Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4
19 Haziran 2021 Cumartesi
Cam tavanlar,
cam asansörler...
Elif Aktuğ
Güçlü karakterlerin
sıradanlaşması…
DALİ’NİN
slında Meg Ryan filmlerinden sonra, daha tı. Biz de izledik. Azıcık şaşarak tabii, bir şeyler de miyorum elbette. Seyirci itiş kakış seviyor, kavuş-
Adoğrusu hayatın silleleriyle tanışıp hızla bü- yolunda gitsin istemişti zahir. Neyse, kızımız bir ak- mayan, mutlu olmayan âşıklar istiyor gibi saç-
yüdükten sonra bıraktım sulu zırtlak melodramla- şam yatakta tırnaklarını yerken bir aydınlanma ya- ma sapan bir düşünce var yapımcılarda. Reytin-
KADINLARI…
rı izlemeyi, gerçek hayat filmlerdeki gibi değil çün- şadı. “Ben kendi işimi yapacağım” dedi, ertesi gün gi gözyaşından kopartmak daha kolay tabii. Bu-
kü. Gerçek hayatın içine girince, çalışmaya başla- nu anladık artık. Başı sonu belli Aşk-ı Memnu gi-
gitti bir holdinge, patronların karşısında sunum yap-
Yavuz KOÇ yınca görüyorsunuz ki hiçbir şey filmlerdeki gibi de- bi vasat bir iş yıllarca gün birincisi oldu ya ne
tı, fikrini sattı! İlginç ve ütopik bir durumdu bu. Fikre
desem boş. Yaşadığı rezidansta veya çalıştığı
ğil. Benziyor kısmen ama en azından sabahın kö- zerre kadar önem verilmeyen canım ülkemde, okul-
evlet Tiyatroları-Sa-
holdingde asansör kullanmayan ve merdiven çık-
ründe yataktan makyajlı bir şekilde kalkmıyorsunuz, dan ayrılalı on beş dakika olmuş genç kıza “Ok”
bancı Uluslarara-
mayı tercih eden yani zorluklar benim işim, ben
bütün günü stilettolarla koşturarak geçirmiyorsunuz dediler, işe aldılar, bir rezidansta ev verdiler ve kız
Dsı Adana Tiyatro fes-
buraya ter dökerek geldim mesajı veren kızımız,
ve ilk iş randevunuzda patronların karşısında sunum
orada sekiz yıl çalıştı, yükseldi, CEO oldu.
tivali kapsamında SAKM’nin
yapmıyorsunuz... ikinci bölüm tanıtımında gördük ki zengin bir ka-
O kapılarda kendini, aylarını tüketen, defalarca
sahneye koyduğu Erdi Işık’ın
Yeni eğlencemiz Cam Tavanlar bakalım yaz sezo- dından destek alıyor ve şansı yaver gitmeye de-
CV veren, eli yüzü düzgün değil diye bırakın parton
yazıp Ali Düşenkalkar’ın yö-
nunu atlatıp kışa devam edecek mi? vam ediyor. Kendi restoranını açıyor ve koltuğu
karşısına çıkmayı, İK müdürünü bile göremeyen nice
nettiği Dali’nin Kadınları’nın
kaptırdığı ve hatta kalbini kaptırdığı erkek CEO
Jenerik öyle eğlenceliydi ki “oh” dedim, “niha-
insan varken kızımızın şansının yaver gitmesi hepi-
oyuncu kadrosunda Hati-
ile, hayatının aşkıyla mücadeleye başlıyor.
yet ağlamalı sızlamalı bir dizi değil bu, acızık içi-
mizi sevindirdi tabii.
ce Aslan, Açelya Devrim Yıl-
miz açılsın”.
Pozitif ayrımcılıktan zerre hoşlanmayan biriyim,
Aslında yılmamak, pes etmemek, öğrenilmiş ça-
han, Melda Narin Güler, Gülin İyigün, Devrim Nas
Erken bir heyecanlanma yaşamışım zira başarı-
kızımız da öyle söyledi zaten bir ara. Hoşlanmam
resizliğe karşı durmak gibi mesajları var dizinin.
bulunuyor. Oyunda dekor ve kostüm tasarım Dilek
lı çalışkan okumuş kızımızın hikâyesi pek bir acık-
çünkü yıllar önce Güneydoğu’da kız çocukları oku-
Bir de “İnsan ancak korktuğuna karşı bu denli ha-
Kaplan’a, müzik Gürkan Çakıcı’ya ait.
lı başladı. Baba evi terk etti, anne öldü, (kızı devlet
sun diye kampanya yapılıyordu, birçok hayırsever ince saldırır”, “Hayatta iki cins insan vardır, ye-
Bir rüya sahnesiyle başlayan oyun ilk sahneden
sahiplenmedi her nasılsa) kıza mahalleden bir kadın
kızlara hediyeler getirmiş dağıtıyordu, bir köşede nilgiyi kabul edenler ve direnip kazananlar” gi-
itibaren izleyicinin nelerle karşılaşacağının sinyalini
baktı. Buraya kadar klasik Türk melodramıydı ama
durumu izleyen erkek çocukların bakışını asla unu- bi cümleleri.
verir gibiydi. Oyunun başlangıç sahnesinde, Dev-
kızımız okudu. İşte bu noktada yeniden heyecanlan-
tamam mesela... Cam tavanlar modern dünya insa-
rim Nas’ın rüya görme ve uyanma sahnesi olma-
SIKI DEğİL AMA SEMpAtİK
dım, eğitimli kızın hikâyesi eksikti ekranda çünkü.
nının iş hayatında belli bir seviyenin üstüne çıkmaya
sı gerektiğinden çok daha uzun sürdü, bu sahneyi
Hatta kızımız o kadar çalışkandı ki üç yılda üniver-
Yani... “Kendimiz başaramadık, ne cam asan-
çalışırken karşılaştığı engelleri anlatan bir sendrom-
inandırıcılıktan uzak canlandırması ilk olumsuzluk
siteyi bitirdi.
sörlerle yükseldik ne cam tavanlı evlerde/ofisler-
dur. Sadece kadın yaşamaz bunu, erkek de yaşar...
olarak oyunun başında hissedildi.
de yaşadık, bari hanım kızımız yükselsin de evde
Bizim hikâyemizde kızımız karşılaşıyor bu durum-
Metne bakacak olursak sahneye konan tüm ka-
İLK RANDEVUDA İŞE ALINMAK!
çekirdek çitlerken mutlu olalım” diyen seyirci için
la. Bir gün diyorlar ki “Sen artık yoksun, yerine bir
rakterler yüzeysel bilgiler üzerine kurgulanmış. Ka-
Şehre okumaya giderken ne kimseyi tanıyordu ne
güzel bir yaz alternatifi.
erkek CEO getirdik”... Kadın CEO geldiğini de gör-
rakterlere derinlik verilmemiş. Gülin İyigün, Marilyn
eşi dostu vardı. Hikâye bu ya işleri rast gitti ilk gün-
Sıkı değil ama sampatik bir iş. Ah bir de bu-
dük, patron çocuklarının, yeğenlerinin tanıdıklarının
Monroe karakteriyle güzelliğini aklından ön planda
den. Yarızamanlı işlerde çalıştı, yurtta kaldı, zaten
run buruna konuşmak nedir? Şu saçmalıktan bi-
geldiğini gördük, erkeklerin de en az kadınlar ka-
tutarak, Hatice Aslan Edith Piaf karakteriyle sah-
burslu okumuştu, çok paraya ihtiyacı yoktu. Hoca-
zi kurtaracak bir yönetmen yok mudur? O kadar
dar ezildiğini gördük. Medya dünyasında öyle şey-
ne tutkusu ve sevgilisinin ardından bozulan psiko-
larla sıkıntı yaşamadı mesela, büyük şans, işyerle-
yaklaştığın biriyle öpüşürsün ancak. Ya da sana
ler gördük ki yıllar içinde, film yapsanız “Aa bu ka-
lojisini yansıtarak -bu durum Kaldırım Serçesi fil-
riyle sıkıntı yaşamadı, imkânsızı başardı. En büyük o kadar yaklaşan birini “Sapık mısın, acızık ge-
darı da olmaz” der seyirci. Onca saçma sapan di-
miyle oldukça benzerlik gösterdi- Melda Narin Gü-
sıkıntısı bir gün yurda girmekte gecikince bankta ri dur” diye iteklersin ya da patlatırsın suratına!
ziye/hikâyeye inanmışken medyada dönen dolap-
ler, Frida Kahlo karakteriyle sadece yaşadığı acıla-
uyuması oldu. Yurt görevlisinin, ülke erkeğinin man- O ağır ağır bakışmalar, o ağır ve bitmeyen yavaş
lara inanmaz.
rı, Açelya Devrim Yılhan ise Virginia Woolf ile sa-
talitesinin altını kalın kalemle çizdiği “Nerede sürtü-
ilerleyen sahnelerle artık mücadele edemeyece-
dece kadın haklarını anlatan ve intiharı dile geti-
yorsunuz bu saate kadar?” cümlesi, alkışı hak edi- Ah o MESAJ KAYGILI CÜMLELER
ğim. Rahmetli babaannem yaşasa severdi çünkü.
ren çıkışlarıyla sahnedelerdi. Durumun bu gibi tek-
yordu söylemeden edemeyeceğim. Cümle âlem gör- Kızımız da ne yapacak ilerleyen bölümlerde?
Sanırım belli bir yaş grubu için yapıyorlar. O ona
düze ve yüzeysel oluşu merak uyandırıcılığı orta-
dü ki kızcağız çalışmaktan dönüyordu. Ha eğlence- Bu sistemle, yerine geçen CEO ile savaşacak ve
baktı, o da ona baktı, o ona bir daha baktı, hımm
dan kaldırdı.
muhtemelen kazanacak savaşı. Aşklar, meşkler,
den dönen birine de bu cümleyle karşılık verilmez aralarında bir şey mi var yoksa, aa bak bir daha
Cast seçiminde oyunun sürükleyici karakterine
ama biz ülke olarak o noktaya gelemedik henüz... ağlamalar, ayrılıklar, kavuşamamalar göreceğiz, baktı, gözlerini hafifçe kıstı, yok yok vallahi baktı,
Devrim Nas’ın neden layık görüldüğüne anlam ve-
Kimi kimsesi yokken, anası babası yokken ba- belli ki eğlenceli jenerik bir aldatmaca olarak ka- tamam bakıştılar artık eminim, hımm tamam bun-
remedim. Tepkilerinde başarılı ve samimi değildi.
şardı işte. Senarist öyle istemiş, bir masal anlatmış- lacak. Ha bu saatten sonra bir sitkom da bekle- lar birbirini beğendi! İkna oldum ben...
Rüyadan uyanması, titremesi, ağlaması, sinirlenme-
si, şaşırması, anlatıcı rolü vs… Performansı son de-
rece başarısız ve yetersizdi.
Edith Piaf karakteriyle izleyici karşısına çıkan usta
oyuncu Hatice Aslan neden böyle bir yapımın için-
Cerrahpaşa’ya Bir Ağıt:
de yer almayı kabul etti anlayamadım. Canlandır-
dığı karakterin yüzeyselliğini yeteneği ile kapatma-
ya çalışsa da yeterli olmadı. Karaktere iyi hazırlan-
dığı çok açık. Duruşu, tavrı ile sahnede Edith Piaf’ı
gördüm fakat kötü reji ve metin karşısında yapabi-
lecekleri sınırlıydı. Genel anlamda başarısız perfor-
Maddenin halleri
mans sergiledi.
Virginia Woolf karakterine hayat veren Açelya
areket-imgenin, biri yan bir tutumla izlenimci (anlayan)
Devrim Yılhan karakterini izlenilir kılabilmek için
göreli konumunu çe- bir hissiyat yaratırken imgenin seyirci-
elinden geleni yaptı. Karakterin açılma sürecinde
“Hşitlendirdiği nesnele- yi dönüştürmesiyle birlikte sine-göz de
verdiği birkaç başarılı nüans ile yeteneğini göster-
re ilişkin, diğeri mutlak bir deği- artık mekânı anlatmaya koyuluyor.
di. Beklentilerin oldukça altında kalan metin ve re-
şimini ifade ettiği bir bütüne iliş- Filmin zaman ve mekânla olan bu
ji, oyunculuğunu tam olarak ortaya çıkaracağı alan
kin olmak üzere iki yüzü vardır. ilişkisinin sebebi ise çok açık: Ölümün
sağlamadı.
Bu konumlar mekândadır ancak ve yaşamın birlikteliğinin yoğun ol-
Melda Narin Güler ve Gülin İyigün metin ve reji-
değişen bütün zamandadır.” duğu bir yerin, bir hastanenin, ken-
den kaynaklanan sorunlar nedeniyle canlandırdığı
Belgesel filmleriyle tanı- di yaşamının sürekliliği için müca-
karakterlerde o kadar yüzeysellerdi ki karikatürize
nan Deniz tortum’un, İs- dele etmesi. Kadim bir geleneği de-
olmanın ötesine geçemediler. Her ikisi de başarısız
tanbul Film Festivali ve vam ettirmeye ve ayakta kalmaya
performansların altına imza attılar.
Antalya Altın portakal gi- çalışan Cerrahpaşa’nın, yaşam ve
Ali Düşenkalkar rejide oldukça başarısızdı. Dev-
bi pek çok önemli sinema ölüm arasında bu defa kendisi için
rim Nas’ı sahnenin bir başından bir sonuna sürek-
etkinliğinden En İyi Belge- var olma gayreti taşıması, Maddenin
li anlamsızca koşturması, oyunun büyük bir bölü-
sel ödülüyle dönen filmi Halleri’nin en ilgi çekici yanını oluştu-
münde kadın ka-
Maddenin halleri, zaman ruyor. Ancak filmin, tüm bu kavram-
rakterlerin oturduk-
ve mekân olguları üzerin- sal zenginliğine rağmen seyirci dostu
ları yerden kalkma-
den etkileyici bir anlatı in- bir eser olmadığını ve izlemesi kolay
ması ve sadece er-
şa ediyor. Cerrahpaşa Tıp olmayan sahneler barındırdığını da
Andre Bazin’in, belgesel si-
kek karakterin etraf-
Fakültesi’nin geçirdiği dönüşüm bağ- not düşmeliyim. Açılışında izlediğimiz kadav-
nemanın öncüsü Robert J.
larında koşturma-
lamında bir tür arşivciliğe soyunan yö- radan tutun da embriyonun göründüğü sahne-
Flaherty hakkında, “gerçek
sı tam bir keşmekeş
netmen, belgesel sinemanın alt türleri ye kadar seyircisini rahatsız eden çokça sekans
yaşamdan alınan görüntü-
haline dönüştü. Ka-
arasında gezinmeyi de ihmal etmiyor. barındıran Maddenin Halleri, gerçekliği seyirci-
lerle yeni bir sinemasal dün-
Başak Bıçak
dın karakterleri tek
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nin, İs- si için zorlayıcı hale getirmekten çekinmiyor.
ya yaratmak yerine, sine-
tek sahnenin önüne
tanbul Üniversitesi’nden ayrılışıy- İstanbul’un Fethi sebebiyle 2015 yılında
ma aracılığıyla dünyayı keş-
alıp hikâyelerini an-
la başlayan dönüşüm süreciyle birlikte Madde- Yenikapı’da yapılan miting sonrası, gerçeklikten
fetmeye çalıştığını” söylemesine ben-
lattırması neresin-
nin Halleri’ni çekmeye karar veren Tortum, dok- deneyselliğe doğru evrilen film, bilhassa davul
zer bir biçimde, Sinema-Gerçek (Cine-
den bakarsanız ba-
tor bir anne babadan gelen ve Cerrahpaşa ko- sesleri eşliğinde izlediğimiz plazma evresi sah-
ma Verite) ruhuyla filminin ilk yarısın-
kın amatörceydi.
ridorlarında büyümüş biri olarak esasen filmini nesi ve cenin görüntüleriyle bezenen kara de-
da gündelik hayatın akışını “keşfet-
Oyunun tek iyi
geçmişe yönelik bir ağıda dönüştürüyor. Verdiği lik (veyahut sonsuz karanlık) sekansıyla birlikte
meye” çalışan ve kamerasıyla birlik-
yanı dekor ve kostümde Dilek Kaplan’dı. İnce de-
röportajlarda, bir geleneğin, bir mekânla birlik- zaman-mekân-maddenin halleri anla-
te “öğrenen” tortum, tam da
taylara önem vermiş. Tüm karakterlere fazlasıyla
te yok oluşunu anlatan ve bu sebeple filmini da- tısını da açık etmiş oluyor. Bu planlara
bu nedenle filmini ikinci yarı-
kafa yormuş. Virginia Woolf’un ayakkabısının to-
puanım:
ha ziyade “zaman” üzerine kurgulayan Tortum, eşlik eden ses tasarımı ise filmin şüp-
da bambaşka bir türün suların-
puğundaki detaydan tutun da her karakter için ince
Gilles Deleuze’ün yukarıdaki satırları eşliğinde, hesiz seyircisini rahatsız eden yönlerini
da gezintiye çıkarıyor. Maddenin
7.5/10
ince verdiği nüanslar kafamızda canlanan karak-
mekân ve değişimi Cerrahpaşa’nın tarihi üzerin- en çok destekleyen seçimi oluyor.
Halleri’nin ilk yarısı ne kadar gerçek si-
terlerle birebir örtüştü.
den ameliyat masasına yatırıyor. Bu köklü kuru- Özetle Maddenin halleri, De-
nemaya yaklaşıyorsa ikinci yarısı da bir
Dali’nin Kadınları’nda eli yüzü düzgün bir reji ol-
mun gündelik ve sıradan hallerini kamerasına al- niz tortum’un, bir tür kâşiflik
o kadar deneysel sinemaya göz kırpıyor.
mamasının yanında, yüzeysel, zorlama ve yazar-
mak maksadıyla ameliyatlardan hastane kori- ve tarih yazıcılığı aşkıyla yola çıktığı
Çünkü maddenin halleri gibi değişken olan, za-
ken aceleye getirildiğini düşündüğüm bir metin var-
dorlarına, doktorların kendi aralarında geçen ve tıpkı Sinema-Gerçek’in ruhuna uy-
man ve mekânla ilişkilenen film, kamerayı başat
dı. İzleyiciyi oyunun içine çekebilecek performans-
konuşmalarından o tarihte gerçekleştirilen bir mi- gun bir biçimde senaryoya göre değil,
role büründürüp, Tortum’un yıllar içerisinde çe-
lar sahnede ne yazık ki yoktu. Metin, reji ve perfor-
tinge değin, mekânın içinde ve dışında, tarihe ta- montaja göre yaratılan sıra dışı bir
kim yaparken deneyimlediklerine paralel bir ta-
manslarda yüzeysellik bir oyunda asla görmek iste-
nıklık etmemize vesile oluyor. Ve bir bakıma, ta- belgesel. İzlemesi zor fakat görülme-
vır da sergiliyor. Kamera uzunca bir müddet da-
meyeceklerimizin başında geliyor. Fakat bu durum
rih yazıcılığı yapıyor. ye değer.
ha hareketli, gördükleri karşısında şaşkınlık du-
Dali’nin Kadınları’nın omurgasını oluşturuyordu.
Bir oyun izleyici karşısına çıkmak için birçok aşa-
İmtiyaz Sahibi:
Reklam Yönetimi: Yenigün Baskı: İleri Basım Mat.
madan geçer. Fikir, yazım, değerlendirme, drama- n Yayın Danışmanı
Haber Ajansı Basın ve Amb. Reklam Tanıtım Yay.
CUMHURİYET VAKFI adına
İPEK ÖZBEY
turgi, okuma provası, provalar vs. Oyunun bu aşa-
Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş.
ALEV COŞKUN n Görsel Yönetmen
malardan başarıyla geçip izleyici karşısına çıkabil- Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Yenibosna Mah. 29 Ekim
ELİF TOKBAY
Genel Yayın Yönetmeni Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 Cad. No:11A/41 Bahçelievler
mesini ciddi anlamda sorguladım. Dali’nin Kadın-
n Sayfa Tasarım
72 74 (20 hat) İstanbul
AYKUT Küçü KKAYA
ları izleyip pişman olduğum oyunlar arasına adı-
ECE KURTULUŞ DURSUN Faks: (0212) 251 98 68 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım
19 HAZİRAN 2021 SAYI: 40
Sorumlu Müdür e-posta: reklam@ Pazarlama A.Ş. Yaygın
nı yazdırdı. n Reklam Genel Koordinatörü
cumhuriyet.com.tr süreli yayın
cumartesi@cumhuriyet.com.tr cumhuriyet_cumartesi
ESRA BOZOK
OLCAY BüYüKTAŞ AKçA
Arka Pencere
basakbicak@gmail.com