Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MEHMET EMİN KUNT’TAN
‘Cumhuriyet’in Yıkımında
Numaracı Cumhuriyetçiler’
Cumhuriyetçi aydın Mehmet Emin Kunt, Cumhuriyet Kitapları’nca yayımlanan Numaracı Cumhuriyetçiler
adlı çalışmasında; numaracı cumhuriyetçiler, ikinci cumhuriyetçiler, “yetmez ama evetçiler”le hesaplaşıyor.
Sınıf siyaseti yerine, kimlik siyasetini, etnikçiliği, mezhepçiliği nasıl öne çıkardıklarını, Atatürk’e nasıl
burun kıvırdıklarını, Cumhuriyeti nasıl küçümsediklerini yazıyor. Numaracı cumhuriyetçilerin en büyük
düşmanının Atatürk olduğunu anımsatıyor.
lerine doladıkları ise şunlar: Hıyanet-i Vata-
BARIŞ DOSTER
niye Kanunu, İstiklal Mahkemeleri, Demok-
rat Parti iktidarı, 27 Mayıs, 1961 Anayasası,
ehmet Emin Kunt bir Cum-
sözde soykırım iddiaları, Dersim harekâtı…
huriyetçi. İşini gücünü bı-
Numaracı cumhuriyetçileri; Ergenekon sü-
rakıp Atatürk aydınlanması
recinden, kumpas davalarından tanıyoruz.
M için, laiklik, çağdaşlık için,
Kullanışlı aptallar olarak da anıyoruz. Kunt,
bağımsızlık, özgürlük, eşitlik ve adalet için
bunların durumunu, “şizofrenik” olarak ni-
demokratik kitle örgütlerinde mücadele ve-
teliyor ki çoğunu FETÖ’ye verdikleri des-
ren, kitaplar yazan, aydın bir Cumhuriyetçi.
tekle de anımsıyoruz. Nitekim aralarında 15
Kunt’un Numaracı Cumhuriyetçiler (Cum-
Temmuz darbe girişimi sonrasında tutukla-
huriyet Kitapları) adlı çalışması da bu müca-
nan, yargılanan, ceza alanlar var.
delesinin ürünü. Kitabında numaracı cumhu-
Bazıları, iktidar tarafından kullanılıp atıl-
riyetçilerle, ikinci cumhuriyetçilerle, yetmez
dıktan sonra, iktidarı eleştirmeye başlıyor-
ama evetçiler ile hesaplaşıyor Kunt.
lar, biliyoruz. Elbette samimi, sahici, inan-
Kimler mi var kitapta? Siyasal İslamcı ik-
dırıcı bulmuyoruz. Çok azı ise özeleştiri
tidarın yolunu açanlar, işini kolaylaştıranlar
verecek olgunluğa, özgüvene, medeni cesa-
var. İktidarın demokrasi ve özgürlük getirece-
rete sahip, onlara da acıyoruz.
ğini sananlar, son 20 yılda iktidardan beslenen
Peki, Kunt’un kitabında kimleri mi bulu-
liberaller, neoliberaller, liberal solcular var.
VEDAT ARIK yoruz? Murat Belge, Etyen Mahçupyan, Ha-
san Cemal, Ahmet ve Mehmet Altan, Şahin
EN BÜYÜK DÜŞMANLARI ATATÜRK!
etnikçiliği, mezhepçiliği nasıl öne çıkar- Alpay, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç, Baskın
Kunt; numaracı cumhuriyetçilerin takın- NUMARACI CUMHURİYETÇİ
tılarını, tabu konularını sıralıyor teker teker. dıklarını yazıyor. Atatürk’e nasıl burun kı- Oran, Cengiz Çandar, Nur Vergin, Orhan Pa-
NE SEVER?
Nasıl demokrasi havarisi kesildiklerini, hiç vırdıklarını, Cumhuriyeti nasıl küçümse- Başka takıntıları da var elbette numaracı muk, Nilüfer Göle ve daha nicelerini elbette.
Kısacası kitapta, FETÖ’nün solcularını,
utanmadan, yüzleri kızarmadan solda geçinip diklerini, içi boş bir kavram olarak gör- cumhuriyetçilerin. Türkiye Cumhuriyeti, Türk
ve soldan geçinip nasıl iktidara yanaştıklarını düklerini anlatıyor. Numaracı cumhuriyet- milleti, Türkçe gibi… Bir de çok sevdikleri Soros’un beslemelerini, AB’nin fonlamala-
ve yarandıklarını ortaya koyuyor. çilerin en büyük düşmanının Atatürk oldu- var elbet. Gazi Meclis’teki İkinci Grup, Te- rını, ABD’nin etki ajanlarını, AKP’nin akil
rakkiperver Fırka, Serbest Fırka gibi… Dil-
Sınıf siyaseti yerine, kimlik siyasetini, ğunu anımsatıyor. insanlarını görüyoruz. n
FUAT SEVİMAY’DAN ‘GÖR BAĞIR’
Fuat Sevimay’ın yeni öykü seçkisi Gör Bağır (İthaki Yayınları), zorlu geçim şartları, salgın, göç, aşk,
sevgi gibi konulara fondaki İstanbul manzaralarının eşlik ettiği dokuz öyküden oluşuyor.
