25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

KİTAPÇI Balaban/ Şiirsel Taş / Resimleyen: Duygu Topçu / Kuraldışı Yayıncılık / 2019 / 56 sayfa / 6 + yaş Cümle mahlukatı kardeş bilen, yaban hayata dair çocuk kitapları yazan ve atölyeler yapan, “orman çocuğu” Şiirsel Taş’ın yeni kitabı Balaban, bu sefer insana özgü ve bir çağ hastalığı olan “görünürlük” meselesine hem yabanın hem de insanın gözünden yaklaşıyor. Burcu Meltem Arık’ın kitabın önsözünde yazdığı gibi yoldaş türlerin (tüm canlılar) görünmeyenlerini sezdiren resimli bir öykü… İlk hikâyedeki balaban ve ötekinde Bennu’nun yaban ve anneleri sayesinde öğrendikleri görünmezlik; rollerin değişebilirliğine, görünür ve görünmezlikteki ortaklığa dikkat çekiyor, böylece Donna Haraway’in yoldaş tür ve beklenmedik/tuhaf akrabalık (oddkin) kavramlarının örneğini sunuyor. Şiirsel Taş da tam olarak tüm türlerle akraba, hatta şu anda beklenmedik bir anda gelen bir karga ile birlikte yaşıyor. İlk hikâyede Balaban’ın görünmezliği öğrenmeye çalıştığı kısımlarda içine girip de bunu beceremediği kavuk, sepet, kutu gibi mekânlar bizi, ev ve yuva üzerine yeniden düşündürüyor. Bennu’nun balabanı bulduklarında onu eve götürmek istemesi ama yavruyu orada uzun tutamaması da. Ne zaman görünüp ne zaman görünmemesi gerektiğini bir türlü öğrenemeyen aslında insandır deyip geçemeyeceğimizi fark ettiren, sıcak, umut dolu bir kitap. Kaplumbağa Kasabası/ Michelle Cuevas / Resimleyen: Cátia Chien/ Kuraldışı Yayıncılık / 2019 / 40 sayfa / 4 + yaş “Kaplumbağa Kasabası, hayatta yalnız olmadığını ve hayallerin gücünü gösteriyor, tabii kabuğundan çıkarsan.” Tanıtım yazısına katılmakla beraber, bir kaplumbağanın kendi kabuğuyla yetinmeyip bir kasaba kurması ilk bakışta çok hoş görünebilir. Kabuğun içi evet karanlık da olabilir. Kaplumbağa bir metafor, bir imge de olabilir. Üstelik bu kitaptaki gibi çok şiirsel ve hoş bir anlatımla çok keyif de verebilir okumak. Özellikle gölge ile olan kısımlar çok etkileyici. Ancak, bu denli keskin bir insan merkezci bakış, şehirleşme tarifi (ne kadar doğru tariflendirse de) günümüzde artık çok tartışmalı. Kaplumbağa bir kaplumbağa olarak çok değerli, çünkü o bir mimar değil, şehir bölge plancısı değil. Bir hayalperest de değil. Bir metafor olmasıyla beraber bu düşünceyi de beraberinde konuşmak gerekir. İnsanmerkezli tutumları doğa/yaban onaylayamaz, örneklendiremez, çocuklar bunu böyle de bilmelidirler. Kaplumbağa yerine bir çocuk da geçebilirdi, geçmediğinde doğa temsili başlar. Doğa adına konuşma, söz alma başlar. Yapılı dünyayı eleştirmek varken resimlerde gördüğümüz gibi insan elinden tanıdığımız bir yerleşimi doğa üzerinden olumlamak tartışılması gereken. İşte Benim Bir Günüm / Matt Lamothe / Çeviren: Cemre Ömürsuyu / REDHOUSE kidz / 2019 / 48 sayfa / 6 + yaş Kurgu dışı resimli kitapta; Japonya, İran, Hindistan, Peru, Uganda ve Rusya’dan yedi gerçek çocuğun gündelik hayatından bir tam günü; ev, okul, şehir, rota, bahçe, mutfak, sofra odağında görseller ve metinlerle aktarılıyor. “Japonya’da yaşayan çocuk kahvaltıda ızgara balık yerken Peru’daki çocuk tavuklu pilav yiyor. Kimi okula giderken okaliptüs ağaçlarının arasından geçiyor, kimiyse caddelerde özgürce gezen ineklerin yanından.  Ancak ne kadar farklı alışkanlıklarımız olursa olsun hepimiz aynı gökyüzüne bakıyoruz…” (Tanıtım metninden). Farklarımızla aynıyız, farklarımıza rağmen benzeriz düşüncesiyle yazılmış kitap elbette çok değerli bir ortaklık duygusu verse de eksik kaldığı toplumsal sorunlar var. Normatif bir Dünya seçkisi sunuyor daha çok. Yedi çocuk da gerçek olabilir ama bilinçli bir seçim göze çarpıyor. Üstelik sınıfsal bir düzey de belirliyor. Ugandalı ailede herkes siyah ya da öteki ailelerde siyah birey yok, Dünya’da hiç göç olmamış gibi… Yedi kıtadan yedi ailenin hepsinde anne baba var, tek ebeveynli aile yok. Eşcinsel çift yok. Sakat birey yok. Çocukların öteki canlılarla ilişkisi yok. Ve en ilginci hepsinin ekonomik durumu eşit görünüyor. Rastgele alınmış bir “ara kesit” değil, bir algı izlenimi doğuruyor. Bilmediğimiz bir şeyi gösteremiyor aksine sorunlu bir bilineni yeniden üretiyor. Gökyüzü ortak ama “normal” kabul edilen için mi sadece? Bu nedenle kitabı edinmeli ama bu değerler üzerinde de tartışmalı. Bunu yapabileceğimiz bir olanağı üstünde taşıması bakımından değerli bir yayın. 1328 Kasım 2019
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear