır arada düet projeler
Bir rüya ile
Uslu, namıdiğer Glasxs, yaptığımız Serkan Çinioğlu ile
Avrupa Müzik / Glow çalışmaya başladık. Sonra Glasxs’in
DENIZ
başından beri ekibinde olan Orçun
Records etiketiyle çıkan
Can’la Sarışın EP’nin ilk teklisi
yeni uzunçaları “Sarışın” ile ÜLKÜTEKIN
“öptüm, öldüm, bye, xx” sözlerinde
müzikal bir dönüşüm yaşıyor.
birlikte çalışmaya başlayınca
Yıllardır düşlediği pop punk
başlayan
türündeki şarkılarıyla hareketli ve akılda Glasxs’in yeni dönemi şekillendi.
kalıcı parçalara imza atan Melis Uslu ile “Sarışın” da albümün ilk parçası olarak
keyifli bir sohbet yaptık. kalbimizin asi prenses yerine kazındı.
u Geçmişteki üretimlerinizin aksine
u Glasxs isminin ardındaki kişi olan Melis
“Sarışın”da oldukça hareketli ritimler var.
Uslu’yu biraz tanıyabilir miyiz? Ne yapar, ne
yer, ne içer? Önceki müziklerin daha indie-
müzikal
Tabii, ses mühendisi ve müzik elektronika türünde ve biraz daha karanlık
bir havası vardı. Altyapıyı oluştururken
prodüktörüyüm. Ankara’da bilgisayar
ben ne olduğunu anlamadan şarkıyı
mühendisliği okudum, sonra İngiltere’de
bitiriveriyordum. “Sarışın”, hep çalmak
ses mühendisliği-müzik teknolojileri
söylemek istediğim pop rock, pop punk
yüksek lisansı yaptım. Sonrasında
müzikleri yaptığımız bir dönem açtı.
da prodüktör ve mix mühendisi
“öptüm, öldüm, bye, xx” Orçun’un bir
olarak kendi yapmak istediğim
dönüşüm
iki yıl önce bir rüyasından ortaya çıktı.
müziğe odaklandığım Glasxs’i
Rüyasında ben bir punk grubunda sahnede
başlattım. İstanbul’da kurduğum
şarkıyı bağıra bağıra söylüyordum. Sonra
ses stüdyom Radio Circus
Glasxs, yeni uzunçaları
bir anda sözleri yazdı, Serkan’la konuştuk
Studios’un markasını
ve prodüksiyon bu şekilde ortaya çıktı.
Londra’ya taşıdıktan
“Sarışın” ile farklı
Vokal partisyonlarını hiç alışık olmadığım
sonra da bir yandan ses
bir müzikal kimliği
şekilde ama olması gerektiği gibi
mühendisliği yapıyorum,
oluşturduk. Serkan bangır bangır gitarlar
bir yandan da Glasxs adı
dinleyicileriyle buluşturuyor.
çalmaya başladı, derken kafamızdaki türü
ile müzik. “Ne yer ne
bu şekilde oturtmuş olduk.
içer”e gelirsek pizza yer.
Yeni yeni matcha içmeye
YENIDEN DOĞUŞ
başladı.
u “Sarışın” şarkısı aynı zamanda ruh
u
2021 çıkışlı
halinize de yansıyan bir dönüşüm hatta
“Princess Anxiety”
yeniden doğuşu simgeliyor diyebilir miyiz?
albümünüzün ardından
Kesinlikle, “Sarışın”ın asi ve tatlı
müzikal anlamda farklı
havasına bayılıyorum. Aslında doğrudan
bir yöne gittiniz. Önce
albüm olarak paylaşacaktık ama müzik
eski şarkıları yeniden
endüstrisi içinde bulunduğumuz çağı
yorumladığınız “Galaksi
bize bunu sorgulattı. İnsanların her bir
Rapsodi” albümü geldi
şarkıyı ayrıca dinlemesini çok istiyorum.
şimdi de “Sarışın”. Bu
Albümler ne yazık ki dinlenmiyor
dönüşüm nasıl gelişti?
artık eskisi gibi. Bu kısımdan söz etme
Aslında “Princess
nedenim, eğer albüm olarak çıkartsaydık
Anxiety” ve “Prenses
sanıyorum “Sarışın” şarkısının o yeniden
Anksiyete” çifte
doğuş havasını daha iyi anlatabilecektik.
albümünde, ilk başta
Çünkü aslında tüm albüm Sarışın’ın bu
yarattığım Glasxs
havası üstüne kurulu. Ama ilk parçası olan
personası benzer türlerde
EP’de de anlaşılıyorsa çok mutlu oldum!
ama belki biraz farklı
hissiyatlarda şeyler
u Genel olarak her albümün kişisel bir
anlatarak yolunda devam
yüzleşme ve kendini yeniden tanımlama
ediyor gibiydi. “Galaksi
adımlarını da içerdiğini düşünürsek sanatsal
Rapsodi” ise benim cover
sürekliliği nasıl sağlıyorsunuz?
yapmayı çok sevmem
Süreklilik günümüzün en önemli
üstüne kurulu bir albüm.
konularından biri. Sanatın oluşumu
Biraz da kendi kendime
düşünülünce bu elbette bir tezat
meydan okumak gibiydi
oluşturuyor. Çünkü o ilham her ayın
çünkü “Kimseye Etmem
15’inde gelen bir şey değil ama endüstrinin
Şikayet”i o albümden
çarkları bizi bu disiplini edinmemiz
birkaç yıl önce söyleme
konusunda itiyor. Ben de aslında hırçın
cesaretinde bulunmak
ve komik taraflarımı bu yeni dönemin
aklıma gelmezdi. Kısacası müziğine bulamaç ederken uslu ve
“Galaksi Rapsodi”, bir anda çalışkan yanlarımı da burada kullanmaya
ortaya çıkan bir şey değildi, çalışıyorum. Her üretimin farklı hisler
Glasxs’in ilk zamanlarından yaratması organik bir şekilde ilerliyor ama
beri kendi bestelerim planlama yapmazsak işimiz zor.
Bir sistemin çöküşü ve bir diktatörün yükselişi:
Mussolini: Yüzyılın Oğlu
talyan tarihinin, karanlık ve yergiyle örülü bir dünyanın içinde kurgulamak,
AY’A SEYAHAT
tozlu arşivlerinde çıktığımız
onun kırılganlıklarını, psikolojik panoramasını;
ürpertici bir gezi... Dziga
toplumun ve sistemin zaaflarıyla bütünleştirerek
Vertov’un A Man With
açıklamak istiyor. Fakat bu karikatürize tavır,
İ A Movie Camera (1929)
anlatıyı klişe bir tarih dersi olmaktan çıkarmakla
filmindeki görüntüleri anımsatmak birlikte, sistemin çatlaklarına girerek toplumu
istercesine önce halkın tarlada, felakete sürükleyen bir lider kültünün varlığının
fabrikalarda çalıştığı görüntüleri veren
“ciddiyetini” de unutmamıza sebep oluyor. İşte
Mussolini: Yüzyılın Oğlu (Mussolini:
bu noktada salt tarihi olayların ele alınış biçimiyle
Il Figlio del Secolo), ardından
açığa çıkan bir anakronizm değil, çağdaş
BAŞAK BIÇAK
kitleleri coşturan faşist diktatör
dünyayla analoji kurma hevesiyle düşülen lider
Benito Mussolini’yi gösteriyor: kültüne mesafe yanılgısı ortaya çıkıyor. Pek tabii
basakbicak
Fonda, Mussolini’yi canlandıran @gmail.com Wright’ın derdi, Mussolini’yi olumlamak değil ki
Luca Marinelli’nin sesini duyuyoruz.
bilakis dışavurumcu ve fütüristik görsel tercih ve
Sonra ekrana dışavurumcu bir planla Mussolini’yi
parodi hissiyatı dahi bunun aksini iddia ediyor.
Luca Marinelli
Mussolini geliyor ve kameraya bakarak
canlandırıyor.
BIR TOPLUMUN ANATOMISI
konuşmaya başlıyor: “Faşizm, tutkudan,
Hızlı bir kurgu ve etkili retorikle çevrili yüksek
ideallerden, cesaret ve değişimden yapılmış,
tempolu bir ritimde, bir diktatörün yükselişiyle
milyonların kalbini fetheden güzel bir yaratık... Antonio Scurati’nin aynı adlı eserini, başkasını...
birlikte bir sistemin, demokrasinin çöküşünü
Sizinkini de fethedecek eminim. Beni takip Joe Wright’ın bu açılışı tarihi anlatılarda,
Büyük Savaş sonrası ortaya çıkan
izlediğimiz dizi, bir yandan faşizm tohumlarının
edin, siz de beni seveceksiniz. Siz de faşist bilhassa böylesi hassas meselelerde sıklıkla
Dışavurumcu estetikten, Fütürizme hatta
ekildiği bir toplumun anatomisini çıkarırken, öte
karşılaştığımız mesafe sorununu akla getiriyor.
olacaksınız” diyor.
şiirsel gerçekçiliğin melankolisine değin
yandan kişisel hırsların, gücün, iktidar hevesinin
Zira fütürist bir estetikle inşa edilmiş dekorlar
pek çok görsel unsuru birlikte harmanlayan bir
FAŞIZMIN KÖKENLERI
ve zayıflıkların bir insanın evrimindeki etkilerini
arasında, İtalya’nın içine düştüğü karanlığı,
sinematografiyle sunan Mussolini dizisi, sizi
Tüyleriniz diken diken oldu değil mi? İngiliz masaya yatırıyor. Başka bir deyişle, bir karakterin
bunalımı, çıkmazı ve kasveti resmeden
yalnızca faşizmin kökenlerine götürmüyor;
yönetmen Joe Wright’ın da 1919 yılında Faşist
içsel çalkantıları, bir toplumun çalkantılarıyla iç
sokaklarında, çağdaş müziğin tekno ritmleri
toplumun kırılganlıklarından, içinde bulunduğu
Mücadele Birliklerinin İttifakı’nın (Fasci Italiani
içe geçiyor ve bir liderin iktidara gelişinin nasıl bir
eşliğinde adeta sahnede yer alan bir şovmen,
kaostan, umutsuzluktan, çürümüş düzenden
di Combattimento) kuruluşundan, Duce olarak “delilik” içinde olabileceğini gösteriyor. Perdeye
bir rap yıldızı edasıyla gezen Mussolini tasviri,
beslenen bir tiranın, bir “canavarın” ortaya çıkış
1925’te yaptığı konuşmaya dek geçen dönemi düşen, kesinlikle tehlikeli bir yolculuk ve tüm
bu kusursuz görsel dünyada tarifi zor bir gedik
hikâyesini anlatmayı deniyor. Bunu yaparken de
ele alan sekiz bölümlük dizi boyunca yapmak bu unsurların bir araya getirdiği mekanizmanın
açıyor. Ve bu yalnızca, atmosferi inşa eden
geçmişe gömülmüş bir hayaletin bizimle, bugünle
istediği tam olarak bu. Size bakarak, bir toplumun psikolojik ve sosyal dinamikleri, nedenleri, bugün
imgelerden değil, imgelerin içinde kendisine
konuşmasına izin vererek ve elbette anakronizmi
belleğinde yatan pişmanlıkları sanki gerçeküstü
küçücük bir yer bulan ve Mussolini’nin toplumun hâlâ tarihin gölgelerinin bizimle, gözlerimizin
göze alarak yine Mussolini’nin cümlesiyle,
bir fanteziymiş gibi “rahatlıkla” anlatan dış tabakaları olarak tarif ettiği sınıfların içine bakarak konuşmasına sebep oluyor.
“Biz hâlâ buradayız” diyor. Dün, “İtalya’yı
Mussolini’nin zihnine girebildiğiniz rahatsız edici karikatürize halinden de ileri geliyor. Wright, Mussolini: Yüzyılın Oğlu’nu, 10 Eylül’den
bir deneyim yaşatmak. yeniden harika yapmayı” deniyorduk, bugün bir faşist lideri, açık bir biçimde parodiyle, mizahla, itibaren MUBI Türkiye’de izleyebilirsiniz.
‘Dünya
farkında değil’
u Apple Müzik’in Yıldızı
Parlayanlar sanatçısı seçildiniz.
Ayrıca albüm, Apple Müzik’te,
sizin hazırladığınız Dolby Atmos
Mix’lerle uzamsal ses deneyimiyle
dinlenebilecek.
Evet, Apple Müzik’in Yıldızı
Parlayanlar kampanyasının
ağustos-eylül ayı sanatçısı seçildim.
Beni inanılmaz mutlu eden bir
gelişme. Apple Müzik Türkiye
ekibine çok teşekkür ederim.
Birkaç yıldır mix mühendisliğinin
yanı sıra Dolby Atmos Mix
mühendisliği yapıyorum. Mastering
kısmında ses endüstrisinin
akademik rockstar’ı Ufuk Önen’le,
Atmos stüdyosunda çalışıyoruz.
Aslında müziğin yeni formatının
geleceğini şu an yaşıyoruz ve
gerçekleşmesine tanık oluyoruz da
dünyanın bir kısmı farkında değil
gibi. Apple Müzik’ten Dolby Atmos
logolu müzikleri Atmos entegre
kulaklıklardan dinleyebiliyorsunuz.
Çok daha yaratıcı bir alan
yaratıyor mix mühendisi için ki
dinleyici bu şekilde uzamsal sesi
deneyimleyebiliyor. Çok daha
büyüyeceğini görebiliyoruz, ben
bu işi yapmaktan ve insanlara bu
deneyimi yaşatabilmekten çok
mutluyum.
PUANIM: 7/10