Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                (17 ARALIK 1997 / 26 ŞUBAT 1961)
Efsane bir Cumhuriyet 
öğretmeni: 
Hasan Âli Yücel!
1938-1946 arasında ‘ÖZ TÜRKÇE, TÜRK BEYNİNDEKİ 
Tercüme Bürosu, Dünya 
KIMILDAMANIN SESİDİR!’
Klasikleri, Köy Enstitüleri, Pazartesi Konuşmaları’nda (Remzi Kitabevi) yer alan ya-
Devlet Konservatuvarı, 
zılarına, “Kemalizmin kitabı Nutuk’tur” diyerek Atatürk’le 
Maarif Şûrası, Neşriyat düşünsel bağını açımlarken “Öz Türkçe, Türkçe düşünce-
ve Coğrafya kongreleri dir… Atatürk dil değişiminin anlattığı en büyük gerçeklik iş-
gibi onlarca kurum ve te budur: Kafayı işletmek, düşünmek. Atam oğlu düşündü 
atılımla eğitim, sanat, mü kımıldamaksızın duramaz. Her düşünce bir kımıldama-
bilim, kültürümüzde dır. Öz Türkçe, Türk beynindeki kımıldamanın sesidir…” (s. 
büyük başarılara imza 41) diyen bir dil devrimi sevdalısıydı.
atan “efsane milli eğitim 17-29 Temmuz 1939, Milli Eğitim Şûrası açış konuşma-
bakanı”ydı. sında, “Nerede bilim varsa orada kesinlikle bilim dili var-
dır. Dilsiz bilim olamaz ve olmamıştır. Biz bir Türk ekini 
‘TÜRK RÖNESANSI’NI 
kurmak, ulusal özelliği olan ve bütün uygarlık dünyası için-
OLUŞTURMAYA 
de varlığı duyulan bir bilim yaşamı oluşturmak yolundayız. 
ADANAN, ÖDÜNSÜZ 
Bilim, gözlemlerin uyandırdığı kavramlarla kurulmuş bir 
VE ÖNCÜ SAVAŞÇI!
dizge olduğuna ve kavramlar ise sözcüklerle biçimlendiğine 
Bükülmeden yaşayan, 
Bir yol ayrımında olan 1940’lar Türkiye’sinde yaşamı, 
göre Türkçe bilimi, Türkçe bir bilim dalı olacaktır” dedi.
dünya kültür birikimin-
düşünceleri, gerçekleştirdikleri, direnişi, yapıtlarıyla bir 
‘BAŞKALARI BİZİ ÖĞRENSİN İSTİYORSAK 
den özümlediği bir sentez-
simge aydın olan, Mevlana’nın “Ya olduğun gibi görün/ 
HER ŞEYDEN ÖNCE KENDİMİZİ BİLELİM’
le aydınlanmış bir toplum 
Ya göründüğün gibi ol”, Goethe’nin “Işık, biraz daha ışık!”, Okumanın, bilgilenmenin, zorunlu olduğunu söyleyerek 
yaratma uğrunda ömrünü 
insanları kendini tanımaya çağırdı: “Yazık okumaya alışma-
“Türk Rönesansı”nı oluş-
Tevfik Fikret’in “Kıran da olsa kırıl fakat bükülme sakın!”,  
mış, onun tadını almamış olanlara. Onlar, ıssız bir âlemde, 
turmaya adayan bir öncü 
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli 
yapayalnız yaşayan mahkûmdurlar. (…) 
savaşçı olarak “Garplıla-
kültürdür” sözlerini yaşam biçimi kılan, “aklıyla Batı’da, 
Sokrat ‘Kendini bil!’ demiş. Ferdin kendini tanıması ne 
rınkinden daha geniş ola-
gönlüyle Doğu’da” olan bir bilgedir Hasan Âli Yücel  kadar lüzumlu bir şey ise cemiyetin de aynıyla dününü, bu-
rak nerede insan zekâsının 
gününü bilmesi o kadar kuvvetli bir zarurettir… Bir mille-
bir eseri varsa onu içine 
(17 Aralık 1897 / 26 Şubat 1961). 
tin kendini bilmesi demek, fertlerinin mensup olduğu büyük 
alan bir Hümanizma kur-
Bir Cumhuriyet öğretmeninin neleri başarabileceğinin 
kütleyi tanıması demektir. Başkaları bizi öğrensin istiyorsak 
ma yolundayız” düşünce-
kanıtı olan ve insanın insan kılınması erdeminin bu saygın, her şeyden önce kendimizi bilelim” (s. 104, 88). 
siyle kitaplarıyla da bir-
çok kuşağı etkiledi, insa-
ödünsüz, yurtsever, devrimci Aydınlanmacısının adı 
‘İYİ VATANDAŞ İYİ İNSAN’
nın insan kılınması arayı-
Cumhuriyetimizin onur madalyasıdır.
“Feyz almak isteyenler ışık kaynaklarına yaklaşıp onlar-
şının ödünsüz aydınlanma-
dan nur alırlar. İnsanlığın böyle ahlak ve fazilet güneşleri 
cısı oldu.
vardır” diyerek sunduğu İyi Vatandaş İyi İnsan (Türkiye İş 
Yeni harflerin ilk 
Bankası Kültür Yayınları) adlı yapıtında, MÖ 5.-6. yüzyıl-
ÖNER YAĞCI 
kitabı olan Tarihi Kadim-Doksan Beşe Doğru’yu (Tevfik 
larda yaşayan üç ahlakçı (Buddha-Konfüçyus-Sokrates), tek 
Fikret’in ilk basımı 1905’te yapılan yapıtının Hasan-Âli 
tanrılı üç büyük din, tek insan üç çevre (aile-okul-meslek), 
EFSANE MİLLİ EĞİTİM BAKANI!
Yücel tarafından hazırlanan yeni basımı, yazı devriminden 
toplulukların birliği (millet-devlet-insanlık) ve çıkış (hak-
Anadolu’da Atatürk’ün öncülüğünde Rönesans’ın 
sonra yeni harflerle basılan ilk üç kitaptan biridir, 1928. / 
görev) bölümlerinde ilk görevlerimizden birinin insanları-
sağlanması amacıyla ve hümanizmanın coşkusu, birikim, 
Hazırlayan: Canan Yücel Eronat, 1998), “Tevfik Fikret, 
mızı tanımak, ölçmek, kadir ve kıymet bilmeyi öğrenmek 
tutkusu temelinde birbirini tamamlayan adımlarla bütün yaşamında, baskılara, her türlü zorbalığa, dinsel, 
olduğu düşüncesiyle insanı inceledi.
bütünselliği yakalayan, güçlü ve gerçek bir dönüşüm 
siyasal, dünyasal, ahretsel tutsaklıklara isyan etmiş bir 
sağlayarak her alanda derinliğe ulaşan büyük bir şairimizdir. Doksan Beşe Doğru ile Tarihi Kadim, yerdeki ‘TÜRK EDEBİYATINA TOPLU BİR BAKIŞ’, 
çağdaşlaşma atılımı olan Cumhuriyet Devrimi’nin ışığını taçla gökteki tahtın saldırgan baskılarına başkaldıran bir ‘EDEBİYAT TARİHİMİZDEN’
alnında ilk duyumsayanlardan biriydi Hasan Âli Yücel. coşkunluktur” diyerek sundu. Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış’ta (Remzi Kitaphanesi),  
>>
10 27 Şubat 2025
            
    
