Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 EKİM 2025
3
Korku, ceza, onur
ayvanlar klasik şartlama etkili değildir.
Yurtsever bir
yoluyla korkmayı “Bile bile lades”
öğrenirler, fobi edinebilirler. sözünde ifade edildiği
Örneğin bir hayvan mavi bir üzere insanlar ceza
PROF. DR.
H nesneyle oynarken uzakta
alma ihtimalleri
ÜSTÜN
kuvvetli bir patlama sesi duysa irkilir ve
bulunduğu halde suç
DÖKMEN
mavi nesneden uzaklaşır. Teknik terimle
işleyebilirler, hırsızlık
Diyanet
ilk anda mavi nesneden kaçar, giderek
yaparlar, yolsuzluk
sürekli olarak kaçınır. Böylece o mavi
yaparlar, kanunları çiğnerler, cinayet
nesneyle ilgili fobi edinir. Aslında bu
işlerler. Bu durum psikolojideki ceza
hayvan ikinci kez mavi nesneyle bir araya
tanımına uyar. Ceza kendisi ortamda
gelse patlama sesi duyulmayacaktır ancak
varsa işe yarar, yoksa etkili olmaz.
hayvan o nesneden sürekli kaçındığı için
İnsanlar bazen bir itici uyarıcıyla
onun zararsız bir şey olduğunu anlayamaz,
İşleri karşılaşacaklarını bildikleri halde belirli
fobi sürer.
davranışları yaparlar. Örneğin sigara
paketlerinin üzerinde “Sigara öldürür
İNSANDA KORKU VE FOBİ
yazmasına” rağmen sigara içmeye
Bir köpek size saldırırsa korkarsınız
devam ederler. Savaşta öleceklerini
fakat köpek fobiniz varsa köpek
bildikleri halde öne atılırlar, şehit olurlar.
resmini gördüğünüzde veya köpeğin
Yunanlar İzmir’i işgal ettiklerinde “Zito
başkanı
ismi geçtiğinde de korkarsınız.
(yaşa) Venizelos” diye bağırmayan
Çünkü insanın neokorteksi vardır.
subaylarımızı şehit ediyorlardı. Bunu
Hayvanlarda bulunmayan bu yapısal
bile bile hiçbir paşamız, subayımız
özellikten ötürü insan hayvanlardan
“Zito Venizelos” diye bağırmadı.
azdan kalma bir eylül Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurup
daha karmaşık bir bilince, sembollerden
Çünkü onların bilinçleri vardı, onurları
sabahı... Çankaya sırtlarında, başkanlığını üstlenmişti. Gönüllü
oluşan bir dile sahiptir. Bu yüzden
vardı. Hasan Tahsin şehit edileceğini,
sessiz bir bağ evinin Alayı’nın kuruluşunu sağlamış,
insanda korku ve fobi daha karmaşık
öldürüleceğini bildiği halde Yunan
önündeyiz. Sokaktan cepheye asker toplamıştı. Saray
bir şekilde ortaya çıkar. Örneğin bir
bayraktara ateş etti.
Y bahçeye açılan yorgun yanlısı Vali Muhittin Paşa’nın
itici uyarıcıyla karşılaşmadan, sadece
kapıyı araladığımızda, menteşesinden görevden alınmasına destek verdi.
ablanızı model alarak yükseklik fobisine
İNSANDA BİLİNÇ VE ONUR
çıkan paslı bir gıcırtı, kuş seslerinin İstanbul’un yayımladığı ihanet
sahip olabilirsiniz. Aynı zamanda
Hayvanlarda bulunmayan bilinç
dinginliğini kısa bir anlığına bastırıyor. fetvasına karşı, 16 Nisan 1920’de
insan korktuğu halde bir davranışı
ve onun uzantısı olan onur, haysiyet,
Küçük bir ormanı andıran bahçeye adım 152 din adamıyla birlikte ‘Ankara
sergileyebilir. Bir çocuğun üzerine
izzeti nefis sadece insanda karmaşık
atar atmaz, çekingen görünüşlü bağ evi Fetvası’nı kaleme aldı. Bunun üzerine
araba gelirken anlık kararla kendinizi
bir örüntüyle ortaya çıkar. Bazı
yavaş yavaş bütün güzelliğini ortaya 8 Haziran 1920’de idama mahkûm
arabanın önüne atabilirsiniz veya ülkeniz
insanlar, para için veya korktukları
seriyor. edildi.”
