Catalog

R PAZAR 10 20/9/07 15:16 Page 1 PAZAR EKİ 10 CMYK 10 ALIŞVERİŞ Tamagotchi Şehri’ne gizemli yolculuk fırsatı Tıpkı yeni doğan bir bebek gibi, büyüyene kadar ilgi ve bakım isteyerek çocuklarda sorumluluk hissini geliştiren sanal bebek Tamagotchiler, geliştirilen yeni versiyonları ile çok farklı özellikler kazandılar. İletişim yeteneğine sahip olan Tamagotchi Versiyon 3, diğer Tamagotchi dostlarla, kızılötesi bağlantı kurabiliyor. Birlikte oyun oynama ve hediye alıp gönderme olanağı sağlıyor. Tamagochiler Adore Oyuncak tarafından pazara sunuluyor. Ayrıntılı bilgi için www.adoreoyuncak.com adresine bakabilirsiniz. 23 EYLÜL 2007 / SAYI 1122 Dove’dan yaz sonrası şımartıcı bakım... Güneş, kum, deniz saçınızdaki nemi, ışıltıyı götürür. Dove Nemlendirici Saç Bakım Serisi saçınızın temizliğini ve bakımını sağlarken, içerdiği 1/4 nemlendirici süt sayesinde de saçlarınıza ihtiyaç duyduğu nemi sağlayarak; ışıltılı ve sağlıklı bir görünüm kazandırır. Dove Nemlendirici Saç Bakım Serisi ile saçlarınızın yumuşacık olduğunu ve eskisi gibi kırılmadığını göreceksiniz. “ETİ Form Spor Günleri” yaz bitmeden sizi bekliyor Yorucu egzersizler yapmadan formunuzu korumak, stresten uzaklaşmak daha sağlıklı ve zinde hissetmek için eğitmenler eşliğinde ücretsiz olarak katılabileceğiniz ETİ Form Spor Günleri Formball aktivitesi 2007 yılındaki son hafta sonunda sizleri bekliyor! Haydi okula... Okullar açılıyor, öğrencilerin bu heyecanlı dönemine Sevenhill Kids de ortak oluyor ve artık mağazalarında okul gömlekleri, süveterler, hırka ve çantaları uygun fiyatlarla beğeninize sunuyor. Sevenhill Kids 07/08 Sonbahar Kış koleksiyonunda ise doğanın dokusundan yola çıkarak hazırlanan modeller ve kırmızı, yeşil, kahve, sarı gibi sonbahar renklerine sıkça rastlanıyor. Mevsimi doyasıya hissettiren koleksiyonda çiçek desenleri öne çıkıyor. Zamansız İstanbul kadını İstanbul’un altın sarısı güneşi, külrengi bulutları, lacivert gökyüzü, mor ve parlak yıldızları, pırıltılı gecelerinin siyahı Park Bravo 0708 SonbaharKış Koleksiyonu’na taşındı. Koleksiyondaki düz ve yalın formlar, ışıltısını şehrin gecelerinden alan parlak yüzeylerle buluştu. Şehrin zengin kültürü ile beslenen desen anlayışı, ipek satenlerle ve kadifelerle bütünleşti. Dantel ve fistonun kullanıldığı zarif hatlar ise yalınlık ve masumiyete dair zamanları koleksiyona taşıdı. ELLE 30 yaşında! Bu yıl 30. yaşını kutlamaya hazırlanan ELLE’in sonbaharkış koleksiyonu kadınların başını döndürecek. LOVE SHOES! sloganıyla ayakkabı tutkusuna dikkatleri çeken ELLE, bu sezon çekimler için genç top model Victoria’yı kullandı. Hollywood starlarının “Candid photos” adı verilen, habersiz çekilen günlük yaşam hallerinden etkilenen ELLE çekimleri İstanbul şehir hayatının gözde mekânlarında gerçekleşti. ELLE’in birbirinden şık modellerini Uğur Vidinligil görüntülerken, Burak Ertaş Styling’i, Sena Alpsan ise prodüksyonu üstlendi. Cilt temizliği Lipikar Surgras... La RochePosay, yaz sonrasında güneş ve denizden kuruyan ciltlerin temizliği için Lipikar Surgras’ı öneriyor. Lipikar Surgras’ın yüzde 10 lipid yenileyici konsantrasyonla zenginleştirilmiş sabunsuz formülü, cildi kuruluğa ve gerilme hissine karşı koruyor, en kuru ciltleri bile anında rahatlatıyor. 200 ml’si 29.5 YTL’ye satışa sunulan Lipikar Surgras yeni 400 ml’lik boyu ve çok özel fiyatıyla seçkin eczanelerde... Sarar bu kış da göz kamaştırıcı... Sarar, 20072008 SonbaharKış kadın koleksiyonuna hâkim renkler siyah, beyaz ve gri. Giysilerde ise çalışan kadının hem iş, hem de gündelik yaşamını kolaylaştıracak tasarımlar ağırlıkta. Eteklerde dar ve dizin altında, kabarık ve balon, ya da uzun ve bol kesimler hâkim. Pantolonlarda ise yüksek ya da düşük belli, dar paçalı modeller göze çarpıyor. Korse şeklinde, deri ve kemik tokalı kemerler ise sezonun en büyük yeniliği. Kumaş, deri, saten ve kürk kombinli trikolar ise yine sezonun vazgeçilmezleri arasında. Hediyeli ev tekstili şıklığı İstikbal, ev tekstil ürünleri ile yatak odalarında yeni konseptler yaratmak isteyenlere, 31 Ekim’e kadar sürecek kampanya kapsamında Sinbo şarjlı süpürge, baskül veya saç kurutma makinesi hediye ediyor. Maksimum karta özel, peşin fiyatına vade farksız 12 veya 18 aya varan vade farklı taksit imkanı ile de cazip ödeme avantajları sağlıyor. Ev tekstil ürünleri, farklı desen çeşitleri, antialerjik ve antibakteriyel özellikleri, yüzlerce renk ve model seçenekleriyle mağazalarda sizleri bekliyor. Flo’yla okula mutlu başlangıç Flo Ayakkabı Alışveriş Merkezi, okul sezonu başlamışken telaş içerisindeki anne ve babalara yardımcı olabilmek amacıyla hediyeli bir kampanya düzenliyor. Flo’nun birbirinden şık ve rahat çocuk ayakkabı koleksiyonundan ayakkabılarını seçen çocukların okul çantası veya kalemlik alma derdi de ortadan kalkıyor. Dagi’nin yeni koleksiyonu Klasik çizginin yer aldığı Dagi 2007/2008 sonbaharkış koleksiyonunda her zevke, her yaşa, atletten küloda, sütyenden kombinezona, gecelikten sabahlığa, pijamadan ev elbisesine, eşofmandan yağmurluğa kadar her ihtiyaca hitap ediyor. SOFRA Aylin Öney Tan Limnoloji Kongresi Roma’da 18 Eylül’de toplanan beynelmilel limnoloji (gölbilim) kongresinde hükümetimizi temsil eden Darülfünun mevzii jeoloji muallimi Hamid Nafiz bey, kongrenin bitmesi üzerine şehrimize dönmüş ve kongre hakkında âtideki izahatı vermiştir; “... Kongrede, Avrupa, Amerika ve Japonya’nın hemen bütün hükümetleri ve alâkadar müesseseleri gerek resmi, gerekse hususi delegelerle temsil edilmişti. En çoğu Rus ve Alman olmak üzere takriben 150 kadar murahhas (delege) mevcuttu. Bu kongre dördüncüsüydü. Memleketimiz birinci defa olarak bu kongrede temsil edildi. Bundan böyle beynelmilel cemiyetin azası olduk. Limnoloji ilmi, göllerin jeolojisi, kimyası, hayatiyatı ile iştigal eden (uğraşan) yepyeni bir ilim olup az zamanda bilhassa Almanya, Rusya, İskandinavya, İtalya ve Amerika’da pek çok mütehassıslar yetişti. Rusların bu kongreye arz ettikleri mesai her türlü takdirin üstündedir. Kongre, Rus mütehassıslarından Perfiliyef’e mesaisinden dolayı takdirlerini beyan etmiştir. Kongre esnasında ve kongreden sonra İtalya’da bu ilmin tatbikatından olan, göllerde balıkçılığı çoğaltmak üzere vücuda getirilen mükemmel müesseseleri ve gölleri gezdik. Limnoloji Hamid Nafiz (Pamir). ilminin tekamül ettiği (geliştiği) bütün memleketlerde, göllerde bazı balıkları çoğaltmak suretiyle malarya (sıtma) anofelleri imha edilmektedir. Amerika’da “Paris yeşili” adı verilen bir cisim ile aynı mücadele keza gayet müessir (etkili) neticeler vermiştir. Bu cismin kolaylıkla tatbik edilebilmesi ve ucuz olması, nebatat ile örtülmüş su sathındaki malarya anofellerini imha etmesi, suda yaşayan diğer canlılar üzerinde müessir olmaması ve bilhassa gayet kolaylıkla tatbik edilebilmesi dolayısıyla dünyanın her tarafında olduğu gibi İtalya’da da büyük muvaffakiyetler vermiştir. Beynelmilel limnoloji kongresinde diğer ilmi meseleler ile beraber bu hususlardaki tetkikat ve tetebbuat (araştırmalar) da mevzubahis olmuş ve muhtelif memleketlerde elde edilmiş olan neticeler zikredilmiştir. Kongre bana ilmi ve tatbiki sahalarda bütün dünyanın jeologları, hidrobiyologları, limnologları ile hasbıhal etme fırsatını bahşetmiştir. Bu gibi kongrelere birer murahhasla değil, heyetlerle iştirak etmemiz pek ziyade şayânı arzudur (arzuya değerdir). Kongre neticelerini bir raporla Maarif Vekâleti celilesine iblağ edeceğim (sunacağım). 9 Ekim 1927 Pazar Kahvaltı keyfi ahvaltı keyfi özellikle pazar günleri pek çok kişi için vazgeçilmezdir. Sonbahara yönelirken yazdan artan bu günlerde açık havada kahvaltı keyfi yapmak bambaşka bir zevk olsa gerek. Ancak Ramazan ortasında oruç tutmamanın ötesinde yayılıp keyif çatarak bir taraftan atıştırıp diğer taraftan gazeteleri karıştırarak çay yudumlamak biraz tuhaf kaçıyor. Küçük kentlerde, kasabalarda ise zorlaşıyor. Her iki kişiden birinin bakışlarının üstünüzde olduğunu düşünmek belki yersiz bir endişe. Ramazan ortasında sahurdan bahsetmek dururken kahvaltıdan dem vurmak, demli çay keyfinden söz etmek biraz abes kaçıyor. Kahvaltı deyince son yıllarda bu işi gerçekten keyif haline getiren ve moda deyişiyle markalaştırıp adına tescil ettirme başarısını gösteren bir ilimiz var. Van Kahvaltısı deyimini mutfak kültürümüze kazandıran Van ilimiz gerçekten ürettiği nadide kahvaltılık ürünlerle mükellef bir kahvaltı sofrası sunuyor. Van Gölü değişken renkleriyle, büyüleyici ışığıyla, devasa büyüklüğüyle, tarih dolu adalarıyla son derece etkileyici. Gölün varlığı çevredeki dağların heybetiyle birleşince tüm çevre muhteşem bir etki yaratıyor. Dağlardan gelen gürül gürül berrak sular, yüksekliğin getirdiği dupduru hava Van havzasına bambaşka K bir özellik veriyor. Buraların havası da, suyu da yetişen, yetiştirilen her şeyi her ürünü etkiliyor. Arısının balı, tavuğunun yumurtası, mandasının, ineğinin, koyununun, keçisinin sütü, sütünün kaymağı, tereyağı, peyniri de başka oluyor. Peynir deyince ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Baharda yeşile kesen doğada benzersiz otlar yetişiyor. Bunları yiyen hayvanların sütü baharın taze otlarının kokusunu alıyor. Peynir yapılırken içine katılan yabani sarımsak ve otlar da eklenince Van’ın meşhur otlu peyniri ortaya çıkıyor. Süzme yoğurt kıvamındaki yeşil biberli cacığın yanına ayrıca tereyağ da konuyor. Bütün bu lezzetler bir araya gelip yanına bir de değirmen unundan sıcak sıcak pidelerle tavşan kanı çay da eklenince tadına doyulmayan bir kahvaltı oluşuyor. Tipik bir kahvaltıda en vazgeçilmez lezzetleri bal, kaymak, yayık tereyağı, otlu peynir oluşturuyor. Bunlara ilaveten zeytin, beyaz peynir, kaşar peyniri, yoğurt, domates, salatalık sofraya diziliyor. Sahanda yumurta, sucuklu veya kavurmalı yumurta da eklenebiliyor. Tahinbal, tahinpekmez, gül reçeli gibi tatlı lezzetler sofrayı zenginleştiriyor. Gül reçeline özel bir vurgu yapmak gerek. Eskiden Van bahçelerinde yetişen güller son derece nadide ince yapraklı ve hoş kokulu imiş. Böylece güllü lezzetlere yatkın bir damak zevki gelişmiş. Gül reçeli bu özel güllerden yapılıyor. Çayın yanına kıtlama şekeri geliyor. Erciş şeker fabrikasında hâlâ üretilen kıtlama şeker ile gülün hoş bir hikayesi var. Van Üniversitesi eski rektörü Yücel Aşkın’ın eşi, gıda mikrobiyolojisi uzmanı Oya Aşkın’ın anlattığına göre Van’da eskiden yaygın olan bir âdet, gülün rayihasıyla kıtlama şekeri hoş bir şekilde buluşturmuş. Eskiden gül yaprakları limon tuzuyla ovularak bir nevi gül ruhu elde edilirmiş ve çay içilirken kıtlama şeker önce bu güllü usareye banılırmış. Böylece ıslanarak daha kolay parçalanabilir hale gelen şekerle birlikte her ağza alınan şeker parçasında gülün aroması da hissedilirmiş. Van kahvaltısı bunlarla da sınırlı kalmıyor. Bunca zengin çeşide ek olarak başka özgün tatlar da var. Bunların başında kavut ve murtuğa geliyor. Son derece basit olan kavut sadeyağda kavrulan undan ibaret. Bir tür şerbetsiz un helvası gibi. Murtuğa ise yumurtalısı. Yemyeşil otlarla beslenen hayvanların sütünden yapılan sadeyağ ve has değirmen unu birleşince basit görünen bu yemekler muhteşem bir lezzet kazanıyor. Böylece kahvaltı keyfi uzayıp gidiyor. [email protected] Kavut Basit gözüken bu tarifin sırrı malzemesinde gizli. Kullanılan hem yağ, hem un özel. Kavrulmuş buğdayın el değirmeninde öğütülmüş haline kavut deniyor. Buğday kavrulmadan önce sütte dinlendirilebiliyor. Sarı yağ tabir edilen yağ ise kahvaltılık tereyağından farklı. Sarı yağ veya sade yağ yayık tereyağının eritilerek köpüğünün alınması ve tekrar dondurulması ile elde ediliyor. Kavut, ekmeğe sürülebildiği gibi üstüne bal, pekmez veya reçel dökerek de yenebiliyor. Murtuğa yapmak içinse bu karışıma çırpılmış yumurta eklenip kabarıncaya dek kızartılıyor. 2 yemek kaşığı sade yağ, 6 yemek kaşığı gavut unu veya has değirmen unu Yağı tavada eritin ve unu ekleyin. Ağır ağır un kavrulup rengi hafif dönene kadar eze eze çevirin. Ilık ılık servis yapın. Eğer isterseniz 4 adet çırpılmış köy yumurtası katarak murtuğa da yapabilirsiniz.