Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 EKİM 2022
2
Yeşim Büber, pek çoğunuzun
eDitörDen
tanıdığı bir isim. Ancak pek
de alışık olunmayan bir
bilinmez ve
yaşamöyküsü var. O denizde,
kademik olarak
yüksek öğretimin
kırlarda, özgür ve üreten bir
alanı içinde gö-
yaşamın peşinde.
rülen bir dal: İle-
A
tişim. Oysa kü-
çük yaşlardan başlayarak baş-
özgür bir yaşam
Türkiye’nin en çok tanınan
ta deneyim sonra öğrenme yo-
oyuncularındandı. Önün-
luyla aslında adım adım uzman-
de parlak bir kariyer var-
laştığımız en azından uzmanlaş-
dı. Her şeyi bıraktı ve de-
mamız gereken bir beceri. Sos-
O nize açıldı. Teknede geçen
yal kodları, davranış kalıpları,
Balık olmayan
15 yıllık yaşamında bir aile kurdu, do-
önyargılarla çarpışan tecrübe-
ğayı evi yaptı. Yeşim Büber, şimdi de-
ler, sosyal anlamda hepimizi bi- koylar var
neyimlerini bir köyde zenginleştirmeyi
çimlendirirken iletişim becerile-
amaçlıyor. Ken- u yıllarca denizde yaşadı-
rine özgü gereksinimler, bu be-
disini evinin inşa-
nız. Denizi kirleten plastik atık-
cerinin alaylısı olan bizlere hep
Dairese L
atı sırasında bul- lara da bire bir tanık olmuşsu-
kendini hatırlatır.
duk ve bugüne ka-
FLora nuzdur.
HHH
dar olan deneyim- Şöyle bir döngü var: Yaz boyun-
Doğal olarak iletişimin ana
lerini aktarmasını
ca denize atılan çöpler, boşaltılan
unsurlarından birisi de konuş-
istedik. pis su tankları denizleri belirgin
ma. Gün içinde işlerimizin bü-
bir şekilde kirletiyor. Herkes tatili-
yük kısmını konuşma yoluyla
u 15 yıl de-
ni bitirip denizler sakinleşince yani
yapıyoruz. Çağdaş yaşamın bir
nizde yaşadınız.
yaz bitiminde, doğa bir taraftan biz
getirisi (!) görsel algının ve söz-
Şimdi de bir dağ
bir taraftan temizlemeye çalışıyo-
sel iletişimin diğer algı ve ileti-
köyündesiniz?
ruz. Sonra yine yaz geliyor ve yine
şim biçimlerine göre öne çıkma-
Yaşamınızdaki bu
aynı şey. Fakat insanın sorumsuz
sı. Durum böyle olunca -kimi ayÇa
değişimin nedeni
ve bencil davranışlarının yarattığı
ülkelerde daha çok kimilerinde
ceyLaN
neydi?
tahribat maalesef daha güçlü. De-
daha az- toplum içinde ne zama-
En büyük moti-
niz habitatı her geçen yıl zarar gö-
nı nasıl konuşulacağı, ne söyle-
Evimizi bitirmeye çalışıyoruz. Bu zor döndük. Biraz çalışıp çocuklu hayat için
vasyonum özgür
rüyor. Artık denizde balık göreme-
neceğine yönelik kısıtlar büyük
ve yorucu sürecin sonuna yaklaştık ney- uygun olduğunu düşündüğümüz ikinci
olmak! Bana dayatılan “doğruların” dı-
diğimiz koylar var.
önem kazanıyor.
se ki. Şu an yine yepyeni bir dünya var teknemizi aldık. Ardından çocuklar gel-
şına çıkıp “gerçekten” ne istediğimi bul-
HHH
önümüzde. Doğal tarım yöntemleriyle di. Kışları uygun bir limanda geçirip ge-
mak ve deneyimlemek istedim. 10 yıl
“İş görüşmesinde bunlara dik-
işleyen bir döngü kurmak; toprağı, suyu, ri kalan zamanlarda Türkiye ve Yunanis-
sonra nerede, ne yapıyor olacağımı aşa-
Üretmeyi
kat edin” başlığıyla oluşturu-
ağacı başka bir gözle tanımak, üretmek, tan kıyılarında dolaşıyorduk. Fakat deniz
ğı yukarı biliyor olmak beni coşkulan-
lan içeriklerde fark etmişsiniz-
paylaşmak… Bütün bunlar nasıl bir ru- yaşantısı da İstanbul gibi değişti. Temas
dırmıyordu. Gezmek, yeni deneyimler
bilmek yeter
dir. Oturuştan giysiye kadar bel-
tin oluşturur hiç bilmiyorum. ettiğiniz insan kalitesi ve bürokrasi baş-
edinmek ve “Bugün ne yapmak istiyo-
li şablonlar içine oturtulmuş
u Doğanın kendine göre teh-
ka bir hal aldı. Teknemiz hâlâ duruyor ve
rum” sorusunu günlük rutinime yerleş-
öneriler sizi, uyumlu, işini bilen
istanbul hızla Değişti
likeleri de var mutlaka. yağmur,
bundan sonrası nasıl olacak bilemiyoruz.
tirmek için yaş almayı beklemek isteme-
ve kendinden emin bir insan gi-
fırtına gibi doğa olaylarına kar-
Çocuklar ise elbette herkesin yaşantısın-
dim. Günün sonunda, 15 yıl önce verdi-
u İstanbul’da nelerden koptuğunuzu
bi göstermek için tasarlanmış-
şı ne gibi önlemler alıyorsunuz?
da köklü değişiklikler yaratıyor. Artık iki
ğim bu karardan çok memnunum.
hissettiniz ve önce denizde ardından bir
tır. Bunlar arasında en önemli-
Kentte ve doğada hayatta kal-
kişinin değil, dört kişinin istek ve ihtiyaç-
si ise görüşme sırasında ne söy- dağ köyünde yaşamı tercih ettiniz?
u Nasıl bir köyde yaşıyorsunuz ve bir
mak için farklı meziyetler gerekir.
larına göre hareket ediyoruz.
İstanbul’da, büyük şehrin
leyip söylememeniz gerektiğiy-
gününüz nasıl geçiyor?
Teknede yaşıyorsanız yerleşimden
le ilgili olanlardır. Çünkü aslın- imkânlarından fazlasıyla yararlanıyor- u Elbette çevrenizde doğada yaşam
Önceki kış başından beri Muğla’da
uzak bir koyda ya da açık denizde
dum. Kültür-sanat hayatı, işim, müda-
da günümüz koşulları konuşma- kararınıza çok itiraz eden olmuştur. En
bir dağ köyünde, sırtı ormana yaslanmış
ters giden bir durumla baş başa
yı bir gereksinim aygıtı olmak- vimi olduğum mekânlarda dostlarla ku-
büyük kaygıları neydi?
bir arazideyiz.
kaldığınızda yardım isteyebilece-
rulan sofralar… Elbette besliyordu be-
tan çıkarıp bir sunuma dönüş-
Kariyerim ve sahip olduğum standart-
ğiniz kimse yok. “Elektrik tesisa-
türmeyi dayatıyor. Her an ken- ni. Fakat bir taraftan, İstanbul hızlı bir
larımı kaybetmem ile ilgili endişeleri-
tım bozuldu, usta çağırayım” yok.
şekilde değişti ve maalesef olumlu bir
dinizi sunmak için mükemmel
ni dile getiriyorlardı. Ben bu kaygıları
Asgari düzeyde de olsa gerekli her
bir fırsat olabilir! yönde olmadı bu değişim. Dönüp bak-
pek yaşamadım. Evet, hayatımın bundan
şeyden anlıyor olmalısınız. Şehir-
tığımda, nadiren özlüyorum oradaki ya-
HHH
sonrasında, öncesinde olan hiçbir şey ol-
de ihtiyaçlarınız için para kazan-
Peki böylesi kalıplı ve ben- şantımı. Ama artık var olmayan bir şeyin
mayabilirdi tekrar. Evet, ayağımın altın-
manız gerekir, burada ise üretme-
özlemini duyduğumun da farkındayım.
zeşmeye odaklı bir sosyal ya-
dan yıllarca bastığım halı çekiliyordu ve
yi bilmeniz yeterli. Doğada haya-
pı içinde aykırılık, sıra dışı ol-
bazen belirsiz bir kaygı hissediyordum.
tıma daha hâkim hissediyorum ve
u Başlangıçta teknede ve doğada
makla ilişkili davranış kalıpla-
Ama yeniye duyduğum merak ve heye-
bu bana iyi geliyor.
yaşam planınız nasıldı? Çocuklarınız
rı nereye oturuyor? Sosyal med-
can çok güçlüydü. Hâlâ çok güç-
dünyaya gelince neler değişti?
yaya getirilen en sık eleştiriler-
lü. On beş yıl tam zaman-
İlk zamanlarda tekne öz-
den birisi şu, “Herkes birbirine
lı denizde yaşamanın Kaygılarımız
gürce seyahat etmek için
benziyor.”
ardından şimdi de
bir araçtı. Kısa süre-
Herkesin güdüsü, gerçekten Kentte,
Türkiye’nin gü-
farklı
de yuvaya dönüştü.
birbirlerine benzemek mi? Yok-
neyinde bir dağ
kaynaklar sonsuz
Başlangıçta planı-
sa uyumlanmaya bu kadar ge-
köyünde, yep- u Kentte yaşayan tanıdıkla-
mız yolda ol-
gibi algılanıyor
reksinimleri mi var artık? Ar-
yeni bir ya- rınızla görüştüğünüzde sizi ve
maktı, nite-
tık birbirlerinden ayrışacak bir
şam kuru- onları mutlu eden, kaygılan-
kim tekneye
u Doğal yaşam sizde ne gibi farkındalık-
eşikleri mi kalmadı? Veya bel-
yoruz ken- dıran durumlar arasında nasıl
taşındıktan
lar uyandırdı?
ki de, kabul edilmek istiyoruz.
dimize. farklar görüyorsunuz?
bir yıl sonra
Bu konuda özel bir farkındalığı yoksa insan
Kalabalıklarla örülü bir gör-
Düzen bo- En belirgin fark ekonomik kri-
Batı’ya doğ-
kentte yaşarken kaynakların yeterli miktarda
sel ve sözsel şölen, ekrandan
zup kur- zin ve kaynak sorununun etkile-
ru yola çık-
parayla her daim erişilebilir olacağını düşü-
size bakıyor ve size belki da-
mak ko- riyle ilgili. Şehirdeki arkadaşla-
tık. Fas’ta
nüyor. sonsuzmuş gibi algılıyor ve tüketimi-
ha da yalnız hissettiriyor. İşte
lay değil, rım gıda ve enerji konusunda dı-
kaldığımız sü-
ne dikkat etmiyor. Tüketim alışkanlıklarının
“benzeşme”nin anlamını yitirdi-
ancak insa- şarıya bağımlı oldukları için hak-
rede çocuk iste-
gezegen üzerindeki etkilerini görmezden
ği noktadayız. Ekrandakiler mi
nı özgürleş- lı kaygılar yaşıyorlar. Ben ise Ha-
dik ve teknemiz
gelebiliyor. Doğada yaşadığınızda sü-
çok mutlu yoksa siz mi mutsuz-
tiren ve güç- yatta kalmak için gerekli tüm
iki kişiden fazla-
regelen döngünün, kötüleşmek-
sunuz? Asıl soru da bu. Hepini-
lü duygular ya- kaynakları kendi emeğimle sağla-
sı için yeterli değil-
te olan doğa koşullarının da-
ze iyi pazarlar.
şatan bir hayat de- yabiliyorum. Dışarıya bağımlılı-
di, yol yakınken Ege’ye
ha çok farkında oluyor-
neyimi bence. ğım neredeyse sıfır.
sunuz.
Deniz ÜlkÜtekin
deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr
İmgede kaybolan insan
Galeati Yayıncılık
üşüncelerin de- lantis gibidir. Nereye gittiği belli ol- dur. Sembolün hakikatin yerine konulması,
dilin anlamının boşaltılıp yalnız imgeye in-
ğil, kısa konuşma- mayan Atlantis Adası bir zamanlar
“Düşman sadece Yunan gavuru değildi ki yavrum, ların çağında yaşı- yaşamış büyük bir medeniyete gön- dirgenmesidir. İmgeye indirgenen yalnızca
yoruz” diyor Bau- derme yapar. Her türlü teknolojiyi dil değildir. Dil aracılığıyla anlamı inşa eden
ingilizi vardı, Fransızı vardı, italyalısı vardı, “D
Rusyası vardı, Ermenisi vardı... man.* Etkisi yüksek ama modası he- elinde bulunduran bu medeniyet bir insanın kendisi salt imgeye indirgenmiş-
men geçecek şeylerin çağı. Verdi- tür ütopik toplum işlevi görerek ede- tir. İnsanın insanla karşılaşması bir görselin
Bir de bunlara yardım eden bizim hocalar vardı,
ği örnek çarpıcı: Emile Zola bugün biyata, bilimkurguya, sanata ve ye- bir başka görselle karşılaşmasından ibarettir.
şeyhler vardı, ağalar vardı, hainler vardı...
Dreyfus skandalıyla ilgili görüşlerini ni çağ gizemci akımlara esin kaynağı Görselin ardında duran insan, Platon’un Let-
Vardı da vardı...
açıklamak için televizyon kamerala- olmayı başarmıştır. he ırmağında bütünüyle unutulmuş gibidir.
Çok şükür bizim bir ALLAH’ımız vardı,
ayşe acar
rının önüne çıkarılsa, kendisine sa- Atlantis, ilk olarak Platon’un diya- Kendini ve ötekini imgeye indirgeyen in-
Bir de MUSTAFA KEMAL PAŞA’mız...”
dece “J’accuse!” (suçluyorum) diye loglarında gündeme gelir. Diyalog- san, kendini ve ötekini bir tüketim nesnesi
bağırmaya yetecek zaman verilirdi. lardan anladığımız Atlantis halkı hiç de öyle olarak kabul etmektedir. Bauman’ın dediği
Kısa konuşmalar çağında kimsenin kimse- anlatıldığı gibi iyi niyetli insanlardan oluş- gibi; Descartes’in Cogito’sunun güncellen-
yi dinleyecek zamanı yok. Emojilerin ve ses- mamaktadır. Arkeoloji profesörü Ken Feder miş sürümünü, yani “Görülüyorum, öyleyse
siz harflerin egemenliğinde kelimelerdeki an- Frauds şöyle özetliyor: varım”, ne kadar insan beni görürse o kadar
lamlar bir bir ellerimizden kayarken “son dü- “Teknolojik açıdan gelişmiş ancak ahlak var olurum ilkesine dönüşmüştür.
şünen insan” isimli dönem filminin çekilmesi açısından çökmüş kötü bir imparatorluk -At-
pamuk prenses ve Cam Fanusu
her an mümkünmüş gibi duruyor. Telaşlı in- lantis- güç kullanarak dünyayı ele geçirme-
Görselinin ardında duran insan, pamuk
sanların, sakin ve tutarlı insanları “sıkıcı” bul- ye çalışmaktadır. Karşısında duran tek engel
prensesler gibi uykudadır. Kötü kalpli kra-
duğu bu çağın kurban ettiği şeylerin başında ise göreceli olarak ruhsal açıdan saf, ahlaki
liçe tarafından kendisine verilen zehirli el-
kuşkusuz dil gelmekte. Bauman’a göre bu dil; açıdan prensipli ve bozulmaz olan bir grup
mayı yediği için komaya giren ve yedi cüce-
taşıdığı farz edilen anlamları kaybetmiş, yok- insandır, yani eski Atinalılar. Ezici farkla-
ler tarafından ormanın ortasında cam bir fa-
sullaşmış, kabalaşmış ve sıkışmış bir dildir. rın üstesinden gelerek Atinalılar kendilerin-
nusa konulan prenses uyumaktadır. Günler-
Dilin biçimi imgede boğulurken dilin taşıyı- den çok daha güçlü olan düşmanlarını sade-
den bir gün bir prens ormandan geçer. Pren-
cısı olan insanın bilinci doğaya batmış durum- ce ruhların gücüyle yenmeyi başarırlar.”
sesi görür, âşık olur, cam fanusu açıp onu
da. Bu bir tür geri düşüştür. İnsan kendini dü- Bu belli ki bir mitostur. Platon, “Timae-
uyandırır.
şüncede değil, düşüncesinin nesnesi olan do- us” ve “Critias” da konuşturduğu karakter-
Ormandaki cam fanus yerine teknoloji bu-
ğada aramakta. Doğaya batmış bilinç için in- ler aracılığıyla bizi bir anlam dünyasına ça-
gün bize neyse ki fotoğraf filtreleri sunmak-
san, dört elementten oluşan doğaya döndük- ğırmaktadır.
¨
69 tadır. Yer yine masal diyarıdır. Dilin imge-
çe kendini bulduğunu zanneden şeydir. Dilin
hakikatin örtÜsÜ
ye, bilincin duyusal olana battığı yerde pren-
yoksullaşması insanın anlamı kaybetmesi, ken-
Mitosun hakikat zannedilmesi anlamın sesler ve prensler hâlâ uykudadır.
diliğin doğaya sıkıştırılmasıdır.
+90 539 669 60 69
üzerine örtülen bir örtüdür. Bu tıpkı tasavvuf
www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017
kayıp a tlantis
edebiyatının tasavvufun kendisi zannedilme-
*Zygmunt Bauman – Leonidas Donskis, Ahlaki
Kısa konuşmalar çağında insan kayıp At- si gibi yaygın bir “idrak edememe” durumu- Körlük, Ayrıntı Yayınları.