Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Van Gogh’u seveceksiniz!
Diyelim ki bugüne değin hiç karşılaşmadınız Van Gogh’la; bir solukta okuyup bitireceğiniz “Van Gogh’un Yıldızları”, 
yaşadığı dönemde değeri bilinmemiş, “Siz beni sevmediniz ama ben sizi ve dünyayı çok sevdim” diyen büyük bir 
sanatçının, çoğu yapıtlarının yer aldığı iyi kurgulanmış/ hazırlanmış bir sergiyle baş başa bırakacak sizi de.
RENKLERLE YAZILAN ÖYKÜLER GÜNÜMÜZE GÖNDERMELER
Y. BEKİR YURDAKUL
Sergide yer alan tabloların ortaya çıkış süreci, sanat-
Sözcüklerle resimler, tablolar yapan; desen,  
çının o dönemde yaşadığı sıkıntılar ve ruh hali, yapıtın 
leke ve renklerle öyküler yazan / kuran Asuman 
iç kolay değildir bir sanat yapıtıyla buluşmak; 
taşıdığı ışıltılı girdap, bazen çığlık çığlığa ortaya koydu-
Portakal’ın Van Gogh’un Yıldızları yapıtıyla bulu-
hele ki yaşamın herhangi bir anında ve ansı-
ğu çağrı… Kendimizi o iki boyutlu sanat yapıtının ulaş-
şunca da aklımın bir yanında hep bu gerçeklik ge-
H zın karşılaşmak böyle bir durumla… Edebi-
mamızı derinden istediği üç boyutlu dünyada bulma-
yat için de böyledir bu, plastik sanatlar ya da sahne zindi durdu. 
mız için kurguladığı sanatsal yolculuksa gerçekten al-
sanatları için de… Söz böyle bir yerden çalmışsa Portakal’ın yine büyük bir sevinçle okuduğum 
kışlanmaya değer. Kitapta görselleri yer almasa da Van 
2
kapıları, Reşat Nuri’nin 1930’lu yıllarda 
Picasso’nun Gözleri , Matisse’in Işı-
Gogh’un, yapıtın akışında sözü edilen tablolarının her 
1
3
Anadolu Notları’na büyük bir incelikle 
ğı yapıtlarında da aynı şeyleri düşün-
biri, neredeyse bütünüyle canlanıyor gözünüzde. Yer 
düştüğü satırlar geliverir aklıma: 
müştüm.
yer öykülerle bezenen anlatının (romanın) arka planın-
“‘Niye kitap okumuyorlar’ demek ‘Ni-
Resim sanatıyla çok yakın dostluğu-
da serilip giden gündelik yaşam fotoğrafının kimi ka-
ye piyano çalmıyorlar’ demek gibi bir 
muz olmasa da bir sanatçıyla -  
releriyse içinde “alışkanlıkla” yer aldığımız anları yeni-
şeydir. Kafayı kitap okumaya alıştırmak, 
hele ki onun yapıtları şehrimizde  
den düşünmeye, sorgulamaya çağırıyor.
parmakları piyano çalmaya alıştırmak-
sergilenmekteyse – “tanışma”nın, her 
Olmaz ama diyelim ki bugüne değin hiç karşılaş-
tan kolay değildir. Ona göre yetişmek, 
bir yapıtının barındırdığı / sakladığı  madınız Van Gogh’la, bir solukta okuyup bitireceğiniz 
hazırlanmak lazım gelirdi. Okumak, bir 
ya da sessizce dillendirdiği hikâyeyle Van Gogh’un Yıldızları, yaşadığı dönemde değeri bi-
kitaptan alınan elemanlarla kendine bir 
linmemiş, “Siz beni sevmediniz ama ben sizi ve dün-
buluşmanın neredeyse bütün yolları-
manevi dünya yapmak, onun içinde tek 
yayı çok sevdim” diyen büyük bir sanatçının, çoğu 
na sözcüklerden fenerler tutuyor Asu-
başına yaşayabilmek demektir…”
yapıtlarının yer aldığı iyi kurgulanmış / hazırlanmış bir 
man Portakal.
Üstelik bu yolculukta başarı sağma-
sergiyle baş başa bırakacak sizi de. 
n
Uzun süreli Van Gogh sergisini, me-
nın önkoşullarından birini de “daha  
1
raklılardan öte bütün öğrencilerin gör-
 Anadolu Notları I-II, Reşat Nuri Güntekin, Bütün 
çocuklukta başlamış uzun alışkanlık  
mesi için düzenlenen çok sayıda ve Eserleri 8, İnkılap Kitabevi, 2008, s.149
ve alıştırmalar” olarak belirtmekten de 
2
 Picasso’nun Gözleri, Asuman Portakal, öykü, Tu-
eşzamanlı sanat etkinliğinin arasında bir de öykü 
geri durmaz usta yazar. 
dem Yayınları, 2021.
yazma yarışması söz konusudur. 
Bir resim sergisini görmesini, dahası yalnız gez-
3
 Matisse’in Işığı, Asuman Portakal, öykü, Tudem 
Yarışmanın katılım koşullarından belki de en il-
mesini önerdiğimiz bir arkadaşımızın, “İyi de ben 
Yayınları, 2023.
ginç olanı, sergiyi gezerken sanatçının yapıtlarına 
resimden hiç anlamam ki!” savunmasını da Reşat 
Nuri’nin seslendiği yerden anlamak ve değerlendir- gösterilecek ilgi ve merakın bir ölçütü olarak veril-
Van Gogh’un Yıldızları / Asuman Portakal / Altın 
mektir doğru olan. mekte olan yıldızlardan birine sahip olabilmektir. Kitaplar / 136s. / 10+ / 2022
Böyle giderse…
Behiç Ak, özenle yazıp resimlediği öyküsünde; yalnızca ceviz ağaçlarının değil, bütün 
bir hayatın sudan her geçen gün biraz daha uzağa savruluşunu bilimsel veriler ışığında, 
çocukların gözünden ve zarif bir dille anlatıyor.
ha tırmanamayabileceklerini hatırlatır o güzelim lik önlemler Ayşe 
Y. BEKİR YURDAKUL
oyun yerine. için hiç de inandı-
Kedi Sarman’ın “Toprak bile çatladı” sözleriy- rıcı değildir. Peki, 
ahallenin çocukları ceviz ağacına tır-
çözüm nedir öy-
le sohbete katılması, gün geçtikçe geri dönülmez 
manmaya bayılırlardı.” Ayşe’nin Bulut 
leyse? Ayşe’nin 
‘‘M Projesi’nin bu ilk tümcesini okuyunca bir noktaya doğru sürüklendiğimiz iklim krizi, hız-
annesi, “Sürekli 
kendimi bir anda bugün kuru bir dal ya da yap- la kirlettiğimiz dünya gerçeğiyle yüz yüze getiri-
yağmur yağdıra-
rak olsun kalmamış bahçemizdeki ceviz ağaçla-
yor bizi.
cak güçlü bir yağmur bulutunun kentin üzerine ulaş-
rından birinin kalınlı inceli dalları arasında oturur-
AYŞE’NİN YAĞMUR BULUTU
ması…” dediğinde Ayşe kolları sıvar.
ken buldum. 
Behiç Ak yalnızca ceviz ağaçlarının değil, bütün 
Neredeyse bütün kentlerimizde binaların ağaç-
Sıralı dikilmiş ceviz ağaçlarının aslında hiç de 
bir hayatın sudan her geçen gün biraz daha uza-
lık alanlara doğru hızla yürüdüğü, su kaynakları-
kolay yerleşilmeyen dallarını “evimiz” bellemek, 
ğa savruluşunu, bilimsel veriler ışığında zarif bir 
mızın birer ikişer kuruduğu günümüzde, bir tür-
daldan dala kolayca dolaşmak, dahası o dallı bu-
dille anlatıyor.
lü baş edemediğimiz şu kuraklaşma sorununa bir 
daklı evlerde konuklar ağırlamak vazgeçilmez iş-
Öyküsüne ya da anlatısına eşlik eden resimle-
lerimiz arasındaydı. de Behiç Ak’ın arkadaşlarının gözünden bakmak-
riyse her bir çizgisinde, desen ve lekesinde ay-
Ayşe’nin de tıpkı bütün çocuklar gibi bir çırpı- ta yarar var.   
n
rı ayrı durmaya, ciddi biçimde düşünmeye çağırı-
da ve kolayca tırmandığı, dalları arasında dolaş-
maktan sevinç duyduğu ceviz ağacı da kuruma- yor okurunu… Ayşe’nin Bulut Projesi / Behiç Ak / Günışığı 
ya yüz tutmuştur. Mehmet, böyle giderse bir da- Bu büyük sorun karşısında büyüklerin aldığı günde- Kitaplığı / 68 s. / 8+ / 2023.
8 Haziran 2023
12
            
    