Sırtındaki erguvanlarla Kuleli, kırmı- daki üçge-
SELVA TRAK ULUPINAR
zı tramvayı ve Suriye Pasajı ile İstiklal ne dönüp dö-
Caddesi, mimozaları ile Adalar, Gülha- nüp bak-
uat Sevimay’ın Gör Bağır (İthaki
ne Parkı, Kız Kulesi... El ele geçiyor önü- tı, saydı dök-
Yayınları) adlı seçkisinde yer alan
müzden. Memleketin her köşesinden avuç tü ama asıl
F öyküleri toplumsal gerçekçi tema-
avuç insanın yaşadığı İstanbul betimlenir- bakması ge-
lar çevresinde gelişirken yazarın halk dili
ken garson, terzi, öğrenci gibi halkın için- rekene, çar-
ve eril jargonun hâkim olduğu kimi öykü-
den çıkagelen öykü kişilerinin boy göster- kın öğüttük-
lerdeki üslubu da bu içerikle bütünleşiyor.
diği anlatımlardaki ayrıntıların hayli tanı- lerinin içinde
“Mademki bahar, yapraklar yürüyor dal-
dık gelmesi seçkinin özelliklerinden biri. ben de var mıyım, diye dönüp bakma ge-
lara. Yürüsünler, yeşersinler de gönlümüz
Genç-ebeveyn ilişkisi, sevgili, arkadaş reği duymadı.”
şenlensin. Helali hoş olsun. Durumlar ter-
ilişkileri gibi insana ilişkin pek çok konu (Dolap Beygiri)
so diye ne zamandır Boğaz’a uzanamıyo-
yoğun bir gerçeklik eşliğinde ele alınıyor. Fuat Sevimay’ın ilk ve son öykülerinde
ruz. Daha da birkaç ay göremeyiz muh-
Gör Bağır, her şeyden önce özünü aldı- “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sözünü kul-
temelen ama biz orada değiliz diye ergu-
ğı yaşadığımız toplumdan ve dönemden lanarak toplumumuzdaki can alıcı bir so-
vanlar açmamazlık etmez değil mi?” (E)
kopuk olmadığı gibi bu unsurlarla bire bir runu vurgulaması da kitabın toplumsal ve
sıdığını söylemek olası. Zorlu geçim şart-
Bütüne baktığımızda anlatıların dilin-
ilişkili de. sosyal meselelere karşı gerçekçi duruşunu
ları, salgın, göç, aşk, sevgi gibi konulara
de, zihinde kavram tortuları bırakan çe-
Sosyolojik mesajlar eşliğinde getirilen bütünlüyor.
fondaki İstanbul manzaraları eşlik ediyor:
şitli sesler bulunduğunu fark ediyoruz.
toplumsal eleştiriler, toplumumuzun kana- Sözün özü iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-
“Kilisede mumlar yakıyor insanlar.
Ayrıca, “Özlem rengi saçlar, hasreti
yan yaralarının vurgulandığı cümleler dik- yanlış tüm karşıtlıkları ve gerçekçiliğiyle
Mumların alazına bakmak iyi geliyor.
andıran dudaklar, ezanı çalınmış bir ih-
kat çekiyor: “Toplumdaki yılgınlık ve bık- topraklarımızda yaşanan yaşamların seç-
Mumlar eriyip giderken bunca güzel ışık
tiyar, ele batan sabır” gibi anlamlarını
kınlığa paralel umursamazlık ve vurdum- kisi bir çeşit memleket hikâyeleri olarak
saçmaları ne tuhaf… Günahlarımız var,
aşarak yerini bulan söz öbekleri anlatımı duymazlık arttı, artış hızı durmadı… gözler önüne seriliyor.
içime ağlıyorum. Affet Allah’ım. İnsanlı-
güçlendirirken renklendiriyor da. Aklın, vicdanın ve karşımdaki gö- Kimini görmezden geldiğimiz kimininse
Öykülerin tamamına güncelin ışığı yan- ğı affet.” (Suriye Pasajı) zün sahibi, baştaki uzun cümleye, orta- tam merkezinde olduğumuz… n
6 10 Mart 2022