25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

VİTRİNKIDtaEpKİLER Amsterdam’da Düello / Ian McEwan / Çeviren: Ülkem Çorapçı / Yapı Kredi Yayınları / 144 s. İki eski dost, sarsıcı bir kayıp, tuhaf bir anlaşma: Güç, keder, aşk, kuşku ve politikanın keskin uçlarını dolanan, sonunda kaçınılmaz bir şekilde “düello”ya dönüşen hayatlar... Ülkenin en başarılı bestecilerinden Clive ve saygın bir gazetenin genel yayın yönetmenliğini yürüten Yernon, eski âşıkları Molly Lane’in cenaze töreninde bir araya gelir... lan McEwan, Amsterdam’da Düello’da, hem ilkeleri, erdemleri ve meslek ahlâkını sorguluyor hem de insanın var oluşuna dair çelişkileri incelikle ortaya koyuyor. Dünyanın Çivisi / M. Özgür Mutlu / Sel Yayıncılık / 96 s. Pas tutmuş bir çocuk parkı, yarım kalmış bir duvar yazısı ardında nasıl bir gerçeklik saklar? Bir uzvun hikâyesi, Türkiye toplumsal tarihine ışık tutabilir mi? Bir sırrı taşımanın omuzlara bindirdiği yük, bir kaplumbağanın çatlak kabuğundan nasıl sızar? Dünyanın Çivisi, okuru gerçekle hayal gücünün karışıp birbiriyle bütünleştiği büyülü bir yolculuğa davet ederken hayali bariyerlerle beton duvarların, iradenin kısıtlarıyla somut engellerin, hayali kahramanlarla sıradan insanların, dünyanın mührüyle şehrin çöpünün iç içe geçtiği bir evren kuruyor. Tanınmayan Şairler Neden Tanınmazlar? / Richard Brautigan / Çeviren: Kerem Uğur / SUB Yayın / 80 s. Kuzeybatının varoluşçusu Richard, bir keresinde şöyle yazar: “Geçmişin tüm sırları yola geldi, yine de bir sonraki adımım ne olacak bilmiyorum.” Brautigan koleksiyonunun dışında kalan tek elyazmaları olan Tanınmayan Şairler Neden Tanınmazlar?; Brautiganca şiirler, şiirimsiler ve kısa şiir öykülerin yanı sıra şairin geçmişinden sırları da açıyor okura. Olmasını İstediğimiz Bir Park / Enver Ali Akova / Varlık Yayınları / 56 s. Olmasını İstediğimiz Bir Park adlı dosyasıyla 2018 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’ne değer görülen Enver Ali Akova, konuşurcasına yazsa da anlatımcı şiirin tuzaklarına düşmeyen, sözcüklerin ahengine özen gösterse de lirizme karşı mesafeli duran bir şair. Kendi deyişiyle “İçinde bulunduğum ve kırsala nazaran daha yakından tanıdığım şehir hayatında bana öyle geliyor ki insan sesi kendi yaptığı duvarlardan yankılandıkça güçleniyor ve kendine karşı yıkıcılaşıyor. Bir yandan da doğa gibi temel bir dürtü haritalarla beraber parkların temsiliyetinin altında sıkışıyor ve bizim doğayla ilişkimiz bu parklar üzerinden kuruluyor. Bunu yıkıcı bir iletişimsizlik olarak görüyorum.” Plasenta / Asuman Susam / Everest Yayınları / 84 s. “Şiir çıplak bırakır/ yoksa nasıl duyulur dünyanın teni/ sarmaşıklara, kırbitkilerine dolanıyorum/ bu, size görünmeye yeter/ kuşlardan öğreniyorum konuşmayı yeniden/ sindirim en hassas yeri sistemin/ gaga, yutak, kursak ve taşlık/ çamurlu sözcükler kusuyorum sürekli/ siklon B, kansız ölüm/ ağaçlar yeşerirken ölmeye yürüyenler vardı/ alacakaranlıkla doluyordu dolmaz sandığım boşluk/ tekildir, kolektif hatırlamaz hafıza/ özne miyim nesnesi mi kimin/ sesimi bozuyor bu iç çatışma...” Asuman Susam, Plasenta’yla şiirseverlerle buluştu. Yabancı / Colin Wilson / Çeviren: Cihan Barış Özkan / Notos Kitap / 440 s. Colin Wilson’ın kendi yabancılık deneyiminden hareketle iki yıl boyunca Britanya Müzesi Kütüphanesi’ne kapanarak yazdığı, 1956’da yayımlandığında sansasyon yaratan ve otuzdan fazla dile çevrilen felsefiedebî incelemesi Yabancı; varoluşçuluğun “Nasıl yaşamalı?” sorusunu enine boyuna kat ederken edebiyat, sanat, felsefe ve dinsel deneyimin hakikatlerini merkeze aldığı varoluşçu fenomenolojiyle romantizmden modernizme, mistisizmden çağdaş psikolojiye kapılar açıyor. Ses ve Sus / Adnan Gerger / Karakarga Yayınları / 232 s. Toprak, devrik geçmişlerinin peşine düşen, köklerinden sökülmüş dört ağacın hikâyesini anlatıyor; aynı sofrada buluşan gencecik Leyla’nın, Serpil’in, Özgür’ün ve Sur Civan’ın, eski, yaşlı ve hasta hikâyesini. Besleyen ve kucaklayan toprağın yüzünü kanlı tırnaklarla yırtan zalimlerin, gözyaşını akıtan annelerin, onu feth edenlerin ya da terk edip gidenlerin, ona el koyanların ya da kadrini bilenlerin hikâyeleri, acı geçmişten yapılan umuda, Ses’in ve Sus’un kardeşliğine karışıyor. Adnan Gerger, herkesin bildiği ama herkese uzak bir ülke resmi çiziyor. Adım Demet / Talip Yıldırım / Librum Kitap / 240 s. “Yıllar geçtikçe uzaklaşmam gereken, zihnimde kaybolacağına inandığım geçmişim, her saniye içimde artarak büyüyor ve dört bir yanımı sarıp beni soluksuz bırakıyordu. Tam da kendimi dinginleştirmeye çalışıp her şeyi geride bıraktığımı sandığım anda başlıyordu. Oysa ne kadar masum ve saf açıyorduk gözlerimizi hayata. Sonra büyüdükçe kirletiliyor, kirleniyorduk. Dokuz yaşındaydım. Nasıl yapmışlardı bunu bana? Bambaşka bir hayatı yaşıyorum. Buna ben mi karar verdim… kimdim ben?...” Talip Yıldırım’ın Adım Demet isimli romanı okurla buluştu. İslam’da “Tasvir Sorunu” Var mı? / Silvia Naef / Çeviren: Can Belge / Ayrıntı Yayınları / 128 s. İslam dünyasında tasvir olgusunu tarihsel bir perspektife oturtan Silvia Naef, İslam geleneğinin tasviri bütünüyle reddettiği fikrini, hem güncel hem de tarihsel verilerden yararlanarak tartışmaya açıyor. İslam’ın farklı dönemlerini ve akımlarını tarihsel ve coğrafi bir panoramada sunan Naef, Müslümanların geçmişten bugüne, özellikle de on dokuzuncu yüzyıldan itibaren canlı bir imge dünyasına sahip olduğunu ortaya koyuyor. Karşılaşmalar / Erving Goffman / Çeviren: Sercan Çalcı / Heretik Yayıncılık / 166 s. Toplumsal kurumlar, roller, normlar; sosyal bilimlerin âşina olunduğu kadar üzerine pek de düşünülmeyen bu kavramlarına ilişkin olarak Erving Goffman yine ezber bozucu bir analizle karşımıza çıkıyor. Mekanik bir icracı olmanın çok ötesinde birey, yaşamının farklı sahnelerinde rol yükümlülükleriyle fiilî performansı arasına mesafe koyabilen, yani rolünü yer ve duruma göre belli tahditler altında eğip bükebilen ancak biyografik bir sürekliliğe de sahip olabilen mahir bir yorumcu olarak beliriyor. Goffman, bir konvansiyon olarak rolü gömülü faaliyet sistemlerinin ve dolayısıyla da benlik oluşumunun merkezine yerleştirerek sosyolojik soruşturmanın içine düşebileceği ontolojik kapanı da yerinden oynatıyor: “Yapmak, olmaktır...” Meşum Mütareke ve Meşru Mücadele (19181922)Günlüklerde Bir Ömür IV / Eyüp Durukan / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1016 s. Birinci Dünya Savaşı, Eyüp Durukan’ın ifadesiyle “meşum” Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla sona erer. O sırada Boğazlar Umum Kumandanlığı’nda görev yapan Durukan, kumandanlığın lağvedilmesiyle Boğazlar Şubesi Müdürü olarak tayin edilir. Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918’de başlayıp Türk ordusunun İzmir’e girdiği 9 Eylül 1922’de sonlanan külliyatın bu dördüncü cildi, Durukan’ın günü gününe tuttuğu notlar ve yaklaşık otuz yıl sonra bu notları gözden geçirerek tekrar kaleme aldığı metinlerin eklenmesinden oluşuyor. Yabancı: Kalecinin Tarihi / Jonathan Wilson / Çeviren: Bora İşyar / İthaki Yayınları / 412 s. Jonathan Wilson, futbolun “yalnız” adamlarının kültürel tarihini ve futbol sahasındaki evrimini kendine has üslubuyla, edebiyat dünyasından isimlerin de hikâyeleriyle birlikte anlatıyor. Yazar, Afrika’nın en büyük iki kalecisinin yetiştiği Kamerun’un Bassa bölgesine ve 1986 Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde dört penaltı kurtararak tarih yazan Steaua Bükreş kalecisi Helmuth Duckadam’la konuşmak için Romanya’ya yolculuk ediyor. Wilson şahane taktik ve teknik bilgileriyle kaleciliğin, diğer on pozisyondan nasıl farklı bir yerde olduğunu en ince ayrıntısına kadar aktarıyor. II. Abdülhamid ve Dönemi / Yavuz Daloğlu / Opus Kitap / 128 s. Yavuz Daloğlu’nun derleyip hazırladığı II. Abdülhamid ve DönemiOsmanlı Matbuatı’ndan 101 Pare Karikatür ve İllüstrasyon’da yer alan karikatürler, Abdülhamid’in ne olduğu ve nasıl padişahlık yaptığının göstergesi. Kitap, padişaha ilişkin çizim ve belgelere dayanan bir başvuru kaynağı olarak da okurlara sesleniyor. n 22 25 Ekim 2018 KItap
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear