Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 KASIM 2011 / SAYI 1338 5 Uncharted Türkçe ve 3D destekli HAKAN AKARSU ZÜLAL KALKANDELEN Çıktığı günden bu yana satışı milyonları bulan ve geçen ay yayınlanan beta sürümü ile meraklılarının yüzünü güldüren oyun efsanesi Uncharted 3: Drake’s Deception, multiplayer uyumlu ve Türkçe seslendirmeli olarak satışa çıkıyor. Seslendirmeyi ise Türkiye televizyonlarının en ünlü isimleri üstlenmiş. Uncharted 3, bu yönü ile oyun zevkini ve eğlencesini bize daha yakın ve sıcak bir noktaya taşıyabilmiş. Bu ünlülerin kim olduklarına da kısaca göz atalım: Ana karakter Nathan Drake’i, en son Muhteşem Yüzyıl’daki Pargalı Damat İbrahim Paşa rolü ile gönüllere taht kuran Okan Yalabık seslendiriyor. Drake’in en iyi dostu Victor Sullivon karakterini ise en son Behzat Ç. dizisindeki Şevket rolü ile ön plana çıkan Ege Aydan seslendiriyor. Serinin üçüncü oyununun esas kötü karakteri olan Katherine Marlowe’ye ise yılların tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Betül Arım sesiyle hayat veriyor. Oyundaki diğer karakterlere de yine ünlü dizi ve sinema oyuncuları ses veriyor. Chloe karakterini Dolunay Soysert, Elena’yı Ceyda Düvenci ve Cutter’ı da Hakan Vanlı seslendiriyor. Uncharted oyunlarının en önemli özelliği baştan sona kaliteli bir hikâye içermesi ve bu hikâyeyi de destansı bir şekilde anlatması. Uncharted 3: Drake’s Deception, serinin belki de anlatım bakımından en güzel oyunu. Hikâyenin bizi götürdüğü mekânlar birbirinden çok farklı. Londra’da başladığımız oyunda Londra’nın yeraltına, gemi korsanlarının mekânına, Rübülhali Çölü’ne, okyanusun ortasına, Suriye’ye ve benzeri farklı ama birbirinden güzel yerlere gidiyoruz. Bu da oyunu film gibi yapmanın yanı sıra bir filmdekinden çok daha fazla farklı mekân ve atmosfer görmemizi sağlıyor. Naughty Dog ekibinin hakkını vermemiz gerekiyor. İkinci oyunun üzerinden uzun bir süre geçmemesine rağmen böylesine bir görsel şöleni hazırlayabilmişler. Oyunun hemen hemen her karesi konsept çizimler gibi. Tasarımın en önemli özelliğinden biri de ayrıntılar. Duvarlar, zeminler, tavanlar kısacası her yer detaylarla dolu. Görsellikten zevk alıyorsanız oyunu daha yavaş oynayarak etrafı gezebilirsiniz. Uncharted 3, online modlarıyla da epey iddialı. Zaten oyun çıkmadan iki ay önce de PlayStation 3 üzerinden sadece Plus hesaplı kullanıcılara multiplayer betası açılmıştı. Betayı oynayan oyuncular da oldukça sevmişti. G Tarih bunları yazacak ünya Gazeteler ve Yayıncılar Birliği’nin (WANIFRA) OcakEylül 2011 dönemine Dünya Basın Özgürlüğü Değerlendirme ait “D Raporu”na bakıyordum geçenlerde. 120’den fazla ülkede, 18.000’i aşkın yayın, 15.000 internet sitesi ve 3000’den çok kurumu temsil eden, alanında Birleşmiş Milletler’in tanıdığı tek birlik bu. Bütün dünyada basın özgürlüğünün ve editoryal bağımsızlığın geliştirilmesi için çalışmalar yapıyor. Son olarak yayımlanan rapor, hem diğer ülkelerde hem de Türkiye’de medyanın yaşadığı sorunları verilere dayalı olarak ortaya koyuyor. 2011 yılının başından bu yana toplam 44 gazetecinin öldürüldüğünü, yüzlerce medya çalışanının tehdit edildiğini ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını yazıyor. Dünya, raporda, basın özgürlüğü alanında coğrafik bölgelere ayrılarak incelenmiş. 2011’de öldürülen gazeteci sayısı bu bölgelere göre şöyle: Orta/Güney Amerika: 9, Asya: 15, Avrupa ve Orta Asya: 0, Ortadoğu ve Kuzey Afrika: 16, Sahraaltı Afrika 4. Avrupa ve Orta Asya grubu içinde ele alınan Türkiye, daha önceki yıllarda yaşanan gazeteci cinayetleri yüzünden bu kategoride utanç verici bir şekilde anılmıştı. Bu yıl bir cinayet kaydedilmese de, ülke, basın özgürlüğü açısından raporda yine hiç iyi anılmıyor. Türkiye’ye ayrılan madde şu şekilde: Türk medyası, Recep Tayyip Erdoğan’ın “T yönetimi sırasında çok sayıda kırmızı hatla karşılaştı. Artık ordu mensuplarını daha özgürce eleştirmek ve Kürt azınlık hakkında açıkça yazmak olanaklı olsa da, Erdoğan ile Adalet ve Kalkınma Partisi, eleştiride bulunanları bastırmak, solcu ve Kürt gazetecilere saldırmak için anlaşılması güç bir karalama yolunu ve antiterör yasasını kullanıyor. 3 Mart’ta, önde gelen araştırmacı gazetecilerden Ahmet Şık ve Nedim Şener, aralarında gazeteci, yazar ve akademisyenlerin de olduğu 10 kişiyle birlikte polisin terörle mücadele ekipleri tarafından tutuklandı. Ahmet Şık’ın AKP’ye yakın bir İslami hareket hakkında yazdığı, henüz basılmamış kitap taslağına el konuldu. Başbakan Erdoğan, kitabı bomba ile kıyasladı. Gazetecilerin, hükümeti devirmek üzere planlandığı iddia edilen ‘Ergenekon’ adlı askeri komplo ile ilgisi bulunan ve güvenlik bakımından açıklanamayak kanıtlar nedeniyle tutulduğu belirtildi.” Türkiye’de medya, bu rapora kısa bir haber olarak yer verse de, Türkiye’ye ilişkin bu paragrafın yayımlandığını ben görmedim. *** 1.5 ay sonra 2011 sona erecek; dünya yeni bir yılı yaşamaya başlayacak. Aradan yıllar geçince, bugün korkudan yazamaz olan basın yazacak, medya konuşacak. Gün gelip gerçekler daha rahat anlatılır olunca, yukarıdaki paragrafta özetlenen karanlık günlere ışık tutulacak. Türkiye’nin 2011 yılı, medyada eleştirel seslerin teker teker susturulduğu, editoryal bağımsızlığın bittiği, korkuyla ve tehditle yönetilen bir yıl olarak anlatılacak. Kamuoyunu yanlış bilgilendirmek için dönen oyunların, kirli çıkar ilişkilerinin ayrıntılarını halk ne zaman öğrenir ya da öğrenir mi emin değilim... Bugün Türkiye’de çıkan gazetelerin birçoğunu elime aldığımda, kullanılan yanlı başlıklar ve köşelerdeki inanılmaz dalkavukluklar midemi bulandırıyor. Bu ülkede medyanın çok büyük bir kısmı, gerçeği yansıtmıyor, kendi gerçeğini yaratıyor. Bu manzara yaratılan siyasi baskı sonucu ortaya çıktığı için, siyasetçiler ve medya sahipleri açısından utanılması gereken bir tablo elbette ama onun ötesinde gazeteciler için de kahredici bir tablo. Kamunun doğru bilgi alma hakkı, gazeteciliğin en temel ilkesidir. Ona ihanet edenler, mesleğin yüz karasıdır. Tarih onları yazacak. G www.zulalkalkandelen.com [email protected] D C M Y B C MY B