için, bayrağınız için, Cumhuriyet
için vicdanlarını satılığa çıkarırlar.
Selçuk Bey devam ediyor:
Kapıda bizi karşılayan Selçuk Börekçi,
için, demokrasi için şehit olmayı göze
Çünkü onların vicdanları satılıktır.
gülümseyerek “Hoş geldiniz” diyor. “Topladığı paralarla bugünkü
alabilirsiniz.
Neokortekslerinin getirisi olan
Evin içine girdiğimizde duvarlarda Çankaya Köşkü’nün bulunduğu bağ
onurlarından, vicdanlarından yararlanan
büyük dedesi Börekçizade Mehmet evini satın alıp Ankaralılar adına HAYVANLARDA CEZA
kişiler ise doğru bildikleri yolda
Rifat Efendi ile Atatürk’ün fotoğrafları Atatürk’e armağan etti. Meclis’in
Bir hayvan bir davranışı yaptıktan
yürürler. Bu kişiler tehditler karşısında
karşılıyor bizi. Ziyaretimizin nedeni açılışı için 5 bin lira topladı, binanın
sonra ona itici bir uyarıcı, örneğin bir şok
veya rüşvet alarak akla vicdana aykırı
belli: Bugün o, bize büyük dedesini onarımını sağladı. Ayrıca Beypazarı
verirseniz bu ceza sayılır. Peki ceza işe
işlere yönelmezler, saf değiştirmezler,
anlatacak. Odasına geçiyoruz. Kahveler isyanının bastırılmasında da etkin rol
yarar mı? Ceza kendisi varken işe yarar,
ülkelerini satmazlar.
hazırlanırken “Kahve” diye soruyor. İşte o oynadı. Dedemiz, devrimlere gönülden
eğer ortamda yoksa etkili olmaz. Yani
Bir dizide de konu edildiği üzere
inanan biriydi. 1925’te Şapka
kelime, belleğimizde birden yankılanıyor. hayvanlarda fobinin ortaya çıkmadığı
son dönemde bir Osmanlı nazırı
Devrimi sırasında sarığını çıkarıp yeni
Gözlerimiz geçmişe dalıyor... durumlarda ceza tek başına köklü
İngilizlerden rüşvet almıştı. Olay
Cumhuriyetin yanında durdu. Kuranı
davranış değişikliğine neden olmaz.
BİR ASIR ÖNCEKİ KAHVE açığa çıkınca nazır kendini şöyle
Kerim’in Türkçe okunması ve halkın
İNSANLARDA CEZA savunmuştu: “Çok miktarda para
1920’nin soğuk bir ocak sabahı. Fersiz
dinini anlayabilmesi için büyük emek
vardı ortada, gâvurda durmasın bende
bir güneş bulutların ardında solgun yüzünü Ceza mevcut olduğunda belirli insan
verdi.”
dursun diye aldım.” Bu açıklamaya
gösteriyor. Mustafa Kemal Paşa, 27 Aralık davranışlarını bastırır ancak ortamda
BİR KAHVE ANISI DAHA
psikolojide “savunma mekanizması”,
1919’da Ankara’ya ulaştığında Vali Yahya
bulunmadığı zaman işe yaramaz. Bunun
halk arasında ise “Çevir kazı yanmasın”
Galip (Kargı) Bey, 20. Kolordu Komutanı Kahveler bitmişken Selçuk Bey
en güzel örneği trafik ışığıdır.
denir. Bu örneğin yanı sıra Mustafa
bir kez daha gülümseyerek soruyor:
Ali Fuat (Cebesoy) Bazı sürücüler ortamda trafik polisi
Kemal Paşa, Suriye cephesinde Alman
Rifat Börekçi’nin torunu Selçuk “Bilir misiniz, bu bağ evinde
Paşa, Börekçizade varsa kırmızı ışıkta duruyorlar ama eğer
Börekçi ile Atatürk’ün kahve
mareşal tarafından kendisine rüşvet
Atatürk’ün bir kahve anısı daha
Mehmet Rifat Efendi trafik polisini görmezlerse durmuyorlar.
içtiği bağ evinde
var?” Merakla dinliyoruz. olarak gönderilen bir çekmece altın
ve Ankaralılar Gençken sevdiğim bir fıkra şöyleydi:
“Atatürk bazen buraya gelir, için zabıt tutturmuş ve iade etmişti.
onu büyük bir Bir sürücü kırmızı ışığa aldırmadan
büyük dedemle uzun uzun sohbet Çünkü onun onuru vardı. Korku ve ceza
coşkuyla karşılamıştı. geçer, az ötedeki trafik polisi durdurup
edermiş. Bir gün dedemin küçük oğlu bazı onursuz kişilerin suç işlemelerini
O günden sonra Milli niçin kırmızı ışıkta geçtiğini sorar.
Fuat, yani benim dedem, Atatürk’ün engellemez ancak korku ve ceza onurlu
Mücadele’nin kalbi artık Sürücü “Vallahi görmedin memur
geldiğini görünce çok sevinmiş. Çocuk kişilerin dürüst davranmalarını ve
Ankara’ydı. bey” der. Polis, “Nasıl görmezseniz
TOLGA
olduğu için sofraya oturmasına izin gerektiğinde kendilerini feda etmelerini
beyefendi, koskoca kırmızı ışık” deyince
Ancak ilk günlerin
AYDOĞAN
verilmezmiş ama o da fırsat yaratmış. de engellemez. Mustafa Kemal Paşa
sürücü, “Yok memur bey ışığı değil,
heyecanı yerini kısa
Atatürk’ün kahveyi sevdiğini duyunca hakkında verilen idam cezasına rağmen
sizi görmedim” diye cevap verir. Bu
sürede yoksulluğa
‘İlla ben götüreceğim’ demiş. Kahveyi fıkrada da anlatıldığı üzere ceza insan kongreler toplamış, Kurtuluş Savaşı’nı
bıraktı. Ankara Belediyesi bir süre
kendi elleriyle ikram etmiş. Atatürk davranışlarını söndürmede yeterince yapmıştı.
masrafları karşıladı, sonra yine parasızlık
de onu kırmamış. Fuat dedem aynı
baş gösterdi. Karargâhta mali işlerden
hevesle ikinci kahveyi yapıp götürmüş.
sorumlu Mazhar Müfit (Kansu) Bey kasayı
Büyükler, ‘Evladım, peş peşe olmaz’
açtığında yalnızca 48 kuruş kalmıştı.
demişlerse de Atatürk, ‘Bırakın getirsin’
“Ekmekçiye verecek paramız yok” diye
Mustafa Kemal imzalı demiş. O gün tam yedi kahve içmiş
mırıldandı çaresizce. Bir gece önce Mustafa
Börekçi’nin Diyanet İşleri
ama her birini sevinçle kabul etmiş.
Kemal Paşa ile durumu konuşmuş, Paşa da
atama belgesi 31.3.1924
Ayrılırken Mehmet Rifat Efendi’ye
“Sabah olsun, yine düşünürüz” demişti.
gülümseyip ‘Eee Hoca Efendi, sizin
Ertesi sabah, odasının kapısı çalındı.
oğlan sayesinde bugün kahveye doyduk’ demiş.”
