Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
! I! »I I M 4 POLİTİKA 9 MAYIS 2004 / SAYI 94( bekl iy Bush Gelme! Bu cümlede bir slogandan fazlası var. Çünkü Türkiye'nin tarihi de ABD'nin terörüne tanık. 26 Haziran'da NATO zirvesine ve Bush'a "hayır" derken Irak kadar Türkiye ve diğer ülkeler için de sesler birleştirilecek. BOP ve NATO'nun perde arkası anlatılacak. İstanb Bush ABD suçlu, çünkü... kampanyalar örgütleniyor. îşçi ve memur sendıkaları, yöre derneklen, meslek kuruluşları, partiler ve siyasi platformlar, NATO zirvesine karşı ortak mücadeleyürütmekararıalarak"NATOve Bush 'a Karşı Birlik"ioluşturdu. Bireysel katılım üzerine kurulu Küresel Banş ve Adalet Koalisyonu (BAK) ise paneller ve toplantıların yani sıra rozetler, afişler ve çıkartmalarla sürdürdüğü "Gelme Bush" kampanyasıyla "alternatif bir zirveye" hazırlanıyor. Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK) yürütme kurulu üyeleriyle, Istanbul'da düzenlenecek olan NATO zirvesini, veBush'ukonuştuk: 26 Haziran'ın gündemini Bush mu belirleyecek, sizmi? Filiz Ülgiit (Küresel BAK Kadıköv Temsilciliği'nden): Biz, çünkü hepimiz Bush'u, neomuhafazakar yandaşlarını, Blair'i ve ona destek veren tüm liderleri, Irak'taki savaşm, insan haklan ihlallerinin doğrudan sorumlusu olarak görüyoruz.Bunundışında Türkiye'de veîspanya'da yaşanan bombalama olaylarından ve dünyadaki terörden de onların sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de yapılacak olan NATO toplantısı bu noktada çok kritik. Onların gündemlerinde terör, Irak ve Afganistan var. Bızım gündemımiz de bunlar. Ama mesele şu ki, bız terörü onların yarattığını düşünüyoruz. Bush sadece bizim değil, biitiin Ortadoğu'nunve diğer dünya halklarınınmeselesi değil mi? Hakan Tahmaz (ÖDP Genel Başkan Yardımcısı): Tabii. îstanbul'daki toplantının esas amacı, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)'un hayata geçirilmesi, Ortadoğu'ya yenidenşekilverilmesive NATO'nun ye•J ı J ı r L • j.. > nıdenyapılandırüması. Bush tum dunya, .., ,. ., . r, , ya ve bolgeye bir savaş ılan ettı. Bu nedenle de savaşın simgesi haline gelmiş olan baş aktörünün bu ülkeye gelmesini istemiyoruz. Biz, bu NATO zirvesinin Ortadoğu ve bütün dünya halklan için doğuracağı tahribatı, sonuçlan gördüğümüz, bildiğimiz, hissettiğimiz için düzenlenmesini ve Bush'un gelmesini istemiyoruz. • NATO'nun günahlarını sıralamanızı istesem? H. Tahmaz: Balkanlar'da son dönemtstanbul sokakları 26 Haziran'da sıcak saatler yaşayacak. Bush'un da katılacağı NATO zirvesinin "resmiyeti"ni tüm dünyanın küreselleşme ve savaş karşıtlan bozacak... » r Fotoğraf: , ıs. o SerdarOzsoy de yaşanan kanlıolaylara, halklarınbirbirini boğazlamasına, Afganistan ve Irak'ta en son yaşananlar, NATO'nun, Bush'un ve koalisyonunun sürdürdüğü savaş politikalannın sonucu. Bu zirveyle de Türkiye ve Ortadoğu yeniden bir batağa sürüklenmek isteniyor. Büyük Ortadoğu Projesi denen projenin kendisi zaten halkların bir arada ve kardeşçe yaşamasına karşı çok önemli engel oluşturuyor. BOP, hükümet tarafından topluma allanıp pullanarak sunuluyor. BOP'un perde arkasında ne var? Tayfun Mater (TMMOB Temsilcisi): ABD, BOP ile Islam ülkelerinde tuhaf bir "demokrasiyigetirme rolüne" soyunmuş gözüküyor. Bu da bir çeşit, geçmışteki yeşil kuşak projesi olarak düşünülebilir. Ama bunda hafif bir demokrasi sosu da var. Diktatörlük rejimlerini, kraliyet rejimlerini demokratik bir kılıfla ve vitrinle dünyaya sunma projesi olarak düşünebiliriz. Ama tabii görünürde dini inançlara saygılıoldukları için, ososiçinde "bunda biraz şeriat da olabilir" diyorlar, ona da karşı değiller. Küreselleşme ve savaş karşıtlarının istekleri gerçekleşirse, 2004 Haziran'ı tarihe nasıl yerleşecek ? YıldızÖnen(DStP Temsilcisi): Bu zirvede, ABD, Irak'taki işgalini meşrulaştırmak için NATO içindeki diğer bütün ülkelerin Irak'a asker göndermesi kararını çıkartmak isteyecek. îşte bu noktada tam da bizim karşı çıktığımız şeyi yapmaya çalışıyorlar. Bu açıdan Türkiye'deki savaş karşıtlan ve barış aktivistleri için son derece önemli bir zirve. Bu zirveden onların zaferi çıkarsa, bu Irak'a çok sayıda asker gönderilmesi, dolayısıyla Irak işgalinin meşrulaştırılması demek. Biz eğer Türkiye'deki milyonlarca insana bu işgale karşı olduğumuzu anlatabilirsek, dolayısıyla " Gelme Bush " kampanyasıyla milyonlarca insanı harekete geçirebilirsek, en azından buna itiraz edenlerin sesini duyurmayıbaşarabiliriz. Son savaşlar gösteriyor ki, NATO sanki ABD'nin işgal politikalarını meşrulaştıranbirörgüt... T. Mater: Zaten îstanbul'daki zirvede görüşülmesi önerilen konulardan biri, Büyük Ortadoğu Projesi'nde ve Irak'ın yeniden yapılanmasında NATO'nun rolünün ne olacağı. Istanbul'daki toplantının önemi biraz da buradan geliyor. Ama esas öne çıkan, tüm dünya halklarının somut olarak gördüğü bir Bush faktörü var. Bush ülkemize geliyor. Katil şehre geliyor yani. Bush Ingiltere'ye gittiğinde Londra'daki slogan da buydu. Toplantıdan NATO üyesi ülkelerin Irak'a asker göndermesi gibi bir sonuç çıkarsa... H. Tahmaz: Bizi bataklık bekliyor, demektir. Zaten baştan Irak Savaşı'nda yer ABD, 1945'ten bu yana, 20'den fazla ülkeye ya savaş açtı, ya da terör eylemlerine girişti. Hiroşima ve Nagazaki nükleer saldırılarında 200 bin kişi öldü. Şili'de, Allende hükümetine karşı gerçekleştirilen CIA destekli darbe, 30.000'in üstünde insanın ölümüne neden oldu. EI Salvador'da ABD destekli rejim 75.000 civarında insanı katletmek için ölüm tugaylan kullandı. Nikaragua'da ABD destekli terörist karşı savaş 30.000'in üstünde insanın ölümüne yol açtı. İlk Irak bombalaması, ardında 200.000'in üzerinde ölü bıraktı ve bombalamalar on yıl boyunca devam etti. UNICEF bir milyonun üzerinde Iraklının öldüğünü tahmin ediyor. Guatemala'da 1954'te CIA tarafından desteklenen darbeden sonra 150.000 kişi öldürüldü, 50.000 kişi kayboldu; Vietnam'da iki milyonun üzerinde insan öldürüldü. Suudi Arabistan, Mısır, Güney Afrika'daki ırkçı rejim, Endonezya'daki Suharto diktatörlüğü, Filipinler'dekı Marcos ve Israil'in Lübnan, Golan Dağları ve Filistin sınırları işgalini de içine alan pek çok otoriter rejim ABD tarafından desteklendı. Amerika 12 Eylül darbesini de "Bizim çocuklar başardı" diye duyurdu. îpek Yezdani I skender bir korsanı tutsak aldığında, "Ne hakla denize tecavüz ediyorsun" diye sormuş. Korsan ise " Ya sen ne hakla tüm dıinyaya tecavüz edıyorsun" dıyekarşılıkvermiş. Günümüzün korsanlan da, kendilerini dünyanın sahibi ilan edenlere aynı karşılığı veriyorlar. Kım mi onlar? Bu yuzyüa tek başına damgasını vurmaya kalkışan ABD'ye ve onun savaş politikalarına karşı çıkanlar. ABD'ye karşı "dünyadaki ikincisüpergüç" olarakgösterilen "küreselleşme ve savaş karşıtlan." Dünyada yaptıkları yolculuğa Haziran sonunda tstanbul'u da ekleyecek, NATO zirvesine ve zirveye katılmak üzere Türkiye'ye gelecek olan ABD Başkanı Bush'a karşı anlamlı (!) bir karşılama töreni hazırlayacaklar. Bush'un Türkiye'ye geldıği 26 Haziran, başta tstanbul ve Ankara olmak üzere tüm yurtta "ulusal eylem günü" olarak planlanıyor. Kısacası Haziran'da îstanbul, eylemler, festivaller, konserler ve panellerle dünyadaki muhaliflerin buluşma yeri olmaya, yani tarihe geçmeye hazırlanıyor. Küresel direnişçilerin Türkiye ayağında farklı gruplar tarafından farklı eylemler ve NATO'ya ve Bush'a neden karşılar? Süleyman Çelebi (NATO ve Bush'a Karşı Birlik'in içinde yer alan DÎSK Genel Başkanı): ABD'nin Irak veOrtadoğu politikalarına karşı toplumda büyük tepki var. NATO zirvesinin Türkiye'de yapılıyor olması, bizim açımızdan tüm dünyanın bu konudaki duyarlılığının ortaya çıkarılması için simgesel olarak Istanbul'un seçilmesi anlamına geliyor. Emekten, insan haklarından yana olan herkes, NATO zirvesi öncesinde burada veya kendi ülkesinde bu zirveyi protesto edecektir. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin sıkıntılarını da başta emekçiler olmak üzere tüm Türk halkı çekecek. Türkiye oradaki işkencenin ve zulmün ortağı asla olmamah. Bunun için biz de demokratik tepkilerimizi ortaya koyacağız." tsminin açıklanmasını istemeyen bir anarşist (NATO Karşıtı Özgürlükçü Koordinasyon) Haziran ayında NATO Zirvesi'nin Istanbul'da yapılacağını ilk öğrendiğimiz andan itibaren efendisiz ve sömürüsüz bir dünya iste yenler olarak, bu zirveye katılacak tüm efendi leri hak ettikleri biçimde karşılamak için hazırlıklanmıza başladık. Çalışmalarımız sadece Istanbul ile de sınırlı değil. Kapitalizmin küreselleşmesi karşısında direnişin de küreselleşmesi gerektiğini savunan bizler için NATO zirvesi dünyanın bir çok bölgesinden gelecek dostlarımızla da buluşacağımız bir tarih olacak. Dünyanın efendilerini gittikleri her yerde rahat bırakmayan, sınırsız, sömürüsüz, efendisiz bir dünya için uğraş veren tüm dünya dostlarının Haziran'da Istanbul'da bizimle bera ber olacaklarma inanıyoruz. Nazik Işık (Kadın Dayanışma Vakfı Kurucu üyesi, Uçan Süpürge Gönüllüsü): Bush'un kişisel tarihinde kadınlara karşı tutum ve anlayışı kocaman bir kara leke. Başkanlığa adımını attığı anda Amerikalı kadınların kürtaj hakkının gaspına "evet" dedi. Irak Savaşı ile kadınların uğradığı tecavüzler, çocukların bombalanması, öldürülmesi, sakat bırakılması, Bush'un kişisel tarihine yazıldı. Biz Bush'u bu nedenlerle Istanbul'da görmek istemiyoruz. Uğur Yorulmaz (Vicdani Retçi): Bireyin iradesi üzerindeki her türlü yapılanmanın karşısındayım. Dünya üzerindeki tüm ordular; zorun ve şiddetin örgütlenip yüceltildiği, bireyin yok sayıldığı, ölümün kutsallaştınldığı kurumlar. NATO da tüm bu örgütlenmelerin bir üst örgütlenmesi ve üyesi olmayan dünyanın geri kalanına uyguladığı şiddeti meşrulaştırmaya çalışan bir iktidar odağı. Bu yüzden; tüm ordulann, devletlerin ve iktidarların karşısında olduğum gibi NATO'nun da karşısındayım ve "NATOKarşıtıÖzgürlükçüKoordinasyon" ile beraber Haziran'da NATO'ya "hoşgelmedin" demek için antiNATO kampanyasının içinde yer alacağım. alan, Bush'la birlikte davranan çeşitli ülkelerin liderleri kandırıldıklarmı kamuoyuna ilan ettiler. Polonya "Bize yanlış bilgiverildi.sürüklendik" dedi. Iraklılarişgalin bir an önce bitmesini istiyor. Eğer Türkiye oraya asker gönderirse, Amerika'daki ailelerin çığlığına da kulaklarımızı kapatmış oluruz. Çünkü ABD'deki aileler, savaş başladığından bu yana evlatlarının geri gelmesini istediklerini butün dünyaya haykınyorlar. Türkiye göz göre göre o bat aklığa gidebilir. Niye gidebilir? Emperyalist ülkelerin petrol şirketlerinin, silah şirketlerinin çıkarları için. Bundan Türkiye'nin hiçbir çıkan olamaz. Savaş karşıtlarının gücü, sabrı, bizi bu bataklığa düşmekten kurtarabilir mi ? H.Tahmaz: 1 Mart'ta, Türkiye'nin nasıl Irak'ta doğrudan savaşan bir ülke olmasını engellediysek, Türkiye'deki savaşa karşı olan, halkların birbirini boğazlamasına karşı olan herkesi harekete geçirmeyibaşarabilir.bunudaengelleyebiliriz diye düşünüyorum. Ispanya'da nasılbaşarıldıysa bu, Türkiye'de de başarılabilir. Bu hareketi, Türkiye'de enternasyonal sa,' vaş karşıtı bir hareketin parçası olarak in; şa ettik. Bu bir ilk ve bizim çağrımız da,zirve boyunca NATO'dan, Bush'tan zarargören, Bush'un kötü bir insan ve katil ol. duğunu düşünen herkesin düşüncelerini! kendi istediği gibi haykırmasıdır. Bush'un! ne bu ülkeye, ne de Ortadoğu halklarına! verebileceği hiçbir şey yoktur. • '