Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                dünya gençliğini derinden etkileyen bir 
yapıttır bu.
YETİŞME DÖNEMİ
Goethe, 10 yaşında, Ezop, Homeros, 
Vergilius, Ovidius okur. Antik kültürle, 
yapıtlarla erkenden tanışır. Bin Bir Ge-
ce Masalları’nı, Alman halk kitapları-
nı, efsaneleri de okur. Annesi onun dini 
eğitimine önem verir. 
1756-1763’te, Yedi Yıl Savaşları di-
ye anılan Avrupa’yı kasıp kavuran sa-
vaşlardan da çok etkilenir. Bu süreç-
te Goethe’lerin evi Fransızlara karargâh 
olur. Bu karargâhın komutanı güzel sa-
natlara, özellikle resme düşkün biridir. 
realizm anlayışı ağır basar. Faust, bir ortaçağ bilgini-
Resim bilgisinin temelleri bu dönem- ‘WILHELM USTANIN ÇIRAKLIK YILLARI’
de atılır. Tiyatro da öyle: Gezici Fransız tiyatro grubu- dir. Yaşadığı dönemdeki tüm bilim dallarıyla ilgilenmiş 
Wilhelm Ustanın Çıraklık Yılları (1795-96), “eğitim 
nun oyunlarını izler ve tiyatroya duyduğu büyük ilgi de ama evrenin sırrını çözememiştir. 
romanı”dır. Otobiyografik yanı ağır basar. Wilhelm, 
o yıllara dayanır. 11 yaşında Racine’in ve Moliere’in Tanrı, bu kulunun çabalarını önemser. Şeytan ise kö-
zengin bir tüccar oğludur. 
oyunlarından da etkilenir. tünün, günahın sembolüdür. Faust’u baştan çıkaracağı-
Tiyatroyu çok seven biridir. İçinde yaşadığı ortamın 
Babasının baskısıyla Leipzig’de hukuk eğitimine baş-
na inanır. Faust’la bahse girer. “Ona her istediğini sağ-
ona istediği kültürü veremeyeceğini düşünür, tiyatrocu 
lar. Kentte yemek yediği bir misafirhanenin genç kızına layacak, mutlu olduğu anda da karşılık olarak ruhunu 
olmaya karar verir. Kukla oyunuyla kendini yetiştirme-
ilgi duyar, ilk şiirlerini ona yazar.
alacaktır.” 
ye çalışır. Bir tiyatro oyuncusuna âşık olur. Aldatıldığı-
Goethe, yaşamı boyunca etkilendiği, üzüldüğü, sevin-
nı anlayınca da eski tiyatro grubuna sığınır. Bu anlaşma oyun boyunca bütün olaylara yansır. 
diği, hayal kırıklığına uğradığı, kızdığı duygularını im- Gençlik ve aşkla kandırmaya başlar şeytan. 
Yaşamı geçirdiği deneyimlerle giderek olgunlaşır. Öte 
gelere dönüştürmüş. Yapıtlarında bu duygu değişmeleri-
yandan onun yetişmesi ve eğitimiyle görevli gizli bir ku-
40’TAN FAZLA OYUN
ni, etkilenişlerini işlemiş. Leipzig’de ciddi bir ruhsal bu-
ruluş bütün davranışlarını izler. Wilhelm, tiyatroda ısrar 
Toplumsal yaşamı, baskıcı yönetimleri, adalet ve öz-
nalım geçirmiş. Ailesinin yanında iyileşmeye çalışmış. 
etmeyi anlamsız bulur. Bunu sorumsuzluktan kaçma ola-
gürlük kavramlarını öne çıkaran Shakespeare etkisin-
Bu dönemde mistik, dini yapıtlarla ilgilenmiş. Do-
rak düşünür. Gerçeklerle savaşmaya karar verir. 
deki oyunu Götz von Berlichingen (1773) ilk yol açıcı 
ğayla haşır neşir olmaya da başlamış. Sonra onun oyun-
oyundur. Yazdığı 40’ın üzerindeki oyunun (?) hangi bi-
‘SEÇİLMİŞ YAKINLIKLAR’
larını derinden etkileyecek olan Shakespeare, ona baş-
rinden söz etmeli?
Evliliği, birlikte yaşamayı işleyen roman (1809), 
ka kapılar açmış.
Goethe’nin bir başka başyapıtı Seçilmiş Yakınlıklar. Clavigo’dan, Erwin ve Elmira’dan, Iphige-
BOTANİK VE DOĞA İLGİSİ
nin Tavis’te’nden, Faust 1 / Faust 11’den, Huysuz 
Roman, kendi hallerinde yaşayan bir çiftin iki ziyaretçi-
Bir rahibin kızına duyduğu aşk, lirik şiirler yazdırmış. 
Sevgili’den,, Suç Ortakları’ndan, Yurttaş General’den, 
nin evlerine gelişiyle bozulan huzurlarını işliyor. Evli-
Weimar’da görevleri arasında yer alan madenlerle ilgilen-
lik, duygu çalkantıları ve yasak bir aşkla bozuluyor. Balıkçı Kadınlar’dan, Coşkulu İnsanlar’dan, 
me, minerolojiye, botanik çalışmalarına, hayvanların ev-
Goethe, romanı kendi yaşamındaki karışıklıktan esin- Prometheus’tan, Kız Kardeşler’den, İslam Peygambe-
rimine, metamorfoza, renklere yönelmesini de sağlamış. 
ri üzerine şiirli oyundan mı... Ve daha başkalarından mı 
lenerek yazmış. Kahramanların farklılığı, karşıt düşün-
Bir bilim adamı gibi görüşleri dikkate alınmış.
celerin çarpışması, okuyucuyu da işin işine çeker. söz etmeli? 
Weltliteratur, “Dünya Edebiyatı”, ”klasik”, “evren-
Walter Benjamin, romanı “çok önemli” bir yapıt sa- Yapıtlarının tümünü ele almak hiç de kolay değil, daha 
sel” edebiyat... Her yapıt değil. Ya? Zirvedeki, vazge-
doğrusu her babayiğidin harcı değil. Bir ömür yetmez bu 
yar. Roman, Goethe’nin sanat düşüncesiyle ele alının-
çilmez yapıtlardır bunlar. Strassburg-Leipzig yıllarında 
ca, yalnızca edebiyat değil, güzellik düşüncesinin de en zirveye tırmanmak için. Ancak zirvenin eteklerinde do-
başlanan doğaya duyduğu ilgi ve merak “Die Natur” 
önemli yapıtlarından biri sayılagelmiştir. laşılabilir benim yapmaya çalıştığım gibi. 
(Doğa, 1783) adlı çalışmasıyla iyice belirginleşir. Bota-
OYUNLARI... ‘DOĞU BATI DİVANI’
nik, Anatomi, Optik/Renkler’e ilişkin araştırmaları, bit-
kilerin ilk ana biçiminin incelenmesi, “insan ve hayvan Ülkemizde de pek çoğu sahnelenen, ilgi gören oyun- Enis Batur, “Goethe Evi” şiirinde anlatır Goethe’nin 
larını nasıl saymalı, neler söylemeli? Faust’tan başla- müzesini, yazdıklarını, şaire ilişkin düşüncelerini. Üste-
kafataslarını” karşılaştırma sonucunda “ara çene kemi-
ğini” keşfedişi, tam bir bilim insanı çalışması... malı bir şeyler söylemeye: lik 6 divandan oluşan Doğu-Batı Divanı’nı yazar. 
Neden doğa, renk, bitki çalışmaları? “Kendime ede- Çocukluğunda kukla oyunlarından bildiği Faust efsa- “...Divan’sa-/ benimkisi de açık örtük bir bölünüşün/ 
nesini farklı bir biçimde işler kendi Faust’unda. 60 yıl ortasında ıssız geçit, duruyor” der.
biyat dışında kıyaslama yapabileceğim ve yakından ak-
lımı karıştıran şeyleri belli bir uzaklıktan kuş bakışı gö- üzerinde çalışır. Goethe der ki “Şiiri anlamak isteyen/ Yazıldığı ülkeye 
rerek karar verebileceğim bir yer aramaktayım.” Birinci bölümde coşku, ikinci bölümde Klasisizm / gitsin;/ Şairi anlamak isteyen/ Şairin ülkesine gitsin.” 
n
AHMET FUZULİ BULUT’TAN ‘ZARA’DAN NARA’YA:  
KISKANDIĞIM ANADOLU, ÖZLEDİĞİM JAPONYA’
hmet Fuzuli Bayat, Zara’dan Nara’ya: Kıskandığım farklı coğrafyalarda bir serüvene davet ediyor. 
A Anadolu, Özlediğim Japonya (Gita Yayınları) ad- Ağırlıklı olarak Japonya’yı ve Japon kültürünü işleyen ya-
lı kitabında, Sivas’ın Zara ilçesinde başlayan bir yaşamın zar kitapta sık sık rehberin birincil görevinin gezginlere ka-
Japonya’nın ilk başkenti Nara’ya kadar uzanan yolculuğu- yıtsız şartsız hizmet etmek gerçeğini vurguluyor ve özellik-
nu anlatıyor. le Japonlarla çalışmanın ayrı bir dikkat ve özen gerektirdiği-
Yazar bu yolculuğunda, Anadolu’nun sıradan bir kasa- ni dile getiriyor.
basında bir çocuğun kaderini değiştiren etmenlerin ne- 46 yıllık meslek yaşamında yaptığı hataları da samimi bir 
ler olabileceğini ve insan ilişkilerinin henüz bozulmadığı şekilde dile getirerek genç meslektaşlarına da rehberlik 
bir dönemde temiz duygularla yüklü kasaba halkının yar- eden Ahmet Fuzuli Bayat, aynı zamanda Türkiye - Japon-
dımlaşma ruhunu yansıtırken, özgür ve dogmalardan uzak ya arasında tarihte yaşanmış bazı önemli olayları, Atatürk’ün 
eğitimle yetiştirilen çocukların nasıl başarılı olabilecekleri- Japonya’ya olan ilgisini, tam bağımsız Türkiye’nin 30’lu yıllar-
ni ve mutlaka iyi bir noktaya gelebileceklerini vurguluyor. da Japonların gözünde ne kadar önemli bir ülke olarak gö-
Kısa bir otobiyografi ile başlayan ve daha çok Bayat’ın rüldüğünü de ortaya koyuyor. 
n
profesyonel turist rehberliği mesleğindeki anılarıyla sü-
ren kitap okuyucuları Fransa’dan Japonya’ya, Kars’tan Zara’dan Nara’ya: Kıskandığım Anadolu, Özlediğim Japon-
Bandırma’ya, Karadeniz sahillerinden İpek Yolu’na kadar ya / Ahmet Fuzuli Bulut / Gita Yayınları / 423 s. / 2022.
10 30 Mart 2023
            
    