Gelen, Börekçizade Mehmet Rifat Efendi’diydi.
Artık bizim için de kalkma vakti. Selçuk Bey bizi
Mazhar Müfit telaşlandı: “Eyvah, müftü efendiye kahve
uğurlarken “Gençlerimiz unutmamalı Mehmet Rifat
ısmarlamak lazım ama şeker yok! Ya şekerli isterse?”
Börekçi’yi” diyor. Elbette unutmamalı. Belki bu
Müftü efendi içeri girdi, sandalyeye oturdu. Mazhar
satırlar onun yurtseverliğine, inancına ve insanlığına
Bey “Kahve içmezsiniz değil mi?” diye sordu. Müftü
küçük bir selam olur.
efendi tebessümle “İçmem” dedi. “Peki sigara?”
Atatürk’ün sık sık uğradığı bu mütevazı bağ
diye ekledi Mazhar Bey, “Yok, onu da kullanmam.”
evinden ayrılırken bir asır önce içilen o kahvenin
Ardından sesini alçaltarak, “Biraz sıkıntıda olduğunuzu
kokusu hâlâ havada. Sonbaharın sessizliğinde
öğrendik, az da olsa yardım etmeyi vazife bildik” dedi
kahvemizi yudumlarken yüce Atatürk’ü ve onun
ve cüppesinin altından çıkardığı torbayı masaya koydu.
vefalı dostu, Cumhuriyetin ilk Diyanet İşleri Başkanı
İçinde tam 1000 lira vardı. “Alın, bir derde çare olur”
Mehmet Rifat Börekçi’yi saygı ve minnetle anıyoruz.
diyerek uzattı. Mazhar Müfit, mahcup bir tebessümle
teşekkür etti ve koridora seslendi: “Bize birer kahve
pişirin!”
KAYNAKÇA
105 yıl sonra, aynı hikâye yeniden canlanıyor. Mehmet
Fotoğraf: Emrah Türüdü, Börekçi ailesi arşivi
Rifat Efendi’nin torunu Selçuk Börekçi gülümsüyor:
“İşte o, eşi Samiye Hanım’la birlikte
sakladıkları kefen parasıydı. Hiç tereddüt
etmeden Mustafa Kemal Paşa’nın emrine
vermişler.”
2. SANAT FUARI
Zorlu Milli Mücadele günleri geçer, zafer
kazanılır, Cumhuriyet ilan edilir. 31 Mart
1924’te, Atatürk’ün imzasıyla Börekçizade
Mehmet Rifat Efendi Türkiye Cumhuriyeti’nin
ilk Diyanet İşleri başkanı olur.
Börekçizade Bağ evi
22-26 EKİM 2025
CUMHURİYETİN İLK DİN ADAMI
Kahveler yudumlanırken Selçuk Bey
anlatmaya devam ediyor:
“Mustafa Kemal Paşa 27 Aralık 1919’da
ZİYARET SAATLERİ
Ankara’ya geldiğinde, onu karşılayanlar
Mehmet Rifat Efendi
arasında büyük dedem de vardı. İzmir’in 11.00 - 20.00
nargile içerken. Çankaya -
işgalinden sonra 25 Mayıs 1919’da Ankara’da
Kınacılar Konağı, 1925.
büyük bir miting düzenlemiş, 29 Ekim 1919’da
www.artnouvafair.com
İmtiyaz Sahibi:
19 EKİM 2025 SAYI: 1854 Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul
CUMHURİYET VAKFI adına
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 e-posta:
n Yayın Koordinatörü
ALEV COŞKUN
reklam@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999-15079-37611
DENİZ ÜLKÜTEKİN
Genel Yayın Yönetmeni
Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve
n Reklam Genel Müdürü
MİNE ESEN Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad.
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.
EVSUN SİNEM ALKAN No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım
Sorumlu Müdür
pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın
BETÜL BERİŞE

