24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

2 27 EYLÜL 2020 Sonbaharda beslenmenin olmazsa olmazları Bol bol yemek düşük bağışıklık demek Sonbaharda hava sıcaklıklarının ani düşmesine bağlı olarak soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının da görülme sıklığı artıyor. Üstelik; solunum yolu enfeksiyonu belirtilerinin, koronavirüsle karıştırılma ihtimali göz önüne alındığında bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak her zamankinden daha önemli. Peki güçlü bir bağışıklık için özellikle mevsim geçişlerinde nelere dikkat edelim? u Besin çeşitliliği: Tabağınızı göz kararı 4 eşit parçaya ayırın, değişik renk ve farklı besin gruplarından yararlanmaya dikkat edin. MERVE SAATÇİ Beslenme Uzmanı u A vitamini: Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, domates, kayısı gibi sebze ve meyveler, A vitamini zengini. Vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlarlar, vücudun savunma sistemini güçlendirirler. dyt.mervesaatci @gmail.com u Bitki çayı: Ekinezya, ada çayı, ıhlamur, kuşburnu, yeşil çay gibi bitki çayları C vitamini ve antioksidan deposudur. Günde 1 fincan bitki çayı tüketebilirsiniz. u Balık: Zengin bir omega3 yağ asiti, protein ve B vitamini kaynağıdır. Vücut direncini artırır. Izgara, fırın veya buğulama gibi pişirme yöntemleri ile haftada en az 2 kez balık yemeye çalışın. u Kefir: Araştırmalar, düzenli kefir tüketiminin üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkisinin olduğunu gösteriyor. Bakterilerle vitaminmineral emilimini artırarak bağışıklığa olumlu etki eder. Her gün 1 bardak kefiri beslenmenize dahil etmenin tam zamanı. u Kuruyemiş: Çinko, selenyum ve magnezyum gibi mineraller, E vitamini ve antioksidan içeriği açısından zengindir. Vücudu enfeksiyonlara karşı korur. Kavrulmamış olanları tercih etmeye çalışın. u Su: Vücuttaki toksin ve mikropların dışarı daha hızlı atılabilmesi için bol miktarda su tüketmek önemli. Günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin. NOT: Bu dönemde en sık karşılaştığım cümle “Bağışıklığım düşmesin diye beslenmeme dikkat ettim, diyeti bıraktım ve her şeyden bol bol yedim.” Diyet zaten size sağlıklı beslenmenin temellerini öğreten, günlük ihtiyaçlarınıza göre hazırlanan bir program. Diyete bir uzman yardımıyla devam ediyorsanız sağlıklı bir şekilde kilo vermeniz mümkün. Bağışıklığınızı hamur işi, tatlı ve paketli besinler ile artıramayacağınızı, hatta ideal kilonuzdan ne kadar uzak olursanız bağışıklığınızın o kadar düşük olacağını lütfen unutmayın. u C vitamini: Eğer sigara içiyorsanız, sigara içmeyen bireylere göre iki kat daha fazla C vitamini ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Maydanoz, roka, tere, ıspanak gibi sebzeler yüksek C vitamini içerikleri sayesinde bağışıklığı destekler. Ayrıca maydanozu limon ile birlikte tüketerek vitamin değerini artırabilirsiniz. Pandemili sonbaharda iyi hissetmek, bu dönemi hasarsız atlatmak için 12 öneri İyimser, eğlenceli dostlarla sohbet Eylülün sonlarına yaklaşıyoruz. Ağaçların yapraklarını dökmeye başlaması, yağışlar, değişen hava koşulları insanın ruhunda da aynı etkiyi göstererek kişiyi depresif ruh haline yaklaştırır. Çoğu insanda görülen bu sonbahar depresyonu pandemi süreciyle taçlandı. Bu “pandemili sonbaharda” ruh sağlığımıza etki eden faktörlerle baş edebilmemize yardımcı olabilecek 12 öneriyi sizler için derledik. u Her ne kadar doğa kendini mat ve soluk renklere bıraktıysa da siz yaşadığınız ortamı ve kişisel eşyalarınızı (kıyafetler vb.) renklendirebilirsiniz. u Yaz aylarında güneşin verdiği enerjiyi hatırlayın! Güneş aslında bizi aydınlatma ve ısıtmanın yanında “serotonin” salgılamamızı ve böylece kendimizi daha enerjik ve mutlu hissetmemizi de sağlıyor. Yazdan kalan güneşli anları olabildiğince kucaklamaya çalışın! AÇIK HAVA, YENI BIR FILM u Bu dönemde fastfood’dan, sık alkolden, yapay şekerli ürünlerden, tek yönlü beslenmeden, uzak durun. Sebze ve hayvansal gıdaların dengeli olduğu bir beslenme düzeni oluşturun, bol bol su için. u Uyku düzeninize dikkat edin; düzensizse, adım adım düzene sokmaya çalışın. Kendinizi yorgun hissediyorsanız çok uyumanın dinlenmek anlamına gelmeyeceğini göz önüne alın. u Depresyonun etkisi altındayken zihniniz bulanık olabilir. Gündelik hayatınızı ve zamanınızı önceliklerinize göre bir plana oturtmaya çalışın. Dağınıklık, zihninizi ve bedeninizi daha fazla yük altına sokabilir. u Kendinizce sizi zorlamayacak küçük aktiviteler edinin. Örneğin, açık havada yürümek, yeni sezon sanat etkinliklerinden hoşunuza gidenlere katılmak, yeni bir film serisine başlamak ya da uzun zamandır ertelediğiniz bir kitaba başlamak gibi. u Her ne kadar ev içinde olsanız da, zihniniz gibi bedeniniz de oldukça yoruluyor. Hem zihninizi hem de bedeninizi aynı anda gevşetecek meditatif egzersizler, hafif cimnastik, dans gibi kapalı mekâna uygun olan aktiviteler yapabilirsiniz. HER SONBAHARIN ILKBAHARI VAR u Düşünce şeklinizi değiştirmeye çalışın; değiştiremeyeceğiniz gerçeklerle içinizde didişmeyin, mevcut şartlarda hayatınızı güzelleştirmeye, kolaylaştırmaya odaklanın. Yani alışkanlık haline getirmiş olduğunuz olumsuz bakış açılarınızı gözden geçirerek çözüm odaklı bir bakış açısı edinmeye doğru zihninizi eğitin. u Çalışıyorsanız iş aralarını iyi değerlendirin. Bu tür zamanlar kafanızı rahatlatmak için bir fırsattır. Çay içerken ya da yemek yerken dinlenmeye bakın, iş düşünmeyin. O ana konsantre olun. u İşteyken sizi motive eden küçük aktiviteleri keşfedin. Çocuğunuzun fotoğrafına bakın, iş arkadaşınızla 5 dakika sohbet edin ya da çok sevdiğiniz bir şarkıyı dinleyin. Bu tür küçük anlar, birikerek işyerinde güzel vakit geçirdiğiniz hissi verecektir. u Telefonu elden bırakmayan, sürekli sanal dünya odaklı bir rahatlama yönteminiz varsa bunu azaltın. Duygusal gerilimlerinizi atmanıza yardımcı olacak samimi ve özellikle iyimser, eğlenceli insanlarla sohbet edin. u Bunun geçici bir durum olduğunu bilin. Unutmayın ki her sonbahardan sonra muhakkak bir ilkbahar vardır. OTOBÜSTEKİLER Kemal Urgenç UZM. PSIKOLOG NAZIM SERIN Mevsim etkisine salgının yaşam kısıtlılıkları da eklendi. Hepimiz ruhsal anlamda daha dikkatli ve planlı olmalıyız. ÖNLEM ALMAK IYIDIR Bu ruh hali, konsantrasyon bozukluğu, enerji kaybı, çabuk yorulma, işte verimsizlik, isteksizlik, uyku bozukluğu gibi sorunlarla kendini belli edebiliyor. 65 yaş ve üstü bireyler, bu dönemde ruhsal problemler açısından daha yüksek risk taşıyor olabilirler. Daha dikkatli olmalarını öneririm. Ancak endişeye mahal yok. Yapılması gereken tedbir almak...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear