22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

LATİFE TEKİN’DEN ‘ZAMANSIZ’ Doğanın tüm sesleri, birleşin! Latife Tekin salgın günlerinde kaleme aldığı romanı Zamansız’da (Can Yayınları), zamansız, zeminsiz, tanımsız ve insan varoluşunun ötesinde her türden dönüşüme, başkalaşıma açık kadim bir aşk duygusunun izinden gidiyor. layıcı: “Ben cin kulaklı saplantılı bir gelincik, sen uzak kör- linciğin ve Be- NURBANU KABLAN fezleri özleyen hülyalı yılanbalığı.” Hayvana dönüştüklerin- yaz Elbiseli Ka- de tensel ve tinsel büyük bir aşk hikâyesi başlıyor… dının sözle- 982’de ilk romanı Sevgili Arsız Ölüm’ü yazdıktan yirmi “Dağlar suya batıyor eteklerinden, çek rüzgârı yüksekle- ri birbirinin içi- yıl sonra Ormanda Ölüm Yokmuş dedi Latife Tekin. Ölüm- re sevgilim, gölümüzün üstünü aç.” ne giriyor, söz- 1den yola çıkan yazar sonsuzluğa doğru yol Gelinciğin ve yılanbalığının arasına mavi ler ve kahra- alırken geceden dersler anlattı, şehirden uzak- çanta girer ve yılanbalığı restini çekerek çık- manlar birbiri- laşıp sığındığı doğanın dilini anlatmaya başladı: mamak üzere gölün derinliklerine gömülür, ne dönüşerek “Gölümüz ne zaman durulacak bilemiyo- gelinciğini böyle cezalandırır. Gelincik için devam ediyor metinler: “Seni düşündüğümde çocukluğu- rum, Huvişşt Huvişşt Huvişşt! (hişşt sus der yas günleri başlar, yas günlükleri yazar. mun pencerelerini yağmur damlalarıyla örten fırtınaların gibi) Çalkantılar, uğultular, seslenişler…” Sevgilisine kavuşmak için mavi çantanın peşi- ışığı parlıyor gözlerimde” “O ışık ışık kıvılcımlar saçarak Latife Tekin yeni romanı Zamansız’la da (Can ne düşer ve bir gün tesadüfen bulur. (Mavi çanta dalga dalga gelsin sarmalasın beni, şifa versin, akıl ver- Yayınları) sesleri, renkleri, imgeleri savurup sa- Beyaz Elbiseli Kadına aittir ve sevgilisi ile kav- sin, yol göstersin.” vurup coşkuyla kendine çekiyor. Ateşin sesiyle ga ettiği bir gün çantayı o göle fırlatmıştır, gö- Aşk acısı yüceleştirilir derken: “Bıraktım, üstü açık yara imgeleri göğsüne bastırıyor, suyun sesiyle renk- le fırlattığında yılan balığı onu bulup çıkarmış gibi sızlasın aşkımız sonsuza dek.(...)” leri usulca bırakıyor, doğayı delik deşik eden vin- ve içindekilerle çok ilgilenmişti, bunu kıskanan Doğanın dilinden çok iyi anlayan yazar, o dili kesenle- cin sesiyle topuklarını yere vuruyor ve beyaz el- gelincik de çantayı yeniden göle fırlatmıştı…) re, kesmek isteyenlere savaş açar; dağların ovaların ortası- bisesinin hışırtısıyla dönüp duruyor... Çantanın içinde Beyaz Elbiseli Kadının sev- na kurulan vinçler adeta onun kalbini deler. Salgın döneminde yazar eline gecenin kale- gilisine yazdığı mektuplar vardır. “Kadın sev- “Yüksek uzun kasalı kamyonlardan dökülmüş gibi dağla- mini alıyor: “İlk kez böyle ateşsi bir yalnızlık- gilisine Benini diyormuş. Neden acaba” di- rın düzlüğüne saçılmış evlerin arasından geçiyorum şimdi, la uğurluyoruz baharı, sessiz insansız…” ye sorar gelincik! Yazar burada aşkı tanımlıyor. Sevgili- beline kadar mermer tozuna gömülerek acıya kestiğin o kaza O sessizlik ortamında kulaklarını açıp doğayı dinliyor ve de kendimizi hatta daha derinimizi gördüğümüz bir dil ku- gününden matem havası tütüyor bakışımın ulaştığı yerde. (...) derinden gelen uğultuyla devam ediyor yazmaya: ruyor. Tabii Benini bana doğrudan Oğuz Atay’ın Tehlike- Enine boyuna dilim dilim doğranıp yarım bırakılmış dağlar.” Savrulan arabadan önce bir kadın fırlıyor, sonra adam dü- li Oyunlar’ındaki Hikmet Benol karakterini çağrıştırdı fakat Zamansız’da artık her şeyin mermere dönüştüğü, ağaçla- şüyor boşluğa ve suya düşüyorlar. Başkalaşım, dönüşüm baş- Latife Tekin’in Benini’si daha derin, Benol’un daha ötesine rın, keçilerin, kuşların, çiçeklerin mermerleştiği, insanların lıyor. Bu Kafka’nın hamamböceği dönüşümüne benzemiyor geçmiş ve zaten bu romanı da o inden çıkarıyor. kalbinin taşlaştığı bir coğrafyadan, Gümüşlük’ün tepelerin- hatta zıt bir dönüşüm. Evet ikisi de hayvana; kadın yılanba- İşin içine çantanın dahil olmasıyla Beyaz Elbiseli Kadı- den acıyla haykırarak şiirsel bir dili destana, insanı hayva- lığına erkek gelinciğe dönüşüyor ama hamamböceğinin tam nın ve Benini’nin aşkı da giriyor. Aslında iki ayrı aşk gi- na, rüyaları ve gerçekleri birbirine dönüştürerek böyle ses- tersine ikisi de son derece duyarlı, ikisi de son derece sorgu- bi sunulan bu hikâyelerin kahramanları aynı kişiler. Ge- lenir Latife Tekin! n Çeviren: Mehmet Zeki Giritli Çeviren: Bengi De Sa Matos Paixao “Banville ergenlik ruhunu mükemmel Fernando Pessoa’nın yapıtları yakalamış. Pırıl pırıl, nefes kesici bir yapıt.” yaşarken değil, ölümünden yıllar sonra geniş kitlelere ulaştı. Independent on Sunday Şiirleri ve metinleri, ruhundaki Çeviren: İlknur Özdemir “Aşk, kayıplar ve ölüm üzerine nefes kesici huzursuzluğu da yansıtan birer kanıt gibi. güzellikte ve derinlikte bir meditasyon.” “Hayal kurmaktan başka bir şey Financial Times “Tek bir sözcük fazla değil, yapmadım asla. Hayatımın anlamı tek bir sözcük yanlış yerde kullanılmamış.” ‘Şaşırtıcı derecede parlak bir yapıt. bu oldu, sadece bu,” Neue Zürcher Zeitung Müthiş – hüzün ve özlem dolu!” diyen Pessoa’nın bu metinleri Sunday Telegraph birer küçük mücevher. www.siakitap.com | bilgi@siakitap.com | instagram.com/sia_kitap | facebook.com/siakitap | twitter.com/siakitap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear