25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 ARALIK 2009 / SAYI 1237 3 Pirelli ismi size neyi hatırlatıyor? Arabanın değişmesi gereken lastiklerini mi yoksa güzel kadınların, seksi pozlar verdiği bir takvimi mi? Pirelli ile güzel, seksi ve çıplak kadınların özdeşleşmesi bundan yıllar önceye dayanıyor. Her yıl da hevesli gözlerin beklediği, pahalı prodüksiyonlarla tanıtılan Pirelli Takvimi uzun yıllardır “prestijli”, “ayrıcalıklı”, hatta “seçkin” kavramlarıyla anılıyor. PİRELLİ TAKVİMİ’DEN İLGİNÇ NOTLAR Yıllar 1996’yı gösterdiğinde Harri Peccinotti ve Derek Forsyth, California’ya çekim için gittiklerinde model almadılar. Golden State’in sahillerinde, Los Angeles Sunset Boulevard’da seçtikleri güzel kızların fotoğraflarını çektiler. Pirelli Takvimleri’nin ilk kadın fotoğrafçısı ise eski model Sarah Moon’du, 1972 Pirelli Takvimi’ni Paris’te çekti. 1975 yılında takvim yeniden ara verdi. Zira petrol krizi ve İsrail, Mısır ve Suriye’nin savaşı işi iyice çıkmaza soktu. Bu çıkmaz neredeyse on yıl sürecek bir araya neden oldu. Yıllar 1984’ü gösterdiğinde takvim ancak geri dönebildi. 1984’ten 1994 yılına kadar yayımlanan Pirelli Takvimlerinin en önemli ayırt edici özelliği modellerin üzerinde veya fonda, P6 desenini, yani Pirelli’nin en çok bilinen lastiğini anlatan simgelerin kullanılmasıydı. Terence Donovan 1987 Pirelli Takvimi’nin fotoğraflarını İngiltere’de Bath stüdyolarında yalnızca siyahi modellerden hazırladı. Naomi Campbell takvimdeydi ve henüz 16 yaşındaydı. Pirelli Takvimleri tarihinde, ilk kez bir erkeğin fotoğraflarda yer alması 1988 yılına denk düştü. Siyah beyaz fotoğraflardan oluşan ilk Pirelli Takvimi de 1990 yılına aitti. İspanya Olimpiyat Oyunları’nın gerçekleştirildiği 1990’da, fotoğrafçı Arthur Elgort’tu. Pirelli Takvimlerinin 30. yıldönümündeki yıl 1994 olur, Cindy Crawford, Helena Christensen, Kate Moss ve Karen Alexander gibi tanınmış isimler yer aldı. Tema, “Kadına Saygı”ydı. Kırkıncı yıl Türkiye için belki biraz daha özel oldu. Çünkü fotoğrafçılar arasında bir Türk vardı. Türkİngiliz ikili Mert Alaş ve Marcus Piggott çekimleri yaptı. Jennifer Lopez, Gisele Bundchen, Guinevere Van Seenus, Kate Moss, Karen Elson ve Natalia Vodianova modellerdi. 2007 yılı da iddalıydı. Takvimde Oscar’lı Sophia Loren’in yanı sıra, Penelope Cruz, Hilary Swank, Naomi Watts ve Lou Doillon yer aldı. İşte Pirelli’nin serüveninden akla ilk gelenler bunlar. Ne diyelim, zor olsa da bu takvimden bir gün belki size de bir tane kısmet olur. Sanatı kadın bedeni üzerinden tanımlayan “tahrik edici, baştan çıkarıcı” kavramları ile uzlaşan “seçkinler”den biri olursunuz. Tabii otomobil fuarlarına “seksi” mankenleri görmek için gidenlerdenseniz zaten keyfinize diyecek yok. G Pirelli’nin kızları... ALİ DENİZ USLU 2010 Pirelli Takvimi’nin tanıtımı yapıldı. Hemen aklınıza ne geldi? Güzel kadınların yarı çıplak fotoğrafları ve genelde deniz, kumun kullanıldığı güzel bir arka fon. Pirelli ile güzel, seksi ve çıplak kadınların özdeşleşmesi bundan yıllar önceye dayanıyor. Her yıl da hevesli gözlerin beklediği, pahalı prodüksiyonlarla tanıtılan Pirelli Takvimi artık uzun yıllardır “prestijli” ve “ayrıcalıklı”, hatta “seçkin” kavramlarıyla anılıyor. Çekimleri, 2008 yılı baskısında Patrick Demarchelier’in Çin, Şanghay’da ardından 2009’da Peter Beard, AfrikaBotswana’nın “el değmemiş” doğasında, 2010’u ise ABD Başkanı Barack Obama’nın seçim kampanyasıyla tanıdığımız Terry Richardson, Brezilya’da tamamladı. Bu sefer “el değmiş” doğada... 2010 Pirelli Takvimi’nin arzu dolu yapraklarını süsleyen 30 fotoğrafta elbette “dişilik” ön planda. Richardson da bir şov adamı, reklam kampanyalarının başarılı ismi. Kimine göre “kışkırtıcı”, kimine göre “özgür.” Bakın siz karar verin. Bu yılın takvim kızları ise; Avustralya’dan Catherine McNeil, Abbey Lee Kershaw ve Miranda Kerr, Macaristan’dan Eniko Mihalik, Hollanda’dan Marloes Horst, İngiltere’den Lily Cole, Daisy Lowe ve Rosie HuntingtonWhiteley, Sırbistan’dan Georgina Stojilijkovic ve Brezilya’dan Gracie Carvalho ve Ana Beatriz Barros. Çok kültürlülük işte böyle bir şey... Peki bu işin doğuşu nereye dayanıyor? 40 yıldan uzun süren bu “sanat efsanesi” nasıl kurgulandı? Firma ve şirketlerin takvim pazarı nasıl oldu da bir anda bu kadar büyük bir sektörün yıpranmaz çarklarından birine dönüştü. 60’lı yıllarda takvim modası ayyuka çıktığı için büyük markalar özellikle de otomotiv sanayinin devleri, ürünleri ile modelleri aynı karelerde kullanarak tanıtım ve akılda kalma faaliyetlerine önem veriyorlardı. İşte 1964 yılı bu anlamda bir dönüm noktası oldu. Pirelli için çalışan İngiliz Sanat Yönetmeni Derek Forsyth ve Robert Freeman, ilk takvimin iki modeli Jane Lumb ve Sonny Drane’i de alarak Mayorka sahillerinde bu işi başlattı. Sanat ve medya dünyası ilk kez sanırım ortak bir beğenide buluştu. Takvim tükendi, bulunamadı, karaborsaya düştü. İşte marka da böyle yaratılır! Bulunmayan, talebi hızla artan ve kulaktan kulağa yayılarak büyüyen takvim artık paylaşılamıyordu. Takvime sahip olanlar da “seçkin”di. Bu yılları takiben takvim her yıl dönemin başarılı fotoğraf sanatçılarıyla dünyanın farklı bölgelerinde, farklı modellerde çekilerek bir geleneğe dönüştürüldü. Tanıtımlar pahalı organizasyonlar ve güç gösterileriyle birbirini izledi. Başlamasının üzerinden çok geçmemişti ki ilk kez 1967 yılında takvim pek çok nedenden yayımlanmadı. Elbette boşluğu hissedildi. Bir sonraki yıl bu boşluk da bertaraf edildi. G C M Y B C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear