Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 EKİM 2019 Kadın avukatlar taksın küpeleri Adaletin canı sağ olsun Geçen hafta gazetelerde bir haber çıktı. Bir duruşma salonunda avukat hanım hü müvekkilime ait senetlerle yollarda ağlar bulmuştum kendimi. Bir avukat nasıl olur da başka bir avukatı küm okunduğu sırada ayağa dolandırır demiştim. Çalışa kalkmadığı için hâkim tara yım, kalan tek dersimi veri fından şikâyet edilmiş, yar rim dediğim yıl adliyelerde gılanıyordu. Avukata görü dosya içine bir miktar pa şü sorulmuş; bir müvekkilinin vefatı yüzünden üzgün SEDEF ERKEN ra konmadan iş görülemediğine şahit oldum. Kimi avu olduğunu, o anda durumu katlar kimi hâkimleri iyi ta kavrayamadığını söylüyor. Velhasıl nıyordu, o hâkimler hep o avukatlarla “Dalmışım farkında değildim” diyor. yemek yiyor, mesaiden sonra o büro Hâkim ise isyanlarda. Bambaşka lara girip çıkıyordu. İşler hiç de okul ülkelerdeki adliyelerden, duruşma sa da bize öğretildiği gibi yürümüyordu. lonlarından bahsediyor. Efendim o Büyük hayal kırıklığı yaşıyordum, ülkelerde avukat hanımlar inci küpe üstelik bir kadın olarak iş hayatın ler takarmış, sitiletto ayakkabılar gi da olmanın zorlukları burada da bit yermiş, duruşma salonunun bir ağır miyordu. Hukuk olmayacak, başka iş lığı varmış. Oysa bizde öyle miymiş? deneyeyim diye en ilgisiz işlerde ça Artık bıkmışmış. lıştım. Hepsinde aşağı yukarı aynı İLK İŞTE DOLANDIRILMAK Adalete giden yolda sistemin iyi işleyip işlemediği nereden belli olur? Bunlar aslında çok da karmaşık sorular değil. Bir ülkenin hukuk sisteminin ve adliyenin ağırlığı tek bir şeyden ibarettir, ikna kabiliyetinden. Toplumu o adliyeden adalet çıkabileceğine, doğru kararlar verileceğine şeyleri yaşadım. Kadın olduğun için en vasıfsız işleri sana verip en iyi sonucu senden bekliyorlar, iş terfi kısmına gelince seni değil erkek rakibini seçiyorlardı. Üstelik sabahtan akşama yukarıdan aşağı süzüyorlar, kadın olduğunu ve aslında ne işe yarayacağını her fırsatta hatırlatıyorlardı. SIRA KÜPEYE Mİ GELDİ? ikna edebilmişseniz iş bitmiştir. Çün Aradan geçen sürede bizim adli kü mahkemelerden ancak karar çıka yelerin ikna kabiliyeti ilerleyeceğine rabilirsiniz, oysa vicdanlar kararların geriledi. Bırakın sade vatandaşı “ada değil adaletin peşindedir. lete” ikna etmeyi kendi mensupları Hukuk fakültesinde ders yaptığı nın inancını bile kaybetti. Bunun adı mız amfi dört yüz kişilikti. Sınıf iki reform olan bir metinle toparlanacağı bin kişinin üstündeydi, okul yıllığına söyleniyor, biz hâlâ adalete inanıyor artık belediye olmak istiyoruz yaz ve tüm koşulların zorluğuna rağmen mıştık. Derslerin işlenişi, sınavlarda ona hizmet ediyoruz. sorulan soru biçimleri bizden binler Şimdi neredeyse tamamı erkekler ce sayfalık müthiş bir ezber istiyor tarafından yönetilen bütün bu tablo du. Bense şiir dışındaki hiçbir metni içinde her şey tamam, iş bir tek ka ezberlemeyi sevmezdim, ezber değil dın avukatın inci küpelerine kaldıysa öğrenmek istiyordum. yarından itibaren tüm kadın avukat Mezun olmadan çalışmaya başla lar takalım küpeleri gelelim. Bütün mam gerekti. İlk işimde bir avukat bu sistemin içinde biraz rüküş durur tarafından kazıklanınca, elimde ilk sanki ama adaletin canı sağ olsun. Pati günlükleri 3 Beklenen yasa Den iz Yavaşoğulları cdenizy@gmail.com geliyor mu? Sapanca’da minik bir köpeğin patilerinin kesilmesi tüm Türkiye’yi yasa boğmuş, hayvana işkencenin suç kapsamına alınması için bir buçuk milyondan fazla imza toplanmıştı. Tepkiler üzerine kurulan, başkanlığında Mustafa Yel’in yer aldığı TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu’nun raporu genel olarak beklentileri karşılıyor. Önemli olan Meclis’e sunulduğunda neler olacağı. İlk güzel haber; kanun “Hayvanları Koruma Kanunu” değil, “Hayvan Hakları Kanunu” olarak anılacak. Raporda, sadece sahiplilere değil, tüm hayvanlara karşı yapılan işkence gibi fiillerin suç sayılması ve bu suçlara ertelemesiz, en az 2 yıl 1 ay olmak üzere hapis cezası öneriliyor. Terk etmeye, 10 bin TL ceza düşünülüyor. Raporda, ava ve deneylere kısıtlama getirilmesinden, kürk ithalatının yasaklanmasına, fayton atlarına, hayvan refahı fonuna kadar pek çok başlık var. Hayvan sevgisinin okullarda ders olması ise önemli önerilerden biri. Hayvan haklarıyla ilgili TBMM’de yapılan çalışmalar sonucu oluşturulan rapor kamuoyuna sunuldu. Yıl sonuna doğru çıkması beklenen yasada, hayvanlara eziyet edenlere ciddi yaptırımlar göze çarpıyor. Mimli belediyeler Dernekler, raporun ardından belediyelerin de ceza kapsamına alınmasını istedi. Ne yazık ki pek çok belediye bu konuda mimli. En son Ankara Keçiören Belediyesi’nin yaşlı bir köpeği işkenceyle yakalama çabaları bir video ile yayıldı. Tepkiler üzerine belediye başkanı failleri görevden aldığını belirtti. İstanbul’da ise, senelerdir köpeklerin toplanıp ormanlara atılması söz konusuydu. Oysa 5199’a göre, belediyelerin köpekleri kısırlaştırıp aşılatıp, aldıkları yere bırakmaları gerekiyor. İBB’de çalıştay Ekrem İmamoğlu sonrası benzer uygulamaların görülmesi, “İBB veteriner ekibi değişsin” tepkilerini yükseltti. Fatih’ten alınan bin küsur kö peğin Kısırkaya’dan yok olduğu, kiminin Çatalca ormanlarında bulunduğu iddia ediliyor. Dört ayda, köklü değişim olmaz ancak tepkilerin duyulması şart. Alkışlar Bolu’ya Bolu belediyesi’nden de “vay be” dedirten bir haber: Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu sınırları içinde kasıtlı hayvan ölümüne sebep olana 20 bin TL ceza geldiğini duyurdu. Bolu’da artık hayvan dövüştüren ve usulsüz çoğaltanlara 15 bin, terk edenlere 3 bin, eziyet ve hapsedenlere 8 bin, trafikte çarpıp kaçanlara 2 bin, veteriner hekim dışında cerrahi müdahalede bulunanlara ise bin TL ceza yazılabilecek, bunları tekrar edene ise ceza 3 katına çıkarılacak. Örnek olmasını diliyoruz... Terk edildi, bir veterinerde kafeste yuvalanmayı bekliyor. Instagram: @patilere. acil.yuva Kayıp. En son İstanbulBostancı’da görüldü. 0 546 591 83 32, 0 532 267 87 02 Altı aylık golden yuva arıyor. Ankara 0 553 304 53 44 Küresel Kalkınma Alanında Dünyanın En Derin Kavrayışa Sahip Araştırmacılarından Jeffrey D. Sachs’ın Yeditepe Üniversitesi Yayınevi Tarafından Türkçeye Çevrilen ve Yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Çağı Kitabı istekle.com ve Tüm Online Kitapçılarda!