Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                STENDHAL (23 OCAK 1783 - 23 MART 1842)
Yaşadı, sevdi, yazdı!
tendhal kendini / yazın gerçeğini, yaşamın maskeli balosunda maskeli insanların insafına bırakmadı. Yeteneğini onaylatmak 
S
için de ünlülerin kapısını çalmadı. Balzac’ın, döneminin en önemli romanı olarak gördüğünü ifade ettiği Parma Manastırı  
(Çev. Bertan Onaran / Türkiye İş Bankası Yay.) adlı yapıtına ilişkin haklı övgüsü bile ayaklarını yerden kesmedi. 
Yazmak, kendini doğru ifade etmek için başvurduğu bir eylemdi. Aşkın soylulaştırdığı ruhunun huzura ereceğini bilerek 23 Mart 
1842’de aramızdan ayrılacak olan yazar şu notla açıklamıştı vasiyetini: “Mezar taşıma ‘yaşadı, sevdi, yazdı’ yazın gerçek adımla.”
olarak bölüştürmüştür 
SAVAŞIN GERÇEKLİĞİNİ 
BEDRİYE KORKANKORKMAZ
Stendhal. 
TÖRENSİZ SADELİKTE YAZDI!
Bu üç adam da delikan-
Napolyon hayranı Facrice de Stendhal gi-
SİSTEMİN BASKISINI 
lıların aksine yaşam se-
bi soylu bir aşk adamıdır. Lucien Leuwen de 
KALDIRMAYA MODELLİK ETTİ!
vinçlerini, coşkularını yi-
kendisi gibi (zengin) bir bankerin oğludur. 
23 Ocak 1783’te, Grenoble’da dünyaya 
tirmiş bir halde dünyayı 
Kahramanlarının üçü de birbirinin devamı-
gelen, gerçek adı Marie Henri Beyle olan 
yönetirler - Kont Mosca 
dır, üçünün de kafası / kalbi karmakarışıktır. 
Fransız yazar, kullandığı çeşitli takma ad-
bir prensliği, banker Leu-
Üçü de kendisi gibi aşka susamışlardır ama 
lardan sonra Stendhal’da karar kılıyor. Ger-
wen borsayı ve Kont de la 
duygularını kadınlara açmakta zorlanırlar. 
çek adını kendi gerçeği olarak algıladığı 
Mole diplomasiyi -. 
Üçü de Napolyon’a, kahramanlığa, bü-
için kullanmıyor. 
Kendileri gibi kukla ol-
yüklüğe, ille de Stendhal gibi özgürlükleri-
Kişiliğinin ona verdiği yanılma / yalan söy-
mayan çevrelerindeki in-
ne tutkundurlar. 
leme özgürlüğü kendisini rahat hissetmesini 
sanları küçümserler. Bir 
Gençlik romantizminin öncülük ettiği 
sağlıyor. Gerçeğini yalanlarda değil, kendini 
zamanlar tutkuyla bağ-
bu üç romanının kahramanı da tutkularını, 
saklamasındaki ustalığında arıyorum ve bi-
lı oldukları güzellik ve 
aşklarını inkâr ederek yaşayabileceklerini, 
liyorum ki çelişkiler her zaman en ciddi, en 
kahramanlığa şimdi sa-
para kazanacaklarını ve burjuvalar tarafın-
tehlikeli gerçekleri gün ışığına çıkarır. 
dece değer verirler. 
dan sevileceklerini anlarlar. 
Stendhal cesareti / yaşadıkları ve yazdıkla-
En acınası da gençlik-
Anladıkları bir diğer konu ise topluma sa-
rıyla sistemin sosyal yaşam üzerindeki baskı-
lerinde şikâyetçi oldukla-
dece varlıklarını değil, isteklerini de bir bü-
sını kaldırmasına modellik ediyor. Sınırları-
rı hayalci, coşkulu, bece-
tün halinde kabul ettirebilmeleri için yalancı, 
nı aşarak bize de içimizdeki bekçiyi sustur-
riksiz hallerine dönmeyi 
dalavereci, mantıklı, soğukkanlı insanlar ol-
ma cesareti veriyor. 
her şeyden çok arzular-
mak gerektiğidir. Toplum gerçekleriyle uzla-
Kendini sınırlamadığı gibi sınırlarımızı aş-
lar. O yıllara, o duygula-
şırlar ve su gibi girdikleri kabın şeklini alırlar. 
mamız için bizi de cesaretlendiriyor, yaşama 
ra dönmek salt arzularda 
Stendhal, romanlarını orta yaşın üzerinde 
yaşam sevincini, bizlere de yaşadıklarından 
olanaklıdır çünkü üçü de 
yazdığı için okuyucu ruhunun geçirdiği her 
aldığı hazzı / acıyı miras bırakıyor. 
sistemin bir parçası olmak 
evreye tanıklık ediyor. Dehası savaşın acı 
Roman, deneme, biyografi, otobiyogra-
için ruhlarını satmıştır. 
gerçekçiliğini zafer çığlıklarının atılmadığı 
fi, gezi gibi yazının birçok alanında eser-
törensiz bir sadelikte yazmasında yatar. 
ler vermesine karşın ülkemizde de en çok 
ÜRPERTİCİ 
romanları dikkat çekiyor. 
GERÇEKÇİLİK!
YAŞAMINI ALTI KAHRAMANINA
Kırmızı ve Siyah’ı (Çev. Bertan Onaran / 
Stendhal yazdıklarını 
EŞİT BÖLÜŞTÜRDÜ!
Türkiye İş Bankası Yay.), Lucien Leuwen’i 
yeniden yaşadığı için his-
Yaşanmışlıkların insan ruhundaki olumlu / 
(Multilingual Yabancı Dil Yayınları) ve 
settiği biçimde yansıtır 
olumsuz yanlarını anlatır bu üç romanında da. 
Parma Manastırı’nı (Çev. Bertan Onaran / 
duygularını. Ruh coşkusunun akılcı dünya- tek tek dondurarak verir. Doğaçlama yaz-
Yaşamı olduğu gibi anlatmak istediği ka-
Türkiye İş Bankası Yay.) kendini tüketmek 
nın sığ gerçekleri karşısında uğradığı bozgu- dığı için usta yazarlar gibi karakterlerini 
dar yeniden üretmeyi önemsediğini de her 
için yazıyor. 
teknik ve mekanik özelliklere boğmaz. 
nu ürpertici bir gerçekçilikle anlatmak amaç-
satırda hissettirir. Gençliği içinde kanayan 
Sözünü ettiğim üç roman da gençlik yılla-
ları arasında en kutsal olanıdır. Yaratıcılığın ülkesinde bir turist gibi do-
bir yaradır. Üç yapıtında ruhlarını avucun-
rının eşit olarak üçe bölünmüş halidir. Bir ba-
laşır. Bu üç yapıtındaki yenilikleri inceli-
Bu üç yapıtında duygularını belli etmeme-
da tuttuğu bu üç delikanlı aslında birbiri-
kıma tek bir konu, tek bir serüvendir. 
ye özen gösterir. Zekâsı sayesinde tutkuları- ğe dönüştürmesinde doğaçlama yazmasının 
nin ruh üçüzüdür. Rakipleri olan üç adam 
Yakışıklı Julien, Stendhal gibi hor görü-
nın gizine erer, duyguları sayesinde de kal- rolü büyüktür. Güzel ve kalıcı olana tutku-
lerek büyümüş asil ve zengin olmayan hırslı da onlar gibi birbirinin ruh üçüzüdür: Kont 
bini keşfeder. Hissettiklerini anlamayı / an- sundan, kalıcılığın küçük olguların bünye-
Mosca, banker Leuwen ve Kont de la Mole. 
bir taşra çocuğu olarak dönemin karakterini 
lamlandırmayı / sorgulamayı sever. sinde gizlenen şeylerin toplamı olduğunu 
Toplamda altı karakter de kendisinden ve 
de temsil ediyor. Tutkusu hırsı ve gururuyla 
ve hiçbir payenin gerçeği görmek ve içten 
Yaşamını, duygularının / tepkilerinin 
Julien’in zenginleri, aristokratları nasıl geç- gerçeğinden başkası değildir. Ömrünü ve 
sahte mi gerçek mi olduğunu anlamaya olmakla boy ölçüşemeyeceğini öğrenir. 
yaşanmışlıklarını altı karakter arasında eşit 
tiğini gösteriyor. 
adadığı için romanlarına düşünce-
yi, dolayısıyla da bilinci yerleştirir. YALNIZLIĞIN ŞÖVALYESİYDİ!
Kahramanlarının, en ateşli duygula- Öğrendiği bir diğer gerçek ise duygu / 
düşünce titreşimini kavramanın bir evreni 
rını ifade edecekleri ya da sevgilile-
riyle birlikte olacakları anda soğuk- keşfetmek kadar önemli olduğudur. Kendi-
kanlılıklarını yitirmeden ne istedik- sini romanlarına, günlüğüne ve mektupla-
lerini, kendi ve sevdiğinin duygu- rına hapseden bir yalnızlığın şövalyesidir!
sunun sahte mi gerçek mi olduğunu Kalbini hissetmek, duygularını anlamak 
sorgulamalarının nedeni budur. ve düşüncelerini ifade etmek için sıfatlara 
Bilinçli bir şekilde tutkuları ro- gerek olmadığını, edebiyatın, insanı içten 
manlarında bir bütün halinde de- içe tüketen kederlerin dünyası olduğunu ya-
ğil, parçalara bölerek vermeye özen şadıklarından öğrenir. Notlarını Gernoble 
gösterir Stendhal. Konular ara- Kütüphanesi’ne bırakır yeğeni. 
sı akışı bölerek vermek Stendhal’a Aşkın soylulaştırdığı ruhunun bir gün 
özgü bir yenilik. Okuyucunun gö- huzura ereceğini bilerek 23 Mart 1842’de 
zünden kaçanı aklıyla, aklını teğet aramızdan ayrılacak olan Stendhal bir notla 
geçeni duyularıyla kavraması için vasiyetini şöyle açıklar: “Mezar taşıma ‘ya-
sözcükleri tıpkı film kareleri gibi şadı, sevdi, yazdı’ yazın gerçek adımla.”  n 
10 24 Mart 2022
            
    
