Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                ALEX SCHULMAN’DAN ‘HAYATTA KALANLAR’
Pastoral ve karanlık bir masal!
Alex Schulman’ın otuz üç dile çevrilen Hayatta Kalanlar’ı (Çeviren: Zeynep Tamer / Timaş Yayınları), aile 
dinamiklerinin kırılganlığı, büyümek, dönüşmek, yaralamak ve yaralanmak, affetmek, iyileşmek üzerine yazarın 
kendi yaşamından enstantaneler taşıyan bir ilk roman. 
Kopmayacağına inanılan bir bağın ihanete ve sarsılan güvene uzanan uçlarına ilişkin, aile içindeki duygusal 
istismara tepki olarak geliştirilen bambaşka hayatta kalma mekanizmalarına tanıklık sunan pastoral ve karanlık 
bir masal. Zarif dille kaleme alınmış yıkıcı bir iyileşme hikâyesi.
GİZEM OLCAY 
GEÇMİŞ YAŞAR!
İsveçli gazeteci ve yazar Alex Schul-
man, ilk romanı Hayatta Kalanlar (Çe-
viren: Zeynep Tamer / Timaş Yayınları) 
yayımlandıktan sonra kaleme aldığı bir 
yazısında, annesinin ölümünün ardından 
çocukken EMDR terapisi görürken yaşa-
dığı travmadan iyileşmenin yolunun, onu 
görmezden gelmeyi bırakmaktan geçti-
ğinden bahseder ve şöyle der: 
“Geçmişte yaşanan şey akışkan ve 
değişkendir. Geçmiş yaşar, bizim gücü-
müz belki de onu nasıl yorumladığımız-
da yatar. 
Geleceğiyse geçmişte yaşadığımız 
olaylar şekillendirir. Aslında yol çoktan 
bellidir; yaşadıklarımız, yaşayacakları-
mızın habercisidir.” 
Schulman’ın Hayatta Kalanlar romanı 
da -  kendi yaşamına koşut bir şekilde - 
annelerinin ölümünün ardından bir araya 
gelen üç kardeşin geçmişle yüzleşmesini 
odağa alıyor ve hikâye, annelerinin vasi-
Viktor Fremling
yetini yerine getirmek üzere kardeşlerin 
yaşamlarının tümden değiştiği yazlık göl 
evinde buluşmasıyla açılıyor. meyen en büyük kardeş Nils… olan kardeşlerin arasındaki rekabet ve 
YIKICI BİR İYİLEŞME 
kavgalar da bu yokluktan besleniyor. 
HİKÂYESİ!
AİLE İÇİ DUYGUSAL YAPAYALNIZ VE SAVUNMASIZ Psikolojik ve fiziksel şiddetse hem  
Anlatıda fragmanlar arasında gidip 
BİR ÇOCUK NE KADAR üç kardeşin yaşamını biçimlendiren 
İSTİSMAR VE HAYATTA 
gelen ikili bir zaman yapısı söz konusu: 
KALMA MEKANİZMALARI ACIMASIZ OLABİLİR? hem de romanın atmosferine hizmet 
Annenin cenazesinden geriye akan 
Dünyaya karşı yapayalnız kalan sa- eden önemli bir unsur olarak özellikle 
Kitap boyunca bir yaz günü yaşadık-
günümüz, üç kardeşin yetişkinliği ve 
ları trajedinin ardından sevgisiz değil vunmasız bir çocuk ne kadar acımasız gerilimin yükseldiği vurucu sahnelerde 
trajedinin yaşandığı güne ilerleyen geç-
yerini alıyor. 
ama ilgisiz bir anne babayla büyümek olabilir? Masumiyetini ne zaman yitirir? 
miş, kardeşlerin çocukluğu… 
zorunda kalan Nils, Benjamin ve Pierre Gerilimden beslenen bir ilişki içinde 
Schulman, hikâyeyi fazlasıyla kişisel 
kardeşlerin yıllar içinde birbirlerine ve yetişen çocukların saldırganlığı ve şid- BİR VAROLUŞ DURUMU
bir yerden anlatmasına karşın yazar ola-
dünyaya karşı zorunlu olarak değişen dete eğilimli davranışlarının en uç nok- OLARAK KEDER!
rak duygusal mesafesini çok iyi kuruyor. 
tavır ve davranışlarını okuyor. tası ne olabilir? “Aslında kederin bir süreç olduğu 
Okurun duygularını suistimal etme-
Aile içindeki duygusal istismara tep- Hayatta olan ama çocukların dünyasın- doğru değil. Keder bir varoluş durumu. 
den, abartıya yer vermeden derdini an-
ki olarak sağlıksızca geliştirilen bam- da var olmayan ebeveynlerin açtığı yara- Hiç değişmiyor, taş gibi oracıkta oturu-
latıyor. Ve buna karşın romanın duy-
lar ne zaman kapanır? yor. Ve keder insanın dilini bağlıyor,” 
başka hayatta kalma mekanizmalarına 
gusundan, o duygunun gücünden hiçbir 
tanık ediyor. Kardeşlerin büyüme hikâyelerini okur- diyor roman. 
şey eksilmiyor. 
ken tüm bu soruların yanıtını arıyoruz. İlişkilerde ifade edilemeyen duygula-
Hikâyenin soğuk, tüyleri diken diken 
Hayatta Kalanlar, okuyucunun  
eden çekimi pastoral bir masalla bir- Yetişkinlik dönemlerinde kapanmaz ra, söylenemeyenlere ve böylelikle yiti-
empati kurabileceği, benzerini ken-
leşiyor. Gölün, huş ağaçlarının, tem- yaralar açan bir travmayı geçmişte bıra- rilen ihtimallere bir bakış sunuyor. 
di deneyimlerimizden veya başkaları-
bel öğleden sonralarının gerisinde ade- kabilmenin ve iyileşebilmenin ihtimali- Buna ket vuran bir trajedinin karak-
nınkinde görebileceğimiz ve bu sayede 
ta saklanmış, her karaktere ilişkin ufak ni okur olarak ümitvar halde istiyoruz. terler üzerindeki etkisini, buna bağlı 
kendimizi karakterlerle benzer sorgula-
ayrıntılarda belirip kaybolarak etkisi- geliştirilen hayatta kalma mekanizma-
maları yaparken bulabileceğimiz  
ni hissedilir kılan ciddi bir aile travması KARDEŞLİĞİN DENGESİZ larını teker teker gösteriyor.   
bir ilk roman. 
ve bu travmayla hem karakterleri hem DİNAMİĞİ! Okurun adeta karanlık ve puslu anı-
Bir tür affetme ve affedilme yolculu-
de gelecekleri yeniden şekillenen kar- Schulman, bu romanla kardeşliğin ların arasında gezindiği hikâyenin fina-
ğu. Her şeyden öte, sonu kendini affet-
deşler Nils, Benjamin ve Pierre. dengesiz dinamiğini yeniden tanımlı- liyse tüm parlaklığı ve keskinliğiyle bir 
meye varan zorlu yolu adımladığımız 
En genç ve en vahşi olan, sonuçla- yor. Bu üç erkek çocuğun dünyasını, anımsayışla şekilleniyor. Yirmi yıl bo-
bir yolculuk. 
ra aldırmadan dürtüleriyle hareket eden babaları tarafından onaylanmanın, an- yunca bastırılmış suçluluk duygusunun 
Duygu yüklü, zarif bir şekilde kale-
Pierre, aileyi bir arada tutmaya çaba- nelerinin ufak bir dokunuşunun eksikli- pençesinde, zihnin oyunlarıyla unutul-
me alınmış yıkıcı bir iyileşme hikâyesi. 
layan sessiz gözlemci ortanca kardeş ği şekillendiriyor. maya zorlanan tek bir an; o kırılma anı 
Benjamin ve kendini sürekli izole eden, Dolayısıyla kırılganlıkla büyümek gün yüzüne çıkınca boğazımızda koca- Hatta belki de yazarın kendini iyileştir-
büyürken ailesinin yanında olmak iste- zorunda kalan ve tek dertleri görülmek man bir yumruyla kalakalıyoruz. me hikâyesidir, kim bilir? 
n
20 17 Şubat 2022
            
    
