22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

‘Küçük Celâleddîn’in Uzun Yolculuğu’ Türkler, Cumhuriyet dönemine dek başka kültürlerin etkisi altında kalmıştır. Bilge Tiğin’in Köktürk Anıtlarındaki şu sözleri, bunu doğruluyor: “Kağan, Çin milletine beylik erkek evlâdını kul kıldı, hanımlık kız evladını cariye kıldı. Türk beyleri Türk adını bıraktı, Çin adını tuttu.” Türkçenin, Farsçayla Arapçanın etkisi altında yitip gideceğinin ayrımına varan Kaşgarlı Mahmut, kentleri, köyleri dolaşarak topladığı sözcük, deyim, atasözlerinden oluşan dört ciltlik Divan-ı Lügati’t, Türk adlı sözlüğüyle bunu önlemeye çalışmıştır. KÖK KÜLTÜR Yerde ekmek kırıntısı görünce, “Ekmek Kültürel yayılım, kökünden beslenen kutsaldır” der, kırıntıları yerden toplardı. dallı budaklı ağaç gibidir, ondan ürün Yolun ortasındaki taşları, birinin ayağı beklenemez. Bizde de nice şair, düşü- takılıp düşmesin diye yoldan alır kenar- nür yetişmiş olsa da ne onlar halkla bü- lara yığardı. Yerde kâğıt parçası görünce tünleşmiş ne de halk onları anlayabile- de, “Kuran, kâğıtlara yazılmıştır” der, on- cek dil düzeyine eriştirilmiştir. ları duvar deliklerine tıkardı. Neredeyse beş altı yüzyıl dinsel bilgi Börtü böceği çiğnememeyi, işe yaramaz veren tekkelerin dışında, eğitici kurum- diye nesneleri kaldırıp atmamayı okumasız lar yoktu. Çocuklar anadan babadan yazmasız nenemden öğrendim. gördükleriyle kalıyordu. Oysa çağın ger- Eğitimcilere ışık tutacağını düşünerek çekleri ancak eğitimle kavranabilir. Gülendam Hatun’un masal anlatım yön- Kitlesel eğitim Cumhuriyetle başlamış- temini alıntılama gereğini duydum: tır. Mustafa Kemal, savaştan çıkar çıkmaz, “Önce içinde masalla ilintili çeşitli ge- Türk Tarih Kurumu ve Dil Kurumu’nu kur- reçler bulunan, yüksekçe bir yerde asılı muş, üyelerin arasına kendisini de katarak torbasını bastonuyla duvardan alır, sonra toplumu tarihsel, dilsel kaynaklara inecek da bağdaş kurup minderine otururdu. Biz etkinliklere yöneltmiştir. çevresinde toplanınca da torbanın ağzı- culuktaki durumunu da dile getiriyor. Bu girişimlerden sonra ülkede çağdaş eğitim nı kimseye göstermeden açarak içinden bir gereç “Gülendam Hatun” başlığının altına, tamamlayıcı düzeyi yaratılmış, böylece alanlarında yetkin sa- çıkarırdı. O akşamki masal demirci masalıysa tor- bir öğe olarak “18. Kuşaktan Bir Torun” açıklama- natçılar, yazarlar, bilim insanları çıkmaya başla- basından çekiç çıkardı; terzi masalıysa makas, iplik sını da koymuş. mıştır. iğne ya da düğme. “Ayağına Diken Batan Karga” “Gülendam nenem” dediğine, kitabın başında Çocuk yazınımızın seçkin yazarı Yalvaç Ural’ın, masalını anlatacaksa kurumuş bir çakırdiken ya da “Büyük dayım Veled Çelebi İzbudak’ın anısına...” Küçük Celâleddîn’in Uzun Yolculuğu adlı kitabı çobanın kavalı bile çıkardı ortaya.” açıklamasını yaptığına göre Ural da 17. kuşağın (İBB Yayınları, İstanbul 2023) yıllarını vererek edin- Okur adına sormak istiyorum: O dönemde el ka- ardından gelen 18. kuşaktan olmalı... diği kültürel birikimle yazılmıştır. dar bir çocuk olan Yalvaç Ural, bilge soyundan Kitabı ona yazdıran “Bir aklın alamayacağı kadar Kitapta işlenen konular da bu yargıya vardırıyor. gelen Gülendam nenesinden bu masalları dinle- masal, öykü, şiir, deyim, atalar sözü, bilmece, ma- Bu bağlamda kitap, Erdoğan Oğultekin’in yalın ve memiş olsaydı, bugün ülkemizin en seçkin yazar- ni, ninni ve masal içinde söylenen türkülerle dolu olduğunca açımlayıcı resimleriyle de ayrı bir de- larından biri olur muydu? bir bilgi dağarcığı” olan Gülendam nenesi olmalı. ğer taşıyor. MEVLANA KÜLTÜRÜ Kitap, yanızca içerdiği konularla değil, yazarını Yazar şunu da ekliyor: “Gülendam nenemin an- Anadolu toprakları altıyla üstüyle nice kültürlere kültürel dünyanın uzun yolculuğuna çıkarıp yepye- lattığı anılar, kuşaklar boyu aile içinde anlatılagelen hazine olmuştur. ni bilgilerle karşılaştırması yönünden de önemli. derin bir kültüre dayanıyor. Bu birikimde, büyükle- Kendine “Küçük Celâleddin” adını veren Yalvaç rinden dinleyip okuduklarının, babasının bir mes- UZUN YOL Ural, bu kitabında, hazinenin kapısını okura aç- nevihan gibi ona aktardıklarının etkisi olabilir.” Yolculuğun durak yerlerine gelindiğinde Yalvaç mak için, Anadolu’dan başlayıp Asya’nın ortaların- Ural’ın, işlediği konuları belli bir kültürel birikimle GÜLENDAM HATUN daki ülkelere uzayan bir yolculuğa çıkıyor. işlediği anlaşılıyor. Adından belli, Anadolu analar yurdudur. Kültü- Yolda, her yıl düzenlenen törenlerde neylerin Kitaba yazdığı önsöze, “Moğollar, başlarında rel kurumlaşmaların gerçekleşmediği dönemlerde içe işleyen sesleri, semazenlerin sabırlı dönüşle- Cengiz Han ve oğullarının olduğu, bin kişilik bir eğitim görevini, analar gençliklerinde ninnilerle ye- riyle andıkları Mevlana Celaleddin’in insana yöne- Tatar ordusuyla, önlerine çıkan her yeri yakıp yıka- rine getirmiş, yaşlılıklarında da bir öğretmen gibi lik öğütleriyle karşılaşıyor, böylece onun düşünce rak, doğudan batıya doğru geliyorlardı. Bu arada onları geleceğe hazırlamıştır. dünyasının ürünü Mesnevi’lerinin düşünsel özüne Bahâeddin Veled, bu acımasız düşmandan bir an Yaşım o kuşaktan olduğu için, analar bir ya- varmış oluyor. önce ailesini, yakınlarını ve inanç yoldaşlarını kur- na, nenelerin eğitim boşluğunu nasıl doldurduğu- O uzun yolun sonuna ancak Mevlana soyundan tarmanın kaygısı içinde, uzun bir göç yolculuğuna nu yaşadım ben. Altı yaşında aile parçalanmasına gelen Yalvaç Ural ulaşabilirdi. hazırlanıyor” diye başlıyor. uğramıştım. Nenem, yerine göre anne, yerine göre Küçük Celaleddin’in Uzun Yolculuğu adlı geniş Uzun yolculuğun bütün evreleriyle katılan Ural, baba oluyordu bana. oylumlu kitap, içerdiği bilgilerle geçmişini irdeleme kitabın girişinde, özü kültürel arayışa dayanan yol- Bağa bahçeye giderken yanına beni de katardı. bilincinde olan kuaşaklara kutsal bir armağandır. n 7 Eylül 2023 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear