Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5
10 Temmuz 2021 Cumartesi
ARITIRSAK
Ada Masalı yandan
NE ÂLÂ
ütün öğretiler,
okuldaki sınav
Bsorularına ce-
vap verilmek üzere
alınmış sanki. Biz hele
çarklı...
bir sınavdan geçelim,
sokağa çıktığımızda,
söz almak için kal- emen söyle-
mem lazım, bir Elif Aktuğ
dırdığımız parmakla-
Hgün mutlaka Ay
rımızı unuturuz. Oy-
sa ne heyecanlıyızdır Yapım’la çalışmak iste-
Dut Ağacı
doğruyu söylemek, o rim (senarist olduğumu
kanaat notuna bir ye- Pınar Sur bilir sıkı okuyucum). Se-
naryo beğenme ve onay-
nisini eklemek için.
pinarsur.ps@gmail.com
Karneler alınır, onlara lama konusunda gerçek-
belgeler eklenir, birkaç güzel fotoğraf çekilir, son- ten mutevazı beklentileri
ra dışarıda çöp kovası aramayı unuturuz, bastır- var. Hikâye ve diyalog-
dığımız fotoğrafın zarfını yere atarız mezuniyet ları nasıl yazılırsa yazıl-
sın kabulleniyorlar, ne güzel (İçimden bir ses yazı-
ertesi. E hani parmak kaldırıyorduk doğrular için?
li olduğunu görüyoruz. Formül basit aslında. Bu di- şer gibi olur ve adam kızı düşerken tutar? Kaç ke-
Hep başkalarının imtihanlarından geçebilmek ya başladığım bu ilk cümleden sonra “Ay Yapım’la
re burun buruna gelir ve manalı bakışırlar? Soruyo-
zide de var iyi yan roller/oyuncular ama diyalog-
için yarışır haldeyiz. Bir mikrofon uzatıldı mı her biraz zor çalışırsın” diyor sanki!). Yakışıklı, cool
ları ve hikâyeleri eksik. Başroldeki kız ve erkek dur- rum: Bir bölümde bu kaç kez olur? Cevaplıyorum:
şeyin en doğrusunu söyleriz. Ezberlenmiş cümle- adam ve şımarık şehirli güzel kız konulu yeni dizi-
madan didişiyor, yan rollerdekiler de öyle! Hazi- Bir kez olur, rakamla da yazayım 1 kez olur! Ada
leri seçer, çok da düşünmeyiz. Konuşuruz herke- miz Ada Masalı’nın üç bölümünü izledim. İlk sıkın-
ran ve Poyraz’ı bık bık bık göstereceğinize, diğer Masalı’nda neredeyse her on dakikada bir aynı
sin içinden seçilmiş yegâne insan gibi. Bazen şa- tı bunca güzelliğin içinde doğallığın yakalanama-
hikâyelere yüklensenize! “Gotik kız koyalım renk sahneyi izledik. Kaç kez kız adamı bozar, adam kı-
şırır da oluruz gerçek miyim diye ama toparlarız. ması. Seyirci bunu istiyor, güzellik yeter safsatasına
olsun”, bu kadar basit değil. Derinlik lazım, ince zı bozar, laf sokar? Böyle geçer mi bölümler peki?
Biz neden hep kalabalıkta örnek oluruz? Yıl so- sığınmayın kuzum, kalbinizi kırarım. Ama doğal-
ayar lazım. Efemine dekoratör, ah ne kadar yara- “Mevzu yok mevzu” diyeceğim ama var bir şeyler
nu gösterisinde şiir okumaya seçilen öğrenci gi- lık nasıl yakalanır? Bunu da nasıl yapacağınızı ben
elde. Ama diyalog yazmak, Whatsapp’tan mesaj
tıcı! Birincisi dizilerde eşcinselliğin bu şekilde ifade
bi çıkarız sahneye. Kalabalık bizi izler, seyreder söyleyecek değilim. Benim işim eleştirmek, anlama-
edilmesinden bıktım usandım, ikincisi şapşal kız ar- yazmaya benzemez, azıcık çalışmak lazım. Ma-
ve aferin der çünkü. İn- ya çalışmak, es geçilenlerin altını çizmek.
kadaşlarından bıktım, üçüncüsü tek derdi aşk olan dem yaz dizisi çekeceksiniz, bütün kış oturup çalış-
san kendi aferinini ken- BAŞROLLER: Peki kızımızı Hande Erçel san-
sanıza. Şey gibi duruyor bu haliyle: “Aman eyvah
kızların birbirini yemesinden bıktım. Ee sizde hepsi
disi için neden istemez? mama ne diyeceksiniz? Bu kadar çok dizi olun-
4 ZİHNİNİ
var, ne olacak şimdi? haziran geldi elimizdeki işler sezon finali yapacak,
Kendine notu kıttır çün- ca bu kadar çok başrol oyuncusu oluyor haliyle,
AÇ
EN KÖTÜ SAHNE: Birinci bölümdeki dans hemen yaza yeni bir dizi ayarlayın hatta yarın çe-
kü. Bu hoca da bana eh biz birbirimize benziyoruz da Türk milleti ola-
Başkasında olsa yarışması sahnesi! Of dedim of, dans edemeye- kimlere başlayın!”
taktı, hep düşük not ve- rak. Son derece güzel bir kadın var elde, son de-
defalarca şikâyet
ne dans ettiriyorsunuz bu bir. O nasıl tango, o na- OH NO, OH NO, OHNONONNO NO:
riyor diye kendi sesimiz- rece de yakışıklı bir erkek, burası “OK”. Yan yana
edeceğiniz bir tu-
sıl hareketler müsamere gibi bu iki. Güya kaç saat Doğallık ancak iyi diyalogla yakalanır, biraz özen-
le bir tutarız matematik iyiler mi, iyiler. Yakın planlarda şahaneler mi, şa-
tumun, kendinizde
dans ediyorlar ve yine kızın ne rimeli bozuluyor ne seniz ya! (İçimden bir ses senaristin benden nefret
hocasını. haneler. Issız adamımız çıplak ve ıslak görünüyor
olduğunun farkı-
edeceğini söylüyor.) Doğallık için bakınız BBC dizi-
Kimsenin olmadığı bir üstü başı ne adamın tişörtü buruşuyor ne terliyorlar
mu, görünüyor. Kızımızın saçları ve makyajı hiç-
na vardınız mı hiç?
ne üstlerine bir şey dökülüyor! 7/24 cilloplar. Dün- leri hatta bakınız Hollywood dizileri. Stilettoyla çim
ormanda elindeki çö- bir şartta bozuluyor mu, bozulmuyor! Kıyafetler iyi
Peki bu farkındalık
yada eşi benzeri olmayan işler bunlar. Yok Hint di- zeminde yürünmez, bakınız nişan sanhesi.
pü cebine koyan kim- mi, iyi. Eskiden olsa fotoroman çekerlerdi, biter gi-
sizi bu tutumunuz-
zilerinde var benzer saçmalıklar, haklarını yeme- OH YES, OH YES, OHYESYESYES YES:
den aferin alır? Ya ıs- derdi. İnşallah günün birinde, eğer oyuncu olarak
dan vazgeçirebil-
sız bir koyda içtiği siga- kalacaklarsa tabii, önlerine yeteneklerini sergileye- yeyim. Güzellik! Her şey güzel, mekân, insanlar, evler, de-
di mi?
ra izmaritlerini çantasın- EN GÜZEL CÜMLE: Her kadının duymak iste- niz, kasaba, vapur, ada, Sığacık, deniz tuzu üze-
cekleri işler çıkar, ben de derim ki “Bravo Alp, bra-
diği cümleyi söyledi Poyraz üçüncü bölümün fina- rinde kalan adam, saçları savuran kadın, Türk kah-
daki poşete koyana kim vo Ayça”. (Bilmiyorum böyle yazınca ben de üzülü-
4 HAYATıNı
bravo der? Sabaha kar- yorum. Sonra kimse sosyal medyada yazılarımdan linde: “Korkma arkanda ben varım...” Bak bu cüm- vesi yapan pastane ve pastacı şahane kız...
AÇ
şı çıktığımız yolculukta bahsetmiyor. Ne yapayım? Olmamışa “olmuş” mu le için bazı şeyleri görmezden geleceğim! KAÇ VERİRİM: Imdb gibi kadınım diyemeyece-
Yaşadığınız yerin
biten bisküvi ambalajını OLMAZ: “Terzilik yapıyor” denmez, terzi denir ğim, benim notum kıt. Ha sınıfta da bırakmam sizi.
diyeyim, beğenmediğime “beğendim” mi diyeyim?)
herhangi bir soka-
araba kapısının cebine Bütünlemeye kalırsınız ama gayret görürsem geçiri-
YAN ROLLER: Dizinin en büyük eksiği! Bugüne o işi yapana.
ğında dolaştığınız-
koyanı kim alkışlar? Biz dek tutan bütün dizilerde yan rollerin çok kuvvet- TAHAMMÜL EDEMEDİĞİM: Kaç kere kız dü- rim kış sezonuna, 5.5 verdim gitti, 6 değil.
da karşınıza çıkan
takdiri hep başkaların-
sokak hayvanları
dan bekleriz. Oysa kişi-
için hadi bugün bir
nin kendisine takdiri için
mama alalım. Onla-
vitrin gerekmez. Daha
rın bir mama yiyip,
da ucuzdur halbuki.
bir kafasını kaldı- Yıldızlar ve Hayat:
Süpernova
“Bir kereden bir şey
rıp size olan bakışı-
olmaz” diyenler ile “o
nı izlemek günün en
bir kereyi herkes yapsa”
güzel anı olacaktır
diyenler hep bir cümle
eminim.
içinde karşılaşır. Birbir-
lerine afili bakarlar. “Bu
4 BİR
saatte kim görecek?”
SORu
ile “Kuralın saati ve ye-
Çok sevdiğiniz
ri mi olur?” diye bol sı-
ama haksız olan
fatlı ahkâmlar keserler.
bir yakınınıza kar-
Kuralın biraz meşakka-
şı, karşı taraf ol-
ti, umursamazlığa yeni-
mak zorunda kal-
lir çoğu zaman.
sanız ne yaparsı-
“At çocuğum yere bir
nız? Doğruyu söy-
şey olmaz” diyen anne-
lemek sizi üzer mi?
ler, “Koy şu kenara na-
sılsa alır çöpçüler” di-
yen babalar ile “Çöp kovası yok ne yapalım” di-
yen teyzelerle olmuyor işte. Hep bir acelemiz, bir
üşengeçliğimiz var. Teknede bizi çağıran arka-
daşa gitmemiz lazım, şişe kapağını salla denize.
Akşama misafir gelecek, piknikteki çöpü sakla ça-
lı dibine, kimse görmesin diye at elindekini su bi-
rikintisine. Oysa sen o parmağı ısrarla kaldıran
çocuk değil miydin, hani sınıfın en çalışkanı, saç-
ları dik, yanakları hep kırmızı, en önde oturan.
Teneffüste arkadaşlarınla koşmaca oynarken bile
yunculuktan yönetmenliğe ge- nist Sam, bir konser sebebiyle edebilecek türden bireyler. Nitekim bu serüven, tam
bu kadar aceleci davranmazdın.
çiş yapan Harry Macqueen, İngiltere’nin kırsalına doğru bir da bu sebeplerle her ikisinin de korkularıyla yüz-
Bir çiçeğin üstündeki naylon poşete, denizde
OStanley Tucci ve Colin Firth’ü yolculuğa çıkıyorlar. Tusker bilin- leştikleri içsel bir yolculuğa evriliyor ve söz konusu
yüzen plastik şişeye, rüzgârda uçuşan kâğıtlara
yeniden bir araya getiriyor fakat bu kez cini tümüyle yitirmeden önce aileleriy- yüzleşmelerin bir parçası olarak sıklıkla kullanılan
eli dokunanlar hatırlamıyor çocuk doğrularını.
müthiş bir uyumla… Süpernova, uzun le, arkadaşlarıyla bir araya gelmek is- ayna planları, filmin diline eşlik ediyor.
Unuttular. Kurşun kalemle yazdılar, yağmur yağ-
yıllardır birlikte olan bir çiftin geçmişle- teyen ve ilişkilerine dair anılarını taze- Süpernova, benzer bir hastalığın pen-
Başak Bıçak
dı, şimşek çaktı, e hayatın “bir çabuk olsana” sesi
rine doğru çıktıkları dokunaklı yolculu- leyen çift, böylelikle geçmişlerine yap- çesine düşmüş karakterlerle Still Alice
de fısıldıyor, kalır mı yazılar öyle yıllarca bizimle.
ğu anlatırken gücünü Tucci-Firth ikilisi- tıkları bu gezintiyle, aslında gelecek- (2014), Away From Her (2006) veyahut
Domino taşı gibidir senaryo. Önce bir adam
nin dingin performanslarından alıyor. te kendilerini bekleyen yeni duruma birlikte hazırla- yakın zamanda izlediğimiz The Father
bakkaldan çıkar. Aldığı sigarasını açar. Yırttığı
“Hatırlanmak istiyorum. Olduğum ha- nıyorlar. Tusker’ın huysuz halleri, çiftin atışmaları, (2020) gibi filmleri hatırlatsa da aşk ve
paket yapışır eline. Sallar, sallar. Sonunda şeffaf
limle. Dönüştüğüm kişiyle değil.” Sam’in endişeli fakat bir o kadar sabırlı halleri, Tuc- fedakârlık gibi duygularıyla daha ziya-
kâğıt uçar, arkadan gelen çocuğun yapışır suratı-
Yaşam, bizi hemen her gün, öyle ya da böyle ci ve Firth ikilisinin alabildiğine sakin performansla- de Amour’u (2012) çağrıştıracaktır. Elbet-
na. Çocuk elinin tersiyle poşeti savurur yere. Çün-
korkularımızla yüzleşmek zorunda bırakıyor. Olmak rıyla filmin inandırıcılık duygusunu perçinliyor. Bil- te Michael Haneke’nin başyapıtı muadillerinin fer-
kü meşguldür, çünkü dondurmasını bir an evvel
istemediğimiz biri, içinde bulunmak istemediğimiz hassa arkadaşlarıyla oldukları ve baş başa kaldık- sah fersah ötesinde ancak Tucci-Firth birlikteliğinin
yemek için kâğıdını yırtıyordur. O da dondurma-
bir yalnızlık, kontrol edemediğimiz hayat, gerçekleş- ları yemek sahneleri, Tucci ve Firth’ün adeta gövde de benzerlerinden aşağı kalır yanı olduğunu söyle-
sını yalarken bakmaz elinden düşürdüğü kâğıda.
tiremediğimiz hayaller ve belki dahası… Süperno- gösterisine dönüşüyor ve film, aşk, bağlılık mek yanlış olur…
Çünkü o kâğıt düşmüştür ama kendiliğinden. Ref-
va, seyircisini demans hastalığından mustarip Tus- ve ölüm gibi kavramlar üzerinden nefis bir Bu haliyle Süpernova’nın salt bir “oyun-
leks gibi, istemeden olmuş gibi. Sebep de hazırsa
ker (Stanley Tucci) ile Sam’in (Colin Firth) hikâyesine anlatıya ev sahipliği yapıyor. cu filminden” ibaret olduğu sanılabilir.
Puanım:
başımız dik yürür, dün atılan sakızın üstüne ba-
ortak ederken işte tam da bu korkulardan hareket Süpernova’nın isminin çıkış noktasını ise Neticede Macqueen, sinemasının ana hat-
sar, ayakkabımızda başkasının sebebiyle bitiri-
ediyor. Aşk için, sevdiğimiz insan için kabullenişleri- yine bu temalar belirliyor. Tusker’ın astro- 8/10 larını belirlemek konusunda henüz yolun
riz günü.
mizin, vazgeçişlerimizin, fedakârlıklarımızın asıl se- nomi merakıyla paralel olarak hikâyeye başında görünüyor. Ancak Dick Pope’un
Keşke herkes kendi çöplüğünü, kendi odasının
beplerini sorguluyor ve bunların sınırlarına dair sa- eklemlenen süpernova terimi yani büyük özenli, pastoral tonlardaki sinematogra-
içine kursa diye düşünmüyor değilim. Yatağın-
mimi ve duygu yüklü bir yol hikâyesi anlatıyor. yıldızların enerjileri bittiğinde patlamaları ve parça- fisi ve Keaton Henson’ın öyküyü sarmalayan nota-
dan çekirdek çıksa dolabından cips poşeti. Yor- İronik bir biçimde, hastalığın kendisi- cıklarının yeniden bizleri oluşturduğu fikri filmin ka- ları, filmi şıklaştırmak için ihtiyaç duyulan gerekle-
ganı açtığında dün yediği muz kabuğu ile uyusa, ni dönüştürdüğü “yolcu” halinin aksine, rakterlerini de inşa ediyor bir bakıma… Zira Sam ri karşılıyor. Ve tüm bunlar, daha önce çokça karşı-
çikolatalı kaseye kuruduğu için kaşık yapışmış ol- uzun bir yolculuğa gönüllü ve istekli olan ve Tusker, hayatlarında önemli başarılar elde etmiş laştığımız, gerçeklik damarı güçlü bu aşk hikâyesini
sa ama o bahçelerinde çiçeklerin olduğu, deniz- romancı Tusker ile hayatının geri kala- fakat enerjileri bittiğinde ve hayatlarının kontrolü- izlenilir kılıyor. Bu hüzün yüklü filme beyazperdede
lerinde renkli balıkların yüzdüğü, ormanlarında nını sevdiği insana adamaya hazır piya- nü kaybettiklerini anladıkları anda yok olmayı tercih şans verilmeli…
savrulan yaprakların, çimenlerinde toprak koku-
sunu duyduğu rüyalara dalsa. Değişir miydi her
İmtiyaz Sahibi:
Reklam Yönetimi: Yenigün Baskı: İleri Basım Mat.
n Yayın Danışmanı
şey bir gecede?
Haber Ajansı Basın ve Amb. Reklam Tanıtım Yay.
CUMHURİYET VAKFI adına
İPEK ÖZBEY
Ey kalbi hâlâ çocuk öğretilerinde olanlar, hâlâ
Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş.
ALEV COŞKUN n Görsel Yönetmen
Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Yenibosna Mah. 29 Ekim
o kırmızı yanakları ile öğretmeninin ağzından çı-
ELİF TOKBAY
Genel Yayın Yönetmeni Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 Cad. No:11A/41 Bahçelievler
kacak sözleri bekleyenler, parmaklarını havaya n Sayfa Tasarım
72 74 (20 hat) İstanbul
AYKUT Küçü KKAYA
ECE KURTULUŞ DURSUN Faks: (0212) 251 98 68 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım
kaldırıp doğru cevabı vermek isteyenler! Diyece-
10 TEMMUZ 2021 SAYI: 43
Sorumlu Müdür e-posta: reklam@ Pazarlama A.Ş. Yaygın
n Reklam Genel Koordinatörü
ğim şu ki müsilaj bizim içimizde. Arıtırsak ne âlâ.
cumhuriyet.com.tr süreli yayın
cumartesi@cumhuriyet.com.tr cumhuriyet_cumartesi
ESRA BOZOK
OLCAY BüYüKTAŞ AKçA
basakbicak@gmail.com
Arka Pencere