28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

1 KASIM 2020 7 H ayatım öğrenmekle geçti. Kendimi bildim bileli öğreniyorum. Bundan şikâyetçi miyim? Hayır. Öğrenmek mi öğretmek mi diye sorsalar, hiç duraksamaksızın, öğrenmek derim. Öğrenmenin nesini mi seviyorum? Sanırım her şeyinden çok, sürecini. O süreç, tıpkı aşkta olduğu gibi, bilinmezlikler, güçlükler, keşiflerle doludur. Fakat yine tıpkı aşkta olduğu gibi heyecan vericidir. Sonrası mı? Sonrası da güzeldir kuşkusuz. Öğrendiğinizi uygular, tadını çıkarırsınız. Fakat her ikisinde de heyecan, merak, keşif, az çok alışkanlığa dönüşmüştür... HHH Bir şeyi öğrenmenin sonu var mıdır? Benim için pek olmadı... İlk gençlik yıllarımdan başlayarak yabancı diller öğrenmek bende bir tutku olmuştu. Bir başka dilde, şiir, felsefe, roman okumak... Bu amaca ulaşmam çok zaman aldıysa da, sonuçta, üstelik birkaç dilde başarabildim bunu... Fakat, yukarıdaki soruya dönecek olursam, hiçbirini tam olarak öğrenebildim diyemem... Ya da, hâlâ sürdürüyorum onları öğrenmeyi...Yorucu da olsa, heyecanın sürmesi belki bununla ilgili. Yani öğrenmenin sürüyor olmasıyla. Aynı şey kendi dilimiz Türkçe konusunda da geçerli... Sonu gelmez, ama hep heyecan verici bir öğrenme süreci... HHH Tutku duyduğum öğrenme alanlarından bir başkası müzik, bir öteki spor olmuştur... Her ikisinde de çok da başarılı olamadım, ama elden geldiğinde öğrenmeye çalıştım, öğrendim, öğrenmeye çalışmayı sürdürüyorum... Ortaokul yıllarımda çok değerli müzik öğretmenimizden keman dersleri aldım.. Klasik Batı müziği türünde bir metot kitabı bitirdim. Nedense onu sürdürmeyip bağlamaya geçtim... Onda da uzun saplıyla kısa saplı arasınOKUDUKLARIM İZLEDİKLERİM Tıpkı aşk gibi bir heyecan işidir DÜŞÜNDÜKLERİM Öğrenmek da kalarak çok başarılı olamadım...Yine de, türküleri özlediğimde, hiç değilse kendi kendime ya da yakın eş dost arasında bir şeyler çalabiliyorum... Buna, bu yaz Foça’da değerli komşumuz, mühendis,öğretim üyesi Dionisos kardeşimden öğrenmeye başladığım buzukiyi eklemeliyim... Bağlamanın ve kuşkusuz mandolinin etkisiyle, kısa zamanda bir şeyler çalabilmek heyecan vericiydi... Elden geldiğince sürdüreceğim... Piyanoyla ilginç sayılabilecek ilişkimden de söz edeyim... O kocaman şey beni hep korkutmuş, tuşlar üzerinde iki elin aynı anda uçuşan parmaklarına ise hayranlık duymuşumdur... Sonunda, hem de ileri bir yaşımda, öğrenmeye karar verdim... Ve evet, öğreniyorum... Yüzlerce kez tekrar etme pahasına, şimdilik pek de zor olamayan parçaların üstesinden gelebiliyorum. Hayata veda etmeden, parmaklarım henüz hareket edebiliyorken, tuşlardan bir Chopin sesi çıkarmaya kararlıyım... HHH Spora gelelim... Futbolu, çalım yapmayı, şut atmayı, top takibini hiç beceremedim. Ama uçmayı, kurtarışı sevdiğim için iyi bir kaleci olabilirdim... Ortaokul yıllarımda gözlük takınca bu hevesim birkaç denemeyle sona erdi... Yedek subaylıktaki Malazgirt sürgünümde, yarım yamalak da olsa, kayak yapmayı zevk duyarak öğrendim... Ama sonrasınATAOL BEHRAMOĞLU da sürdüremedim... İyi yüzerim. Birkaç yaz önce rüzgâr sörfü öğrenmeye karar verdim ve düşe kalka da olsa iyi kötü başardım... Basketbol, voleybol, pinpon, hiçbirinde usta olamadıysam da sevdiğim sporlardır... Ve, evet, boks! Dövmek ya da dövülmek için değil, fakat denge, dikkat, çeviklik, ileriye ve geriye hareket ustalığıyla, elden geldiğince öğrenmeye çalıştığım bir spor olmuştur... Bu sonuncusu, doğal olarak dansı çağrıştırıyor... Yaşamımın hiçbir döneminde kesintisiz dans etme şansım olmadı... Bu nedenle de bizim bazı halk danslarımızın yanı sıra sirtaki, vals ve tango çalıştım, ama pratik yapılmayınca öğrenilmeleriyle unutulmaları bir oluyor... Müzik ve sporun birlikteliği olarak dans etmek, harika bir şeydir! HHH “Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var” öğrendiklerimin özeti gibi, fakat öğretsel(didaktik) bir şiir değil, bir heyecan şiiridir. Başa dönerek söyleyecek olursam, öğrenmek, tıpkı aşk gibi, bir heyecan işidir... YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır Kopmaz kökler salmaktır oraya Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatın Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana Kaçırmayın EMKORLAUHKISA u Mabel Matiz İzmir’de Sevilen şarkıcı Mabel Matiz 7 Kasım’da İzmir’de bir konser verecek. İzmir Arena’da sevenleriyle buluşacak olan Mabel Matiz’in sahneye çıkış saati 21.00. u Jude Law’dan dizi Bein Connect’te izleyiciyle buluşan mini dizi “The Third Day” esrarengiz bir adaya farklı zamanlarda gelen iki yabancıyı konu alıyor. “Yaz” adlı ilk kısımda Jude Law; “Kış”ta ise Naomie Harris rol alıyor. u ‘Güneyli Bayan’ sahnede Bilgesu Erenus’un yazdığı “Güneyli Bayan” Rutkay Aziz’in rejisiyle izleyici karşısında. Başrollerini Rutkay Aziz ile Dolunay Soysert’in paylaştığı oyun, 3 Kasım Salı akşamı saat 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde. u Zamanın ruhu bu sergide Bozlu Art Project 26 Aralık’a dek “Hâlâ Hayattayım / I Am Still Alive” başlıklı karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Özlem İnay Erten’in yaptığı sergi, insanoğlunun yaşamı boyunca süren varkalma çabasını sorguluyor. Fransız sinemacı Françou Ozon’dan ‘85 Yazı’ is Ozon’un son filmi “85 Yazı” 6 Kasım’da vizyonda. Başrollerini Benjamin Voisin ve Félix Lefebvre’in paylaştığı film 16 yaşındaki Alexis’in, David ile tanıştıktan sonra değişen hayatını konu ediyor. u Emre Kınay’dan Sezen şarkıları Müzik Boğazdan Gelir konserleri kapsamında ünlü oyuncu Emre Kınay ile şarkıcı Sinema Yalçınkaya bir konser verecek. Sezen Aksu şarkılarının yorumlanacağı konserin verileceği tekne saat 20.30’da Bebek’ten kalkacak. ŞEHRİBAN KIRAÇ L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier: Daha az ruj daha çok göz ve ten ürünü tüketimi var. Erkeklerin ilgisi güzellik pazarını büyüttü. L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Duffier: Dudaktan göze ve tene K oronavirüs salgını cilt ve saç bakımı tercihlerini de değiştirdi. Makyaj biraz rafa kalktı, saçlar evde boyanıyor. Dünyadaki güzellik pazarının büyüklüğü, 500 milyar dolar. Türkiye’de bu rakam 30 milyar lira. L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier, bu dönem cilt temizleyicilerinin, nemlendiricilerin ve şampuanların satışının arttığını dile getiriyor. Türkiye’de