Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                2019 YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ  ŞİİR ÖDÜLÜ: ÂBA MÜSLİM ÇELİK ‘İLHAN’IN PALTOSU KANLI’  ‘Unutmak ihanettir!’  74. Yunus Nadi Ödülleri’nin Şiir dalında Ataol Behramoğlu, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan, Turgay Fişekçi ve Eray Canberk’ten oluşan Seçici Kurul’u, ödülün “İlhan’ın Paltosu Kanlı” adlı yapıtı ile Âba Müslim Çelik ve “Kırgın Karnaval” dosyası ile Hakan Savlı arasında paylaştırılmasını kararlaştırdı.  Ö ldürülmüş devrimcilere adanmış bu kitabı, sizi yazmaya neler yönlendirdi? Doğa; toplum, bi  linç, eytişim (diya  lektik) olarak işlemektedir. Onları, devi  nimleri içinde gelişirken; öylece ele al  mak gerekir. Geçmişi, geleceği ve şim  diyi, gelişkinlikleri bağlamında toplum  sal, siyasal ve sosyal düzeyde seçikle  şen bir evrim içinde ilk önce görebi  lenler devrim adına devrimcidirler. Ta  Promete’den bu yana bu, böyledir. Nite  liksel değişmeyi dile ge  tiren ev  rimle bağımlıdır. Nite  lik değişince, nicelikse  li dile getiren bir bağlan  mayı içerir. Sıçrama, bu  nicel değişime ve biri  kimin en olgun nokta  sında gerçekleşir. Bu  nu ivedilikle görerek ele  alanlar devrimcilerdir.  Türkiye’de öldürülmüş  devrimcilere adanmış  bu betiği, beni yazmaya  iten “unutmak ihanet  tir” düşüncesidir.  ‘ÖLDÜRÜLMÜŞ DEVRİMCİLERİN HALKINA VE ÜLKESİNE İNANCI TAMDIR’ İyi bakılırsa, şiirler toplamında milliyetçi muhafazakâr ve İslamcı bir gence  de adanmış bir şiir var. O yıllarda bir sabah solcu bir gencin ensesinde patlayan aynı silah akşam sağcının bedeninde parıldadı. Sonra da üç o yandan, bir bu yandan gelsin idamlar... Kırmızı kışkırtıcıdır. Öldürülmüş devrimcilerin halkına ve ülkesine olan güvenci tamdır. Hafif dokunuşları bile toplum ve emperyalizme karşı tam bağımsızlıktan yana aydınlık bir gelecek içindir. n Günümüz Türk şiiri içinde kendi şiirinizi nerede görüyorsunuz? Yaklaşık altı yüz yıl süren divan şiiri 8. yüzyıl sonlarında terk edildi. Süresini doldurdu. Düşsel konular; kiraz dudaklı, ahu bakışlı sevgililer dönemi kapandı. Kökleri Serdari, Dedemoğlu ve Yunus Emre’ye kadar varan halk şiirimizin uyaklı, redifli hece ölçüsüyle gelişen şiiri de çağının aşık yazınıyla günümüze dek geldi. Ahmet Haşim ve Tev fik Fikret’le başlayan ve Nâzım Hikmet’le doruğa ulaşan çağdaşlaşma yolundaki şiir serüvenimiz 1940’ların toplumcu ozanlarıyla altmışlı ve yetmişli yılların toplumcuları üzerinden günümüze vardı. ‘TOPLUMCU GERÇEKÇİYİM’ Kendimi toplumcu gerçekçi bir şiir çizgisi dolayımında görüyorum. Hakkımda yazanlar da genellikle beni bu yolda tanımlıyorlar. Reaya (köylü) ozan ve aydınları, Batılı kapıkulu olanların ayrı bir söylemleri var. Kimileriyse ortama ayak uydurarak yaklaşık sekiz yüz yıldan beri verili erkin, sultasına kolayca giriveriyor  BABAMA “Bu mektubum elinize geçtiği zaman Mayıs yeli üfüren bir seher vakti dalından koparılmış olacağım!.. Annemi teselli edesin baba Oğlunuz ölüm karşısında titrek ve umarsız değildir, bir göze kaynar içimde Sizleri kucaklarım devrimci duyarlığımın olanca sıcaklığıyla Küçük kardeşimi gördüm rüyamda Ayaş kırsalı gibi bir yer bu, Kitaplarım senin olsun, dedim Ah abii! İçini çekti. Bilim adamı olmanı istiyorum İnsanlığa hizmet için… Üzünçle yüzüme bakıyordu İsteyerek girdim bu yola, İşlerin bu raddeye varacağı belliydi Cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma   Can arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömün beni.”  lar. Geriye mukaddesatçı ulusal birikim bileşimcileri kalıyor ki, çağdaşlaşma serüveninin batı trajedisi yanındaki kefesini daraltmaya çalışıyorlar hele daha. n Yunus Nadi ödülünü almanız sizin için ne anlam ifade ediyor? Cumhuriyetle başlayan Türkiye Ay dınlanmasıyla adı Cumhuriyet Gazetesiyle özdeş olan bu ödül etrafında; sanatın, bilimin ve yazının ustaları yanında yeni değerlerin ortaya çıkmasına öncü  lük edilmektedir. Yunus Nadi Ödülü’nün başlangıcından beri özgürlükçü ve ulusal tam bağımsızlıkçı duruştan yana çizgisi çağdaşlaşmayı daha da ileriye götürmeyi amaçlamaktadır. Şiir Ödülü’nü bana layık gören seçici kurula saygı ve sevgilerimle.. n İlhan’ın Paltosu Kanlı / Âba Müslim Çelik / Tekin Yayınevi / 112 s. / 2018.  8 17 Ekim 2019   
            
    
