Catalog

10 Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, farkındalık yaratmayı amaçlıyor... 5 EKİM 2008 / SAYI 1176 Murat Sayın Darwin’i yadsımak Ataol Behramoğlu Ülkemizde inanılmaz şeyler oluyor. Bunlardan birini de Üniversite Konseyleri Derneği’nin bir iletisinden öğrendim. İletide, başta “Tanrı Yanılgısı” olmak üzere her biri çok satar listelerinin ön sıralarında yer almış popülerbilimsel yapıtların yazarı, dünyaca ünlü biyolog Prof. Richard Dawkins’in www.richarddawkins.net adresli resmi web sitesine Türkiye’de erişimin “mahkeme kararı” ile engellenmiş olduğu bildiriliyor... Nitekim, bilgisayarda yukarıdaki adresi tıkladığımda karşıma kırmızı harflerle yazılmış bu utanç verici yasak yazısı çıktı... Hangi mahkeme, hangi tarih ve sayıyla bu kararı almış? Bildiride de belirtildiği gibi bu belli değil. Yine bildiride, bu işin arkasında biz Türklerin dünyaya armağan ettiği çok büyük(!) bilim adamı(!) Adnan Hoca’nın bulunduğuna ilişkin kuşkulara yer veriliyor... Kimi kez sözün bittiği yer denir ya, bu da onlardan biri... Bilime ülke olarak herhangi bir katkımız olmadığı gibi, bu gidişle olacağı da yok. Ters yönde akan sular gibi, hünerimizi bilimsel düşünceyi yasaklama alanında gösteriyoruz. “Tanrı Yanılgısı” adlı yapıtını okumak üzere bir yana ayırmakla birlikte Dawkisn’in kitaplarını henüz okumuş değilim. Bildiğim kadar ile o bir bilim insanı, eğitimci, düşünen bir beyin... Büyük düşünür, bilim insanı Charles Darwin’in günümüzde bir yorumcusu ve sürdürümcüsü... Dawkins’den korkulmasının arkasındaki neden Darwin’den duyulan korku… 1805 doğumlu Charles Darwin 1859’da yayımladığı (ve dilimize de çevrilip çok şükür henüz yasaklanmamış olan!) ünlü yapıtı Richard Dawkins. “Türlerin Kökeni”nde, özetle, insanın bu haliyle birdenbire yaratılmayıp bir evrim sonucunda bugünlere ulaştığını anlatıyor... Sadece insan için değil bütün türler için geçerli olan ortak evrim yasalarından söz ediyor... Bunu Charles Darwin. yapmakla da insanın “biricik”liği, bir Tanrı tarafından özene bezene yaratıldığı konusundaki genelgeçer inanışları sarsıyor... Tıpkı, ondan yaklaşık iki yüz yıl önce Galileo Galilei’nin, dünyanın biricikliğine, “evrenin merkezi” olduğuna ilişkin inanışları sarsması gibi... Ama bilimsel düşünce, bilimsel düşünme yöntemi budur... Araştıracak ve bulgularınızın sonuçlarına katlanacaksınız... Darwin kuramı, tıpkı Galileo’nin (ve gelmiş geçmiş bütün bilim insanlarının) kuramları gibi, gözlem, araştırma ve deneyimler sonucunda oluştu. Darwin’e (yine tıpkı Galileo, Kepler, Copernic, Newton vb. gibi), düşünürden çok bilim insanı titri yakışıyor. O bir doğa bilimci. Üniversite eğitimini aldıktan sonra H.M.S.Beagle adlı bir gemiyle çıktığı bilimsel keşif yolculuğunda, Atlantik Okyanusu adalarında yaptığı araştırmalarını ve gözlemlerini sistemleştirerek kuramını oluşturuyor... (Bu yolculuk sırasında tutuğu günceyi bulup okumayı çok isterim... Herhalde bir Jules Verne romanı gibi heyecan vericidir...) Darwin’in kuramını tartışabilirsiniz... Ama yadsımak için değil geliştirmek için... Onur Yayınları arasında çıkan “Türlerin Kökeni”ni okumanın, ya da yeniden okumanın tam sırasıdır... Bu okumaya “Türlerin Kökeni: C. Darwin” (Versus Yayınları) ve “Evrim Devrimi” (TÜBİTAK yayını) adlı kitapları da katmalıyız... Dawkins’in “Tanrı Yanılgısı”nı da ihmal etmeden... Düşünme yetisine vurulmak istenen prangaya en iyi yanıt öncelikle budur... “Üniversite Konseyleri Derneği”nin 2009 Mayısı’nda “Evrim, Bilim ve Eğitim” başlığı ile düzenlemeyi öngördüğü sempozyum çalışmalarına destek olmayı da ilgili herkes görev edinmelidir... Kişi olarak bilimi yadsımanıza kimsenin bir diyeceği olamaz... Karanlığı seçmek eninde sonunda sizin kişisel seçiminizdir... “Mahkeme kararları” ile bir ülkenin geleceğini karatmak, gelecek kuşaklarını düşünme yetilerinin önüne engeller koymak ise suçtur. Büyük, ağır bir suç... G ataolb@cumhuriyet.com.tr Kültür bilinci oluşsun diye... Esra Açıkgöz K ültür Bilincini Geliştirme Vakfı, tarih, arkeoloji, sanatlar, doğa ve çevre üzerine çalışmalar yapıyor; gezi kültürünü teşvik etmek için müze ve ören yerlerine geziler düzenliyor. Aslında bu bir müdahale; bu etkinliklerin daha kalabalık gruplara ulaşması, daha çok önemsenmesi için. Vakfın üyesi Edibe Buğra, vakfı ve çalışmalarını anlatıyor... Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın kuruluş hikayesi nedir? dünyayı birlikte dolaşıp dünya kültür mirasına nasıl sahip çıkıldığına, nasıl korunduğuna tanık olduktan sonra kendi toplumunda böyle bir gereksinimi hissetmiş ve bu vakfı kurmaya karar vermişler. Sizin yolunuz vakıfla ne zaman kesişti? Fest Turizm ile özellikle İstanbul gezileri ile Türkiye’nin az bilinen bölgelerine yaptığım turlar nedeniyle tanıştım. Bu tanışıklık Fest’te düzenlenen seminer dizileri sayesinde çok ilgi duyduğum sanat tarihi ve arkeoloji ile iç içe olmamı ve benzer ilgi alanlarını paylaşanlarla tanışmamı sağladı. Süreç hem Fest’i hem de bizleri bu bilgilerin sürdürülmesi, aktarılması ve geliştirilmesi için bir şeyler yapmaya yönlendirdi. Gelelim bu amaçlar için vakfın yaptıklarına... İnteraktif eğitim projesi “Kültür Karıncaları”, ilköğretim çağındaki çocuklara yaşadıkları kentteki kültürel mirası anlatıyor. Çocuklar, eserleri/mekânları geziyor, edindikleri bilgiler ve görsel izlenimlerle kültürümüz ve kültür mirasımız ile ilgili farkındalık geliştiriyor, daha sonra drama, resim, oyun, müziği kullanarak eserleri koruma ve yaşatma doğrultusunda görüş ve yaratıcılıklarını sergiliyorlar. “Perge’de Bir Sütun Sen Dik” projesiyle, en önemli antik kentlerimizden Perge Antik Rifat Mutlu (rifatmutlu@gmail.com) Vakfımız, akademisyenler, sanatçılar, arkeologlar, mimarlar ve sanat tarihçilerinin bulunduğu 148 kurucu üyeyle 4 Mart 2003’de kuruldu. Çalışma alanlarımız tarih, arkeoloji, sanatlar, müze ve örenyerleri, doğa ve çevre ile gezi kültürü. Vakıf kendi içinde bu alanlara bir toplu müdahale projesi. Kurucu üyemizin fazla olması bu alanda kurulan diğer kuruluşlar arasında bir ilk. Bu, kültür ve kültürel mirasımızı korumak ve gelecek nesillere taşımak konusundaki duyarlılığımızın bir göstergesi. Müdahale projesi olduğunuzu söylerken, kastınız ne? Nasıl bir müdahaleden söz ediyorsunuz? Amacımız, genel olarak Türkiye’nin tarihsel mirasının, zenginliklerinin ve değerlerinin, bu değerlerin yeşerdiği doğanın ve çevrenin korunması, bu nedenle tanıtılması, sevdirilmesi ve sahip çıkılması için toplumda duyarlılık ve bilinç oluşumunu sağlamak ve bu bilinci geliştirmek olarak özetlenebilir. Ayrıca; evrensel düzeyde kültürler, toplumlar ve uygarlıklar arasında diyalog kurulmasına katkıda bulunmak, dünyadaki tarihi ve arkeolojik çalışmalara katılmak, katkı vermek, amaca uygun ilgili diğer ulusal ve uluslararası kurumlar, kuruluşlar ile işbirliği yapmak, Türkiye’nin doğal, tarihsel, arkeolojik ve kültürel mirasını tüm dünyaya tanıtmak da amaçlarımız arasında. Vakfın kurucuları, neredeyse tüm Kültür Karıncaları, işbaşında... Kenti’nin neredeyse bugüne kadar ortaya çıkarılmış tüm sütunları vakıf mütevelli ve dostları sayesinde ayağa kaldırıldı. “Tarihi Binalar için Ahşap İşçisi Eğitimi Projesi”nde, AB ve İşkur fonlaması ile yaklaşık 60 usta kaybolan bu meslek için eğitildi, eğitilenlerle Zeyrek’te iki ev restore edildi. “Anadolu Selçuklu Projesi”, vakfımızın en önemli projelerden biri. Bir ilk gerçekleştirilerek Anadolu’nun en büyük zenginliği olan Selçuklu eserlerinin tamamının envanteri çıkarıldı, internette bir bilgi bankası oluşturuldu. Vakfımız ayrıca her yıl EkimMayıs dönemlerinde tarih, arkeoloji ve sanat konularında herkese açık seminerler ve konferanslar düzenliyor. Bu seminerlerin konusunu nasıl belirliyorsunuz? Vakfımızın düzenlediği seminer konuları belirlenirken öncelikli olarak katılımcılarda ve geniş hedef olarak toplumda, yaşadığımız toprakların kültürü, sanatı, arkeolojik zenginlikleri tanıtılması, farkındalık yaratılması ve bu eserlerin korunması doğrultusunda bilinç yaratılması hedeflendi. Bu sene üst başlık olarak “Kültürün Evrimi ve Tüketimi” seçildi. Burada ise edebiyat, sinema, tiyatro, müzik, fotoğraf ve hatta karikatür gibi değişik disiplinlerin toplumda kültürün gelişimine etkileri/katkıları ele alınacak. G Web: www.kulturbilinci.org/ seminer@kulturbilinci.org Tel: 0212347 24 25 MİZAH MAĞARA ADAMI / Tayyar Özkan (www.tayyarozkan.com) C M Y B C MY B