kişi başı ortalama güzellik harcamasının 41 Avro, Avrupa ülkelerinde ise bu rakamın 120 Avro olduğuna dikkat çekiyor. Duffier’e yeni normalde güzellik sektörünü sorduk. L’Oréal’in dünyada ve Türkiye’de en büyük şirket olarak güzelliğe liderlik ettiğini söylüyor: “Türkiye’de sektörün geleceği; genç nüfus, güzelliğe ilgi, dijitalleşmenin gelişimi ve büyüyen orta sıLaurent Duffier nıf gibi nedenlerden çok parlak.” u Pandemi güzellik sektörünü nasıl etkiledi? Tüm kriz dönemlerinde güzellik ilk etkilenen, ama en hızlı ve güçlü toparlayan sektörlerden biri. Pandemde ilk evlere kapanmamızla panik halde zaruri ihtiyaçlara yöneldik. Bu evreyi bir arz krizi olarak yorumlayabiliriz. Bugünlerde tüketim artık önceki normal seyrine oturdu. İnsanlar ciddi olarak online alışverişe yöneldi. YENI NESIL TALEPKÂR u Bu dönemde kadınlar makyaj yapmaktan vazgeçti değil mi? Maske nedeniyle daha az ruj kullanımı söz konusu. Sağlıklı bir görünüm için ise daha çok göz ve ten ürünü tüketimi var. Makyaj yavaşladı, ama cilt ve saç bakımı ürünlerine ilgi arttı. Saç boyası kategorisi inanılmaz büyüdü. Cilt temizleyicileri ve nemlendiricileri, şampuanlar yine bu dönemin ihtiyaçlarına cevap verdikleri için kazananlar arasında. u Yeni dönemin tüketici alışkanlıkları neler olacak? Yeni jenerasyonlar artık tüketicilerimizin çoğunluğunu oluşturuyor. Varlık amacı, sürdürülebilirlik (temiz ve yeşil güzellik), kurumsal vatandaşlık, yüksek etik standartlar, gizlilik, güven, deneyim her sektör için artık çok önemli kavramlar. Bugünün tüketicisi her zamankinden daha talepkâr. Türkiye’de 1986’dan beri faaliyet gösteriyoruz, 1 fabrikamız ve 1000’den fazla çalışanımız var. Türkiye’den çok sayıda yeteneği dünyanın farklı yerlerindeki ofislerimize ihraç ediyoruz. Erkeklere tavsiye “Güzellik erkekler için de önemli bir kavram. Son zamanlarda pazarın dinamik büyümesinin en büyük sebeplerinden biri de erkeklerin artan ilgisi. Erkeklerin en çok kullandıkları ürünler deodorant, parfüm ve tıraş köpüğü. Bence önem vermeleri gereken konu cilt bakımı. Erkeklerin ciltleri daha kalın ve daha yağlı. Tavsiyem cilt temizleme ürünü ve nemlendirici ile başlamaları, cilttlerini tıraş sonrası korumaları ve bunları erkeklere özel ürünlerle yapmaları olur. Elbette güneşe ve dış faktörlere karşı korunmak da çok önemli.” ‘Türk kadınları iddialı beklentileri ve orijinal iç görüleri ile yeni ürünlerimiz için büyük bir ilham kaynağı” Türkiye ödüllü listede “Pandemi bize dünyanın bilime her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğunu ispatladı. Bizce bilimin kadınlara daha fazla ihtiyaç var. Maalesef bilimde rakamlar cinsiyet eşitliğinden çok uzak. Bilim kadınları muhteşem bilimsel araştırmalar ve buluşlar yapıyorlar, ama araştırmacıların sadece yüzde 29’unu oluşturuyorlar, işleri hak ettiği ilgiyi ve değeri göremiyor. Bu yüzden UNESCO ile işbirliği yapıyoruz.“Bilim Kadınları İçin” programımızla başarılı genç bilim kadınlarını ödüllendiriyoruz. Bugüne kadar tüm dünyada 3400 bursiyerimiz var ve 108’i Türkiye’den. 4 yıldır her yıl ödül geliyor Türkiye’ye...”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear