03 Temmuz 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

(28 HAZİRAN 1712 / 2 TEMMUZ 1778) Mutluluğu hayallerinde arayan filozof: Jean-Jacques Rousseau! “İşte artık yeryüzünde yalnızım, ne bir kardeşim ne bir komşum filozof dostlarının fikirleriyle ters düşmüş ve bu yüzden acımasız ne de bir dostum var, kendimden başka” diye başlayan Bir saldırılara maruz kalmıştır. Yalnız Gezerin Hayalleri (Çeviren: Hasan Fehmi Nemli, Alfa Sıkıntılar içinde geçen son yıllarında çaresizce sağa sola Yayıncılık), Jean-Jacques Rousseau’nun 1782’de ölümünden savrularak devamlı mekân değiştirmek zorunda kalmış, artık dört yıl sonra yayımlanan son yapıtıdır. gidecek ya da sığınacak hiçbir yeri kalmadığında, Paris’in 60 “Gezinti” adını verdiği 10 bölümden oluşan yapıtında yazar kilometre kuzeyindeki Ermenonville şatosunun sanatsever sahibi kendini insanlardan ve toplumdan tecrit edilmiş ve inzivaya Marki René-Louis de Girardin tarafından ağırlandığı dönemde çekilmiş bir birey olarak algılar. Bazı yapıtlarındaki fikirleri Bir Yalnız Gezerin Hayalleri’ni yazarken ölmüştür. yacağının bilincindedir ve ölümünden sonra ne olacağını FERDA FİDAN da aslında pek merak etmez. Kitap İtiraf’ların bir devamı gibi olsa da kullandığı bi- SON YILLARINDA KİLİSE, SİYASAL çem değişiktir zira artık itiraf edecek bir şeyi kalmamış- İKTİDAR VE AYDINLARIN HEDEFİ OLDU! tır. “Kalbim bütün sıkıntılardan arındığı için, onu dikkat- Yaşamının son yıllarında Jean Jacques Rousseau (28 le yokladığımda bile, cezalandırılması gereken bir eğili- Haziran 1712 / 2 Temmuz 1778), Aydınlanma çağının si- min en ufak bir izini bulamıyorum.” yasal, sosyal ve dinsel kurallarına boyun eğmeyen ye- Yani artık maruz kaldığı eleştiri ve ithamlara karşı kendi- nilikçi fikirleri nedeniyle, kendisine karşı başta Voltaire ni temize çıkarmak, ya da itiraf etmek gayretinde değildir. ve Diderot olmak üzere eski yazar dostları tarafından bir komplo düzenlenmiş olduğunu ve tüm insanlığın kendin- YAŞAMIN SONUNA YAKLAŞIRKEN AMACI den nefret ettiğini düşünüyordu. YENİ KAVRAMLAR ÖĞRENMEK DEĞİL, Burada tam bir paranoya söz konusu olsa da yaşamının DAHA ERDEMLİ OLMAYA GAYRET ETMEKTİR! son yıllarında Rousseau’nun bir yandan Kilise, bir yandan Rousseau, Ermenonville’de botanik tutkusuna verir da siyasal iktidar ve aydınlar tarafından sürdürülen hırpa- kendini, her gün kırlarda gezintilere çıkar, bir herbaryum layıcı saldırıların hedefi olduğu yadsınamaz bir gerçektir. oluşturmak amacıyla çiçek ve ot toplayarak düşler ku- Onu mecazi anlamda da olsa “canavar, zehirci, katil” rar zira ömrünü okuyup yazarak geçirmiş olmasına kar- olmakla itham eden aydınlar artık ona yabancıdır, peki şın son yıllarında her şeyden olduğu gibi öğrenmekten de ama kendisi hangi konumdadır? vazgeçmiştir: Bu soruyu ilk satırlardan itibaren “Ben kimim” değil, “Ölüme yaklaştığımız demler, nasıl yaşamamız gerek- “Ben neyim” şeklinde sorması yazarın ne kadar derin bir tiğini öğrenmenin zamanı olabilir mi?” Birkaç paragraf kimlik bunalımına gömülmüş olduğunu gösterir. sonra bu fikrini şöyle yineler: “Yolun sonuna geldiğimiz- İnsanlarla adeta hiçbir ortak yanı kalmamıştır: “Yeryü- de, arabamızı nasıl daha iyi kullanabileceğimizi öğren- züne başka bir planetten düşmüş bir yabancı gibiyim.” mek neye yarar?” Dolayısıyla dünya artık onun için “anlaşılmaz bir Rousseau’ya göre insanın çok iyi bilemeyeceği bir şeyi kaos”tan başka bir şey değildir. Yaşadığı gerçek belalar- öğrenmeye kalkışması kibirden başka bir şey olamaz. Ya- dan fazla etkilenmez ancak başına gelmesinden korktuğu şamın sonuna yaklaşırken onun amacı yeni kavramlar öğ- felaketler ona fazlasıyla acı çektirir. Zira hayal gücü ara- renmek değil, daha erdemli olmaya gayret etmektir. cılığıyla onları devamlı gözden geçirip, çeşitli açılardan “Eğer kendi çabalarımla, hayattan daha iyi bir insan inceleyerek sonsuza dek büyütmekten alamaz kendini. değil, zira bu olanaksız, ama hayata atıldığım ana göre Bundan böyle düşlerinde yaşayacak, gerçek bir doğa daha erdemli bir insan olarak ayrılmayı öğrenebilirsem USTASI MONTAIGNE GİBİ BAŞKALARI tutkunu olarak kırlarda yalnız başına gezinirken kurdu- ne mutlu bana!” İÇİN DEĞİL, SALT KENDİSİ İÇİN ğu hayalleri satırlara dökecek ve ustası olarak kabul ettiği YAZMAK AMACINDADIR! DOĞA VE BAĞIMSIZ DOĞASI ARASINDA Montaigne’in Denemeler’inde izlediği yoldan gidecektir, İtiraflar’ını yazarken Rousseau’nun hâlâ bir umudu KURDUĞU İLİŞKİYLE ROUSSEAU! şu farkla ki Montaigne gibi başkaları için değil, salt ken- vardır: Yazdıklarının dikkatle okunacağına ve düşmanla- Doğa ile arasında kurduğu öncelikli ilişki aracılığıyla disi için yazmak amacındadır. rını ikna edebileceğine inanır. Ancak şahsına ve yapıtları- sosyal planda izole edilmiş olmasını kendi lehine dönüş- na karşı yapılan saldırılar iyice arttığında, artık böyle bir SIKINTILARLA GEÇEN 65 YILLIK BİR YAŞAM! türmek, kişisel ve bilinçli bir seçimin sonucu olarak gös- umudu kalmamıştır: Yeryüzünde kendisi için her şeyin Sıkıntılarla geçen 65 yıllık bir yaşam sonucunda, epey termek isterken, toplumdan uzaklaşmış olmasının sonuçta bittiğini ve insanların ona artık ne iyilik ne de kötülük ya- yaşlandığını ve çaptan düştüğünü, hayal gücünün yavaş karakteriyle de ilişkili olduğu sonucuna varır: pabileceklerini düşündüğünden, ölümünden sonra basıla- yavaş donduğunu ve yeteneklerinin zayıfladığını hissetti- “Hiçbir zaman toplum hayatına ayak uyduramadım, cağını bildiği bu sayfaları yazmaya karar verir. ği için yazdığı satırların kendisi hayattayken yayımlanma- orada hep sıkıntı, zorunluluk ve görev var.” >> 8 27 Haziran 2024
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear