Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 22 MAYIS 2011 / SAYI 1313 CUMHUR YET PAZAR Ç N YAZDI Erkekler, Moda ve Etek ereye bakarsak bakalım, insanların kişiliklerini, tercihleri ve davranışlarıyla ifade etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu noktada markaların doğru hizmeti verebilmek için insanların hayat tarzlarını iyi anlamaları önem kazanıyor. Yaşadığımız tüketim kültüründe asıl başarıyı insanı odağa alan markalar yakalayacak gibi görünüyor. Gelecekte başarılı bir marka olarak yerini ayırtmak isteyen markalar artık bilgilendirmek, ilham vermek, eğitmek, kişisel etkileşimi arttırmak ve müşterisini iyi tanımak zorunda. Burada karşılaşılan sorun, markaların erkekleri kadınları tanıdıkları kadar tanımaması. Farklı tarzdaki kadınların eğilimleri yılların verdiği deneyimlerle ölçülebilir oldu. Markalar kadınların haritasını çıkardı ve bu sayede kadınları nelerin baştan çıkardığını çok iyi biliyor ve ürünlerini ona göre sunabiliyorlar. Ancak henüz yeterince alternatif tarzların oluşmadığı erkek modasında ise durum hiç de kolay değil. Toplumsal cinsiyetteki değişimler sebebiyle yeni erkek profillerinin tanımları çok açık değil. Bu sebeple çok bilinmez bir yola giriliyor. Erkeklerle ilgili elde var olan bilgilerin kıymetini bilirken bu bilgileri güncellemek zorunda kalacağımızı da unutmamalıyız. Bu noktada erkeklerle ilgili elimizdeki bilgileri gözden geçirmekte yarar var. Güç, erkekleri tarif eden bir kavram. Erkekler güçlü olmak ister. Başarı, hırs, mücadele ve rekabet erkeklerin binlerce yıllık genetik kodlarında mevcut. Toplumsal koşullanmalar nedeniyle erkekler, daha gerçekçi, daha sistematik, daha rekabetçi, daha performans odaklılar. Ancak zaman içinde değişen N toplumsal cinsiyet rolleri ve yeni erkek profillerinin ortaya çıkması nedeniyle artık bu kelimeleri kullanırken bir kez daha düşünmek gerekiyor. GEL Ş M, NSANIN MERKEZE ALINDIĞI MARKALARLA GERÇEKLEŞECEK Moda, günlük hayatımızın daha estetik hale gelmesine yardımcı olurken moda tasarımları da statümüzü ve hatta kimliğimizi ele veren bir araç haline dönüşmüş görünüyor. Bugüne kadar tüm moda tasarımı girişimleri daha çok kadınlar için yapılmış gibiydi ve erkekler ikinci planda kalmışlardı. Erkekler için yapılan tasarımlarsa var olan giyim tarzının arasında çok marjinal kalıyor ve çizgi dışı bulunuyordu. Sokaktaki erkeklerin var olan giyim tarzı ise, riskin en az olduğu klasik ya da spor tarzlardı. Erkek modasında, pas geçilmiş yılların yasını tutuyormuş hissini veren siyah, lacivert ve gri renklerinin kullanımı yaygındı. Bu noktada insan ister istemez acaba bu formâl, klasik tarz erkekleri moda konusunda biraz tembelleştirmiş olabilir mi diye soruyor. Ancak değişen dünya düzeninde ve toplumsal cinsiyetteki değişim sebebiyle erkekler moda tasarımına yeşil ışık yaktı. Giyim ve tekstil sektörlerinde katma değer yaratmaya odaklı yaklaşımlar sayesinde özellikle erkek moda tasarımları değer bulmaya başladı. Su geçirmeyen, leke tutmayan, kırışmayan akıllı kumaşlarla tasarlanan gömlekler, takımlar özellikle erkekler tarafından çok ilgi gördü. Batı giyim tarihi boyunca, kadınlar sık sık erkek giyiminin unsurlarını ödünç aldı. Aristokrat kadınlar erkeklerin şapkalarını benimsedi, erkeklerin resmi ceketlerini, sonrasında da pantolonlarını kendilerinin yaptı. Bugün kadınlar bir erkeğin dolabındakileri ödünç almaktan hoşlanırken, erkekler bunu yapamıyorlar. Erkekler erkek kıyafetinin kısıtlanmış halini benimsemeye devam etme eğilimindeler.G DD ALI MARKALARIN GELECEK SEZON ÜTOPYASI: ERKEKLER Ç N ETEK Erkekler için tasarım yaparken unutulmaması gereken önemli bir gerçek var ki, o da erkeklerin her şeyi giyemedikleri. Kadınların olduğu kadar erkeklerin üzerinde de ciddi bir toplumsal baskı var. Bunun neden böyle olduğu ile ilgili soruya herkes farklı cevap verebilir. Ancak sonuçta ne etek giyebiliyorlar ne de elbise. Kadınların etek ya da pantolon giymek gibi seçme hakları varken erkekler bu seçimden mahrum oluyorlar. Bu durumun toplumsal ve kültürel bir koşullanmadan kaynaklandığını göz ardı etmemek gerek. Asya, Afrika ve Ortadoğu’da erkekler tarafından giyilen etek kadınsılıkla veya erkeksilikle ilişkilendirilmeden modada kendine yer bulabiliyor. Erkekler ne istiyor? rkekler akıllarına hitap edecek ürünlerden hoşlanırlar. Birden fazla fonksiyon ve fayda sunan ürünler isterler. Bu sebeple akıllı kumaşlar hem örtünme ihtiyaçlarını hem de ikinci faydayı onlara sunar. Bu sebeple bu kumaşlardan üretilen tasarımlar doğru tercihlerdir. Erkekler mağazada çok zaman harcamak istemezler. şlerini hızla çözmek isterler. Alışverişten kadınlar kadar zevk almazlar. Bitirilmesi gereken bir iş olarak görürler. Alışverişlerinin zorlaşmasını istemezler, planladıklarının dışında vakit alacak hiçbir durum ilgilerini çekmez. Kısa yoldan hızlı çözümler erkeklerin tercihidir. Bu sebeple kendinizi onların yerine koyup uygun ve doğru giysileri önerdiğinizde kabul etmeye yatkındırlar. Erkekler bir koleksiyonun hikâyesinden çok onun fonksiyonelliğinden etkilenir. Sade, sonuç odaklı yaklaşımlar onların ilgi alanına girer. Kadınlar duygularına yenik düşerler. Ama erkekler mantıklarına isabet edecek tasarımlarla daha çok ilgilidir. Kazançlı çıkacakları alışverişler yapmayı severler. G E BELÇ KALI TASARIMCI DRIES VAN NOTEN’ N BEL RTT Ğ G B “KADINLARIN VE ERKEKLER N ETEK G YMELER ARASINDA KADIN VE ERKEK KADAR FARK VARDIR.” ERKEKLER N MODA AŞKI rkekler modayla henüz bir aşk yaşamıyorlar ama hangi sektörden olursa olsun genç nesil ister erkek ister kadın giyimi olsun moda ile ilgili ve yakından takip ediyor, seçeneklerin arasından tercih yapabilme özgürlüğünü kullanıyor. Öncü stil ikonlarını taklit ediyor. Yeni her tarzı kendi bedenleri üzerinde deniyor ve giyiyorlar. Genç nesil renk kompleksinden arınmış görünüyor. Kalıpların dışına çıkmayı benimsiyor. Aksesuvar arıyor ve kullanıyor. G E Batı’da, erkeğin etek giymesi şok edici, asla ulaşılamayan bir sıra dışılık içinde sunulmaya devam ediyor. Oysa bazı erkekler için bu duruma rağmen etek giymek son derece eşitlikçi bir geleceğin sunumu. Ama onlar da yalnız olmaktan şikayetçiler. Erkekler için etek iddialı markaların gelecek sezonunda bir “ütopya” olarak her zaman var. Ve her zaman en büyük haber olarak yerini alıyor. Bana kalırsa etekler pantolonlara göre erkek anatomisine daha uygunlar ve erkekleri basmakalıp görünüşlerinden kurtarıyorlar. Kadınların etek ya da pantolon giymek gibi seçme hakları varken erkekler bu seçimden mahrum görünüyorlar. Görünen o ki erkek giyim markaları yeni neslin eğilimlerini dikkate almak ve onları yakın takip etmek zorunda. S Z HANG ERKEK GRUBUNDANSINIZ? Kişisel bakımına düşkün, modayı takip eden metroseksüel misiniz? Kaliteli yaşamayı seven, duyarlı, maço olmayan, siyaset bilincine sahip überseksüel misiniz? Futbola meraklı, özensiz giyinen, biraz maço, kirli sakallı retroseksüel misiniz? Yoksa teknoloji ve tasarım delisi, teknoseksüel misiniz? H atice Gökçe Moda Tasarım Firması’nın kurucusu Hatice Gökçe, 1973 yılında doğdu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden mezun oldu. 1998 yılında kendi adıyla tasarım atölyesini kurdu. Erkek giyiminde Türkiye’de ilk isim olan Gökçe, avantgarde tasarımları, defileleri ve sıra dışı etkinlikleri ile Türkiye’de ve yurtdışında pek çok başarıya imza atmış, 1999 yılında Japonya’da düzenlenen yarışmada Unique Design (eşsiz tasarım) ödülü, 1998 yılında Türkiye’de katıldığı yarışmada erkekler için hazırladığı koleksiyonu ile de En yi Tasarım ödülü ve pek çok mansiyon aldı. Deneysel çalışmayı benimseyen ve özellikle yenilikçi kumaş tasarımlarına da imza atan Gökçe, aynı zamanda Türkiye’nin önemli tekstil şirketlerinde moda tasarım danışmanlığı görevlerini üstlenerek çok özel çözümler üretiyor. Halen UNDP ve GAP idaresinin desteklediği Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Kadının Güçlendirilmesi Projesinin tasarım koordinatörlüğünü üstleniyor. Her türlü sivil toplum ve sosyal faaliyetlerde aktif görev almaktadır. Hatice Gökçe, Moda Tasarımcıları Derneği’nin (MTD) kurucusu ve yönetim kurulu üyesidir.G C MY B C MY B