25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

11 EYLÜL 2005 / SAYI 1016 13 layacak yaşa gelince kızlarını da Hilton'a götürürler. Çocukken, benim için tstanbul biraz da Hilton Oteli demekti. tstanbul, yataklı trenlc başlardı. Ahşap kaplamah, pirinç aksesuvarlı, birbirine açılan kabinlerde güzelim kolalı yatak örtülerine sarınarak sallana sallana uyumak Istanbul rüyasının başlangıcıydı. Haydarpaşa'nın görkemine yeterince varamadan vapura yetişirdik. Martı çığlıklarına çay ve nane şekeri eşlik ederdi. Karaköy'den burunlu siyah taksiyle doğru Hilton'a vanlırdı. Otelin geniş lobisine ayak basınca kendimi Istanbul'u rethetmiş gibi hissederdim. Elbette Hilton benim için biraz da "hamburger" ve "milkshake" idi. Bir keresinde trenle Almanya'dan dönen annemi karşılamak üzere babamla Istanbul'a yalnız gitmiştik. Kafa büyüklüğünde "cheeseburger"i ve o zamana dek görmediğim büyüklükte bardaktaki "milkshake'i devirmiştim. Hakikaten de devirmiştim. Kamışla içmeye alışana kadar bardağı tam üç kez tepe aşağı etmiş, babamı çileden çıkarmıştım. Babam, balayında ıskaladığı yumurtalardan çok, bunlara ödediği hesaba yandı. SOFRA MEKAN Balayında ba Aylin Öney Tan ıkı bir eğitimden geçtiği anlaşılan garson sabah kahvaltı servisinde Ingilizce olarak sorar: "Honey or jam? /Bal mı, reçel mi.'" Genç çift kıkırdaşarak gene Ingilizce olarak cevap verir: "Honey, please!" Eylülün şurubumsu havasının etkisiyle olsa gerek, her sabah illâ ki bal isterler. 50 yıl öncenin balayı aslında böyle ballı başlamamıştır. Ankara'da hayadarını bir leştirmeye karar veren Amerika'dan yenı dönmüş genç mühendis ile Dil Tarih me zunu genç kız az kalsın evlenemeyecektir. Nikâh işlemleri 67 Eylül olayları nedeniy le ertelenmiştir. 12 Eylül günü, biriken nikâhlar birbiri ardına kıyılırken nikâh şekerleri karışır. Damat şekerlerin peşine düşünce, gelin tebrikleri tek başına kabul etmek zorunda kalır. Golf kulübündeki dönerli pilavBallı Muzlu lı düğün eğlencelidir, ama kısacıktır. Sokağa çıkma yasağı neMilkshake deniyle herkes gece 1 l'den ön(elbette iki kişılik) ce evinin yolunu tutar. 2 bardak süt, 2 top Balayı için istikamet damadın vanilyalı dondurma, öğrencilik yıllarının geçtiği Is2 tatlı kaşığt bal, 1 tanbul'dur. Gelin için yataklı muz tren ile Haydarpaşa'ya varmak bile heyecan vericidir. Hepsini 1955 yılının modası yeni açıblendırda karıştırın. lan Hilton Oteli'dir. Gecesi 50 liralık fiyat Yoksa annemin genç mühendisi yıldırmamış, taze karıcığıyaptığı gibi yapın, na bir nebze Amerika havası koklatmak için muzu çatalla ezin, bir senelik maaşı avans çekmekte tereddüt iri bir kavanozda etmemiştir. biitün malzemeleri dondurma eriyip Hilton'da, Ingilizce konuşan garsonlar gisüt köpürene kadar bi her şcy pek bir Amerikandır. çalkalayın. Tek Soğuk tavuk salatası, karides kokteyl, anabiiyük bardak, iki naslı bonfile gibi yemekler tam anlamıyla kamış ve aşkla bir yeniliktir. "Marmara" salonunda hamservis yapın. burger yerken "milkshake" içmek ise başlı başına bir deneyimdir. O zaman için nere İş Kuleleri'nde Makarnamania oğun iş temposu içinde keyifli bir mekânda, birbirinden güzel lezzetleri tatmak, sevdikleriyle sıcak sohbetler yapmak isteyenler "Makarnamania" sizleri bekliyor. îtalyan mutfağının kendine özgü lezzetlerini Türk damak tadıyla harmanlayan Makarnamania, ilginç konsepti ve avantajlı fiyatlarıyla Iş Kuleleri'nde günün her saati hizmet veriyor. Îtalyan makarnasının tadına varmak ve farklı lezzetleri denemek isteyenleri ağırlamaya hazırlanan Makarnamania, ilginç dekorasyonuyla da dikkat çekiyor. S Y KÜÇÜK AMERİKACIKLAR Hilton otelleri Amerikan gücünün simgesiydi. Amerika dışındaki ilk Hilton binaları bulundukları kentin binlerce yıllık geçmişine meydan okuyordu. Şehrin en hâkim noktasında fütursuzca yükselip yayılıyor, en mükemmel manzaraya hâkim oluyorlardı. Istanbul'u takiben inşa edilen Kahire, Atina ve Kudüs'teki Hiltonlar kent merkezine yerleştirilen minik Amerika vahalarıydı. Budapeşte'deki ise tarihi dokunun en olmadık yeı inde, Matyas kilisesinin neredeyse avlusuna yerleşrnişti. Duvarları kalenin duvarlarına karışırken, sözüm ona tarihi doku ile uyumlu bir kontrast oluşturan aynalı camları, gerçekte tarihe ayna tutuyordu. Bütün bu küçük Amerika'lar "Amerikan Rüya"sının erişilebilecek kadar yakın olduğu hissini vermekte, olası komünizm tehlikesine karşı kentin yeni kaleleri olmaktaydı. Bugün ise Haydarpaşa'yı otel yapmayı telaffuz edebilecek denli gözünü hırs bürümüş bir kültürsüz köksüzlük ortamındayız. Vapurlar kaybolmasın diye imza toplamak zorunda kalıyoruz. îşin ilginç yanı zaman içinde, tarihi dokuya meydan okuyan Hilton binası bile korunması gerekli dönem mimarisi niteliği kazandı. Türkiye, küçük Amerika oldu mu, ne oldu belli değil. Genç çift ise bal tadında bir elli yıl geçirdiler. Gelecek yıl inşallah, Ada'da eski ahşap evlerinde iki kızları, iki torunları ile ballı kahvaltılarını yapacaklar. Hilton'a ise vapurdan şöyle bir bakacaklar. • aylinoneytan@yahoo.com deyse egzotik bir lezzet olan muzlu "banana split" ise genç çifte en biiyük lüksmüş gibi gelir. Kaybolan nikâh şekerleriyle kaçan tat yerine gelmiştir. Bütçeyi aşmamak için ekstralardan kaçınarak her sabah baUı kahvaltılarını yaparlar. Pek gösterişli buldukları kocaman porselen yumurtaltklarda sunulan alakok pişmiş tek yumurta ile yetinirler. Son sabah yumurtalığın kocamanlığının hikmetini fark ettiklerinde çok geçtir. Soğumaması için alt tarafa gizlenmiş ikinci bir yumurta vardır. Karı koca yıllarca balayı tadını sürdürürüler. Konuklarına gururla "milkshake" ikram edip dururlar. An 200 metrekarelik alanı, 80 kişilik kapasitesiyle özellikle makarna severleri ağırlayacak olan mekân, öğle yemekleri ve akşam planlarınız için ideal bir buluşma noktası. Cam üzerine renkli baskılarla çevrili dekorasyonuyla dikkat çeken Makarnamania, 20 kişilik şato masasıyla da müşterilerini şaşırtıyor. Bu masanm etrafında yiyeceğiniz yemeklerde kendinizi Ortaçağ'da hissedebilir, makarnanın tadını çıkarırken günümüze dönebilirsiniz. Az sayıda kişinin yanı sıra kalabalık grupların da rahatça ağırlanabileceği oturma düzeninde hazırlanan Makarnamania, özel geceleriniz için de uygun bir mekân. Barın arkasındaki açık mutfakta aşçılar tarafından hazırlanan lezzetli yemekleri görerek yiyebileceğiniz mekân, hem lezzet hem de beslenme açısından zengin ve sağlıklı ürünler sunuyor. • Tel. 0212 2X4 7H 01 8O yu önce Cumhuriyet OSMAN BAHADIR 4. bahadirosman@hotmail.com R026AR HAKANÇELİK {hakancelik@mynet.com Türk kadınları siyasi hayata atılmalı mıdır? adınlar Birliği tarafından, kadınların da siyasi sahada çalışmak için Cumhuriyet Halk Fırkası'na dahü olması üzerine bir müracaatın vaki olduğu (yapıldığı) yazılmıştı. Dün bu hususta bir muharririmiz daha fazla izahat almak ve meseleyi tenvir etmek (aydınlatmak) maksadıyla Kadınlar Birliği Reisi Nezihe Muhiddin Hanım'la görüşmüştür. Nezihe Muhiddin Hanım bu hususta demiştir ki: "Evet, böyle bir müracaat vaki oldu. Hem dc doğrudan doğruya fırkanın Ankara'daki merkezine müracaat ettik. Fakat daha henüz bir cevap alınmadı. Müracaatımızın sebeplerine gelince; mademki kadınlar inkılaptan sonra her sahada çalışmaya başladılar, memleketin münevverlerini (aydınlarını) sinesine toplamış olan Halk Fırkası'na girerek siyasi sahada da çalışmaları en sarih (açık) bir haklarıdır. Burada da kadınların rey (oy) ve fikirlerinden istifade edilecek birçok cihetler (yönler) vardır. Erkekler siyasi hukuktan istifade ediyorlar da kadınlar niçin etmesinler? Bazı cihederde kadınlar erkeklerden daha mı aşağı bir mertebededir? Saka Mehmed Ağa ile çamaşırcı Fatma Hanım arasında siyasi hukuk noktai nazarından (açısından) negibi bir hak üstünlüğü aranmalıdır? Türk kadınında hiçbir meziyet göremiyor muyuz? Peki hanımefendi, Fırka'ya dahil olununca arzu edilen siyasi hukuk tamamen elde edilebilecek midir? Bu tabii derhal mümkün olmaz. Bendeniz tetkik ettim (inceledim). Böyle siyasi hukuk verilmeden de siyasi fırkalaıa kadınların kabul edildiği memleketler vardır. Bir fırka herhalde en çok siyasi bir gaye T?\Tıİ£ Atl' ClKlYoaiZ.7 K için teşekkiil etmiştir. Siyasi hukuku olmadan fırkaya giren kadınların ne gibi bir gayesi olabilir? Bu hususta gayemiz birdir. Bu gaye de, sırf memleket gayesidir. Erkeklerle kadınların burada ayrıldıkları cihet yoktur. Fırkada da kadınların çalışabilecekleri sahalar vardır. Sonra arz ettiğim gibi tedricen siyasi hukuk da kadınlara verilebilir. Siyasi hukuk pek az memleketlerde kadınlara bahşedilmiştir. Avrupa'nın en medeni memleketlerinin bazılarında da kadınların yalnız intihab etmek (seçmek) salahiyeti (yetkisi) vardır. Orada kadınlar intihab edilemezler (seçilemezler). Binaenaleyh siyasi sahadaki haklan yalnız seçme hakkıyla sınırlıdır. Bu husustaki fikirleriniz nedir? Kadınlara evvela seçme hakkı mı verilmelidir? Benim fikrime kalırsa kadınlar bizde evvela seçilmek hakkına sahip olmalıdırlar. Evvela seçilsin, sonra seçsin. Çünkü kadınlarda bugün münevver kısım çok azdır. Bununla birlikte bir derece ile bunları belirlemek mümkündür. Mesela ibtidai (ilk) mekteplerden mezun olan kadınlar seçme hakkına sahip olabilirler. Ne ise bu mesele feri (ikincil) bir meseledir. Kadınlar her halde siyasi sahada çalışmalıdırlar. Çünkü kadın erkeğin işini tamamlar. Ama bazen erkek önde kadın arkada, bazen kadın önde erkek arkada yürür. Gaye hep birdir; memleket gayesi... Muharririmiz, Nezihe Muhiddin Hanım'la bu mülakatı yaparken orada bulunan Darülelhan sanatkârlarından Mutahhara Hanım da Nezihe Hanım'ın noktai nazanru (bakış açısını) müdafaa etmiş ve kadınlara siyasi hukukun verilmesi arzusunu göstermiştir. 10 Ocak 1926 MtSHUK FAY HATTlMIN 'M A0>CA2 ^ o c?ei!AM epiYoc,.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear