26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

PROSPER MÉRIMÉE (28 EYLÜL 1803 / 23 EYLÜL 1870) ‘Carmen’: Bir aşk ve ölüm öyküsü! Prosper Merimée’nin 1845 yılında, 42 yaşındayken, gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı Carmen (Çeviren: Yaşar Nabi Nayır / Varlık Yayınları) tam anlamıyla aşk ve ölüm temasını işleyen bir femme fatale öyküsüdür. Çok sayıda tiyatro ve sinema uyarlaması yapılmış, pek çok dilde sayısız yapıta esin olmuş Carmen, günümüzde artık sadece Mérimée’nin “gitanilla”sı değil, aynı zamanda Georges Bizet’nin operasındaki tütün işçisi kızdır. Mérimée’nin kalemiyle Carmen, hem de bir kadın karakter olarak çok zor olanı başarmış, William Tell, Faust ya da Don Juan gibi, zamanla çağları, sınırları ve kültürleri aşarak bir mitos boyutuna ulaşmıştır. gözünü, ya da bir serçeyi izleyen bir kedi- FERDA FİDAN nin bakışını” andıran gözleri Don José’nin aklını başından almıştır… MÉRIMÉE’NİN ÇERÇEVE ANLATI YÖNTEMİ Ne yaptığının farkında olmaksızın, bü- Prosper Merimée, 1845 yılında 42 yaşındayken, ger- tün erdemlerinden feragat eden Don José, çek bir olaydan esinlerek yazdığı, dört bölümden oluşan aşkı uğruna önce kaçakçı, sonra haydut ve Carmen’in başındaki epigraf Palladas adlı bir Yunan şa- sonunda katil olur. Tam onu tümüyle elde irden (MS 4. yüzyılın sonları) alınmıştır ve bu fikri vur- ettiğini düşündüğü anda ise Carmen onu gular: “Her kadın zehire benzer, ama size biri yatak- sevmediğini ilan eder ve peşinden gitmek- ta, diğeri ölümünde olmak üzere iki güzel an yaşatır.” tense özgürce ölmeyi tercih ettiğini söyle- Merimée, Carmen’de (Çeviren: Yaşar Nabi Nayır / yerek ona meydan okur. Kendini kaybeden Varlık Yayınları), çerçeve anlatı yöntemini kullanır: Don José, Carmen’i bıçaklayarak öldürür Anonim bir anlatıcı, bir sonraki bölümde tekrar karşıla- ve idama mahkûm olur. şacağı Don José adlı bir kanun kaçağı ile tanışır ve ona yardım eder, daha sonra tanıştığı ve onu soyup öldür- SİHİRLİ FORMÜL: CARMEN! mek isteyen çingene kadın Carmen’den Don José’nin Adı latincede “büyü” ya da “sihirli for- müdahalesiyle kıl payı kurtulur. mül” anlamına gelen Carmen, tam olarak Aylar sonra Don José’nin, işlediği suçlar nedeniyle ida- kim olduğunu bilmediğimiz gizemli bir ma mahkûm edildiğini öğrenir ve hücresinde ziyaret eder. genç kadındır. Don José’nin gözünde ise, Ve okuyucu nihayet metnin en uzun kısmı olan üçüncü tutku ve ölümün simgesi kırmızı renklere bölümde Don José’nin itirafını okuyarak Carmen’in tüm bürünmüş, doğaüs- hikâyesini öğrenir. Çingene gelenek- tü güçlere sahip bir lerinin kısa bir analizi olan dördün- tür büyücüdür: “Çok cü bölüm daha çok etnolojik ve di- kısa kırmızı bir etek daktik bir anlam taşır. ve ateş rengi kurdele- lerle bağlanmış güzel MÜFETTİŞ YAZAR! kırmızı deri ayakka- Aynı zamanda tarihçi ve arkeolog bılar giymişti.” olan Prosper Mérimée, 1834 yılında Tüm duruşu ve tarihi eserler müfettişi olarak atan- yürüyüşü şehve- dı. Bu görev sayesinde Fransa ve ti ve doğallığı ifa- Akdeniz Avrupa’sında sayısız tef- de eder: “Bir kısrak tiş turlarına çıkma olanağına erişti. fından ona yaklaşanları yoldan çıkarmak için gönde- gibi kalçalarını kı- Romantik dönemin diğer yazar- rilmiş” anlamlarına geldiğini düşünürsek, Carmen’in vırarak ilerledi.” ları gibi bu ülkelere olan merakı, bu tanıma tamamen uyduğu açıktır. Carmen, bütün erkekleri baştan arkeolojiye olan ilgisiyle birleşe- Mérimée metninde antik trajedilerin ana öğesi olan çıkaran karşı konulmaz bir çekici- rek birçok eserinin konusuna il- kader fikrini de açıkça ifade etmiştir. Carmen için, liğe sahip, batıl inançları ve ken- ham kaynağı olmuştur. öyküde bir kaç kez yinelediği gibi: “Her şey yazıl- di özgürlüğü dışında hiçbir şeye Mérimée’nin bu bağlamda mıştır.” Öyle ki trajik karakterlerin kaderin başlarına ve hiç kimseye tabi olmayan ce- İspanya’ya yaptığı yolculuklar- sardığı felaketten kaçamayıp, trajik bir sona mahkûm sur, tanrısız, vatansız, ve kural ta- dan birinde tanıştığı müstakbel edilmeleri gibi, Don José ve Carmen de ölümle son- nımaz mutlak özgürlüğün simge- Fransa İmparatoriçesi Eugénie de lanacak bir yolculuğa çıkmışlardır. sidir. Montijo’nun annesi Comtesse de “Çingenelerin hiçbir ülkeden olmadığını ve her di- Ancak, kadere inandığı için, Carmen ölümü sıra- Montijo ona büyüleyici bir kadının kıskanç sevgilisi ta- li konuştuklarını biliyorsunuz” der Don José anlatıcıya, danlığa gömülmüş bir hayata tercih ederek, hareket rafından öldürüldüğü trajik bir olay anlatır: çoğu Portekiz, Fransa veya İspanya’da, yeni her yerde, ve sözleriyle Don José’yi kışkırtmaktan çekinmez: Olay hakkında notlar alan Mérimée, daha sonra bu ko- evlerinde gibidir. Zaten Carmen, Don José’yi daha baş- nuda bir öykü yazmaya karar vererek, etnolojiye ve eg- “Beni öldürmek istiyorsun, görebiliyorum (...) ama tan uyarmıştır: “Her şeyden önce bana emir verilmesi- zotik kültürlere olan merakı nedeniyle kadın kahrama- beni pes ettiremezsin.” ni istemiyorum. Tek istediğim özgür olmak ve canımın nı bir çingene yapar. Böylece bu tutkulu ve çılgın aşk Mérimée’nin eserlerinde çok sayıda kadın figürü istediğimi yapmak. Beni fazla zorlamamaya dikkat et.” hikâyesine efsunlu bir atmosfer de eklemiş olacaktır. vardır ama en güçlü izi bırakanın Carmen olduğu ke- sindir; çünkü hikâyesi çok sayıda tiyatro ve sinema BİR İHLAL FİGÜRÜ! TUTKULU, ÇILGIN VE İMKÂNSIZ BİR AŞK! uyarlamasına yol açmış, bütün dillerde sayısız yapıta Bu çingene kadın karşısında, Don José Lizarraben- Carmen, sadece güzelliği ve asi doğası için değil, ilham kaynağı olmuştur. insanlık ve hayvanlık arasındaki sınırları aşarak top- goa adında erdemli bir Bask olan aşık karakterini tasar- O günümüzde artık sadece Mérimée’nin lumsal yasaları geçersiz kıldığı için de bir ihlal figürü lar ki böylece iki karşıt etnik grup betimlenmiş olur: “gitanilla”sı değil, aynı zamanda Georges Bizet’nin Bir yanda göçebe ve yasalara meydan okuyan çin- olarak görülebilir: operasındaki tütün işçisi kızdır ve Habanera aryası- Don José onu sadece bir “kısrak” değil, çevikli- genelerin dünyası, diğer yanda Hispanik kimliklerine nı herkes bilir: “Aşk bohem bir çocuktur, asla ve asla bağlı ve yasalara saygılı Basklar. Yani daha ilk satır- ğiyle bir “keçi”, tükenmez enerjisiyle bir “maymun”, kanun tanımaz…” lardan, sonu iyi bitmeyecek imkânsız bir aşk hikâyesi değişken ruh haliyle bir “bukalemun”, göçebe ve öz- Mérimée’nin kalemiyle Carmen, hem de bir kadın okuyacağımız bellidir. gür yaşam tarzıyla bir “köpek”, her şeyden önce de karakter olarak, çok zor olanı başarmış, William Tell, Şehvetli ve kaprisli bir kadın olan Carmen’in femme fa- avını parçalamaya hazır bir “timsah” olarak betimler. tale niteliği ilk satırlardan itibaren öne çıkarılmıştır: “tu- Femme fatale deyimindeki fatale sıfatının hem Faust ya da Don Juan gibi, zamanla çağları, sınırları haf ve vahşi” büyüleyici güzelliği ve özellikle “bir kurt “kader tarafından belirlenmiş” hem de “kader tara- ve kültürleri aşarak, bir mitos boyutuna ulaşmıştır. n 6 21 Eylül 2023
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear