25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Sahneye bekleniyoruz! Behiç Ak, sözü hiç dolaştırmadan, enfes bir gündelik hayat eleştirisi sunuyor. Başarı gibi, başarısızlığın da oyunun aynı değerde parçaları olduğunu anımsatıyor. Verilinin sahte yaldızlarına, teknolojinin insanı hayatın serin akışından çekip koparmalarına aldırmamaya çağırıyor. Durgun köyde geçireceğiniz bu kısa sürede hem genel anlamda hayata hem de kendi yaşam yolculuğunuza tutacağınız özenle dökülmüş, zarafetle sunulan aynalar armağan ediyor. bizden. Ve diyor ki: Gözlerin ekrana ki- Y. BEKİR YURDAKUL litlendiği paralel bir evrense yarattığımız ya da hapsedildiğimiz (oradan asla çık- ğretmen Ferhunde Hanım, sigorta- mayalım istenen), ıskaladığımızın ne bü- cı Sadi Bey ve oğulları Haluk epeyce yük bir dünya olduğunun farkına bile va- Ö yorucu hale gelen İstanbul’dan, küçük ramayabiliriz. bir kasabaya göçmeye karar verirler. Durgun, Ve belki de en önemlisi; sanatın olma- kendi halinde, sessiz, sakin bir kasabadır. Öy- dığı yerde her şeyin güdük, kısır, yarım le ki başlarda sıkıcı bile görünür kahramanla- kalacağı gerçeğidir. Çünkü insanın öykü- rımıza. Ancak bir öğleüstü Haluk, kasabanın sünü sanat çıkarır ortaya, sanat görünür tek berberi İsmail Bey’le tanışınca her şey ya- kılar. Ve sanat, ayırıp kayırmadan, yanlı- vaş yavaş değişmeye başlar. şı eksiği ortaya döker, gerçeğin altını ka- lınca çizer. TANIDIK OYUNCULAR Öylece farkına varırız aslında hayatın Yazının girişinde, olay örgüsüne ilişkin, kısa da bir oyun sahnesi olduğunun; mekânları, olsa bu notu okuyunca Berberdeki Papağan’da kişileri, olaylarıyla sahici; bazen küçücük, neler olup bittiğini açık edeceğimi düşündüy- çoğu zaman kocaman bir oyun sahne- seniz hemen belirtmeliyim ki kahramanlarımız ve mekân üzerine notlarım bu kadar. si... Ve o sahnede oyuncu olmak içinse sokağa çıkmak yeterlidir. Ancak şunu belirtmeden geçmeyeyim: Ustalıkla kullandığı kalemi ve fırçasıyla Be- En güzeli de tanıdık, bildik dostlarla ay- nı sahneyi paylaşmaktır. İşte o zamandır hiç Ak’ın sahneye çıkardığı/ oyuna çağırdığı karakterlerin tamamı yakın-uzak tanıdıklar, ki kendimizi bir anda o hikâyelerin içinde aramızdan dostlar. Hatta arada kendinizi de buluruz. Dahası bizim hikâyelerimizle da- onların arasında bulmanız içten bile değil. ha da çoğalır oyunumuz. Önce şu berber / kuaför koltuğuna yerle- YERSİZ UĞRAŞLAR MI, BÜYÜK SAHNE Mİ? şin bir güzel! Yakın uzak çevrede neler olup Behiç Ak, bu yeni yapıtıyla da aslında bitiyor, iyi gitmeyen ne var/ nerede tökezle- sözü hiç dolaştırmadan, enfes bir gün- yip kaldınız; kızıp öfkelendikleriniz, kırılıp dö- delik hayat eleştirisi sunuyor. Başarı gi- küldükleriniz birer ikişer doldursun sahneyi. bi, başarısızlığın da -tıpkı kederle sevinç Sonra elinde tarak makas ustaya kulak verin. gibi- oyunun aynı değerde bir parçası ol- Desen: BEHİÇ AK Gelelim, yapıtın, dünyamıza açtığı pence- duğunu anımsatıyor. reye, bizi çağırdığı / beklediği yere... Behiç Ak için Behiç Ak’ın çocuk yazınımıza yeni armağa- Verilinin sahte yaldızlarına, teknolojinin insanı haya- “gülümseten öykücü” nitelemesini kolayca kullana- nı Berberdeki Papağan’ın bana ilk çağrısı “tebdi- tın serin akışından çekip koparmalarına aldırmama- bilirsiniz ne ki ötesini de unutmadan. li mekânda ferahlık” oldu. Vardığınız her “yer” si- ya hatta karşı durmaya çağırıyor. Hayatımızı çöplü- Evet, bütün öykülerinde; alttan alta elimizden tu- ze kendi öykülerini, gizlerini, kahramanlarını sunar. ğe, eski eşya deposuna çeviren anlamsız, yersiz uğ- tan, bizi / okuru bir an olsun yalnız bırakmayan, Hele yürekten isterseniz bire beş, on verir. Ve siz raşların; bu güzelim oyuna içtenlikle katıldığımızda, arada kahkahalar attıran ama unutmayalım ki asla yeni bir renk, yeni bir hava katarsınız oraya. Çoğal- ancak o zaman geride kalacağını hatırlatıyor. bağırıp çağırmayan incelikli bir gülümseme hep var. tırken de çoğalırsınız. Hayatın provası, tekrarı olmayan, çoğunlukla ta- Üstelik bunu, kimseleri incitmeden, küçük düşür- Ayrıca hiçbir yer, hiçbir şey göründüğü gibi, gö- sarıdan uzak bir oyun olduğu gerçeğini yine ay- meden, büyük bir nezaketle yapıyor. Bu tutum da ründüğü kadar değildir. Görünüş, çoğun aldatıcıdır. nı incelikle getirip koyuyor kapımızın önüne. Üstelik metinden kopmanıza/ ayrılmanıza fırsat vermeyen “Her gün görüp de fark etmediklerimizin hikâyesini oyunun nasıl seyredeceğine bizim karar verdiğimizi etmenlerden biri olarak çıkıyor karşımıza. dinledikten sonra” anlatılanları hayatın akışı içinde asla unutmayalım istiyor. de fark etmeye / görmeye başlarız. FARK ETMEYE ÇAĞRI Tek hükümlüsüyle hapishanesi, hayatın nabzını tutan Gündelik hayatın içinden, rasgele seçilmiş rahatlı- HANGİ SAHNE? berberi, okulu, çocukları, sokakları... öteki mekânları ğıyla sahneye taşıdığı an ve mekânlarsa bizi kolay- İnsan hikâyesiyle, anlatısıyla, oyunuyla vardır, ve sakinleriyle Durgun köyde geçireceğiniz bu kısa lıkla “oralı” yaparken o rasgeleliğin kalabalığından çoktur ve anlamlıdır. Gün olur oyun içinde oyun çı- (aslında epeyce uzun) sürede hem genel anlamda ha- bulup çıkardığı olağanüstü renklerle de hayata bak- kar karşımıza, yeri gelir sahnede buluruz kendimizi. yata hem de kendi yaşam yolculuğunuza tutacağınız, tığımız pencereleri, durduğumuz yeri değiştirmeye Bazen kim oyuncu, kim seyirci; o da karışır birbiri- özenle dökülmüş, zarafetle sunulan aynalar armağan çağırıyor. ne. Oysa hayat bizden büyük oyuncular olmayı de- ediyor. Papağanlar mı? Onlar da aynanın içindeler ve Kent, kasaba, köy... her neresi olursa olsun, mekânın ğil, oyunda olmayı ister. onları da çok seveceksiniz. n taşıdığı varsıllığı, barındırdığı hikâyeleri, insan zengin- Berberdeki Papağan oyuna beklendiğimiz o sah- liğini fark etmeye dolayısıyla mutlu olmaya; bungunlu- ne mi, “on, on beş kişiden ibaret kendi mutlu (kon- Berberdeki Papağan / Yazan ve Resimleyen: ğa, durağanlığa, sıkıntıya teslim olmamaya çağırıyor. forlu!) dünya”mız mı sorusunun yanıtını bekliyor Behiç Ak / Günışığı Kitaplığı / 176 s. / 10+ / 2022. 19 Ocak 2023 22
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear