24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ordu Melet deresinin HES’ten sonraki hali. Amasya Her dere bir isyanı barındırıyor HES’ler Türkiye gündemindeki önemli konulardan biri. Onaylayan da var, karşı çıkan da. Mahmut Hamsici, HES yapılan, yapılması planlanan yöreleri gezerek, köylülerle konuştu. Dereler ve İsyanlar, HES’e karşı yapılan mücadeleleri, uzman görüşlerini bir kaynakta toplayan belki de ilk kitap. ESRA AÇIKGÖZ tehdit ediyorlar. Bütün bunların etkisiyle birçok köyde HES’lerin inşaatı sorunsuz ilerliyor. Bazı köylerde halk HES isteyenler ve istemeyenler olarak bölünmüş. Kardeşin kardeşe bu yüzden selam vermediği köyler bile var. Bazı yörelerse açık olarak HES’lerin karşısında. Son dönemlerde HES’lerle mücadele eden yörelerin sayısı artıyor, çünkü hem hükümet hem de şirketlerin yalanları artık yaşanarak görülüyor. Mesela, Başbakan Erdoğan “Çevreci tipler yalan Hamsici, Anadolu’nun söylüyor, dereler kurumuyor” diyedursun kendi baba ocağı köylerini gezmeden önce ne Güneysu’daki Gürgen Deresi bile HES nedeniyle artık kurudu. sorunun bu kadar büyük HES’lere karşı mücadelelere hükümetin tavrı sert, çevreciler olduğunun farkındaydı ne “terörist”, “vatan haini” olarak damgalanıyor. Sanki HES mücadeleleri de mücadelenin dışarıdan müdahaleyle yürütülüyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Oysa büyüklüğünün. Ona göre, HES eylemlerinin fotoğraflarından da görüyoruz ki köylüler, yerli halkı HES’lere karşı mücadelede yürütüyor bu mücadeleyi. Sen onlarla yüz yüze görüştün. HES’lere en sıkı duran yer, Rize karşı mücadele edenler hangi duygu ve düşüncelerle hareket ediyor? Fındıklı. Özellikle kadınların Başta şunu söylemeliyim ki HES’e karşı mücadele veren insanlar mücadelesi. “Orada iki vadi Başbakan’ın dediği gibi “çevreci tipler” falan değil, halkın bizzat var” diye anlatıyor Hamsici, kendisi. HES yapılmak istenen vadilerde yaşayanların ataları o suya “Kadınlar özel bir güvenlik sebep gelip oralara yerleşmişler. Su yaşamla eşanlamlı onlar için. sistemi kurmuş. Vadinin HES’lerle sularının ellerinden alınacağını anladıkları anda dişe diş bir mücadele başlıyor. Sonuçta insanlar yıllardır o derenin suyunu içiyor, tarlalarını suluyor, hayvanlarının su ihtiyaçlarını karşılıyor, o derede yüzüyor, çevresinde geziyor, dinleniyor, o derenin sesine türküler yazıyor... Ama şirketler gelip halkın yüzyıllardır elinde bulunan ortak su kullanım hakkını HES’lerle kendi üzerine geçiriyor. Bu saydığım haklardan mahrum kalacak halk doğal olarak isyan ediyor. Siz orada insanların yaşamsal haklarına saldırıyorsunuz. O yüzden mücadele edenlerin hepsinin ağzından “Ya su, ya ölüm” cümlesini duymak mümkün. Pek çok bölgede mücadeleyi kadınlar sırtlıyor... Yerellerde mücadele eden Derelerin Kardeşliği Platformu gibi örgütler HES’lere başında yabancı plakalı bir itiraz eden halkla, HES’lerin arkasındaki gerçek niyetleri açıkça dile araç görüldüğünde hemen getiren bir avuç bilim insanını ve uzmanı bir araya getiriyor. Dolayısıyla bir telefon trafiği işliyor ve karşılıklı bir bilgi paylaşımı oluyor. Rize Fındıklı’ya gittiğinizde insanlar yol kesilip araç şoföründen sizinle işin bilimsel kısmını da çatır çatır tartışır. bilgi isteniyor. Bir gün oraları Türkiye’nin her yerinden ses yükseliyor. Görülen o ki bu sorun gezmeye falan giderseniz daha da büyüyerek devam edecek. dikkat edin (gülüyor). Yeni anayasayla birlikte idari mahkemelerin yerindelik denetimi Hepsinin değnekleri hazır. yapma yetkileri kaldırıldı. Bu, HES’lerle ilgili hukuki kazanımların Daha önce o değnekleri koli azalacağı anlamına geliyor. Bazı vadiler yöreyi SİT alanı ilan ettirmek koli yumurtayla birlikte yoluyla HES’lerden kurtulma yoluna gidiyordu ki Tabiatı ve vadiye gelen HES’cilere Biyoçeşitliliği Koruma Yasası TBMM’den geçerse bu yörelerin karşı kullandılar. Valla yine hepsinde HES’lerin inşası yeniden mümkün olacak. Bütün bunlar olsa, yine kullanırlar.” G halkın mücadelesinin hukuki kanalını daraltıyor. Bundan sonra fiili halk mücadeleleri daha fazla gündeme gelecek. Bakalım AKP hükümeti ateşle oynadığını ne zaman anlayacak? G Kadınlar direnişte en önde erelerden isyan sesleri yükseliyor: ne anlama geldiğini daha iyi anladım. Bu “Ya su, ya ölüm”, “Suyumuzu arada gördüklerimse “Yok artık, bu kadarı da vermeyeceğiz”... Gazeteci, yazar olamaz” dedirtti bana. O yörelerde Mahmut Hamsici işte bu çığlıklara kulak yaşananları gören biri, bırakalım politik kabartıp Türkiye’yi nehir nehir gezdi, duyarlılığı ve bilimsel gerçekleri azıcık Hidroelektrik Santralı (HES) yapılması vicdanlıysa HES’leri savunamaz. planlanan yerlerdeki yıkımı yerinde gördü. Neden? Ne gördün oralarda? HES’lere Rize Salarha Vadisi de HES Köylülerin mücadelesini izledi, isteklerini dair temel eleştirilerin neler? saldırılarından payını alacak konuştu, uzmanlarla görüştü. Ve bütün Veysel Eroğlu 2008’de TÜSİAD’ın suyla yerlerden. Köylülerin kafası bunları Nota Bene Yayınları’ndan çıkan ilgili düzenlediği bir toplantıda diyor ki; karışık. Oysa Kâzım... HES’e “Dereler ve İsyanlar” kitabında topladı. Bu, “Türkiye’de 25 milyar dolar hidroelektrik karşı mücadelede kararlı, tek son yıllarda Türkiye gündeminde geniş yer santralları, 20 milyar dolar sulama yatırımları başına olduğu halde. Üstelik kaplayan HES ile ilgili derli toplu ilk kaynak. ve yaklaşık 5 milyar dolar da içme suyunda bilirkişi incelemesinin parasını Sözü yazarına bırakalım... yapılabilecek yatırımlar olmak üzere, aşağı ödeyebilmek için ineğini Neden HES’lerle ilgili bir kitap yazma yukarı 50 milyar dolarlık bir yatırım pastası satacak kadar inançlı. ihtiyacı duydun? var. Özel sektörün devreye girmesi isabetli Hamsici’yi en çok etkileyen Karadenizli olmam ve HES’lerden en olur.” Bu konuşma bence çok önemli. fazla muzdarip bölgenin Karadeniz olması Aslında Bakan Eroğlu’nun HES’lerle ilgili nedeniyle sosyal meseleler arasında gerçek niyetini ortaya koyuyor. Amaç HES’lere özel bir ilgim oluştu. 2009 enerjide dışa bağımlılığı azaltmak falan değil, sonlarında konuyu daha derinliğine enerji söylemiyle su ve su havzalarının incelemek istedim. Suyun Ticarileştirilmesine ticarileştirilmesi. Hükümet emperyalist Hayır Platformu’nun düzenlediği örgütlenmelerin, küresel şirketlerin ve Dünya bilgilendirme toplantılarına katıldım. Bu Su Konseyi gibi suyun ticarileştirilmesi arada HES’ler her geçen gün daha fazla amacına yönelik küresel örgütlenmelerin gündeme geliyordu ama kamuoyunun bu politikalarıyla uyum içinde Türkiye’nin kadar tartıştığı bir konuyla ilgili bilgi veren sularını ticarileştirmek istiyor. HES’lerse bu hiçbir derli toplu kitap yoktu. HES’ci planın kırsal kesimdeki ayağı. HES şirketlerin vadilerde yarattığı tahribat ve projeleriyle bir avuç şirket üzerlerinde hiçbir oralardaki mücadelelerin bilgisi de emekleri olmayan, tüm canlılar için yaşamın paylaşılamıyordu. Kapsamlı bir araştırma, kaynağı olan ve diğer metalardan farklı haber çalışmasının eksikliğini hissedince olarak tüketildikçe yenilenemez bir kaynak çalışmaya giriştim. Önce iki aya yakın olan suyun kullanım hakkını üzerine alıyor. kişilerden biri olması boşa Türkiye’de HES yapılan ya da yapımı Bununla tüm bir vadideki eko sisteme ve değil. “Birlikte bir bilgilendirme planlanan yöreleri dolaştım. Sonra da insan yaşamına büyük darbe vuruluyor. toplantısına gittik” diyor konuyla ilgili onlarca bilim insanı, oda Resmi görevlilerle de iletişim kurmak Hamsici, “Kâzım Amca kalktı, yöneticisi, hukukçuyla görüşmeler yaptım. istemişsin… tek başına HES’lerin bütün Bu iki ayda nerelere gittin? Evet, hükümet cephesinden de insanlara zararlarını anlattı. Muhtarın 20’li Valla o kadar çok ki karıştırmamak için sorularımı yöneltmek istedim ki buna Çevre yaşlarındaki adamları yol güzergâhım üzerinden sayayım… ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da dahil, utanmadan Kâzım Amca’yı Kastamonu Loç Vadisi; Sakarya; Düzce; ama hiçbirisi görüşmek istemedi. Bazı tehdit ettiler, susturmaya Amasya Taşova; Tokat Erbaa, Niksar ve yörelerde özel olarak AKP’li belediye çalıştılar ama o bana mısın, Reşadiye; Ordu; Giresun Çanakçı; Trabzon başkanlarıyla görüşmek istedim. Bazıları demedi”. G Tonya, Karaçam, Solaklı; Rize Salarha, yazmamam sözünü aldıktan sonra Güneysu, Çaykara, Fındıklı, Senoz, İkizdere, HES’lerden dertli olduklarını ama hükümetle Fırtına; Artvin Ardanuç, Şavşat, Hopa, karşı karşıya gelmek istemedikleri için Kemalpaşa, Murgul, Borçka, Macahel, açıktan tepki gösteremediklerini söyledi. Yusufeli; Erzurum Tortum, İspir; Tunceli; Antalya Üzümdere, İbradı, Rize İkizdere Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu ise AKP’li olduğu Gençler, Akseki, Sülekler, Alakır, Gökbük; Muğla Saklıkent, halde, vadilerine 20’den fazla HES’in kurulmak istenmesiyle ilgili Yuvarlakçay. Gittiğim hiçbir yerde otelde kalmadım. HES’ten dertli “Bu bir cinayettir” dedi. Buna karşı mücadele veren kitle örgütlerinin insanların evlerinde kaldım. Bu da onları, hep arkasında durduğunu söylemekten de kaçınmadı. mücadelelerini daha iyi anlamamı sağladı. Kitap için yüzlerce köylüyle konuştun. İnsanların yaşadıkları Kitap açıkça HES’lerin karşısında duruyor. Bu yerlere HES kurulacağını öğrenince ilk tepkileri ne oluyor? yolculuğa çıkmadan önce de HES’lere karşı mıydın? AKP hükümetinin temsilcileri, HES’çi şirketler halkı ikna etmek Karşıydım ama bugünden bakınca görüyorum ki için yalandan tehdide kadar türlü yöntem uyguluyor. Başbakan meseleyi arkadaşlarımızla bazen tam da hükümet Erdoğan ve Eroğlu başından beri “HES’lerle enerjide dışa ve HES’ci şirketler cephesinin istediği şekilde bağımlılığı engelleyeceğiz” diyorlar, “Doğaya zarar vermiyoruz, çok tartışıyormuşuz. Mesela bazen “HES’lere az ağaç kesip yerine kestiğimizin kat be kat fazlasını dikeceğiz”, karşı alternatif ne olmalı” gibi “İnsanlara iş olanağı açıyoruz...” Diğer yandan şirketler bir vadiye sorulara odaklanıyorduk. girdiğinde başta muhtar olmak üzere köyün ileri gelenlerini yanına Dünyadaki su krizini ve su çekmek için kesenin ağzını açıyor; önemli isimlere rüşvet veriyor, hakkı mücadele örneklerini köye cami, yol, park alanı yaptırma, öğrencilere burs, gençleri incelerken meselenin küresel inşaatta işe alma gibi vaatlerde bulunuyor. Bazı yerlerde “Bu bir çapta neoliberal kapitalizm için devlet projesi, karşı gelirseniz başınıza dert açılır” diye insanları D İneğini satıp dava açtı Camide bir kadın konuşuyor Kamile Kaya, Artvin’in Doğu’ya doğru en içerideki ilçelerinden Ardanuç’ta yaşıyor. Derelerin Kardeşliği Platformu’nun tek kadın yöneticisi. Geçen kış Ardanuç’u köy köy gezip HES’lere karşı insanları bilgilendirme toplantıları yapmış. “O toplantıların hepsi camilerde yapıldı” diyor Hamsici, “Sosyalist bir kadın Kamile, üzerinde pantolon, ceket, başı açık Cuma namazları öncesi ve sonrası camilerde erkeklere HES’leri anlattı. Sonuç olarak şu an Ardanuç’a bir HES’çi arabası girerse halk olağanüstü hal ilan ediyor.” C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear