08 Eylül 2025 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

7 EYLÜL 2025 2 EDITÖRDEN Hepimize DAIRESEL “daha büyük” bir FLORA Geceyi gündüze yaşam vaadiyle sesleniliyor. Daha iyi bir iş, daha parlak bir gelecek, daha gösterişli çeviren tehlike başarılar... Umut, AYÇA sürekli ertelenen CEYLAN bir günün anahtarı Yakın zamanda yayımlanan kapsamlı bir bilimsel araştırma, kentlerdeki ışık kirliliğinin kuşların gibi sunuluyor. ötüş sürelerini uzattığını ve günlük döngülerini dramatik biçimde kaydırdığını ortaya koydu. Bu ayca_ceylan Ama o gün hiç bulgular yalnızca kuşların değil insanın da nasıl ortak bir “ritim kaybı” yaşadığını hatırlatıyor. gelmeyecekmiş gibi entler geceyi gündüze çevirirken Bulgular netti: Işık kirliliğinin yoğun olduğu INSAN SAĞLIĞI VE IŞIK KIRLILIĞI hissedildiğinde görünmez bir dönüşüm bölgelerde yaşayan kuşlar, günde ortalama Kuşlarda gözlemlenen bu değişim aslında umut da bir yaşanıyor. Sokak lambaları, 50 dakika daha uzun ötüyor. Sabahları daha bize de tanıdık. Çünkü ışık kirliliği yalnızca reklam panoları ve vitrin ışıkları erken şarkıya başlıyor, akşamları ise daha motivasyon kuşların değil, biz insanların biyolojik saatini K bize güven ve hareket duygusu geç susuyorlar. olmaktan çıkıp de etkiliyor. Sirkadiyen ritmi bozan yapay verirken doğanın kadim ritimlerini sessizce Bu etkinin özellikle büyük gözlü türlerde ve ağır bir yüke ışık, melatonin üretimini düşürerek uyku bozuyor. Kuşların yaşamı günün uzunluğunu açık yuvalarda yaşayanlarda daha belirgin dönüşüyor. yoksunluğuna, yorgunluğa, baş ağrılarına, ölçen hassas biyolojik saatlere bağlıdır. olduğu gözlemlendi. Üreme döneminde strese, kaygıya ve daha birçok sağlık HHH Ötüşleri, uyku düzenleri, göç kararları, ötüşler daha da yoğunlaşıyor. Kuşlar için sorununa neden oluyor. Geceyi karanlıkta hatta üreme dönemleri bile ışığın en küçük ötmek yalnızca şarkı söylemek değil, aynı Öte yandan da yeniden kutlamak, yalnızca kuşların doğal değişimlerinden etkilenir. Geceyi delen yapay zamanda eş bulmanın, bölgeyi savunmanın sıradan bir yaşam şarkısını geri vermek değil aynı zamanda ışıklar ise bu dengeyi altüst ediyor. ve türün sürekliliğini sağlamanın en temel küçümseniyor. sağlığımızı ve yaşam ritmimizi de onarmaktır. yolu. Yapay ışık, bu iletişim aracını bozarak Sanki dinginlik, 50 DAKIKA DAHA UZUN ÖTÜYORLAR enerjilerini hızla tüketmelerine yol açıyor. ÇÖZÜM MÜMKÜN mütevazı Science dergisinde geçen günlerde ENERJI DENGELERINI BOZUYOR mutluluklar, Doğanın ritmi, sabahın ilk ötüşünden yayımlanan araştırma, bu etkinin küresel gecenin sessizliğine kadar uzanan hassas bir sıradan sevinçler ölçekteki boyutunu gözler önüne serdi. Uzayan ötüşlerin doğrudan sonuçları henüz dengedir. Yapay ışıklarla geceyi gündüze Southern Illinois Üniversitesi’nden Brent S. tam olarak bilinmese de araştırmacılar bunun yaşamaya çevirdiğimizde bu denge bozulur. Oysa çözüm Pease ve Oklahoma Eyalet Üniversitesi’nden kuşların uyku sürelerini kısaltabileceğini, değmezmiş gibi. Neil A. Gilbert’in yürüttüğü çalışmada, 583 karmaşık değil: Gereksiz ışıkları kapatmak, enerji dengelerini bozabileceğini ve yavru Oysa herkes için daha sıcak tonlu ampuller kullanmak, kuş türünü temsil eden 60 milyondan fazla bakımında aksamalara yol açabileceğini büyük başarı akustik kayıt incelendi. Araştırmacılar, vurguluyor. Uzun vadede biyolojik ritmin bu aydınlatmaları doğru yönlendirmek ve mümkün değil ve karanlık gökyüzü alanlarını korumak. Küçük bir yıl içinde 180 milyondan fazla kuş şekilde sarsılması yalnızca kuşları değil, tüm sesini küresel uydu verileriyle karşılaştırdı. ekosistemi tehdit ediyor. adımlar, büyük sonuçlar yaratabilir. aslında gerekli de değil. Çünkü yaşam, yalnızca zirvelerden değil düz yollardan da oluşur. “Küçük” sayılan bir yaşamı gönül rahatlığıyla yaşamak! Şu sıralar ülkemizin ağırlıkla duyduğu en büyük özlem belki de. Küçük bir ev, sıcak bir ortam. Aslında bir yaşam güvencesini gösteren küçük semboller. HHH Umut yorgunluğu da belki ancak bu kabullerle aşılabiliyor: Yaşamın büyüklüğü, ölçüsünde değil yaşanmışlığında gizli. Hepinize iyi pazarlar. DENIZ ÜLKÜTEKIN deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Erkek meselesi ilimadamları nihayet memlekette sınav sorularının baskılamak için yapmadığımız iş yok. kontenjanından taciz suçu işlemesine ölüme çare buldu!” Bu çalındığı, sahte diploma 80 yılda bile bu kadar sıkılırken hiç karşın işinde gücünde hiçbir sorun cümleyi sizce önemli çetesinin elini kolunu sallayarak ölmeyince nasıl olacak? yaşamayan tuzu kuru, bilinci “insan” yapan nedir? Büyük Neyse hiç ölmeyeceğimiz için bunun sokaklarda gezdiği gelir, canım bilinci olmayan erkeklerin dünyası. “Bolasılıkla nihayet ölüme da bir çaresi bulunur, hapla, bir sıkılırdı ama ölmeyeceğimiz için Bir bilinç önce dilde değişir! çare bulunmuş olması. Fakat itiraf şekilde halledilir. bu ahlaksızlığı bir şekilde ortadan “Bilimadamları nihayet ölüme çare etmeliyim ki cümledeki “nihayet” ifadesi Ancak bu hiç ölmeme konusuyla kaldıracağımızı düşünür yine buldu” cümlesindeki “bilimadamları” biraz rahatsızlık verici. “Nihayet” bu ilgili beni rahatsız eden başka bir sevinirdim. ifadesi örgütlenmiş erkek faşizminin bir cümlede bize şunu söylüyor: Ölüm doğal şey var. Biz ölmeyeceğiz, peki ama göstergesidir. Tarih boyunca sayısız kadın AYŞE ACAR HIÇ ÖLMESEK... bir olgu değil, bir tür hastalıktı, bir ya bizden önce ölenler... Bu onlara fizikçi, kimyacı, mühendis, filozof ve daha Hiç ölmesem kaç kitap türlü tedavi edilemiyordu ama bu sorun büyük bir haksızlık gibi geliyor. niceleri oldu ve bugün sayıları katlanarak yazardım acaba? Nereden bileyim? gecikmeli de olsa halledildi. Haksızlığı bir şekilde aklım rasyonalize artıyor ancak “bilimadamı” ifadesi eğitimli Çok yazardım, hep yazardım kuşkusuz. Hiç ölmemek nasıl bir şey olurdu edebilir ama sevdiğim kişi öldüyse ben de eğitimsiz herkesin dilinde var olmaya acaba? Ölüm korkusu ortadan tamamen Hatta yepyeni bir ontoloji, epistemoloji ölmek isterim! O yaşamıyorken benim hiç devam ediyor. “Bilim insanı” diyemeyen kalkar mıydı? Niye kalkmasın canım, falan kurardım. Fizik biliminin içinde ölmeyecek olmam gönlümün kabul edeceği dilde insan bilinci henüz yoktur. hiç kimsenin ölmediğini görünce ölümün bulunduğu tüm sorunların aşılması için şey değildir. Bir yolunu bulur mutlaka Kadınlar günlerdir erkekler tarafından nihayet olmadığına ikna olurduk ve artık sağlam bir paradigma sunardım dünyaya. ölürdüm. uğradıkları taciz, haksızlık ve acılardan söz korkmazdık. Sonra ne yapardık acaba? Margaret Atwood’un bir sözü geliyor Çok mu ileri gittim acaba? Sanki biraz öyle ediyor. İfşa hareketi başladı ve büyüyerek Ben, örneğin “Şu kitapları ne zaman aklıma: “Erkekler, kadınların onlara oldu. sürecek. Tüm kız kardeşlerim adına okumaya sıra gelecek” gibi bir telaştan güleceğinden korkar. Kadınlar, erkeklerin Ama şimdi ölmeyince de insan bir şeyler şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Dilini, kurtulurdum. onları öldüreceğinden.” yapmalı, yoksa sıkılırız. Bir dakika! Sonra yeni kitaplar sipariş ederdim ve davranışlarını, bilincini insan olmaya Sıkılmak deyince işin rengi değişti biraz. Kendim ölmek isterdim, bir erkek yöneltmeyen erkekler bizim meselemizdir. bir de birkaç üniversite daha okumak için Hiç ölmezsek sıkıntıdan kesin bunalırız. tarafından öldürülmek değil! Erkeklerin internette istediğim bölümler kaç puanla 80 yıllık ömrümüzün bile büyük bir kadınları, çocukları, hayvanları bolca Bu meseleyi öyle ya da böyle çözeceğimizi alıyor acaba diye bakardım. Aklıma bölümü sıkılmakla geçiyor. Sıkılma derdini öldürdüğü bir dünya burası. Erkek kolonisi beyan etmek isteriz!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear